Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 27 NİSAN 2008 / SAYI 1153 Sendika mücadele demek! MemurSen’in kadın memurlar üzerinde yaptığı araştırmaya göre sendikaya ilgi yaşla birlikte artıyor. Yani genç kadın memurlar sendikalara karşı ilgisiz. Bunun nedeni ise korku... Çünkü sendika mücadele, mücadele de risk demek. Ali Deniz Uslu emurSen’in 1294 kadın memur üzerinde yaptığı “Memur Kadınların Sorunları Araştırması’na göre 1825 yaş arası kadın memurların sadece yüzde 13.6’sı sendikaya üye. 56 yaş ve üstü memurlarda bu oran yüzde 55.6. Yani sendikaya ilgi yaş birlikte artıyor. Sendikaya üye olma oranı ise eğitim düzeyi ile ters orantılı. Eğitim düzeyi arttıkça sendikalaşma oranı düşüyor. İlkokul mezunlarının yüzde 54.5’i sendikaya üye olurken, doktora mezunlarında bu oran yüzde 15.4. Araştırmaya göre kadın memurların büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Katılımcıların da yüzde 66.2’si üniversite, yüzde 23.6’sı lise, yüzde yedisi yüksek lisans, yüzde ikisi de doktora eğitimi görmüş. Bir eylemden... EğitimSen Sendikası. (Fenerli Yürüyüş) Sendikalı kadınlar pek çok eylemde ön sıralarda yer alsa da... M Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta kadın memurların eğitim düzeyinin yüksek olmasına karşın 1126’sının memur statüsünde çalışıyor olması. Sadece 133’ü orta düzey, 10’u ise üst düzey yönetici. Biz de PTT Ankara Paket Müdürlüğü’nden Fatma Güneş Durmaz ve İstanbul’dan öğretmen A.G ile sendika ilişkilerini konuştuk. Fatma Güneş Durmaz 14 yıldır sendikalı. Bir kadın olarak haklarını bilmek ve onları aramak istiyor… Durmaz için sendika mücadele demek. Kadınların bu konuda daha bilinçli olması gerektiğini savunuyor. Ona göre kadınların sendikalara ilgisizliğinin temel sebebi yönetici düzeyinde kadın sendikacıların az olması. Öğretmen A.G ise isim vermek istemedi, çünkü yeni girdiği işinde sendikalılara “öcü” gibi bakılması ve arkasından konuşulanlar onu rahatsız ediyor. Hak ararken zorlukla bulduğu işini kaybetmekten korkuyor. Cesaretsizliğini de gençliğine veriyor. İşte Fatma Güneş Durmaz’ın ve A.G.’nin anlattıkları… G A. G. Öğretmen (İstanbul) Sendikaya üye olmam gerektiğini düşünmeme rağmen bundan çekiniyorum çünkü sendikalı birkaç arkadaşımın arkasından söylenenler beni rahatsız ediyor. Onları “öcü” gibi gösteriyorlar. Belki de işin başında ve genç olmam hevesimi ve cesaretimi kırıyor. Zaten iş bulmak için çok fazla çaba sarf ediyorsunuz, sonra da onu riske atmak istemiyorsunuz. Ne de olsa işsiz kalmak açlık demek. Ayrıca sendika temsilcilerini ve üyelerini patronlar sevmiyor, sürekli bir gerginlik içindeler. Hak arayanların haksız gibi gösterilmesi beni rahatsız ediyor. Biz çalışanların çıkarları ortak ama örgütlenme adına da ciddi adımlar göremiyorum. Bir de sendikalarda çalışanlar siyasi görüşlerinde çatışma yaşıyor. Yani onun adamı, bunun görüşü gibi pek çok tartışmaya yaşanıyor. Kendi içimizde bağımsızlık konusunda sorunlarını çözemediğimize inanıyorum. Sosyal güvenlik haklarımızın aranması, korunmamız ve haksızlığa uğramamamız için önce kendi birliğimizin iyi sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Zaten Sendikalar Yasası’na göre “izin almaksızın” sendikalara üye olma hakkımız var ama bizim üst düzey yöneticilerimiz bunu onlara söylemeden harekete geçmemize dahi vermiyorlar. Bu da işin gerçeği. G FATMA GÜNEŞ DURMAZ PTT Paket Müdürlüğü (Ankara) Sendikaya ne zaman üye oldunuz? İlk olarak 1993 yılında işçiyken, İşçi Sendikası’na üye oldum. Bir kadın olarak haklarımı bilmek ve onları aramak istiyordum ama kadınlar nedense sendikadan uzak durmak istiyorlardı. Kendileriyle bire bir ilgilenilmesinden ve her şeyin anlatılmasından yanaydılar. Sendika ise mücadele demekti. Ben uzun zamandır bu işin içinde mücadele verdiğim için bunu iyi anladım. Pek çok kadın sendikalara üye görünseler de neye, kime ve niçin üye olduklarının bilincinde değiller. Ben sıkça soruyorum bu soruyu, yani “sendikalı mısın?’ı. Yanıt kolay; “elbette”. “Peki ya hangisine?” diyorum, cevap yok ya da pek çok zaman yanlış. Yani o kadar habersizler... Ben temsilci olarak Türk HaberSen’de de çalıştım. Arkadaşlarımı sendikalara üye yaptım, yapmaya ve hakkımızı aramak için çalışmaya devam ediyorum. Nasıl engellerle karşılaştınız, ne haklar kazandınız? Türk HaberSen’de temsilciyken, 118 birimimizdeki kadın arkadaşlar hiç izin kullanmıyorlardı, daha doğrusu onlara izin kullandırılmamıştı. Biz de araştırdık ve izin hakları olduğunu ortaya çıkardık. Elbette yönetici kısmı bana büyük cephe aldı. O dönemde 118 biriminde kadın arkadaşlarla birkaç uykusuz gece geçirdik ama o insanlar yıllar sonra bir gün izin haklarını kazandıklarında o kadar mutlulardı ki uykusuz onlarca güne değdi bu. Biz hakkımızı aradık ve kazandık. Demek ki araştırıp, örgütlenince yapılacak çok şey var. İnsanlar bunu tek başına yapamayabilir, önemli olan örgütlenmek. Küçük görünen isteklerimiz başkaları için değil belki ama bizim için çok önemli. Kadınlarında sendikaya haklarını aramak için ilgi duymasını ve bu örgütsel bilinci kazanmalı. Sendikacı olunca hedef oluyorsunuz, elbette zorlukları var, yani başkasına faydanız olurken kendinize zararınız olabiliyor ama başka türlü mücadele olmaz ki? Niye bu ilgisizlik, korkudan mı, bilgisizlikten mi? Kadınlar sendika yönetim kademelerinde yoklar. Temsilci ve gönüllü olsalar da yönetim kademelerinde olmamaları bunlara neden oluyor. Bu, iletişim kopukluğu yaratıyor, erkeklerin önde olması kadınları geri plana atıyor. Özellik bazı sendikalarda kadınlara öncelik tanınması için ciddi emek harcandığını iyi biliyorum. Artık pek çok erkek yönetici de bu iletişimsizliği çözmek için kadınları yönetime çekmenin çabası içinde. Bir de kadınların sosyal duruşları gereği sendikal faaliyetlere zaman ayıramama sorunu var. Kadın olmak kolay değil ama buna da inanç ve zaman ayırmak gerekiyor. MemurSen’in 1294 kadın memur üzerinde yaptığı “Memur Kadınlarının Sorunları Araştırması’nda”, “yaş arttıkça sendikaya eğilim artıyor” sonucuna varılmış. Siz de uzun zamandır sendikal faaliyetlerdesiniz… Sizin gözlemleriniz nedir? Elbette tecrübe yaş ile alakalı ve işyerinde yaşananlar ilerisi için yol gösterici. Yaşlandıkça, işi ve hayatı denedikçe, hakkını aramanın peşine düşüyor insan, belki de daha cesaretli davranıyor. Ayrıca sendikaya bağlı ve iletişim içinde olduğunuz zaman diğer çalışanlar bilgileri sizden alıyor. Bilinçli bir ağızdan gerçekleri öğrenmek istiyor. Aynı araştırmanın sonuçlarından biri de memurların eğitim durumlarının yükselmesiyle birlikte sendikaya üye olma oranlarının düşmesi… Ben buna katılmıyorum. Eğitim arttıkça hak aramanın peşinden düşenlerin sayısının da artması gerekli. G C M Y B C MY B