25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 7 MART 2010 / SAYI 1250 12 Eylül adeta inşa edildi 12 Eylül döneminde MHP’nin Genel Sekreter Yardımcısı Yaşar Okuyan, “O Yıllar”ı kitaplaştırdı. İki yıla yakın hapis yatan Okuyan, cezaevinde yaşadıklarından, idamlardan ve işkencelerden de söz ediyor kitabında. Ancak, Okuyan’ın dile getirdiği çok çarpıcı iddialar da var. Kendisi de “kitap çıkınca benimle polemiğe girebilirler” diyor ve Kanlı Pazar’da yer alan Mehmet Şevki Eygi’den ve bugün kabinede olan bir bakandan söz ediyor. Siz Ka nlı Paza r’ı da ya Türkiy şadınız e’de ilk değil m kitlesel Yıl 196 i? katliam 9. İki kiş b i ence K ö ldürüld öncesin Milli Tü anlı Paz ü orada de, mit rk Tale ar. . Üç gü ingi haz be Birli Federa E n ır ygi, Bu layan F ği... Ve syonu id gün diy ikir Kulü Mehme i... “6. F sıralard e bir ga s p t Şevki a le ilo Defo bah na ri a, İstan zetede Eygi... m l” a b e z u y yazılar la le l Teknik basmış rı m o le P rg ri a yazıyor ... O anize e zar’dan tı polisle Ünivers ve diyordu iki gün itesi’nin r. Orad Vedat D . Kanlı katılaca önce b a solcu yurdun emircio ize eyle ğımızı s b u ir a ğ rk lu me kaç öldürdü ordular. adaş va ... Polis tornada ler onu kişi ler ve s rdı, Neden n yeni ç onra ik dövere diye so “düşüp ık a S n in k o rduk, “S s c n opalar i kattan ra mavi öldü” d ize vereceğ aşağıya kurdele iye rapo Sonra y dedik. B iz” ded atıp, r verdile getirdile asal mit iler. unlar, T r. İlk siy r b ing düz iz e devrim . Bunla aksim’e asi cina alana g enleniy ci genç r ne ola girdiğin yet... irerken or. Yürü ler. Dolm cak izde ko Taksim y a y k ü P a ş o la a li y münistl b rı s de biz apıyor nıza tak ahçe’de Alanı’n e i a yürüy r a d to c o bin kişi. a p s ksınız d t kuvve lanmışla sekiz a ecekler. Ancak t olarak ediler. r, rkadaş Diyelim onları a görece buluştu itibaren k D i la e o k. Biz y v n n k ri lar 20 da saba sopayla . Taksim mciler a edi, h lana do bekleye ’e gittik vardım. bekleye ğru yürü n 50 bin namazından bekliyo Bunu o n le ruz. r polisle yor. So kişi var. rganize Birliği id Türk Ta palarla rle sohb Ben de eden d i. Biz o le e e b t e Milli Tü ediyorla süreçte Birliği’n de yoktu gelenle rk Tale r. Sonra in orga bu birli k. Biz T be re saldır kte hem nize ett Milli ürkiye M içindey d iği kala ı. vardık, mavi ku G ö z illi Tale dik. Bu ü b m a h ü rd lı e n k m e b ö le kitlesel e Fede nünde. leri taktı Türkiye olaydan rasyonu katliam Biz de k. Böyle Komün ı organ sonra M hemen b istlerle ir olay. Am iz e e Olayın hmet Ş eden Mücad a nede olduğu evki Ey ele Birli nse gi yargıl gün AB ği ve Tü Meydan anmad D’ye git rkiye ı’nda ola ı. miş. Ac nlardan Kurulu aba Ta biri bug içinde y ksim ünkü B er alıyo akanlar r mu? G açıklamaları gecesi anıları var, ihtilalden sonra mahkeme sürecinde ski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar vardı. “Olgunlaşsın diye bekledik” yaşananlar var. İkinci bölümde, cezaevinden akrabama Okuyan, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sürecinde demiş Evren zamanında. İlginç olan da bu. 12 gönderdiğim mektuplar yer alıyor. Bunları unutmuştum. yaşadıklarını “O Yıllar” adlı kitapta topladı. O Eylül’ün bir yıl öncesi... O yıl Türkiye’de katliamlar oldu. Geçen aylarda Akşam gazetesinde yayımlanan söyleşim dönem MHP’nin Genel Sekreter Yardımcısı olan ve DİSK’in kurucusu ve ilk Genel Başkanı Kemal Türkler’in üzerine akrabam arayıp, “O döneme ait mektuplar yaklaşık beş ayı Mamak Askeri Cezaevi’nde olmak üzere Evet. 12 Eylül’ün bir ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın bende” dedi. Çok ilginç mektuplar. O dönemdeki ruh iki yıla yakın hapis yatan Okuyan, geriye baktığında, o gerekçesi de irticaydı. En önemli örneği de bir öldürülmesi gibi... Belgede, birtakım rakamlar veriliyor. halimi yansıtıyor. Bu mektuplardan bir bölümünü hiçbir dönem sağ ve sol çizgide yer alan kişilerin, bugün AKP hafta öncesinde gerçekleştirilen MSP’nin Konya İhtilalden iki yıl önce de sıkıyönetim var ve o dönem ölü ayrıntısına dokunmadan, çok özel olanlar hariç, aynen iktidarına karşı, Cumhuriyetin tehlikede olmasından ötürü mitingiydi. Biliyorsunuz, o mitingde Arapça pankartlar sayısı 800; Evren’in “Biz olgunlaşmasını bekledik” dediği yayımladık. Kitap yayımlanınca bazı kimseler bizimle yeni bir araya geldiğini anlatıyor. “Bu kitaptan sonra bazı açılmıştı. İstiklal Marşı’nda ayağa kalkılmış ve “Biz ancak SELDA dönemde, sağ ve soldan öldürülen kişilerin sayısı 2800’e bir polemiğe girebilirler. Üçüncü bölümde de 30 yıldır kişiler benimle polemiğe girebilirler, 12 Eylül kime hizmet Kuran’da ayağa kalkarız” türünden söylemler yapılmıştı. GÜNEYSU fırlıyor. Yaralı sayısı da 5 binden 10 bine... Belgede, süren tartışmalara ışık tutacak belgeler var. etti?” diye soran Okuyan’la, “O Yıllar”ı konuştuk: Ben Dil Okulu’nda MSP’liler ile birlikte kaldım. MSP’nin “Ülkede terör ve anarşi ortamı vardı onun için ihtilal Evren’le ilgili bölüm de belgeler kısmında yer alıyor? Böyle bir kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı? yöneticileriyle konuştum. Bu adamlar çıkarıldıkları askeri yaptık” deniyor. Peki soruyorum, siz ihtilal yapmaya karar Üçüncü bölümde Genelkurmay’ın bir belgesini 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden tam 30 yıl mahkemede beraat ettiler, irticadan yargılanıyorlardı. verdikten sonra ölü ve yaralı sayısı neden arttı? yayımlıyorum. 1982 Şubat’ında Genelkurmay tarafından geçti. Ben o dönemde MHP’nin Genel Sekreter Şimdi düşünün, o gün miting için yürüyüş başlamış. 30Fotoğraflar: yayımlanan ve 12 Eylül’ün “anarşi ve terörde ne kadar Yardımcısı’ydım. Darbe döneminde yaklaşık beş ayı 40 kişi daha sonra yürüyüşe dalmış. Hepsi şalvarlı, NECATİ başarılı olduğunu” anlatan, medya mensuplarına bir Mamak Askeri Cezaevi’nde olmak üzere iki yıla yakın 12 EYLÜL’ÜN İRTİCAYLA SAVAŞI! takkeli... Ellerinde Arapça pankartlar. Slogan atıyorlar, SAVAŞ birifing niteliğinde hazırlanmış belge. Tahliye olduktan hapis yattım. Aslında cezaevinden tahliye olduğumda “Tek yol şeriat” diye. MSP’liler mitingde İstiklal Marşı’nı sonra, dönemin Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Ülkü böyle bir kitap yazacaktım. Lakin mahkemem devam 12 Eylül’den sonra ülkedeki terör ve anarşi ortamı da başlatacak, bunlar “Biz ancak Kuran’da ayağa kalkarız” Arman’ın yanına gittim. Deniz Arman’ın babası... Çok ediyordu ve ister istemez mahkeme sürecinin sonlanması bir anda son buluyor... Bu da biraz ilginç değil mi? diyor. İlginç olan şu, mitingde asıl karışıklığı çıkaran samimi görüştüğüm biriydi. Masasında bu belgeyi gerektiğine inandım. Sonrasında da siyasi yasağımız Bakın, 12 Eylül’ü yapanların bir başka gerekçesi de kişilerin hiçbiri yargılanmadı. gördüm. “Fotokopisini alabilir miyim” dedim. “Tabii ki vardı 1987’ye dek... Siyasi yasak gelince ister istemez bölücülük... “Ülkede bölücülük faaliyetleri arttı” diyorlar. Kitabınızda Mehmet Pamak’tan da söz etmişsiniz... zaten biz yayımladık o belgeyi” dedi. Bu belge 30 yıl ekmek parası kazanma derdine düştük. Biliyorsunuz ben İhtilalden sonra, Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Bakınız bu çok ilginç bir ayrıntı. 12 Eylül ihtilalinden sonra önem kazandı. Neden mi? Çünkü o belgede, ihtilali 24 yıl muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine dek Araştırma ve Planlama Dairesi bir rapor hazırlıyor. Rapor sonra parlamentoyu feshettiler. Yerine 160 kişiden yapanların savunmaları vardı. İlginç olan şu: Biliyorsunuz, gazetecilik yaptım. Siyasi yasaklı olunca o dönemde iş Evren’e, kuvvet komutanlarına sunuluyor; 67 vilayetin her oluşan bir Danışma Meclisi kurdular. Bu kişiler 11 bin o dönemde Türkiye’de tek yetkili TSK idi. Sıkıyönetim vermediler. Kitap sattık. Bu nedenle de kitap yazmaya birinde ayrı bir parlamento kurulması, her parlamentoya 600 kişi arasından seçildi. Şimdi Konsey ne yapıyordu? olunca ülkenin tüm yöneticileri, vali, kaymakam, emniyet vaktim olmadı. Aktif siyasete dönünce de zamanım yürütme, yargı ve yasama yetkilerinin verilmesi Müracaat edenin kişisel bilgileri Konsey’e gidiyordu. müdürü vs., hepsi sıkıyönetimin emrine giriyordu. Şimdi olmadı. Kitap yazma fikri, iki yıl önce eski Cumhurbaşkanı öngörülüyor raporda. Bu ayrı bir devlet kurmak demektir. Evren’in başında bulunduğu 5 kişilik Milli Güvenlik öyle değil, yasalar değişti. Bir de ihtilalden önce, 1978’de, Kenan Evren’in yaptığı açıklamadan sonra yeniden ABD gibi yani... Eyalet sistemi... “Türkiye’de bölücü Konseyi bu kişileri inceliyordu. Sonra onaylıyorlardı. Kahramanmaraş’ta bir katliam meydana gelmişti. Bu canlandı. Hani iki yıl önce Sayın Evren, Türkiye’nin faaliyetler var, biz bunu önledik” diyenler aslında ülkeyi Şimdi bir belge buldum. Bu belgeye göre, bu 160 kişinin katliam 12 Eylül’ü hazırlayan süreç olarak da nitelendirilir. eyaletlerle yönetilmesi gerektiğini savunmuştu. 67 eyalete bölmeye çalışmış. Yani Evren’in son yıllardaki içinde öyle bir isim var ki, “Türkiye’ye şeriat düzeni 12 Eylül’ü yapanlar o belgede, “Biz terörü ve anarşiyi Kenan Evren’in sözü sizi neden bu kadar etkiledi? çıkışının izleri, o döneme dayanıyor... gelmeli” diyenlerden... “Allah’ın düzeni gelmeli, PKK ile önledik” türünden tablolar yayımlamış. Kenan Evren’in de Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, Bir de o dönemde irticai faaliyetlerin arttığı dile mücadelede ölen askerler şehit değildir” diyen bir “Biz ihtilali bir yıl önce yapmaya karar vermiştik” türünden MHP’ye girişim ve Türkeş’le ilgili anılarım var. İhtilal getiriliyordu... Kitapta bundan da söz etmişsiniz... adam... Bunu seçiyorlar. Belgelerde mevcut. Danışma Meclisi Çanakkale Üyesi Mehmet Pamak... Bu adam daha sonra Muhafazakâr Parti’nin Genel Başkanı oluyor, bir müddet sonra da MazlumDer’in Genel Başkanı... Gazeteniz Cumhuriyet’te de bu adam hakkında çıkan yazılar var. Kitapta bu yazılara da yer verdim. Peki kitabınızda sözünü ettiğiniz MHP’nin içindeki MİT ajanı kim? İhtilalden bir yıl önce, 1979’da, bizim İstanbul Tercüman gazetesi ve bir ekmek götürdüm. Türkeş benimle Tutuklu kaldığınız dönemi kitabınızda nasıl anlattınız? Beşiktaş İlçe Sekreteri meğer MİT ajanıymış. Bir gün Türkiye’nin gündemine ilişkin konuşuyordu. Hukukumuz İşkencelerden örnekler var tabii kitapta. O dönem 50 kişi İstanbul’dan arkadaşlar gelmişti. Ben de MHP’nin Genel ölene dek devam etti. 1980 başlarıydı. Muhsin Yazıcıoğlu, asıldı; 28’i ülkücü ve solcu gençlerdi. Biri ASALA militanıydı, Sekreter Yardımcısı’yım. “Ağabey, bizim İstanbul Namık Kemal Zeybek gibi MHP içindeki bazı gençler, diğerleri adi suçlu. Sağdan ve soldan asılanlarla ilgili ilginç Beşiktaş’ta bir ilçe sekreterimiz var. Çok muazzam. Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde Menzil diye bir köy var, buradaki örnekler verdim. Örneğin 17’sinde asılan Erdal Eren’i, Taha Gençlerle seminerler yapıyor. Gençler buna tapıyor” cemaatle irtibat içindeydiler. Biz karşı çıkıyor, bu tip şeyleri Akyol ile birlikte, Tecrit Ön Hücre’deyken, sabaha karşı dediler. “İyi, seminerlerde bir şey dağıtıyor mu? Bize de parti içine sokmalarını istemiyorduk. Çok sevdiğim bir gözümüzün önünden geçirdiler. Önce bizi demirlere vurarak, gönderin yararlanalım” dedim. Sonra bana arkadaşlar arkadaşım İstanbul’da Kale Kilit Fabrikası’nda personel “Kalkın o... çocukları. Şimdi birinizi asıyoruz, yarın da sizi dağıtılan teksirleri gönderdiler. Bir baktım, dehşete müdürüydü. Fabrikada çıkan bir tartışmada, sağ sol arasında, asacağız” diyerek uyandırdılar. Sonra asılanın Eren olduğunu kapıldım. Teksirlerde, Hitler’den, Mussolini’den alıntılar öldürüldü. Ölümünün 40. gününde Kahramanmaraş’ta mevlüt anladık. Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun henüz mahkemesi var. Polisin eline düşersek nasıl direneceğiz gibi Geriye baktığınızda, pişmanlık duyduğunuz oluyor mu? okuttuk. Caminin hocası vaaz vermeye başladı. “Particilik bitmemişti asıldığında... İnfazı durdurmak için avukatları söylemler var. Tam bir militan gibi... “Derhal el koyun” Hayır. Çünkü insanlar, pişmanlığı mecburiyetlerle olan zarar getirir” gibisinden... Durumu Türkeş’e ilettim. O da İl Konsey’e gitti. Evren, “Bana da geldi bu durum ama infazı dedim. Adamın Beşiktaş’ta bir evi var. Bizim arkadaşlar, hadiselerde duyarlar. Ama olayları değerlendirmede farklılıklar Başkanı’nı ara, hocayı da alsın gelsin dedi. Aradım. Sonra durduramayız, assınlar” demiş. Daha sonra dedi ya, “Talimat gayet “demokratik” bir ziyaret gerçekleştirdiler evine. İki var mı, derseniz. Elbette... 1718 yaşındayken, üniversitede, Kemal Zeybek, hukuku olduğu için, hışımla odama geldi, verdim, bir sağdan, bir soldan asın”... Yıllar sonra Evren’le bavul yazılı belge çıkardılar. “Efendim, bunun MİT ile duvarlara biz, “Milliyetçi Türkiye” yazıyorduk, solcu arkadaşlar, “Ortalığı neden karıştırıyorsun” dedi. “Türkeş çağırdı, ben de Bodrum’da, yemekte bir araya geldim. Mesut Yılmaz beni ilişkisi var” dediler. “MİT ile ilişkisi varsa, takibe alınmıştır “Milliyetçi” sözcüğünü silip, “Bağımsız Türkiye” yazıyorlardı. söyledim” dedim. “Ben Türkeş’le konuştum, o böyle bir aramış ve Evren’le olacağı yemekte benim de bulunmamı şimdiden. Bir bavulu otobüsle yola çıkarın, yakalanmazsa Şimdi inanıyorum ki, milliyetçilik, bağımsızlık demekti, talimat vermediğini söyledi” dedi. Türkeş’in odasına çıktık. söylemişti. O karşılaşmada Evren’e iğneleyici şekilde öbürünü alırız” dedim. Nitekim üç gün sonra bu bavulu bağımsızlık da milliyetçilik... Hele bu AKP iktidarında hepimiz Türkeş ikimizi kapıda görünce, “Çıkın dışarı” diye bağırdı, ataş yaşananları anlattım. Evren daha sonra mahcup olacak ki, buldular. “Diğer bavulu saklayın” dedim. Diğer bavulu aynı noktada birleştik. Cumhuriyetin tehlikede oluşu kutusunu fırlattı. Ne dediysem dinletemedim. İhtilalden on gün bakanlığa kadar gelip beni ziyaret etti. rahmetli Gün Sazak’la beraber getirdik Ankara’ya. Sonra karşısında, dün birbirine kurşun sıkan insanlar, Atatürk’ün sonra Türkeş’i ziyaret ettim. “Cezaevinden çıkana kadar Türkeş ile yollarınız neden ayrıldı? Ülkü Arman’a verdim belgeleri, Arman, Hürriyet’te 8 görüşleri doğrultusunda birleşti. Hepimiz Cumhuriyet emrinizdeyim. Size saygım sonsuz, lakin siyasete dönersem Alparslan Türkeş’le 1964’te 14 yaşındayken tanıştım. sütuna manşet yaptı: “MHP’nin içinde MİT ajanı var” Mitingleri’ndeydik. Laikantilaik, AleviSünni, KürtTürk... sizinle başlamayacağım” dedim. Çünkü bu olay beni üzmüştü. Dayım ve dedem Cumhuriyetçi Köylü Partisi’ndendi. Türkeş’in diye. Bavuldaki belgeler partideki odamın dolabındaydı. Birbirimizi kırdırmaya çalışanlar aynı; merkez ABD. G O da sonra çok üzüldü ama hayal kırıklığı yaşamıştım bir kez. evine, dedemin isteği üzerine 15 gün boyunca bir şişe süt, bir Tabii 12 Eylül’de tutuklanınca, bu belgeleri de sordular. Sanki 12 Eylül inşa edilmişti... G Hangi b akan K anlı Paz ar’dayd ı? E Yarın da sizi asacağız C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear