Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 MAYIS 2014 / SAYI 1470 3 Şaman olmak için doğmuş “Dünyanın farklı bölgelerindeki pek çok Şaman insanlarla uğraşmak istemez çünkü insanlar fazla kapalıdır.” Shaman Durek böyle söylüyor ama o insanlara şifa ve sevgi vermeyi amaç edinmiş. Bunun için ölümü bile göze almış, hatta demesi o ki; ölüp sonra yeniden dirilmiş! DENİZ ÜLKÜTEKİN S haman Durek ne bir guru, ne de bir alternatif tıp uzmanı. O sadece bir Şaman. Ve bu mertebeye ulaşmak için pek çok zorlu sınavı atlatmış. Şimdi yeteneklerini kullanarak insanları sağlığına kavuşturuyor. Artık o popüler bir isim. Önümüzdeki yıl ABD’de bir televizyon programı yapması bekleniyor. Ancak pek az kimse onun sırlarının kapısını aralamayı başarabilmiş. Heaven And Earth seanslarında yardımcısı Pank Greenberg’le birlikte yaptıkları insanları fazlasıyla hayrete düşürüyor. Kendi hayat hikâyesini dinledikten sonraysa size sıradan gelecek. Şaman kökenlerinizi ve iyileştirici yönünüzü nasıl fark ettiniz? Beş yaşımdayken annem bunu söylemişti. Anaokuluna gittğimde zaten bende farklı bir şey olduğunu anlamıştım. Çünkü rehber ruhlarım ve ölmüş anneannemle rahat bir şekilde konuşabiliyordum. Şifa kabiliyetim olduğunu 10 yaşlarımda anladım. Banyo yaparken kuzenim radyoyu küvetin içine attı. Şok yaşadım ve bacaklarımı hareket ettiremiyordum. Kız kardeşim beni küvetin dışına çıkardı. Bir şekilde bacaklarıma dokundum, ellerimde büyük acı hissettim. Bacaklarımdaki his geri döndü. 13 yaşımda diğer insanlara şifa verebileceğimi gördüm. Okuldan sonra toplanmıştık. Arkadaşlarımızdan birinin abisi düştü ve yere başını vurdu. Titremeye başladı. Öleceğini hissettim. Kafamda bir ses göğsüne ve başına dokunmamı söyledi. Bedeninin içini görebiliyordum. Beynine giden kan çok hızlıydı. Onu yavaşlatabilirsem iyileşebileceğini söyledi. Ben de yavaşlattım. Çocuk normale döndü. Rehber ruhlardan bahsettiniz. Sahip olduğunuz bu güç onların mı? Yoksa onlar sadece yönlendirmenize mi yardımcı oluyor? Bilmiyorum. Onlara bir soralım... diyorlar ki, bende bu yetenekler var ve onlar bunu düzenleyip daha da geliştirmem için yardımcı oluyorlar. Size yardımcı olmasalar, bu güç ne şekilde evrilirdi? Bu iyi bir soru. Bir Şaman olarak bazı ruhlar bizi testlerden geçirir. Rehberlerine çok bağlı olman iyi değildir. Ruhlar bunu istemez. Şamanlıkta, karartma periyodu diye bir dönem vardır. Çok zorlu bir durumdur, ama güçlerine inanman lazım. İnanmaya devam edersen, geri gelirler. Böylece bağımlılıktan kurtulursun. Güçlerinizi kontrol altına alıp, dünyaya sunmayı nasıl başardınız? Bu benim aile geleneğim. 11 yaşımda pratik yapmaya başladım. Hırvatistan Prensesi Susana Von Radic gibi, becerilerimi yönlendirmemi sağlayan harika öğretmenlerim oldu. Herkesin yediği, içtiği şeyleri yiyip içemezdim. bunları ve daha birçok testi tamamladım. Final testi, bir Şaman için en zorlusuydu, fiziksel olarak ölmem gerekiyordu! Böylece ölümün acısını ve korkusunu yaşadım. Silahla vurulup anında ölmek gibi değil, acı çekerek ve uzun süren bir ölümdü. Nasıl geri geldiniz? Öbür tarafa gittiğimde, orada kalmayı isteyip istemediğimi sordular. Dönersem testi geçeceğimi biliyordum. Hastanede doktor, aileme öldüğümü söyledi. Ölüm saatim belirlendi ve çarşaf üzerime kapatıldı. Ekrandaki yaşam çizgim dümdüzdü, birden Fotoğraf: VEDAT ARIK yeniden kalbim atmaya başladı. Çizgi hareket etti, doktor bunun imkânsız olduğunu söylüyordu... Ve geri geldim, ama hâlâ sınavın belli bir bölümünü tamamlamıştım. Felçli bir haldeydim, beynim hasar görmüştü. Bir bitkiden farksızdım. Kendimi iyileştirmem gerekti. Ancak alçakgönüllü olmayı hatırlamam için vücudumda bir kusur bıraktım, o da böbrek yetmezliğiydi. 12 yıl sonra ruhlar bana, birinin böbreğini vereceğini söyledi ve bir sonraki seviyeye çıkacaktım. Daha geniş bir kitleye hitap etmeye hazır hale gelecektim. Dergilerde hakkımda yazılar çıkmaya başladı, ardından televizyon ve radyo programları... Bugün olduğum kişi haline geldim. Mutlaka yaptıklarınızın kara büyü olduğunu söyleyenler vardır. Evet, onlara, eğitilmeleri gerektiğini söylüyorum. Bu kara büyü değil. Allah’a, sevgiye ve insanların Allah’la olan ilişkisine hizmet ediyorum. Kara büyü insanlara karşı olan her şeydir. Hayatım boyunca bana bunu soran insanlarla karşılaştım. İnsanlar anlamadığı şeyi yargılıyorlar. Buna kara büyü demek de çok kolay. İyileştirme gücünüzü nasıl kullanıyorsunuz? Basın danışmanım Tiana burada, bir keresinde onu iyileştirmiştim, anlatayım. Vücudunda bir kist vardı ve ruhları çağırıp, onlara ne yapılması gerektiğini sordum. İki saat boyunca ruh cerrahlar onu ameliyat etti. Çok acı vericiydi. Daha iyi hissettirecek ilaçlar yoktu. Süreç boyunca ruhlar bana “elini şuraya koy” gibi komutlarla rehberlik ettiler. Sonra tekrar doktora gidip röntgen çektirdi. Kistler tamamen yok olmuştu. Bu tip röportajlardan sonra özellikle çaresiz sağlık sorunları olan insanlar bize ulaşıp mucize arıyorlar. Bu açıdan hangi şartlarda size gelmeli ki, hastayı iyileştirebilesiniz? Kimse ruhlarında problem yoksa hasta olmaz. İnsanların anlamadığı şu; üst bilincimiz hayat hakkındaki tüm kararları vermiyor. Bir bilinçaltımız var. Yeteneklerim, buraya girip konuşabilmemi sağlıyor. Her hastalık bir ruhla beraber gelir. Ben hastalarıma hastalığın sebeplerini anlattığımda, genellikle ağlıyorlar, çünkü aslında herkes neden mutsuz olduğunu bilir ama bunu kendine itiraf edemez. Sonrasında ruhlarla konuşup iyileşmek için neye ihtiyaçları olduğunu söylerim. Bunu yapmak da kişiye bağlıdır. Bazıları yapmaz. “inanamıyorum, ama haklısın, bunu değiştirmek istemiyorum” derler. l @shamandurek www.shamandurek.com C M Y B