23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 OCAK 2015 / SAYI 1502 3 Sedat Yaşayan. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Çözemeyince değil, kolay olursa kızıyorlar Bizden önce o vardı, bizden sonra da en çok onun sayfası okunmaya devam edilecek. Sedat Yaşayan, zorlu ama bir o kadar da keyifli bulmacalarıyla 29 yıldır okurlarımızın Pazar günlerine eşlik ediyor. Üstelik de kim olduğu pek bilinmeden. Sizce de artık tanışmanın vakti gelmedi mi? P Herkes hayatının bir azar Dergi olarak 1500. döneminde bulmaca çözer, kimi sayımızı kutladığımızda düzenli yapar bunu hatta, ancak bize katkısı olan kimseyi bulmaca hazırlamak herkesin atlamadan yazmaya özen harcı değildir. Bu meşakkatli işe gösterdik. Ancak biri vardı ki soyunmaya nasıl karar verdiniz; unuttuğumuzu fark ettiğimizde Sizi bulmaca çözmekten bizi büyük bir üzüntüye sevk etti. bulmaca hazırlamaya geçiren Zira, dergimizin en çok okunan, ESRA neydi? hem de en dikkatle incelenen Bulmaca hazırlamaya damdan sayfası hiç kuşku yok onunkidir. AÇIKGÖZ düşer gibi girişmedim. Bu Üstelik onun dergideki varlığı konuda 15 yılı aşkın bir birikime hepimizden eski. Evet, Pazar ve zengin sayılabilecek sözcük dağarcığına bulmacasının yaratıcısı Sedat Yaşayan’dan sahip olduğum kanısındaydım. Bulmaca bahsediyorum. Okurlardan gelen çözmekten de eskisi kadar tat almadığım mektuplardan da biliyoruz ki, kimisi zevkli, ve kimi bulmacaları hiç beğenmediğim için kimisi çileli bulsa da kimse onun hazırlama işine soyundum. İçeriğin yanı sıra bulmacalarına bulaşmadan kapatamıyor yöntemde de bazı değişiklikler uyguladım. dergiyi. Peki ama kim bu Sedat Yaşayan? Ne gibi? Hazırsanız, buyrun tanışalım... Kapalı karelerin yan yana gelmemesi ve altıda bir oranını geçmemesi, Tersinden diye Yıllardır hayatımızdasınız, ancak ne sorulmaması, “başına ya da sonuna şu harf yazık ki sizi pek tanımıyoruz. Çok kısaca gelirse şu olur” biçimindeki tanımlamalardan anlatacak olsanız kendinizi bize; kimdir kaçınılması, bir sözcüğün bulmacaya Sedat Yaşayan? uydurulması için eğilip bükülmemesi gibi. 1947 Akşehir doğumluyum. 1968’den başlayarak aralarında Gazi Eğitim Enstitüsü ve Gazi Üniversitesi’nin de bulunduğu birçok En büyük mutluluğum okulda 30 yıl boyunca Türk Dili ve Edebiyatı bulmacayla kurulan öğretmenliği yaptım. Halen Ankara’da oturuyorum. Evliyim. Bir çocuğum var. dostluklar Bulmaca çözmeye ilk ne zaman, neden Cumhuriyet’le yollarınız nasıl kesişti? başladınız? 1980’li yılların başlarında, aralarında Yankı Lise yıllarında, biraz da oyalanma ve Nokta’nın da bulunduğu bazı dergilere amacıyla bulmaca çözmeye başladım. bulmacalar hazırlıyordum. Dostum Şiar Yalçın Ancak bu bulmacaların yarısı boş kalırdı ve ise Cumhuriyet’in hem bulmacalarını hem tamamlamak için de hiçbir gayretim olmazdı. de briç köşesini hazırlıyordu. Ancak briçe Bulmaca çözmenin ciddi bir iş olduğunu ve çevirilerine daha fazla zaman ayırmak Milliyet gazetesinin 1971’den başlayarak için bulmaca yapmaktan vazgeçti. Onun düzenlediği “Türkiye Bulmaca Yarışması” ve dostum Mustafa Emekçi’nin önerileriyle dolayısıyla anladım. Bugün de süren, kendimi Cumhuriyet’te buldum. O gün bilmediğim sözcükleri not alma alışkanlığı o bugündür bu işi yürütmeye çalışıyorum. yıllarda başladı. Bulmaca sizin için nasıl bir tutku? 1974, 78 ve 84 yıllarında Türkiye Bulmaca hazırlamaktan büyük bir keyif Bulmaca Şampiyonu olmuşsunuz. Ne ifade alıyorum. Çünkü binlerce kişiyi bir yolculuğa ediyor bu sizin için? çıkarıyorsunuz ve ona yeni bir sözcüğü Elbette büyük bir sevinç. Ancak üç kez bulmanın ya da unutulmuş bir sözcüğü birinci olanı bir daha yarışmaya almadıkları anımsatmanın hazzını yaşatıyorsunuz. Az şey için son birincilik benim için buruk bir sevinç mi bu? oldu. Dergimizin en dikkatli okunan bölümü kuşkusuz sizin bulmacanızdır. Bunu her hafta gelen yanıtlardan da anlayabiliyoruz. Birkaç yıl önce, bulmacanızın takipçilerinin oluşturduğu “cumbul”larla röportajlar yapmıştım. Çoğu sadece sizin bulmacalarınızı çözenlerin oluşturduğu forumlara katılabilmek için bilgisayarı, interneti kullanmayı öğrenmiş. Böylesi tutkulu bir kitleniz var. Sizinle de iletişim kuruyorlar mı? Takipçilerinizle ilgili yaşadığınız ilginç bir diyalog, anı var mı bizimle paylaşabileceğiniz? Daha önceki yıllarda Pazar Dergi’deki “Armağanlı Bulmaca”yı çözebilmek için insanların buluştuklarını ya da telefonla yardımlaştıklarını biliyordum. Yaklaşık 10 yıl önce ise kendilerine “Cumbul” adını koyan 400500 kişilik bir grup internette bir site kurarak yardımlaşmayı orada sürdürmeye başladı. Şu anda bu forumların sayısı altıya çıkmış durumda. Ancak bu “Cumbullar” sadece yazışmakla yetinmediler ve çeşitli kentlerde “kavuştay” adını verdikleri buluşmalar düzenleyerek bir araya gelmeyi de başardılar. Böylece dostluklarını sanal âlemden kurtarıp ete kemiğe büründürdüler. Bu buluşmaların 56’sına ben de katıldım. Bulmaca sayesinde insanların kurduğu bu dostluk benim en önemli mutluluk kaynaklarımdan biridir. Takipçilerimden bazılarıyla telefon görüşmelerim oluyor. Ya bulunamayan bir sözcüğün ya da o sözcüğün kaynağının sorulduğu görüşmelerdir çoğunlukla bunlar. “Sizin yüzünüzden kocam pazar günleri evden dışarı adım atmaz oldu” diyenler de var, “Hastanede ya da hapishanede en yakın arkadaşım siz oldunuz” diyenler de. Yani övgü de aldım, yergi de. Ancak Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan “Artık bundan sonra Armağanlı Bulmacayı çözemeyecek” tümcesinin geçtiği iki farklı ölüm ilanı içime düşen bir kordu. “Hoca bu hafta tembellik yapmış” Biri tweetterında sizinle ilgili “Biz bulamadıkça o coşuyor. Her hafta başka bela” diye espri yapmış. Hazırlayan kişi için bulmacasının çözülmemesi bir mutluluk mudur? Pazar Dergi’de yayımlanan bulmaca görece zordur. Ancak bu zorluk Cumhuriyet okurunun düzeyine ve araştırmacılığına duyulan güvenin bir yansımasıdır. Çok dar bir sözcük dağarcığını sürekli yineleyerek bulmaca çatmak benim de işimi çok kolaylaştırırdı. Ve sanılanın aksine en çok eleştiriyi bulmacayı biraz kolaylaştırdığım zamanlar alıyorum. “Hocam bu hafta yine tembellik etmiş, bulmacayı yardımcısına yaptırmış” gibi. Pazar bulmacasını ne kadar sürede hazırlıyorsunuz? Eskiden 78 saatte 20x20’lik bir bulmacayı hazırlayabiliyordum. Şimdilerde ise iki ya da üç günümü alıyor. Demek ki yaşlanmışım diyorum. Çok bilmek, insanın hayattaki akışını daha kolaylaştırıyor mu? Bir insanın günlük gereksinimlerini karşılayabilmesi için 200400 sözcük yeterlidir. Sözcüklerle düşünebildiğimize göre bu sayı algılama, çözümleme yeteneğimizi zaafa uğratır. Bu nedenle sözcük dağarcığının zenginleştirilmesi gereklidir. Elbette başkaca yollardan da sözcük sayısı artırılabildiği gibi bulmaca çözmenin katkısı da yadsınamaz. Bulmacalar bir ansiklopedi gibi insana bilgi kazandırır. Bu bilginin ise düşünce kurmada, sağduyu ve uzgörü kazandırmada yararlı olacağı kanısındayım. l esraacikgoz@cumhuriyet.com.tr K Kadın mizahı devrimcidir bedduaları, geleneksel gelin kaynana manileri, müstehcen dedikodular, kurbağa prens fıkraları ve Femen grubu çıkıyor... Tüm kadın sivil itaatsizlik örnekleri bu çerçevede ilgi alanımıza giriyor. Kadın kahkahası tarihsel ve sosyolojik açıdan ne anlama geliyor? Kahkaha kadınların en önemli eleştiri olanaklarından birisi. Kahkaha içsel ve dışsal tüm iktidarları alaşağı edip baskı ile korkudan kurtarma gücüne sahip çok önemli bir imkân. Kahkaha Tanrıçaları tarih öncesinden bugüne direnişin ve başkaldırının mizahla buluştuğu kavşakta “şen kahkahalar” patlatıp duruyorlar. Biz de onların bugünkü temsilcileri olarak kahkaha atmayı elbet bırakmıyoruz. Çünkü kahkaha atıyorum, öyleyse protesto ediyorum. Kahkaha atıyorum, öyleyse teşhir ediyorum. Kahkaha atıyorum, öyleyse yaşıyorum. Kadın kahkaha ile yaşananlar karşısındaki ümitsizliği ve çaresizliği protesto ediyor. Ayrıca da çare üretme gücüyle direnerek değiştirme gücünü dışa vuruyor. Kim bu kahkaha tanrıçaları? Ve ne yapmışlar? Yaşadığımız toprakların tarih öncesi derinliklerinde Mısırlıların Hathor’u şen kahkahasıyla ünlü. Anadolu kadın mizahının kadim kökleri var. İskenderiyeli Klement’in milattan sonra 2. yy’da kaleme aldığı “Exhortations Tavsiyeler” adlı kitabında ve Homeros’un destanlarında aktardığı Ana tanrıça Demeter efsanesinde Kahkaha Tanrıçası Baubo, Demeter’i ümitsizlikten ve depresyondan “etek kaldırma ritüeli” dediğimiz şakacı ve kutsal teşhir ritüeli ve esprili şarkıları ile kurtarmış. Dünyanın başka yerlerinde de insanlar Baubo’nun yaptığı “abartılmış kutsal şakacı teşhir” ve onun “peşinden gelen kahkaha ritüelinin” benzerlerini hayata geçiren tanrıçalar yaratmışlar. Japonların Amaterasu’su ile Mısırlıların Hathor’u da şen kahkahalarıyla yaşamın sürmesi ve güneşin yeniden parlaması için aracılık etmişler. Bülent Arınç “Kadın iffetli olacak. Herkesin içinde kahkaha atmayacak” demişti. Egemenler kadın kahkahasından pek hoşlanmıyor herhalde değil mi? İktidarlar kadınların protestosunu duymak istemiyor. Kahkaha atmak kadına yasaklanabilir mi? Elbette hayır! Üstelik kimin neye gülüp neye gülmeyeceğini belirleyebilecek bir iktidar da çok şükür demeli dünya kurulalı beri var olmadı, olamadı. Kahkaha tarih öncesi çağlardan bu yana kadınlar için vazgeçilemez bir değer olmuş. Mitlerden anladığımız kadarıyla tarım öncesi toplumlar ile erken tarım toplumlarında kadın kahkahası, kutsal ve gizemli bir güç olarak yüceltilmiş, uğruna arkaik pek çok figür yapılmış ve ritüel bir değer taşımış. adın dili ve mizahının kökleri ile dinamikleri konusunda araştırmalar ve filmler yapan yazar yönetmen Filiz Bingölçe, Gümüşlük Akademisi Arnavutköy şubesinde “Kadın Kahkahası Protest Teşhir” başlıklı bir atölye çalışması yürütüyor. Kadın Argosu Sözlüğü’nün de aralarında bulunduğu birçok kitap ve belgeselde imzası bulunan Bingölçe ile “kahkaha” atölyesi üzerine sohbet ettik. “Kahkaha atölyesi” fikri nereden çıktı? Kadınlara kahkaha atmayı mı öğretiyorsunuz?!! Kahkaha bozguncu ve tehlikeli bir tepki. Üstelik de yaşadığımız kültürde neredeyse TÜREY tamamen kadınlara KÖSE ait olduğu düşünülen insani bir tepki. Ben kadın dili ve kadın mizahına meraklı olduğum için bu mizahın tüm dinamiklerini anlamayı kendime vazife edindim. Tarih öncesi çağları araştırırken bulduklarım ise gerçekten çok heyecan vericiydi. “Protest Teşhir ve Kahkaha” konusunu geliştirmek ve bir kitap haline getirme isteğimi arkadaşım Latife Tekin’le paylaştığımda Latife çok ilgilendi. Böylece Gümüşlük’te yıl boyu sürecek bir atölye ile başladık. Bu çalışmada her ne kadar çok gülüyorsak da, yine de kahkaha atmayı öğretmiyoruz! Yaptığımız kadın kahkahasının tarih öncesi izlerini sürüp tarih içindeki varoluş çizgisini ve iktidarlarla “protest teşhir” düzeyindeki ilişkisini takip etmekten ibaret. Bu yolda karşımıza kahkaha tanrıçaları, arkaik grotesk kutsal teşhir idolleri, kadın argosu, kadın küfürleri kadın Filiz Bingölçe, “Kadın Kahkahası Protest Teşhir” başlıklı bir atölye çalışmasında kadın kahkahasının tarih öncesi izlerini sürüyor. Kahkahanın kadınlar için en önemli eleştiri olanaklarından birisi olduğunu dile getiren Bingölçe’ye göre, kahkaha içsel ve dışsal tüm iktidarları alaşağı edip baskı ile korkudan kurtarma gücüne sahip çok önemli bir imkân. Kadın kahkahasıyla olduğu kadar, argosuyla, mizahıyla da protesto ediyor. Kadın argosunun /mizahının erkeklerinkinden farkı ne? Toplumsal cinsiyet düzleminde “kadın mizahı” baskı ile şiddet altındaki insanın mizahı olduğu için elbet egemen erkek mizahından çok farklı. Bir kere hikâyesi, sesi, kahramanı, bakış açısı farklı. Kadın mizahı asla düzen koruyucu değil, direnen bir mizah ve son derece devrimci. Bu çerçevede hiyerarşinin altındakilerin mizahının içsel ve dışsal baskı ve korkuya rağmen var olması onun dönüştürme gücünü artırıyor. Kadın argosu ise diğer kadın mizahı araçları gibi hiciv, parodi ve fanteziyi dil düzleminde kullanarak bozuk düzene, eşitlik ve adalet gözetmeyen tutumlara ve hatta varoluşsal sorunlara kadar pek çok açmaza kendince yorum getirip görünenin ve dayatılanın dışındaki anlamlara ışık sıkıyor. Yani kadın mizahı ve kahkaha hayatın ve hayalin her alanında her türlü kutsallaştırma, yüceltme, büyütme karşısında kadınlara mesafeli ve eleştirel bir bakış açısı hediye ederek temelde “hayatta kalıp onu neşeyle sürdürme” güdüsüne destek veriyor. l C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear