Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Halil Sezai Paracıkoğlu Hayalim kıyıdan ve sessiz gitmekti Fotoğraf: MEHMET TURGUT Halil Sezai, müziğindeki yoğun hüzne ve acıya inat, mutlu. Çünkü melankolik bir adam. Karışık bir harman, hangi ruh haliyle içinize çekerseniz o tadı bırakıyor. Ona göre mutlu ve huzurlu bir ülkenin çocukları olmadığımız için verilen tüm sanatsal ürünlerde hüznü, kederi bulmak olası. İster bu çığlığa kulan verin, ister vermeyin Halil Sezai’nin söyledikleri bu toplumun gerçeği. Ansızın gelen ve hazırlıksız yakalandığı şöhretle magazinin kucağına düşse de bu girdaptan sağ çıkmaya kararlı. Hayali “kıyıdan ve sessiz gitmek” ama şimdi denizin tam ortasında ve tek başına. Ali Deniz Uslu / Sayfa 5 Almanya’da başarı göstermeye başlayan yeni kuşak gurbetçi gençlerini görmek artık sıradan bir durum. Ancak Nazan Eckes’in hikâyesi biraz farklı. O çocukluktan beri yaşattığı televizyoncu olma hayalini gerçekleştirmiş bir isim; üstelik bir haberci olarak. Kendisine hep kuşkuyla yaklaşan bir toplumun güvenini kazanma hikâyesi Eckes’inki. “Okulda Almanlar'dan bile daha iyi Almanca konuşmaya çalışıyordum” diyor. Artık o da yaşıtları da kendilerini ne Türk, ne de Alman diye tanımlıyor. Bunu “yamalı kimlik” olarak adlandırıyor Eckes de bu kimliği oluşturan kuşağın belki de sesi en gür çıkanı. Röportaj: Deniz Ülkütekin Sayfa 4 Yamalı kimliğimi kabullendim Balıkların sultanı Nil Can bir köpekbalığı eğitmeni. Aynı zamanda bir akvaryumdaki yaklaşık 5000 deniz canlısından sorumlu. “Köpekbalıklarından korkmam desem yalan olur” diyor ama artık onlara o kadar alışmış ki hepsini arkadaşı olarak görüyor. Sayfa 8 Spor erkek işi değildir! Kadının sporla ilişkisi ya form tutmaya sıkıştırılıyor ya da “anlamayacağı” yönündeki söylemlere... Hele de söz konusu spor futbolsa tribündeki varlığına bile tahammül edilmiyor. Olur da bir “densiz”lik yapıp sahaya inmiş, top peşindeyse görmezden geliniyor. Güreş, halter gibi sert sporları yapan kadınların yeni fiziki görünümü toplumun “ideal” kadın algısının dışında kaldığından korku da yaratıyor. Sevecen Tunç, spordaki cinsiyetçi yansımaları anlatıyor. Esra Açıkgöz / Sayfa 3 Aile boyu HES mağdurları Leyla Yalçınkaya, Erzurum’un Bağlar köyünde kendi halinde yaşıyordu. Bir gün HES yapmak için geldiler. Her insan gibi toprağını, evini korumak istedi 17 yaşındaki Leyla da. HES’lere karşı eylemlere katıldı. Bu yüzden gözaltına alındı, mahkemeye çıkarıldı. Şimdi polise ve jandarmaya mukavemet etmekten yargılanıyor... Ömer Şan / Sayfa 2 ’na bir mizah lütfen Bayan Yanı neredeyse bir yıl önce yola çıkmıştı. Aslında yola çıkmak da değildi. 8 Mart için kadın çizerler bir dergi hazırlamıştı. Ancak dergi o kadar tuttu ki, düzenli bir hal aldı ve bayilerdeki yerini sağlamlaştırdı. Çizerleriyse kendilerini daha özgür hissediyor. Bayan Yanı bu yıl yeniden 8 Mart için kolları sıvadı. Sayfa 3 Çizim: Betül Yılmaz C M Y B C MY B