Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 ARALIK 2012 / SAYI 1396 7 Gökçe Bahadır ilk kez aykırı bir rolde. Kayıp Şehir’in fahişesi Aysel'e hayat veriyor. “Ne Yaprak Dökümü’ndeki Leyla ne de Dedemin İnsanları’nın Nurdan’ı Aysel gibi değildi.” Ancak Bahadır hiçbirinin tamamen kendini yansıtmadığı söylüyor. Futbolcu eşleri için önyargı var elda’yı Böbrek Vakfı’nda PR müdürü olarak futbolcular. Mesela Mehmet, çalıştığı 2006 yılında tanıdım. Bitmek bilmeyen bir oğlumuzun ilk doğduğu anı, kalp enerjiyle böbrek hastaları için çalışır, ünlülerle atışını, yüzünü ve ilk doğum medyayı buluşturan organizasyonlar yapardı. Her yıl artan gününü göremedi. Maçtaydı. sayıda hastaya diyaliz makinesi alınsın diye çabalardı. İki Bunlar bence bir babanın şiir kitabını da bu amaçla yayımlattı. Sonra Mehmet Topal duygusal kayıplarıdır. Futbol, hayatına girdi, iki iyi insan mutlu bir evliliğe imza attılar. oldukça fazla özveri gerektiren bir Valencia takımına transfer olan eşiyle yaşadığı İspanya’da meslek. Kocam mesleğine âşık EBRU Mehmet Han doğdu. Bu yıl Fenerbahçe için İstanbul’a olduğu için ona saygı duyuyorum. döndüklerinde Selda da boş durmadı. İkinci kez İşte Mehmet tüm bunları anlatan GÜZEL üniversite eğitimine başladı, geliri Türk Böbrek Vakfı’na bir kitap yazacak. Şiir kitabının satışını sadece kalacak olan üçüncü şiir kitabı “İsimsiz”i çıkardı. Selda ile Türk Böbrek Vakfı (http://www.tbv.com.tr) yapıyor değil şiir aşkını konuşmak için buluştuk. Konu konuyu açtı mi? Satışlar ne durumda? futbolcu eşlerinin imajına geldi... Genelde futbolcu eşleri moda ya da güzellik Evet. Şimdiden bir diyaliz makinesi alanlarında faaliyet gösteriyorken, sen üçüncü şiir almaya yakın bir meblağ toplandı. Ayrıca kitabınla karşımızdasın. Nasıl bir temeli var bu her makineyle bir ismi yaşatmak istiyorum. yöneliminin? 2009'da ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz) Yanlış anlaşılmasını istemem, ben bir şair değilim, hastalığı sebebiyle hayatını kaybeden sadece şiir âşığıyım. Kendimi bildim bileli böyleyim. Sedat Balkanlı’yı bilenler Fenerbahçe’ye Evet, futbolcu eşleri için böyle bir önyargı var. Ama düşkünlüğünü hatırlar. Bence hep de geri planda da olsa kutsal meslek sahibi olanlar da hatırda kalacak bir isim. İşte ilk makine var. Mesela öğretim görevlisi, eğitmen, arkeolog, Balkanlı ismine ait olmak üzere, eşinin hemşire gibi... Keza modayla uğraşanları da rızasıyla faaliyete başlayacak. Burada bu kadar güzel işler oldukça başarılı buluyorum. Çoğu eğitim alıyor, yapma isteğine rağmen iyi işler yapıyor. Ama kolaya kaçmayanlara önceliğin hep yurtdışında rağmen dışarıdan, her işe eş desteği takısını yaşamak Selda, neden? takıveriyorlar. Ne acı ki ülkemizde koca desteği Çünkü hayat yurtdışında tablosu hep var. Kaldı ki yazdığım şiirlerin daha kolay. Almanya’da maddiyatla ilgisi olamaz. Çünkü doğup büyüdüm. Mehmet’le şiir, duygular varsa yazılır. İspanya’da iki yıl yaşadık. Eşimin sevgisi benim için en Bence Türkiye dünyanın en büyük zenginliktir, o ayrı. Ama görkemli ülkesi. Güzelliği, sevgime, saygıma kudreti zaten tartışılmaz. maddiyat girerse Ama ülkemizi galiba biz fakirleşmeye yıpratıyor, yaşanmaz hale başlarım. Peki ya getiriyoruz. Her şeyi çabuk Fotoğraf: Hakan Adil Mehmet? yücelten ve sonra çabuk Onun şiire tüketen bir özelliğimiz var. Fenerbahçe Kulübünün başarılı ilgisi var mı? Bu tecrübeleri edinenler için Bu zamana kadar yoktu, de hayat zorlaşabiliyor bu sporcusu Mehmet Topal’ın eşi Selda ama şiirlerimi okuduktan sonra topraklarda. İspanya’da Topal, üçüncü şiir kitabı “İsimsiz”le çok ilgilendi. Duygusal yaşarken bebeğimi böbrek hastalarına umut olmaya dünyanın kapısını aralamış Türkiye’de dünyaya çalışıyor. Futbolcu eşlerine yönelik oldu. Hatta bir karar aldık Ebru, getirdim. Çünkü oğlumun önyargıya bir cevabı var: “Ne acı ki bunu kimse bilmiyor. Mehmet hüviyetinde olması gereken ülkemizde koca desteği tablosu var. futbolu bıraktığı gün yayına ülke Türkiye. Bu denli Eşimin sevgisi benim için en büyük hazır bir kitabı olacak. Futbol sevgime rağmen huzuru zenginliktir, o ayrı. Ama sevgime, güncesi yani. Futbolun hiç neden bulamıyorum da saygıma maddiyat girerse kolay bir meslek olmadığını, yurtdışında yaşamayı fakirleşmeye başlarım. Çünkü şiir, içinde ekonomik ve sosyal pek önceliyorum, işte bu duygular varsa yazılır.” çok strateji barındırdığını cevapsız. G ebru@ebruguzel.com.tr anlatacak. Aileye hasret kalıyor S Rollerimin hiçbiri Gökçe değil DENİZ ÜLKÜTEKİN ökçe Bahadır oldukça hızlı bir hayat yaşıyor. Hızın sebebi biraz da hayatında yaşadığı değişimlerin keskinliği. Ani bir evliliği takip eden ani bir boşanma ve ardında bıraktığı bir dolu tartışma. Özel hayatı gibi oyunculuk kariyeri de keskin virajlarla dolu. Yaprak Dökümü’ndeki Leyla’dan Kayıp Şehir’in Aysel’ine giden yolda, bir de “her oyuncunun birlikte çalışmak istediği yönetmen” Çağan Irmak’ın “Dedemin İnsanları”nda Nurdan rolüyle karşımıza çıktı. Kısaca, hayatın sillesini yemiş bir fahişe Aysel. Gökçe Bahadır’ı böylesi bir rolde daha önce hiç izlememiştik. Ancak bu işi oldukça iyi kıvırıyor. Peki nasıl? Kendisinden dinleyelim. Aysel, dizilerde pek görmeye alışmadığımız, hem görüntüsü hem de rolüyle oldukça iddialı bir karakter. Daha önce böyle bir rolde yer almış mıydınız? Doğru, ilk defa böyle bir rol oynuyorum. Özellikle Yapram Dökümü’ndeki Leyla’yla oldukça farklı karakterler. Aysel’i sizin için farklı kılan nedir? Evet, Leyla’dan çok farklı. Aslında benim açımdan, oynadığım bütün rolleri farklı kılan taraflar var. Çünkü hiçbiri Gökçe değil, hepsi başka ailelerde büyümüş, başka hayatlar yaşamış karakterler ama yine de hepsinin içinde bile Aysel daha aykırı biri. İç dünyası daha karmaşık, nasıl desem, hayatı daha karanlık. Çok renkli bir kadın. Bazen bir çocuk kadar masum oluyor, bazen de çok yırtıcı, vahşi bir hayvana dönüşebiliyor. Siz televizyonda hangi dizileri izliyorsunuz? Sizce bir dizinin tutulmasının formülü nedir? G İyi bir dizi izleyicisi değilim, takip edemiyorum çok fazla. Arada bakmaya çalışıyorum. Formüle gelirsek, öncelikle hikâye çok önemli. Bize yakın, bizden bişey olması lazım, yani seyirciyi öncelikle hikâye çeker. Daha sonra o hikâyeyi iyi anlatacak bir yönetmen ve karakterlere hayat verecek doğru oyuncular işi götürür. Tabii daha bir sürü faktör var, sanat yönetmeni, kostüm, makyaj gibi. Tam bir ekip işi yani. Dizi çok basit gibi görünen ama aslında çok zor bir iş. Öyle her parası olanın “hadi dizi yapalım” demesiyle olacak bir iş değil. İşte o yüzden bir sürü iş başlayıp bitiyor. Gerçekten çok özenle ve titizlikle yapılan işler devam ediyor. Belki de böylesi sektör adına da iyi bir durum oluyordur. Dedemin İnsanları’ndan sonra nasıl bir film projesi sizi tekrar sinemaya yöneltir? Önünüzde herhangi bir proje var mı? Dedemin İnsanları benim sinemaya adım atışım oldu. Çağan Irmak’la çalışmak iyi bir deneyimdi. Filmde, senaryoyu ve rolümü çok sevmiştim. Yine böyle senaryosunu seveceğim bir iş gelirse, oynarım. Şurası kesin ki, sinema çok heyecan verici. Bir sene kadar önce “istediğim her şey oluyor” demiştiniz. Sonra özel hayatınızda farklı bir süreç yaşadınız, acaba bu süreç hayata bakışınızı etkiledi mi? Daha karamsar mı oldunuz? Artık daha farklı bakıyorum dediğiniz şeyler var mı? Hayatımda her şey nasıl olması gerekiyorsa öyle gelişiyor. Hayatımızda yaşadığımız bütün acılar bütün yanlışlar bir anlamda geleceğimizi şekillendiriyor. Daha karamsar değil, tam tersi daha güzel bakıyorum hayata. Kaçırılacak hiçbir an yokmuş gibi hissediyorum. Boşanmanızın ardından evliliğe bakışınız değişti mi? Evliliğe bakışım değişmedi, evlilik bence çok güzel. Ailem bana her zaman olduğu gibi bu dönemde de çok destek oldu. O açıdan kendimi çok şanslı hissediyorum. G İntersentır Misafir şair her yenileniş galip olmaksa yaşamda bir parça kalmıştır yenilgiden kabuk kolay atılmıyor yaşlanınca bilmez mi ıstakoz, anımsıyor yerine yenisini onarsa da hemen zordu onarmak kabuğunu terk etmeyen kolunu Arife Kalender (Kabuğunu Yiyen Istakoz’dan) Off the record Maya uygarlığını kuraklık bitirmiş!.. Niye acaba?.. Lav sıtori bugün borsada gülen gözlere değer biçilemedi. Mehmet Tuncer Utandırma servisi Gerçek inanç özgürlüğü, inanmayanların özgürlüğü ile başlar. Kemal Ateş Petşop Misafir çizer: Hakan Çelik Haftanın sanat çizelgesi 1. Piyanonun bacakları kapatılacak. 2. Heykel taşlanacak. Dizi piyasası biraz garip Şu sıralar pek çok dizi yayından kaldırılıyor. Kayıp Şehir için böyle bir korku yaşadınız mı? Evet, dizi piyasası biraz garip. Bir yandan birçok oyuncuya iş imkânı sağladı, iyi bir sektör haline gedi. Ancak öte taraftan hiçbir garantisi yok, bir umut projeye başlanıyor ve aniden bitiyor. Benim de böyle bir deneyimim oldu. Yaprak Dökümü’nden sonra yedi bölüm süren bir dizim vardı. Ancak Kayıp Şehir için böyle bir endişe yaşamadım. Çünkü yaptığım işten mutluyum. Benim için önemli olan da bu. G Lisedeki tiyatro hocam Oyuncu olmanızda dönüm noktası olan olaylar nelerdi, kişiler kimlerdi? Lisede tiyatro kolundaydım, sene sonuna bir oyun çıkaracaktık, ben de başrol oynuyordum. Oyunculuğun ilk kanıma girdiği yıllar o zamanlardır. Okuldaki tiyatro hocam provalardan sonra gelip “mutlaka bu işin üstüne gitmelisin” diye ısrar ediyordu. Onun etkisi çok fazla, orada kafama koymuştum oyuncu olmayı. Sonra hep o yolda ilerledim zaten. G Sahibinin sesi Hasretinden paradigmalar eskittim, bitip tükenmez polemiklerde kendimden geçtim!.. İbrahim Ormancı C MY B