25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

7 HAZİRAN 2009 / SAYI 1211 Hazırlayan: SEDAT YAŞAYAN 11 geniş örtü... Özellikle kütleçekimi ölçümlerinde kullanılan ivme birimi. 16. Van Gölü’nde, “Gadir” de denilen küçük bir ada... Saçma sapan, anlamsız söz... Japonya’da bir kent. 17. Endonezya’da yaşayan küçük bir manda cinsi... Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi... İran’ın plaka imi. 18. Halk dilinde nisan ayına verilen ad... Merhamete, vicdana ya da mantığa dayanan adalet. 19. İsviçreli çobanların türküsü... Belediye sınırları içinde birden fazla ilçe bulunan kent, büyükşehir. 20. “Manisalalesi, dağlalesi” gibi adlar da verilen otsu bir bitki... Bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. İspanya’ya karşı bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan ünlü Kübalı yurtsever ve şair... Güney Sibirya’da yaşayan Altay Türklerinin destanı. 2. Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bir yayla... Mobilyacılıkta ve otomobil koltuklarının kaplanmasında kullanılan döşemelik bir kumaş cinsi... Yunan mitolojisinde çobanların tanrısı. 3. “Ya şevk içinde harâb ol, ya aşk içinde gönül /Ya açmalıdır göğsümüzde yahut gül” (Y. K. Beyatlı)... Özbekistan’ın plaka imi... Ağır yükleri tartmaya yarayan düzenek... Bir çember üzerine örülmüş torba şeklindeki balık ağı. 4. Bölüşme işi... “Hayat zamanda bırakmaz” (Attilâ İlhan)... Eski Türkler arasında yaygın olan din. 5. Kızgın bir demirle vurulan damga... Sazlık, kamışlık... Baryum elementinin simgesi... “O” gösterme sıfatının eski biçimi. 6. Cılız, zayıf... Japonya’da Buda rahibelerine verilen ad... Eski Roma’da eğlence amacıyla düzenlenen deniz savaşı tatbikatı ve bu tatbikatın yapıldığı havuz... İki tarla arasındaki sınır. 7. Afrika’da bir ülke... Tunus’un plaka imi... Akira Kurosava’nın tanınmış bir filmi... Eski Mısır’da güneş tanrısı... Ses. 8. “ derdim var birbirinden seçilmez / Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm” (Karacaoğlan)... Asya’da yaşayan yabanıl bir keçi... Bir Avrupa ülkesinin başkenti... Bir renk. 9. Karadeniz yöresine özgü, aynı adlı taş üzerinde pişirilen mısır ekmeği... İki derenin ya da iki yolun birleştiği yer... Franz Kafka’nın bir romanı. 10. Yemeği yapılan, ıspanağa benzer bir yaban otu... İri ve tombul kucak çocuğu... İzmir’in Tire ilçesine özgü, ısırgan otu ve peynirle yapılan zeytinyağlı bir yemek... Kimi Slav uluslarında “prens, kral” anlamında kullanılan sözcük. Bu haftaki bulmaca ödülünüz ARMAĞANLI BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Resimde gördüğünüz ünlü spikerimiz... Köz üzerinde bütün olarak kızartılmış tavuk. 2. İnce dantel... Yavru yapmaya alışkın kümes hayvanları için kullanılan sözcük... Ayaksız olduğu için yılan sanılan bir tür kertenkele... Hitit. 3. Pas önleyici astar boyaların hazırlanmasında kullanılan kırmızı boya... Ünlü caz saksofoncusu Charlie Parker’in lakabı... Arnavutluk’un plaka imi... Büyük ve süslü çadır. 4. “ büke belimizi / Söyletmeye dilimizi / Hasta iken halimizi / Soranlara selam olsun” (Yunus Emre)... Özellikle kaside ve gazelleriyle tanınan, XVI. yüzyıl divan şairi... Avcı ıslığı... Neodim elementinin simgesi. 5. Kuzu sesi... Kurnaz, açıkgöz... Karışık renkli... Bir nota... Bezik, tavla gibi oyunlarda ortaya konan parayı iki katına çıkarma. 6. Güney Amerika ormanlarında yaşayan kemirgen bir hayvan... Ukrayna’ya özgü bir halk dansı... Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş... Aktinyum elementinin simgesi. 7. Van Gölü’ne dökülen bir dere... İzmir’in Seferihisar ilçesinde bir kaplıca... “Bir alev şarkısı halinde geçerken o /Kül olup kaldı hayalimde onun nağmeleri” (F. N. Çamlıbel). 8. Uzaklık işareti... Temeli taklide dayanan sözsüz oyun... Halk dilinde çınar ağacına verilen ad... Diyarbakır’ın bir ilçesi. 9. Başlangıçta yer alan... Ziyaret eden, ziyaretçi... Çoğu kez resimli duvar ilanı... Bir işin, özellikle bir sanat ya da edebiyat yapıtının genel biçimini gösteren ön çalışma. 10. Ayakta duran, var olan... Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek dağı... “ yiğitler vatan imdadına” (Namık Kemal)... Bir göz rengi. 11. Funda familyasından, üzümsü meyveleri olan bir süs bitkisi... Tarım ürünlerinin alımıyla ilgili kuruluşumuzun kısa yazılışı... Verimsiz, taşlı ve dikenli tarla. 12. Yemin... Şinto dininde, ibadet edenlerce tanrısal varlığa söylenen sözler... Bir anlatıyı, bir söylevi bitiren özlü söz. 13. Kâğıtları bir arada tutmaya yarar çengel... Köpük kıvamında, tuzlu ya da tatlı yiyecek... Arıların kovan deliğini kapatmak için kullandıkları sarı ve yumuşak madde... Utanma, haya. 14. Dükkân kepengi... Fenerle balık avında kullanılan lamba. 15. Yüz metrekare tutarında yüzey ölçüsü birimi... Kimi bölgelerde kadınların sokağa çıkarken manto üstüne örtündükleri işlemeli 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 İsim:.......................................................................................................................................... Adres:....................................................................................................................................... .................................................................................................................................................. Tel:............................................................................................................................................ 11. Güçlü ve şiddetli etki... Mekke’nin doğusunda, hacıların arife günü toplandıkları tepe... “Yollar bir , dağlar düğüm / Çözüle çözüle bitmez” (B. S. Erdoğan)... Güzel, iyi kadın ve kızlar için kullanılan bir sözcük. 12. Klasik Türk müziğinin Itri’den önceki en büyük bestecisi ve müzik kuramcısı... Otomatik para çekme makineleri için kullanılan kısaltma. 13. Arjantin’in plaka imi... Bir nota... Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılı bölüm... Bir savaşı yönetme sanatı. 14. Yemen ve Etyopya’da yetişen, yaprakları uzun süre çiğnenince sarhoşluk veren bir ağaççık... At tüyünün rengi... Nijerya’da yaşayan bir halk... Bilgisiz, kültürsüz kimse. 15. Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir şelale... Kent elektrik akımını sağlayan kuruluş. 16. “Kader kedere oldu / Ağladım gözüm yaş oldu” (Âşık Veysel)... Moritanya’nın plaka imi... Boyun atkısı. 17. Yunan mitolojisinde, bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenen Thebai kralı... Eski Mezopotamya halklarının gök tanrısı. 18. Eskişehir yöresine özgü, çubuk biçiminde yapılan bir tür helva... Seçme iri odun kömürü. 19. Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz... Atların ayaklarında görülen ve rahat yürümelerini engelleyen bir hastalık. 20. Asya’nın güneyinde yaşayan, kafeste beslendiği zaman insan sesini taklit yeteneğiyle tanınan bir kuş... Asya’da bir ülke. G 1209 sayılı armağanlı bulmacanın çözümü ve kazananlar: 24.05.2009 tarihli bulmacayı doğru yanıtlayarak çekiliş sonucu “Günlükler 19461949 / Max Frisch” (Yapı Kredi Yayınları) kitabını kazananlar: ANKARA’DAN: Abidin Subaşı, Hadi Hankendi ANTALYA’DAN: Fuat Ergün, Sebahat Özcan AYDIN’DAN: Önder Aslan, İsmail Alataş BURSA’DAN: Melih Ertav DENİZLİ’DEN: Abdullah Kaya Küçükuysal GİRESUN’DAN: Cihat Kasapoğlu İSTANBUL’DAN: Zeki Demirci, Ziya Doğancan, Hüseyin Aktar, Ender Pakiş, A. Süha Sezgin, Roger L. Urgan, Ece Ertetetik İZMİR’DEN: Levent Veral İZMİT’TEN: Bulcay Kösedağ KAYSERİ’DEN: Özgür İnci KIRKLARELİ’DEN: Ali Şakir Kuru MERSİN’DEN: Zeynel Saral, Tezer Sarıer MUĞLA’DAN: M. Ziya Özalp SAMSUN’DAN: Bülent Bayraktar, Özcan Kumaş. 1 Ş A H İ N K A Y G U N B E L C A N T O 2 E B A N İ E Ş A İ R E D A M E A L A R M 3 R A L R Ş N İ T Z E L E R U A M R P O R 4 İ K A L İ U R A İ N A K A İ R O M A N O 5 F U S T A N E L L A F A B B A R A F A R 6 S A T S B A T A Y S D R A S K R İ Z S T 7 8 9 E Z E A L A R E K A S A Z A T A K E P A K Z K O N E M A S O B O F İ Ç T Z İ İ S E E E U A Z T L E E A V İ C İ N A Ç E 10 R İ M R K R P A U L R E S T R A B L A K 11 12 K B O A K B O A N G İ A Ç N A N E U K Ş A R R B A O K Z U L R A K S S U Y 13 U R A Ğ A N R T E A T İ R A L A V I R T 14 N O D A İ S A A T İ O Y A K A T O Ğ L U 15 D N A F B E L F A G F A Y 16 A E M A R N E L S R A F V 17 L A E M A G N A C A R T A 18 İ V M E K Z G O R D İ O N 19 N A İ L E M İ S O E E G E 20 İ L T E B E R R S A L A T 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 BRİÇ Faik Falay SATRANÇ GM Suat Atalık Takım olabilmek... İ ki veya daha fazla kişinin bir araya gelip ortak bir hedefe yönelmeleri gerek iş hayatında gerekse briçte son derece önemli bir yapılanmadır. Takım üyeleri bir arada çalışmaya başladıkları zaman birbirlerine beklenti ve bilgileri iletmek için çok fazla zaman ve enerji harcarlar. Herkesin kendisinden beklenenleri anladığı ve ilişkilerin olumlu olduğu bir istikrar dönemi böylece başlamış olur. Ancak yaşamımızdaki zaman boyutu değişim doğuran bir unsurdur, süreçteki farklı bakış açıları, ilişkilerdeki kelime kullanımları, iş yükündeki değişimler kişilerin birşeylerin ters gittiğine yönelik sıkıntı durumuna yol açar. Sıkıntıları çözümleme yönünde doğru adımlar atılmazsa seri halde art arda gelen dalgalar çatırtı diyeceğimiz daha ciddi bir duruma yol açar. Çatırtı başladığında her takım üyesi ana hedefi unutup duygusal tepkilerle kendi haklılığını kanıtlamaya çalışır. Sonuçta kimi zaman öpüşüpbarışma denilen sıkıntı nedenlerini ele almadan istikrar seviyesine dönüş seçilir ki bu davranış şekli genelde çok çabuk tekrar sıkıntı seviyesine dönüşlerle sonuçlanır. Kimi zaman da takıma olan bağlılık ve gösterilen çabaların iyice azaldığı veya takımdan kopmanın oluştuğu sona eriş dönemi oluşur. Sıkıntıların çözümlenebilmesi için doğru yöntem “bunu atlatabilir miyiz?” sorusuna tüm üyelerin “evet” cevabı verebilmesi ile oluşur. Üyelerin sıkıntı nedenlerini paylaşamaması güvenli olmadığını düşünmeleri nedeniyledir. Çözüme önce güven ortamının tazelenmesiyle başlamak gerekir, sonra sıkıntı seviyesi yüksek olanlar ile bu sıkıntıya sebep olduğu düşünülen kişilerin bir arada amacı kendi haklılıklarını kanıtlamak değil uygulanabilir çözüm aramak olan “çözümleme toplantısı” yapmaları gerekir. Toplumumuzda çoğunlukla gördüğüm sıkıntı duyanların, saldırı, suçlama, kişiselleştirme, tek bir bakış açısına sahip olma, sıkıntıyla suçlananın da savunmaya geçme, karşı tarafı suçlama, haklı çıkmaya çalışma, ve onun da tek bir bakış açısına sahip olma şekliyle sona erişe kapı açmaları yaşanır. Halbuki sıkıntı duyanların söylenti değil veri sunmak, iki taraf için de uygulanabilir çözüm aramak, suçlananların da açık fikirli olmak, dinlemeyi bilmek, doğru sorular sormak ve onun da uygulanabilir çözüm aramak yöntemini kullanabilmesi şarttır. Senyör milli takımındaki kişiler olarak bu yollardaki engebeleri yıllar boyunca yaşamış ve aşmayı öğrenebilmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. G KART TEKNİĞİ 1 m 32 n K983 o AQ10 p K742 m AKQ104 n AQJ10 o4 p AJ9 G 1m 3n 4 SA 7n B P P P P K 2 SA 4p 5n P D P P P P 1. Evet başka oyun tarzı var, karoyu alıp hemen bir karoya çakın, as kozu çekip vale kozu ruvayla ezerek yere geçin ve son karoya da çakın. Şimdi trefl ruvayla yere geçip 3. tur kozu çekin, şimdi pikleri oynayın vale düşmeyince piki çakın ve trefl as ile ele gelip sağlam pikinizi çekip oyunu yapın. Tabii kör ruvaya çekince elden 4. piki değil trefl valeyi vermiştiniz değil mi? Batı m J985 n 76 o 9876 p Q108 Doğu m 76 n 542 o KJ532 p 653 Oyun: 7 n Atak: o 7 Karo / Trefl / Pik empası mı? Yoksa başka oyun tarzı var mı? DEFANS 2 m 763 n AJ4 o KQJ10 p K63 m Q104 n 1032 o 8742 p A75 B 2. Güneyde 1011p var ve karo ası ondaysa oyun batamaz demek ki as ortakta olmalı. Lövelerine bakalım 5 kör 3 karo alıyor bir trefl ve bir pik alırsa oyunu yapar. Trefliyi bırakırsak damı alacak ortak karo ası alınca şimdi treflilerimizi alabileceğiz ama batıracak kadar trefl alamayız ki. Demek ki karo ası çıkmadan evvel iki pik almaya çalışmalıyız. Trefl asını alıp piki dönün! Batı Güney m A98 n KQ765 o 93 p Q42 K 1o 1 SA 3n D P P P G 1n 2 SA 4n P P P Güneyde kaç p var? Karo ası kimde? Oyun nasıl batabilir? Dilek, öneri ve şikâyetleriniz için eposta adresim: faikfalay@gmail.com / http://faikfalay.blogspot.com C M Y B C MY B Oyun: 4 n Atak: p J m KJ52 n 98 o A65 p J1098 eçen nisan ayında IM (WGM) Ekaterina Atalık TSF ile olan sporcu sözleşmesini feshetti. 2006 Avrupa Bayanlar Şampiyonu olan sporcu unvan ve reytingiyle aynı zamanda genel kategoride de Türkiye’nin en iyi satranççılarından biridir. Bayanlar kategorisi satranca ne zaman girdi, neden erkekler satrançta bayanlardan daha başarılı, tarihteki istisnalar kimlerdir gibi soruların cevaplarını bu haftaki köşemizde arayacağız ve Judit Polgar’ın seleflerini anacağız. İlk Dünya Bayanlar Şampiyonası 1939’da Buenos Aires’te yapıldı. Satranç olimpiyatına paralel olarak düzenlenen turnuvanın en büyük favorileri İngiliz Vera Mençik ve Alman Sonya Graf’tı. Aslına bakarsanız bu ünlü ikili 1937 yılında biri kısa diğeri uzun iki maç yapmış ve her iki maçı da kazanan Mençik gayri resmi dünya şampiyonu sayılmaktaydı. Mençik’in turnuva başarıları ve dünya şampiyonlarından Euwe’ye karşı olan pozitif skoru kadınların satranç oynayamayacağı fikrini bu devirde yenmişti. Uzun oyun ve yorucu turnuva süreciyle bir spor olan satrançta haliyle kadın ve erkek performansları arasında fark vardır. Feministler ne derse desinler kadınlara ayrı bir kategori açma ihtiyacı buradan çıkmaktadır. Hollandalı GM Donner makalelerinde kadınların asla iyi satranç oynayamayacağını savunurdu. Bu ikiliden sonra gelen devrin en iyi bayan oyuncularının sadece kendi kategorilerinde oynayabilmeleri Donner’in bu yorumu yapmasına yol açmıştır. Rudenko, Bıkova, Rubtsova, Zvorıkina ve BorisenkoBelova hep sadece bayan turnuvalarında oynayabiliyorlardı. Ama sonraki devrin Dünya Şampiyonu Gaprindaşvili 1977’de Lone Pine Open’ı kazanınca Donner’de orijinal fikrinden çark etmeye başladı. Şimdi Buenos Aires 1939’a flashback yapalım. Hem Mençik hem Graf Rusya doğumluydular. Moskova doğumlu Çek baba ve İngiliz anneden olma Mençik, Volga Almanlarından Samara doğumlu Graf’a karşı. Satrançta her başarılı kadının arkasında ünlü bir erkek satranççı vardır dersem yanlış olmaz. Mençik’i Maroczy, Graf’ıysa Tarrasch çalıştırmaktaydı. (Bakınız diyagram sağ üstte) Beyaz taşlarla oynayan Mençik’e karşı Graf c geçerinin sağlayabileceği avantajlardan ötürü bu elverişli Kadın ve satranç G konumu elde etti. 1. Fd1?! (Tek karşı şans 1. e4!) Şf7 2. Şf4? h6? (2…Vh4! hatayı cezalandırır.) 3. Vf1 Şg7 (Yine 3…Vh4+) 4. Şg3 h5! 5. gh5 Vg5 6. Şf2 Vf5 7. Ff3 (7. Şe1?Vf1 8. Şf1 Ff5!) Vc2 8. Ve2? (Vezirleri değişmeyen 8. Şg3 dirençliydi.) Ve2? (8…Vb2!! ve c eri vezir çıkar.) 9. Şe2 Ff5 10. hg6 Şg6? ( 10…Fe4!! 11. Fe4 de4 12. 5 Şg6 hemen beraberlik getirirken 11. Fg4?! Fc2! sonrası 12…Fb3!) 11. Fd5 Fb1 12. Şd1! Fd3 (12…Fa2? 13. Şc2) 13. Fc6 Şf7 14. d5?? (14. Ff3!Şe7 15. d5 Ff5 16. e4 Fh3 17. e6 Şf6 (17…Ff1 18. e5 Fh3 19. Fe2! Fg2 20. Fc4+) 18. e5 Şe5 19. e7 Fd7 20. Fh5 fili ve oyunu kazanır.) Şe7 (14…Fe4? 15. e6 Şf6 16. e7! Şe7 17. d6) 15. e4 Şf7 16. e6 Şf6 17. e5 Şe7 18. Fb7 (18. Fd7 Şd8! 19. d6 Ff5!=) Fg6?? (Filin a6f1 diyagonalinde tutulması beyaza Fc4’e dönme imkânı vermeyeceğinden beraberliğe yeterdi.) 19. Fa6 Fe4 20. Fc4! Fg6 21. d6 Şd8 22. Fb5! 10 Bu oyun turnuvanın sonucunu belirledi ve Mençik 2 puan farkla dünya şampiyonu olurken yine yenilen Graf satrançtan nispeten koptu. İkilinin başka bir ortak noktası da inanılmaz bir şekilde aynı isimli iki ayrı kişiyle evlenmeleridir. Mençik İngiliz R. H. S Stevenson’la, Graf ise Amerikalı Vernon Stevenson’la evlendi ama yazgıları değişikti. Graf olimpiyat sonrası Arjantin’de kalıp sonra da ABD’ye iltica etti ve 1964 yılına dek yaşadı. Mençik’se Londra’ya dönmeyi tercih edince 1944’te bir hava saldırısında evine V1 roketi isabet etmesi sonucu öldü. G
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear