24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

9 OCAK 2011 / SAYI 1294 11 Korkulu anılar G eçen yılın sonunda bir önceki yılın hafızama bilen yoktu nasılsa, son gece yarısına kadar hazırlamaya kazınan 12 lezzet anısını, damağımda kalan devam ettiğim sunuş da fena olmamıştı, daha ne isterdim? hatırlanır tatlarını yazmıştım. Bu yıl ise geriye Kendime güvenim tamdı, ta ki elinde not defteri kalemi baktığımda kalp çarptırıcı lezzetlerden çok yemek merakı “Encyclopedia of Kitchen Science, Hstory and Culture” yüzünden başıma gelen kalp çarpıntıları kalmış hafızamda. (Mutfak Bilimi, Tarihi ve Kültürü Ansiklopedisi) kitabının Beni günlerce perişan eden sıkıntı topluluk önünde yazarı Harold Mc Gee’yi salonun orta yerinde görene konuşma korkusuna dair... Bundan yıllar önce 1984 yılının kadar... “Aman Tanrım fermantasyonla ilgili teknik sorular sıcak yaz günlerinde Roma’da Trastevere çatılarını gören sorarsa, şu bakterilerin Latincesi neydihep dilim dolaşıyor, bir sınıfta bu korkuyu yenmek uğruna ne eziyetler eyvah asıl kazık soru mayalar üzerinden çıkacak” gibi çekmiştim. Londra Üniversitesi’nden Prof. Robert beynimde soru zıplamalarıyla konuşmaya başladığımda Ferguson yedi milletten oluşan sınıfımıza gerçeküstü bir ruh halindeydim. Sesim benden topluluk önünde konuşma teknikleri dersini uzaklaşmış, ben konuşmaya başlamış ama verirken özellikle kamera ve mikrofon aklım son nefesini veren bedenimden korkusunun üzerine gidiyordu. Haince yükselmiş bir ruh gibi havalarda dolaşıyordu. yöntemleri vardı. Son derece sıkıcı konular verir, Beynim telaş içindeyken nasıl oluyorsa benden on dakikalık bir konuşma hazırlatır, konuşurken ayrı bir benlik sunumu tereddütsüz, pürüzsüz kameraya çeker, sonra da en fecisi herkesin anlatmaya devam ediyordu. Alkışları duyunca önünde seyrettirip eleştirirdi. Başkalarını havalarda gezen aklım seyretmek çok komik oluyordu ama insanın bedenime indi, her şey kendisini seyretmesi tam bir azaptı. Kamera normale döndü. AYLİN karşısında sanki sakın yapma denilen bütün Kazasız beresiz ÖNEY TAN hatalar zincirleme bir kaza gibi peş peşe yarasız bir geliyor, insanın birine aklı takılınca diğerleri konuşmayı daha büsbütün üstüne üstüne yığılıyor, altından atlatmıştım. kalkılamaz bir yapılmaması gereken hatalar yığını Diğer heyecanlı günlerin oluşturuyordu. Hâlâ hatırladıkça ürperirim… üç tanesi üç farklı üniversite Geçen yıl bu nahoş anılarımı topluluk önünde konuşma ortamında yaşandı. Bilkent belasına en az 12 kere andım. Geçen yılki kalp Üniversitesi’nde “Yemekte çarpıntılarının belki de en önemlisi son dört yıldır Tarih Var” konulu sempozyuma konuşmacı olarak katıldığım Oxford Yemek Sempozyumu son anda dahil edilerek panelist idi. İlk kez katıldığımda heyecandan bayılacak hallere olmuş, irticalen konuşmak nedir gelmiş, diz bağı çözülmesi nedir, varlığını bilmediğin anlamıştım. Diğer ikisi ise akademik kaslarının seğirmesi nasıldır hepsini yaşayıp sonunda azaplardı. Bilecik Üniversitesi’ndeki Osmanlı Yemek Tarihi İsveçli televizyon sunucusu bir arkadaşın tavsiye ettiği Sempozyumu’nda tarihçiler önünde sunmanın gerginliğini heyecan semptomlarını giderici ilaç alarak cesaretimi yaşadım. Fransa’nın Tours kentinde “Ateşin Keşfinden toparlayabilmiştim. Sonuçta çok iyi geçmesine rağmen Günümüze Pişirme Teknikleri” konulu kolokyumda ise ölüp ölüp dirilmek nedir pek iyi anlamıştım. Bu yıl ise çok deplasmanda ve tanımadığım sahada maça çıkmanın ne rahattım, seçtiğim yoğurt konusunu salonda benden iyi demek olduğunu idrak ettim. Allah’tan anlattığım Çorum’un meşhur İskilip dolması o denli ilginçti ki konunun gücü sayesinde sahadan yüzümün akıyla ayrıldım. Bazen ise konuyu iyi bilmek yetmiyor. Her zaman el elden üstündür. Defalarca sunduğum “İberya’dan Osmanlı’ya Sefarad Mutfağı” konusunu Büyükada Anadolu Kulübü ve Limmud Yahudi festivalinde Sefarad mutfağı ile büyüyen kişilerin önünde sunmam gerekince tereciye tere satmak nedir anladım. Canlı veya mikrofonlu kayıtların sinir bozuculuğunu hatırlamaksa onu da yaşadım. Biri yemekle ilgili olmasa da teyzem hakkında bir canlı televizyon programında, ilk saniyede gelen Hitler faşizmi ve kadın hakkında gelen abuk sabuk beklenmedik soruyu mutfak Haşhaşlı kolay çörek Oxford’da ilk sunduğum konu haşhaşın Anadolu’daki tarihi ve Amerika baskısıyla yasaklanmasının bölgedeki ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri üzerineydi. Geriye bakınca kendimi ne kadar zora soktuğumu görüp şaşıyorum. Bu tarif ise tam tersine işin kolayına kaçmakla ilgili. Hazır yufka ve birkaç basit malzeme, hepsi bu.. Bazen hayatı kolayından ele almak lazım, hep zora koşmak olmaz... 2 yufka 45 çorba kaşığı haşhaş ezmesi 45 çorba kaşığı tahin 1 kâse iri çekilmiş ceviz 6 çorba kaşığı şeker 1 çorba kaşığı tarçın Tahin ve haşhaş ezmesini bir kâsede karıştırın. Yufkanın birini mutfak tezgâhına yayın. Bütün yüzeyine haşhaştahin karışımının yarısını yayın. Ceviz, şeker ve tarçını da karıştırın ve yarısını yufkanın üzerine eşit olarak serpin. Yufkayı fazla sıkmadan sarın. Yağlanmış bir tepsiye spiral şeklinde yuvarlayın. İkinci yufka ile aynı işlemi tekrarlayın ve spiralin kaldığı yerden devam ettirerek birinci yufkanın devamı şeklinde tepsiye yerleştirin. Yufkanın yüzeyine biraz sıvı yağ sürün. 180 dereceye ısıtılmış fırında 4045 dakika kadar nar gibi kızarıncaya dek pişirin. Ilık veya soğuk servis yapın. G ve yemek konusuna bağlayarak savuşturdum. BBCRadyo 4 için yapılan kebap üzerine söyleşide ise profesyonel çalışmanın ne olduğunu idrak ettim. Sunucunun birkaç cümle için saatlerce kayıt yaptığını hayretle izledim. Elbette ortam konuşmayı etkiliyor. Teos Şarap Çalıştayı ve Ankara Peynir ve Şarap Günleri için yaptığım konuşmalar şarabın huzur veren varlığından olsa gerek, pek de heyecan yaşatmadı. Ama bol şarap tadımlı günlere denk gelse de Torino’da Terra Madre / Toprak Ana buluşmasında beklenmedik bir şekilde projelerimizi anlatmak zorunda kalınca hayli telaşlandım. Bunlara ek epeyce bir yabancıya yaptığım turlarda Türk mutfağını anlattım durdum. Çenem bu yıl sonunda epeyce açıldı yani.. Kendini zora koşmak iyi de, yaşanan korku ve gerginlik hayatı zindana çevirebiliyor. Gene de korkunun üstüne gitmek ve yenmenin verdiği lezzet gibisi de yok. Ödül ummadık bir teşekkür ile gelebiliyor. Tek bir cümle tüm kalp çarpıntılarını silip süpürüyor, bir anda yerini başka kalp çarpıntılarına bırakıyor. Oxford’daki korkulu anlardan sonra Londra’ya birlikte döndüğümüz Harold Mc Gee ayrılırken: “Tanıştığımıza çok memnun oldum, bu yıl benim için sempozyumun hatırlanacak sunuşu sizinki oldu” deyiverdi. Olaya şahit arkadaşın ifadesiyle sevinçten yerimden havalanmışım, çocuk gibi zıpladığımı hatırlıyorum hayal meyal… G aylinoneytan@yahoo.com Herakles düğümü Anadolu’nun tarihi, kültür hazinelerinden ve uygarlıklarından ilham alarak hazırlanan Myras markasının son esin kaynağı, antik dönemden günümüze gelen, gücü simgeleyen Herakles Düğümü oldu. Antik ve tarihi dokunuşları ile kendini ifade etmekten hoşlanan kadınlar Herakles düğümlü pendant ile yine çok dikkat çekecek. Vücut bakım serisi Eyüp Sabri Tuncer, el ve vücut kremi, vücut losyonu ve vücut parfümünden oluşan Perfume Jewels kişisel bakım ürün serisinin yılbaşı kampanyasını uzattı. www.eyupsabrituncer.com’da tüketicilere Perfume Jewels kişisel bakım ürün setlerinin 40 TL yerine sadece 5.90 TL’ye sunulduğu kampanya 30 Ocak’a kadar uzatıldı. Güvenlik ve rahatlık için oto koltuğu Çocukların güvenlik ve rahatı için oto koltukları artık zorunlu. Tutuşmaz kumaştan yapılan Graco Junior Maxi oto koltuklarının sarsıntılara karşı özel takviyeleri var. Baş ve kol dayama yeri yüksekliği ayarlanabilen koltuklar, 2 pozisyon değiştirebilen sırt desteğiyle 312 yaş arası ve 1536 kg. ağırlığındaki çocukların güvenli ve konforlu seyahat etmesini sağlıyor. Hızlı uzayan saçlar Dax, saçlarının yavaş ve sağlıksız uzamasından şikâyetçi olanlar için çok özel bir alternatif sunuyor. Dax Supergro, bitkisel yağlardan ve minerallerden elde edilmiş formülü sayesinde saç derisini tedavi ederek kan dolaşımınızı hızlandırıyor ve böylece saçlarınızın daha sağlıklı ve hızlı uzamasına yardımcı oluyor. Termal iç çamaşırı Dagi, termal ürün koleksiyonuna kadınlara özel ürünleri de ekledi. Termal kumaşlar nem transferini hızlı yaptığından, teri yüzde 100 dışarı atıyor ve dolayısıyla üşümeyi engelliyor . Doğal makyaj Son zamanlarda ilgileri doğal ürünlere yönelen kadınların makyaj ürünlerinde de doğabilecek ihtiyacını Nivea değerlendirdi. Pure&Natural Colors koleksiyonundaki yüzde 95 doğal makyaj ürünlerinin içeriğinde yeşil çay, nar tohumu ve E vitaminince zengin argan tohumu yağı gibi yüzde 95 doğal bileşenler var. Hafif saçlar için Saçı ağırlaştırmadan bakım yapmak için geliştirilen Pantene Yeni Aqua Light Serisi ile saçlar özgürce uçuşuyor. Şampuan, saç kremi ve maskenin yanı sıra serinin mucize ürünü iki fazlı besleyici saç spreyinden oluşan Pantene Aqua Light Serisi ile saçlar güçlü ve hafif. Hazırlayan: SİNEM DÖNMEZ (sinemdonmez@cumhuriyet.com.tr) C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear