Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 HAZİRAN 2013 / SAYI 1422 7 Menderes’in nezaketi buysa öfkesi nasıldı? “Biz bu yola Menderes gibi kefenimizle çıktık” demeyen sağ ve muhafazakâr lider görmedi bu topraklar. Demirel, Özal, Çiller ve son olarak da Erdoğan. Başbakan kendisini sertlikle suçlayanlara, “Menderes de çok kibardı. Bu kadar nazik adamı ipe gönderdiniz?” diyerek yanıt verdi. Gezi Parkı’nda eylem yapan yeni nesil hep “Mağdur ve mazlum Menderes” portresini gördü. Menderes’in 10 yıllık iktidarını bilenlerin “Menderes’in nezaketi buysa şiddeti nasıldı acaba?” diyesi geliyor. B görmesiydi asıl neden. Ama aşbakanın Gezi Parkı başbakan bunu anlamadığı gibi eylemlerini “Gezi Parkı öfkenin dozunu daha da artırdı ve “ sadece çevrecilik hareketi Bana sert diyenlere sesleniyorum: değildir” diyerek değerlendirmesi Menderes çok kibardı, bu kadar 19 günlük eylem süresince belki nazik bir adamı ipe götürdünüz; de tek ve en doğru yorumdu. astınız be vicdansızlar” diyerek Elbette eylem çevreci bir eylemle öfkesine kendince bir gerekçe başlasa da, polisin müdahalesi ve sundu. Ama diğer gerekçeleri gibi Erdoğan’ın meydan okuması MİYASE bu da tartışmalıydı. Menderes özel soncunda çığ gibi büyümesine ve İLKNUR yaşamında yakın çevresine göre birbirinden farklı kesimleri sokağa nazik bir insan olabilir ama dökmesine neden oldu. topluma ve kendisine muhalefet edenlere Başbakanın sürekli topluma ayar vermesi, karşı nezaket şöyle dursun, tam bir diktatör itiraz edenleri azarlaması, insanların nasıl gibi görevden alma, sürgüne gönderme, yaşayacağına, nasıl içeceğine, kaç çocuk hapse atma, sansür, emekliye sevk etme dahil yapacaklarına ve çocuklarını nasıl her türlü baskı aracını kullandı. doğuracağına karışma hakkını kendinde Adnan Menderes yurt gezisinde... Menderes ve arkadaşlarının Yassıada’daki yargılamaları, idam edilmeleri elbette bir hukuk garabeti olarak tarihe geçti. Ancak insan hakları ve hukukun ayaklar altına alınarak yargılanmaları ve idamları, Menderes’in otoriter ve baskıcı yönetimi unutturmayı gerektirmez. Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti’nin 1950’den 27 Mayıs 1960 kadar geçen 10 yıllık iktidarında darbe dönemlerinde bile yaşanmayan baskı, zulüm ve hukuksuzluk örnekleri sergilendi. Bırakın vatandaşı milletvekillerinin bile tutuklandığı, gazete ve dergilerin gün aşırı toplatıldığı, iktidarlarının lik sekiz yılında 811 gazetecinin “her gazeteci bir gün hapisliği tadacaktır” zihniyeti ile hapislere tıkıldığı, anayasa ile yargıya tanınan yetkilerin kendi milletvekillerinden oluşan sivil bir komisyona devri gibi örneklere ancak diktatörlüklerde rastlanabilecek örneklerdi. 67 Eylül olayları ise Nazi Almanyası’nda örneği bulanan bir tertipti. Bütün bu hukuksuzlukları yapan Menderes ile Başbakan Erdoğan’ın “Kibar Menderesi” aynı kişi olabilir mi? l miyase@cumhuriyet.com.tr Kibar Menderes’in demokrasi karnesi Darbe mağduru Adnan Menderes’in otoriter ve baskıcı yönetiminin darbe dönemlerinden pek de bir farkı yoktu. Hatta bazı konularda darbecilerin bile aklına gelmeyecek uygulamalara imza attığı söylenebilir. Kronolojik olarak bu yöntemlerin önemlilerini anımsayalım: 1950 28 Temmuz: Türk Barışseverler Cemiyeti’nin Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesini protesto etmeleri nedeniyle Başkan Behice Boran ve Genel sekreter Adnan Cemgil tutuklandı. 12 Aralık: Hükümet, CHP Genel Merkez binasına el koyarak Hazine’ye mal etti. 1951 20 Şubat: Rus yazarların kitaplarının okul kütüphanelerinden çıkarıldı. 25 Mart: Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri, solcu öğretmenlerin tasfiyesinin sürdüğünü açıkladı. 8 Ağustos: Hükümet, Halkevlerine el koydu. 1952 8 Ekim: Balıkesir’e giden CHP lideri İnönü’yü vali kent dışında karşılayarak kente girmemesini, girerse olaylar çıkabileceğini ve kendisinin sorumluluk almayacağını belirtti. ayırma yetkisi verildi. 5 Temmuz: Memur Tasfiye Yasası, çıktı. Artık; memurlara bir süre için işten el çektirebilecek ya da emekli edilebilecekti. 28 Ağustos: Emekli General Sadık Aldoğan Millet gazetesindeki yazısı nedeniyle tutuklandı. 1955 20 Temmuz: Polis CHP Isparta Il Kongresi’ni dağıttı. Genel Sekreter Kasım Gülek kürsüden indirildi. 24 Ağustos: CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, Sinop’ta tutuklandı ve bir gün hapiste kaldı. 6 Eylül: Atatürk’ün evine bomba atıldığı haberi üzerine, “Kıbrıs Türk’tür” Cemiyeti’nin Istanbul Taksim Meydanı’nda düzenlediği açık hava toplantısı, 67 Eylül olaylarını başlattı. DP örgütlerinde planlanan gösteriler, Rum vatandaşların işyeri ve evlerine yönelik yağmaya dönüştü. 7 Eylül: Emniyet amirliklerince komünist olarak bilinen 48 kişi, tahrik ve tahrip suçlamasıyla tutuklanıp Harbiye’ye getirildi. İdam talebiyle yargılanması öngörülen bu kişiler arasında Aziz Nesin, Kemal Tahir, Dr. Can Boratav, Asım Bezirci, Hasan Izzettin Dinamo da bulunuyordu. yatıştırmak amacıyla askeri uçaklara kent üzerinde alçak uçuş yaptı. Aralarında Ali Ihsan Göğüş ve Cemil Sait Barlas gibi önde gelenlerin de bulunduğu CHP’liler tutuklandılar ve 5,5 ay hapiste kaldılar. Olaylara yayın yasağı kondu. 29 Ekim: Cumhuriyet Bayramı törenlerine CHP’lilerin katılması yasaklandı. 1958 02 Haziran: İnönü’nün, Istanbul CHP Merkezi’nde yaptığı basın toplantısındaki demecine yayın yasağı konuldu. 6 Eylül: Başbakan Adnan Menderes, “İdam sehpalarında can verenlerden ders alsalar ya…” diyerek muhalefeti tehdit etti. 09 Eylül: İzmir’in Kurtuluş Günü törenlerine siyasi parti temsilcilerinin katılması, iktidar cezasına mahkum edildi. Ulus gazetesi bir ay süreyle kapatıldı. 30 Nisan: İsmet İnönü’nün Uşak gezisinde Kurtuluş Savaşı’nda karargâh olarak kullandığı evi ziyaret etmesi, Uşak valisi tarafından önlenmek istendi. Valinin bu yasadışı buyruğunu kabul etmeyen Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı aynı gün görevden alındı. 01 Mayıs: Uşak’tan ayrılmak üzere tren istasyonuna gitmekte olan İnönü’nün arabası önü kesilerek durduruldu. İnönü arabadan inip, yaya olarak istasyona giderken arkasından basına taş atıldı, İnönü başından kan akarak trene ulaştı... 02 Mayıs: İzmir’de CHP Genel Başkanı ve ana muhalefet lideri İsmet İnönü’yü karşılamaya gelenleri jandarma dağıttı; 10 kişi yaralandı; olaya yayın yasağı kondu. 04 Mayıs: CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün arabası Istanbul Topkapı’da trafik müdürü tarafından durduruldu. DP yandaşları tarafından taş yağmuruna tutuldu. İnönü linçten askerlerin yardımıyla kurtuldu. Olayla ilgili yayın yasağı kondu. 07 Kasım: CMP lideri Osman Bölükbaşı 10 ay hapse mahkum oldu. 1960 Topkapı’da İsmet İnönü’nün arabası taşa tutuldu. 25 Şubat: CHP’li Cemil Sait Barlas, 10 ay hapse aleyhine ve CHP lehine tezahürat yapılacağı mahkum oldu. 26 Şubat: Hükümet, İnönü’nün endişesiyle yasaklandı. 12 Ekim: Başbakan diğer birkaç milletvekili ile birlikte siyasi Adnan Menderes yurttaşlara muhalefetin faaliyetleri nedeniyle dokunulmazlığının kin ve husumet cephesine karşı bir “Vatan kaldırılmasını istedi. 07 Nisan: CHP Genel Cephesi” kurmaları çağrısında bulundu. Başkanı İsmet İnönü’nün Kayseri gezisinde Ülkenin her yanında Vatan Cephesi örgütleri karşılaştığı engellemeler ve bunlara alet kurulmaya başlandı. Üyeler aslında DP’ye edilmeleri nedeniyle bazı subaylar ordudan üye oluyorlar fakat katıldıkları örgüte “Vatan istifa etti. İstifa eden subaylar tutuklanarak Cephesi” deniyordu. Vatan Cephesi kuranların cezaevine konuldu. 27 Nisan: Meclis ve katılanların adları her gün radyoda tek bünyesinde kurulan 15 üyeli Tahkikat tek okunuyordu. 18 Ekim: Zile’yi ziyaret Komisyonu’na ek yetkiler veren kanun, uzun eden İnönü’nün karşılanmaması için ev ve ve çetin tartışmalardan sonra kabul edildi. işyerlerinden çıkmaları kaymakam tarafından 12 CHP milletvekili 36, İnönü ise 12 oturum yasaklanmaya çalışılan halkla güvenlik güçleri Meclis’ten çıkarılma cezası aldı. İnönü’nün arasında uzun süren çatışmalar yaşandı. 03 konuşmasının tutanaklardan silinmesi Kasım: CHP’nin yayın organı Ulus gazetesi 1 kararı alındı. Oturumdan çıkarılma cezası ay süre ile tekrar kapatıldı. alan CHP milletvekilleri direnince Genel 1959 Kurul salonundan polis zoruyla çıkarıldılar. 25 Nisan: CHP’li Kemal Satır’ın yaptığı Komisyonun ilk icraatı, ülkedeki tüm siyasal konuşmayı yayımladığı için Ulus gazetesi etkinliklerin ve Meclis görüşmelerinin Yazıişleri Müdürü Beyhan Cenkçi 10 ay hapis yayınlanmasını yasaklamak oldu. Kurulan komisyon; sivil ve askeri savcılarla yargıçların tüm yetkilerine sahip olacak, istediği ev ve kuruluşu basabilecek, öngördüğü evrak, belge ve eşyalara el koyabilecek, gazeteleri toplatabilecek ve matbaalarıyla birlikte kapatabilecekti. Komisyon kararlarına karşı gelmenin veya savsaklamanın cezası üç yıla kadar hapis olacaktı. 28 Nisan: TBMM görüşmelerini haber yapmaya kalkışan tüm gazeteler toplatıldı. 28 Nisan: İstanbul Üniversitesi öğrencileri, üniversite merkez binasında hükümet aleyhine gösteri yaptı. Güvenlik güçleri, gösterilere müdahale etti. Güvenlik güçlerinin üniversiteden ayrılmasını isteyen Rektör Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, tartaklanarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gösterilerde öğrenci Turan Emeksiz polis açtığı ateşle vurularak öldü, 40 kişi yaralandı. Ankara ve Istanbul’da sıkıyönetim Osman Bölükbaşı ilan edildi. 30 Nisan: Gençlerin protesto Kapatılan gazeteler Akis (4 kez toplam 6 ay), Akşam (20 gün), Demokrat İzmir (2 kez 2 ay), Halk gazetesi (1 ay), Hergün (15 gün), Hür Adam ( 2.5 ay), Hürriyet (15 gün), Milliyet ( 15 gün), Öncü (Süresiz), Sabah Postası (süresiz), Tercüman (15 gün), Ulus (5 kez toplam 5 ay), Yeni Sabah (10 gün), Zafer (1 ay) l Hapis cezası alan gazeteciler Adnan Düvenci (2 yıl 4 ay), Ahmet Emin Yalman (15 ay), Altan Öymen (10 ay), Beyhan Cenkçi (1.5 yıl), Cemal Sağlam (26 ay), Cüneyt Arcayürek (6 ay), Derviş Sami Tosman (1 yıl 1 ay), Erdogan Tokatlı (34 gün), Fethi Giray (17 gün), Fethi Tasman (1 yıl 1 ay), Fuat Arna (26 ay), Gültekin Arda (9 ay), Hamdi Tezkan (12 gün), Hüseyin Cahit Yalçın (6 ay), Hüsnü Söylemezoğlu (2 yıl 7 ay), İbrahim Cüceoğlu (26 ay), Metin Toker (2 yıl), Mustafa Deral (10 ay), Nihat Subaşı ( 8 ay), Nurettin Ardıçoğlu (3 yıl 7 ay), Nusret Cafa Coşkun (1 yıl), Oktay Verel (2.5 yıl), Orhan Rahmi Gökçe ( 1yıl), Ratip Tahir Budak (1 yıl), Rıfat Ekinci (1 yıl), Şahap Balcıoğlu (16 ay), Şeref Balçık (17 ay), Şinası Nahit Berker (1 yıl), Tarık Holulu (16 ay), Ülkü Arman (3 yıl 8 ay), Yakup Kadrı Karaosmanoğlu (1 yıl), Yusuf Ademhan (1 yıl), Ziya Ademhan (3 yıl) l 67 Eylül 1955’te Rum vatandaşların evleri ve işyerleri yağmalandı. 1953 8 Temmuz: Millet Partisi irticai faaliyet gerekçesiyle kapatıldı, mallarına el kondu. 21 Temmuz: Profesörlerin politika ile uğraşmalarını yasaklayan kanun kabul edildi. 24 Aralık: CHP’nin Ulus gazetesine el konuldu. 1954 8 Mart: Basını sıkı kontrol altına alan ve basın suçlarına yönelik cezaları yükselten Basın Kanunu kabul edildi. Hakaretle suçuyla yargılananlara iddialarını mahkemede ispat hakkı tanınması isteği reddedildi. 18 Nisan: Mersin’de seçim konuşması yapan ana muhalefet lideri İnönü DP’lilerin saldırısı ile engellendi, İnönü alandan zorlukla kaçırılıp kurtarılabildi. 30 Mayıs: Muhalefet lideri Osman Bölükbaşı’yı seçen Kırşehir, ceza olarak il olmaktan çıkarılıp ilçe yapıldı. 14 Haziran: Seçimlerde CHP’ye oy veren Malatya ceza amacıyla bölünerek Adıyaman ili kuruldu. 21 Haziran: Yeni çıkarılan bir yasayla hükümete, 60 yaşını ya da 25 hizmet yılını doldurmuş yargıç ve profesörleri emekliye 1956 7 Haziran: Demokrat Parti hükümetinin hazırladığı yeni Basın Kanunu Meclis’te kabul edildi. Hürriyet Partisi adına konuşan Turan Güneş, “Bu kanunla, değil basın özgürlüğü, basın bile kalmayacak” dedi. 9 Haziran: Halk gazetesi toplatıldı. 14 Haziran: CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, TBMM’nin manevi şahsına hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl hapse ve 4 ay Bursa’da ikamete mahkum oldu. 22 Temmuz: Akis dergisi yine toplatıldı. 30 Temmuz: Ordu, Giresun ve Trabzon’da Cumhuriyet Halk Partililerin siyasi toplantı yapmalarına izin verilmedi. 1957 6 Mayıs: İstanbul, Ankara, Eskişehir, Adana ve Bursa’da isçi sendikaları kapatıldı. 2 Temmuz: CMP Genel Başkanı ve Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı tutuklandı. 6 Temmuz: Hükümet, Istanbul Gazeteciler Sendikası’nı bir süre için kapattı. 27 Ekim: ’57 seçimlerinde önce CHP’nin kazandığı ilan edilen ancak daha sonra DP’nin kazandığı açıklanan Gaziantep’te olaylar çıktı. Olayları eylemleri sırasında tank üzerinden düşen Nedim Özpulat adlı genç öldü. Istanbul’da bir gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ali Ulvi’nin karikatürü nedeniyle Cumhuriyet gazetesi 10 gün süreyle kapatıldı. 06 Mayıs: Ankara’daki hükümet aleyhine gösterileri fotograflarını ve haberini yayımladığı gerekçesiyle Zafer gazetesi 1 hafta kapatıldı. 16 Mayıs: Milli Eğitim Bakanlığı 19 Mayıs gösterilerini yasakladığını açıkladı. 22 Mayıs: Haberleşmeye sansür koyan Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, beş kişinin bir araya gelerek dolaşmasını yasakladı. 25 Mayıs: Meclis, 20 Haziran 1960 tarihine kadar tatil edildi. Bugünkü birleşimdeki konuşmaların yayımlanması yasaklandı. l C M Y B