Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 15 MART 2009 / SAYI 1199 Meclis’ten onay çıkarsa Patent Enstitüsü, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı bulduğu tasarımlara patent vermeyecek... Tasarıma da sansür geliyor... SİNEM DÖNMEZ A KP hükümeti bir yandan Patent Enstitüsü’nün yetki alanını genişletirken diğer yandan yaratıcı fikirlere ve eserlere sansür getiriyor. Şubatın sonunda 554 Sayılı Tasarımın Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de değişiklikler yapıldı ve TBMM’ye sunuldu. Amaç, “tasarımların korunmasıyla yaratıcılığın ve yenilikçiliğin teşviki, rekabet ortamının iyileştirilmesi ve sanayinin gelişmesi” olarak anlatıldı. Oysa şu an Meclis’te onay bekleyen yasa taslağı kabul edilirse, kamu düzenine ve “genel ahlak”a uygun olmayan tasarımlar patent alamayacak, koruma kapsamı dışında olacak. Sadece endüstriyel ürünlere ait tasarımlar değil, zanaatkârların tasarımları da bu kanundan etkilenecek. Gülay Hasdoğan. AHLAKA UYGUN HAYALLER Yonca Akçay’ın çalışması... Madde gerekçesinde, şu görüşler var: “Mevcut uygulamada Türk Patent Enstitüsü’nün kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı talepleri reddetme yetkisi bulunmamakta, başvurular bu kapsamda bir incelemeye tabi tutulmaksızın yayımlanmaktadır. Bu madde, söz konusu durumun önlenmesi için düzenlenmiştir. Türk Bayrağı Kanunu gibi özel kanunlarla korunan objelerin yanı sıra tasarım hakkının, tasarımın sahibi olduğunu iddia eden kişinin tekeline verilmesinin kamu düzeni açısından sakıncalı olacağı, tasarımların ayrıca, işkence aleti, pornografik ürünler veya terör örgütlerinin simgelerini içeren Erdem Akan. tasarımlar gibi konusu suç teşkil eden ve toplumun genelince kabul edilmiş ahlak kurallarına aykırı unsurlar içeren ürünlere ait olması durumunda kanunla verilen haklardan yararlanamaması amaçlanmıştır.” Şimdi isterseniz bir düşünelim. Hayal gücüne bağlı olarak yapılan birtakım yaratımların “genel ahlak”a uymayanları koruma kapsamına giremeyecek. Yasadaki bu maddenin suiistimal edileceği aşikâr. Nitekim biz bir ayran reklamında memeleri sallanan ineklerden tahrik olup reklamı yayından kaldırmış bir zihniyetiz. Peki neyin “genel ahlak”a uygun olup olmadığına karar verme sürecinde kimler mi etkin olacak? Türk Patent Enstitüsü, Sanayi Bakanlığı’na bağlı bir kurum. Bu da demek oluyor ki hangi hükümet iktidardaysa o zihniyet inceleyecek Erdem Akan’ın (en solda), Faruk Akın’ın (sağda) ve Sadi Tekin’in “Sex and Design” sergisindeki çalışmaları. bu tasarımları. Söz konusu bir simgeyse bunun çağrışımları herkese göre farklılık gösterecektir. Bu yasanın henüz düşünce aşamasındayken yaratımı baltalayacağı kesin. Biz de yasa taslağıyla ilgili 2007’de düzenlenen Sex&Design sergisinin küratörü Erdem Akan ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu Başkanı Doç. Dr. Gülay Hasdoğan ile görüştük. Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Birliği Başkanı Gülay Hasdoğan 1995’te 554 sayılı tasarımların korunması hakkındaki kanun hükmünün hazırlanması sürecinde komisyondaymış. O zamanlar da “genel ahlak”la ilgili maddenin yasaya konması konusunda uzun tartışmalar yapılmış. Avrupa Birliği yasalarında da buna benzer bir hüküm olduğunu söyleyen Hasdoğan, “Bizim tasarımızda başta genel ahlakla ilgili bir madde yoktu. AB’den çok daha ileri bir yasayken değiştirilip bu hale getirildi” diyor. İFADE TARZI... Kamu düzeni ve genel ahlaka aykırılık çok geniş ve ucu açık kavramlar. Bir kısım insanın genel ahlaktan, kamu düzeninden algıladığı şey sadece pornografiden ibaretken diğer kısmının aklına başka semboller gelebilir. İşkence aleti de kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı sayılabilirken, bir tasarımcı işkenceyi eleştirmek için işkence aletine benzeyen bir obje de tasarlayabilir. Sonuçta sanat bir ifade tarzı ve sorun da aslında bu; ifade özgürlüğü. Devlet politikaları önünü kesmek istediği tüm kavramları genel ahlak, kamu düzeni gibi düşüncelerle sınırlandırıyor. Tasarımların patentleri konusundaki itirazların herkese açık olduğunu söylüyor Hasdoğan, bu itirazların normal şartlarda orijinallik ve şekil hakkında olması gerektiğini ancak bu taslağın meclisten çıkmasıyla itirazların genel ahlakla ilgili de olabileceğini vurguluyor. Ona göre, yeni çıkan taslakta şekil ve orijinallik kamu düzeni ve genel ahlakın gerisinde kalacak. “Bu incelemelerin ucunun nereye gideceği belli olmayabilir. Bir gün kadeh de kamu düzenine aykırı diyebilirler, benim tasarımıma patent vermezler. Bu kavramların bu şekilde yasaya konu olması, yasada madde olarak geçmesi çok kötü. Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılık gibi bir kavramın incelendiği komisyondan bir tasarımı geçirmek sansürden geçirmek anlamına gelir. Sonuçta bunu inceleyecek olanlar da memur. Onun uzmanlığına, duyarlılığına, anlayışına bağlı” diyor. Tasarımcı Erdem Akan ise, Türk Patent Enstitüsü’nün ahlak polisliğine soyunduğunu söylüyor. “Bir tasarımcı olarak” diyor, “Patent Enstitüsü’nün politik kriterlerle yetkilerini keyfi seçimlerde kullanması yerine, Türkiye’de fikir özgünlüğünü ve yaratıcı haklarını savunucu alanlarda çalışmasını beklerim.” G Dijital çağın donuk imgeleri... K erem Ozan Bayraktar, ilk kişisel sergisi “Yankı / Echo” ile Pg Art Gallery’de. Makyaj, yapay ışıklar, bilgisayarda üretilmiş dokular, üç boyutlu modeller, dijital baskılar, fotoğraf ve fabrika ürünü malzemeleri kullanarak gerçekleştirdiği çalışmalarıyla dikkat çeken genç sanatçının dijital çağın izleriyle yüklü işlerinde boşluk, donmuşluk, hissizlik ve tekrarlar öne çıkıyor. Kullandığı kurgu dili, büyük oranda reklamlardan, sinemadan ve sanat tarihinden besleniyor Kerem Ozan Bayraktar’ın. Eserleri, sanal dünyanın soğuk ve katı boşluğunu hissettirirken aynı zamanda içe dönük duygu yoğunluğu da yaşatıyor izleyiciye. Kerem Ozan Bayraktar halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimi gören genç bir sanatçı. Dijital teknolojileri kullanarak resim diline özgü çalışmalar yapıyor. Çalışmalarının ortak noktasını “Sanatla ilgilenen her bireyin bir anlatım dili, ilgilendiği kavramlar, soruları ya da önerileri vardır. Benim için malzemeler arasındaki ayrım yeni problemleri beraberinde getirmesine karşın ikinci planda kalan bir durum. Bu yüzden hepsinin ortak noktası benim ilgilendiğim sorular. O an ilgilendiğim durumlar hangi mecranın diline uygunsa onu kullanıyorum” diye özetliyor. Bayraktar, tuval işleri ve dijital baskılarının yanında, sıra dışı videolarıyla fark yaratıyor. Bazı videolarında bilgisayar ortamında yarattığı sanal objeleri kullanırken, bazılarında da gerçek dünyayı ve bedenleri ya da objeleri tercih ediyor. Kapitalist sistemin görüntüler üzerinden bireyleri satın almasına, iktidarların ideolojik belirleyiciliğine, sürekli izlenen ve baskı altında tutulan bireylerin sıkışmışlığına göndermeler yapıyor. Konu seçimindeki referansını ise “aslında bugün nereye bakarsak bakalım gerek tanımı gerekse bağlamı değişen ‘özne’yi buluyoruz. Birey dediğimiz şey bugün benim için bir ortadan kaybolmayı temsil ediyor. Bu kayboluşu bire bir deneyimlediğim ortamlar konuları kendiliğinden belirliyor. Fotoğraf çekmek, dijital bir görüntü üretmek, bir görüntüye müdahale etmek gibi durumlar. Bu durumların diğer sanat dilleri ile ve güncel bilimlerle ilişkisini gözlemlemek sinema, moda, tıp, politika ya da ekoloji üzerinden aynı sorunlarına odaklanmamı sağlıyor” diye anlatıyor. G Tel: 0212 263 33 90 www.pgartgallery.com Bir gravür ustası... arşı Sanat, gravür ustası Fethi Kayaalp’i ağırlıyor. 2004’de Tüyap Artİst’teki çalışmalarından sonra yeniden izleyicilerinin karşısına çıkacak olan Kayaalp, 1940’ta Güzel Sanatlar Fakültesi Gravür Atölyesi’nde başlayan sanat yaşamını şu sözlerle anımsıyor: “Atölyeye ilk girdiğimde Nurullah Berk, Sabri Berkel ve Cemal Tollu oradaydı. Ben yaptığım ilk çalışmayı öğleye kadar K bitirdim. Ertesi gün Sabri Bey geldi, ‘Yırt at, bunu bir haftada bitireceksin’ dedi. Bir çekül aldı eline, ‘Bak şimdi baştan şöyle bir şey indirelim. Çekülü tut, ip nerelere geliyor. Bir de seninkine tut, başı ölç şöyle’ dedi. Baktım, bir sürü nispet hataları çıktı. Julien De Medici’nin başı vardı. Onu denedim, tam bir haftada çıkardım. Léopold çok beğendi. O çalışmamla ödül de almıştım.” Akademi’den mezuniyetini Sağlık Bakanlığı Ressamlığı, Anadolu’da resim öğretmenliği gibi görevler takip ediyor. 1967’de en bilinen çalışmaları “Kalkan Balıkları”nın ilk örneğini, “Kalkan Çeşitlemeler”i ortaya çıkarıyor. 80’li yıllarda bu kez restorasyon ve ekspertiz alanındaki çalışmalarına yoğunlaşıyor. Elbette bu yazdıklarımız büyük ustanın sanat yaşamından yalnızca ufak satırbaşları. Fethi Kayaalp’in Retrospektif Gravür Sergisi’ni görmek ve dünyasını paylaşabilmek için 28 Mart’a kadar Karşı Sanat’ta olmanız gerekiyor. G İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/İstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Koordinatör: Neşe Yazıcı / Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Dilşad Özkaya 555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri/Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. (cumdergicumhuriyet.com.tr) Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (554 C M Y B C MY B