24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 EKİM 201 3 / SAYI 1439 Cumhuriyet PAZAR 1 F etmiş 5 bir şey altına da çok insan gömdik. Tüm bunlar karanlık sular. ‘Dünyaya rezilolduk’. Türkiye Avrupa’yısarstı’.,. Lis:elerde yukarıda olunca duyular tuhaf birtatrnin! Bu bitmek bilme ve içse leşrrıiş ikiyüzlülüğür temeli aile. Roman da sonuçla değil tüm bu ilgilicir yolculuk. Aile sahte bir kutsallık 1 1 Bu romanı erkekler okumalı “Kadınların kendilerinden izler bulacağı bir roman” yazıyor her yerde ama bu romanı asıl erkekler okumalı. Kopan. AiIeÇay Bançesi”de ‘Nazar değer” diye Yekta paylaşılmadığı ne der? diye keder anlatılmadığı ai e kavrarnının temellerinde yatan an’atıyor. “Tüm bunlar karanlık su:ar” diyor ve ekliyor ‘aile çekirdek, tüme vardığırnızda toplumu deşıfre etmiş oluyoruL.” Yeni romanınız “AileÇay Bahçesi”ndeki karakter örgüsü epey farklı, nasıl bir süreç onları yarattı? k vardv. Bu İlişkilerin koru da hayatım bcyunca masamın üstündeydi. Özelliklede bir kadının ailesi içindeki konumu, duruşu ve burlarla yıllarsonra hesaplaşabilme yeteneğinin olup. olmaması ilgimiçekmişt. Dj fırtınalı ruh halicesaret isteyen bir yolculuktu. Romandaki Müzeyyen karakte’i de bu arayışin sonucunda uzun yıllardır benime colaşıyordu. ne sorusu ile birlikte caralel bir kişilk oluşturdum. Tabii ki Müzeyyen kelimelerden bir karakter, gerçeklik tecrübesi yok. onu yaratan gözlemler. Söyleşi ıer: ir Bu benim yazarker ama daha sonra okurların kadın romanı” olarak algıladığı ve en azından bir erkek olarak bundan nıutsu7 olduğum durum, Çünkü tam da dediğin gibi erkeklerin dünyasının esiğirli krkmak olası bu rcrnarla Zaten kad rın aile içindeki yerinin cümlelerini yazan da biz erkekleriz. Kitabıda cu yüzden erkeklerin okumasını daha çok !sterim. Zaten benim de içımde bir Müzeyyen ve Çiğdem var. Peki, Öykü bitince Müzeyyen de bitti ‘ İ “AileÇay Bahçesi” ailenin kutsalllğıve dokunulmazlığıüzerine bir roman. Kitabınismi de bu ironiyitamamlıyor.Kopan, romanının kalbine aile fertleri ve yaşamıylageciken bir hesaplaşma ile her şeyi kabullenmenin bıçak sırtı arafında yaşayan Müzeyyen karakterini koyuyor. “İçinegirdikçe kaybolunan bu yolculuğa”okuyucuyu onun rehberliğinde çıkarıyor. Aile çay bahçeleri çiçekli masa tahta masaları. ağaçların arasından sarkan ampulleri. bazılarındaki deniz ve orman kokusu, çocuk koşuşturması ve pek çok ayrıntısı ile kurgunun en iyi Bazı çay vard:r geceleri küçük meyhanelere dönüşür. işte bu iki uçluluk gibi bir ikiyüzlülükde vardır onlarda, Romandaki dercim de aile kavramının Bize içindeki hesaplaşılmayan söylenere ve bizim kendimize söylediğiniz yalanları resrreden b:r mekan olarak çay bahçesi hem kitabın adına ve benim zihnime tam oturdu. mi? Birsüre daha yanımda ka.acak sanırım r Erkekegemen dünyada yanımda olması beni mutlu ediyor, hayatı daha anlaşılır kılmamı sağlıyor. Tabii bunlar edebiyati n şizofrenik cürıleleri. Müzeyyer’in romanda okuyucuya biraktığı boşluklar var. onlar da size kalmış. Çünkü her o<ur farklı bir son arzu lar. Şimdi yeni bir kurgu tahrik ediyor mu sizi, başka birini taşıyor musunuz yanınızda ve yakında neler var? ALi DENiZ USLU Müzeyyen’i oluşturan atmosfer romanın omurgası da bir yandan... bir aile? ve “Nasılaile fertleri?, işte bu sorular ailenir kağıt üstünde “kutsal olan, dışarıya dokunulmaz gösterilen ama içine girdikçe koyu ve dipsiz bir kuyuya dönenen menem gerçeğiyle besleniyor Ben se içine girdikçe kaybolunan bu yclculuğa Müzeyyerı in çıkUm Onun diliyledüşündüğüm bir metndi “A;leÇay Bahçesi ‘ zenginleşme fakrleşme... Bunlar ailenin kararla dışarı bireyleri tarafından ortak sunulur da sunulmaz. Nazar değer’ ne der?” diye mutluluk paylaşılmaz, diye keder anlatılmaz. İnsani cuygular örtbas edilir, işte tüm bu cümlelerin üstümüze yığdığı toprak çok fazla. Biz de aile tarafından ortaklaşa karar verilen yalanların sözcüleriyiz. gibi kıskarılası aile ocrtreleri çizmek istiyor. çünkü gerçek böyle değil. Ailesahte bir Bireyler birbirlerinigerçek anlamda hiç anlamıyor, tenlerine belki ama ruhlarına dokunamıyorlar. Çünkü asıl korunması gereken aile Aileen küçük parçası ama tüme vannca memleketin hali de bundan farksız, sığlık görünmesin diye suyu bulandırmak bir gelenek... Her ailenin karanlık sırları vardır “Kutsallık” sistemi korumak için “AileÇay Bahçesi” bu durumu anlatması için harika bir metafor olmuş. Sizdeki karşılığı neydi? Roman “kutsal” olana dokunuyor, hatta taciz edip dağıtıyor. uydurulan bir kılıf değil mi? Kutsallık dediğimiz dokunulmaz kıldığımızşey riyayı,yalan ları kacullenmenin toplamı. Herkes “lokum Ailede bir şeyler yaşanır: mutluluk. şiddet. öfke. aldatma mutluluk, taciz, Çünkü kendi sjyurnuza bakmaya cesaret edemiyoruz. görünmesi bize yetiyor. Otosarsü ne, kabullenmeyle sessizlikle, görmezden gelerek, yalan söyleyerek suyurTluzubulandırıyoruz ve diyoruz ki su hularık!” Ailede sürdürülebilir tek şey bu bulanıklık tüme vardığımızda toplumu deşifre Roman bitince müthiş bir iç sıkıntısı, tedirginlik ve yalnızlıkduygusu başlıyor. Tabii el ve zihin bir tempoya alıştığı için üretim bitmiyor, zihin sürekli yazıyor kurguluyor Elbette tüm üreftiklerirn görünirolmayabilir, ben çokyazarım çok atar’m, geri dönüşümsüz yapar m bunu da. Tamamen yok etmezse onlara dönme fikri başlayabilir. Bu da dipsiz bir başka kuyu demek. 100. doğum günü nedeniyle 6 Kasım’da Pariste başlayacak çok keyiflibir etkinlğimiz var. Bura katilım herkese açık. ayrıntılarıwww.karibu.com. tr adresinden Etkinlik9 Kasrn’a kadar sürecek ve Camus’njn izirde Paris’i gezerek. konuklara Camus kitaplarından okumalar yapacağım, Camus ve hayatı hakkında söyleşiler gerçekleştıreceğiz.• alidenizuslu©gmail.com Bulutsuzluk Özlemi’nin yeni kaydettiği “Her Şeyin Farkındayım” bir şarkıdan çok daha fazlası. Gezi Direnişi’ne bir selam, belki bir marş. En önemlisi geleceğe kurulmuş bir hatırlatma! Söz ve müziği Nejat Yavaşoğulları’na ait olan “Her Şeyin Farkındayım” daha yaşanabilir bir dünyanın mümkün olduğunun da bir göstergesi. Özlemi’ne “Her Şeyin şarkısrda Bulutstızlıik Hikmet Korosu. her zaman grupla birlikteolan Akın Eldes ve logo tasarımında da yapan Emre Senan Bu şarkı için “insan olabilmemiz insan doğasına uygun yaşayabilmemizin mümkün olabileceğini. barış içinde sanat ve aşk için dc zaman bulabilcooğimizi görmüştük” diyor Nejat Yavaşcğulları ve Nazım’ınsözlerini hatırlatıyor ‘sen yanmasan ben yanmasan nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa”. kitlelere u:aşmıyordu. Toplu nıun birçok kesimini kend bakışaçıları bakımından Gezi Parkı’ndayım, her şeyin farkındayım “Gezi Direnişi”ni nasıl yaşadınız? Böyle bir hareketi bekliyor muydunuz, sizi şaşım, mı? Beklerniyordum, evet beni Daha doğrusu böyle bir şey olabileceğini kimse düşünemezdi. Toplumun çeşitil kesimleri tarafından Gezi Parkı’na herhangi bir yapı yapılmasın. iş alaniarının ortasında soluk alaca< bir yeşil alan yok diye yaklaşık iki yıldır dikkat çekiliyor. çeşiti bar şçıl gösteriler yapı ıyordu fakat bu gösterler geniş endişeyeyönlendiren küçük. büyük birçok olay sonuçta tüm bu kesimleri bir araya getird Emek Sineması, Markiz Pastahanesi, Eski Yarımada’daki cami kubbeleri arasından ooy gösteren gökdelenler, rart uğruna kentin talan edilmesi, insan denen canlıyı ozon insaat furyası, halkın belleğinde yaşayan kent dokusunu yo< edecek çalışmalar... Belki parasız fakat Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan gelişmiş insan potansiyelinin veya diğer düşük gelirli kesimin bu bölgeden uzaklaştırılmak istenmesi, buna bir de sor maçlarını seyretmek için Beşiktaş taraf:arırun her zarrıarı yaptığı Beşiktaş’tan İnönü stadına ve üzerlerine gazsıkıması, 1 Mayıs’ta işçilerin alana sokulmay’p üzerlerine gaz sıkılması, kendilerinin düşünen kesi nıler... Görüyorsunuz liste uzuyor daha da uzayabilfr! İnsanlar bu büyük direnişle . “Gezi parkındayım, her şeyin “korkmamayı” öğrendi, neler yapabileceğini anladı. Peki, farkına varmak için çok mu bekledik? Bazı şeyleri yapabilmek için belli birikimlerinoluşması gerekiyor bu da sık rastlanabilecek bir olay değıl. İkidefa kilometrelerce yürünerek Boğaz Köprüsü geçildi. “Gezi Direnişi”devrimler tarihine geçmesi gereken ve geçmiş bulunan bır bir nedenle olay. hirikip ortaya çıktı Dünyatarihinde de örneklerde görüldüçıü gibi. Önemli bır özellik de asıl kitlenir gençlerden oluşmasıydı ve ben buna ilk gün biyük gençlik devrimi” yakıştırmasını yapmıştım farkındayım...” diyorsunuz yeni şarkınızda. Gezi’de insanlar pek çok şeyin farkına vardı. Sanırım önemli olan bunu unutturmamak. Nedir bunu sürdürülebilir kılmanın yolu? Bunu bilmem değil ancak toplum bu potansiyele sahip olduğunu gösterdi ve bu toplum da ülke decıiş:irrnişfalan değili GEZİPARKI NOAYIMHE RŞEYİNFAR KINOAYIM!!! oluşturulanın “bir başka Dünya” olduğu, düşünü gördüğümüz kapitalist ilişkilerden uzak kardeşçe ve insanca yaşamın bence ve bu örneği olduğu eksik dikkatimi çekti. İnsan olabilmemiz insan doğasına uygun yaşayabilmemizin mümkün olabileceğini. barış içinde sanat ve aşk için de zaman bj:abileceğimizi görmüştük. Bunu yazmak gereksinimini duydum. biçimi olarak tanımlayabilıriz.Bence yönetenler de olan bitenden herkes gibi kendi payına düşen tarafını anlamal. Hakına iyidavranmalı. Söylediklerini yutan, çark eden sanatçılardan bir iktidar korosu yapmak mümkün. Herkes iktidara sırtını dayamak için omurgasını çıkarıp atıyor. Şarkıdaki gibi “beraber çoğalabilecek miyiz?” Umarım çoğalırız. nehirler tersine akrnaz bildiğim kadarıyla... Nehirler tersine akmaz Bu şarkı bir anlamda Gezi Direnişi’ne bir selam, bir yandan da onun marşı gibi. Siz nasıl duygularla yazdınız? Bir yandan korku her şeyi baltalıyor, herkes her an suçlu olabilir bu ülkede. Bu yüzden de susmayı tercih edenler fazla. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? ... Gezi parkı olayında sanatın tüm dalları başından beri yer buldu. Bu da hareketin niteliğinive barışçıl karakterini yükseltti. Çok sayıda şarkı üretildi Gezi Direnişi biber gazlı. Ancak orada için TOMA’lı, Korku insancıl bir duygu. bir şey diyemıyorum bu konuda ancak “sen yanmasan ben yanmasam nasıl çıkacak karan’ıkaraydnlığa dizeleri de geliyor aklıma, Belki de gerçek demokrasiyi bir anlamda, insanların yaşarken herhangi bir nedene endişe duymadığı bir Şimdi bu şarkıyı yazdığınız için hedef olmanız olası, tepkiler gelmeye de başlamıştır. Neler bekliyorsunuz? Şarkı yazarken lçirnder gelen leri yazdım ve kalıcı hirşarkı oacağını düşünüyorum, beklentım bu... içinden geldiğimiz hayattan süzdü<erirniz’ içinden gelmiş olduğumuz topluma sunduk her zaman yaptığımız gibi. S (‘ B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear