Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 Hepimiz Don Kişotuz! Selçuk Erez Medeniyetler İttifakı Projesi’nin eşbaşkanı Zapatero’nun ülkesinde, La Mancha’da çok eskiden kendine şövalyemsi bir mahalle kabadayısı rolünü yakıştırmış bir adam yaşardı. Tepesi uçak pisti ya da Kavron yaylası gibi dümdüz olan kafasında oluşturduğu senaryolara göre kabadayıların romantik tarafları olurdu; bu nedenle beşinci sınıf şiirler yazar, bunları sağda solda okur, kendisinin gadre uğramış bir şair olduğunu ileri sürerdi. Bir gün başında miğferi, elinde süngüleri ile yola çıktı. Doğrudürüst bir şövalye, gideceği yere at sırtında gider ama bizimki ata binemediğinden, her binmeye kalkışında yere düştüğünden bir seçim otobüsü buldu, “Rosinant” adını verdi ve buna binip dolaşmaya başladı. İlk uğradığı köyde kısa boylu, koca göbekli bir adamla karşılaştı: Adın ne senin? Sanşo Panza! Sanşo Panza ne demektir? Kısa adam bilmiyordu; Don Kişot açıkladı: İspanyolca Kutsal Göbek anlamına gelir. Benle gelirsen seni bir yere vali, beğenmezsen Maliye Bakanı bile yaparım. Binlerce tavuğun olur, bunlar her gün yüzbinlerce yumurta yumurtlar. Köşeyi dönersin. Seninle kötülüklere karşı savaşacağız. Bizim verilmeyecek hesabımız yoktur; biz milletin içinden çıktık, her şeyimiz şeffaftır! Şanso, bu daveti geri çevirmedi, eşeğine bindi, Don Kişot’un arkasına düştü. İzmir’den Çeşme’ye doğru giderlerken yolda bir sürü rüzgâr değirmeni gördüler. Bak bunlar devlerin şatoları! Saldıracağız! Şart mıdır? Evet çünkü bu şatolarda devler ve de bir sürü hain karikatürcü yaşar... Dulcinea’nın türbanlı karikatürlerini yapar, benimle gırgır geçerler... Dulcinea kimdir beyim? Dulcinea aslında bir köylü kızıdır. Dünya güzelidir. Huni gibi türbanlarla gezdiğine bakma.. Bir gün gelecek Sophia Loren, Joan Diener, Hollis Resnik gibi fıstık oyuncular, karikatürcülerin en utanmazı Dan Aykroyd’un sivrikafalı olarak çizdiği bu güzelin rolünü oynamak için sıraya gireceklerdir. Peki biz bu yeldeğirmenlerini yok ettiğimizde enerji nereden sağlanacak? Her il için bir atom reaktörü ihalesi açacağız.. Baraj yapsak? Olur ama baksana yok Ilısuymuş, yok Hasankeyifmiş diye hep karşı çıkıyor maneviyatsızlar. Allionoi, Roma’nın önemli bir ılıcasıymış; çevreci bozuntuları utanmadan burası baraj suyu altında kalmasın diye oturmuş 35 bin imza toplamışlar. Şanso, aslında bunlarla uğraşmaya değmez! Bak Arap ülkelerinde, İran’da ne çok petrol var.. Neden? Bu ülkelerde inançlı insanlar yaşıyor da ondan... Burada da insanların yüzde 99’unun referansları din olduğunda ve bu insanlar bizi seçtiklerinde her yerden göreceksin petrol fışkıracaktır! *** Bu şövalyeyi TV’den izleyen iki emekliden biri diğerine sordu: Bu adam gerçekten Donkişot mu? Evet, belki çok sayıda Sanşosu olan bir Don Kişottur ama başka olasılıklar da var... Yani? Biz hiçbir şey yapmayıp, karşı çıkmaya kalkışanları korkakça seyretmekle yetiniyor, onun bir gün pılısını pırtısını toplayıp kendinden gideceğini sanıyoruz... Bu adamı bilmem ama bu gidişle ilerde tümümüzü Donkişot olarak anacaklardır! G erezs@superonline.com Küresel ısınma öldürecek... Küresel iklim değişiklikleri, insan yaşamını da tehdit ediyor. Sözünü ettiğimiz tehlike sadece seller, fırtınalarla sınırlı değil, yeni hastalıklar, salgınlar, hatta mevcut hastalıkların ölümcül sonuçlar doğurması da bekleniyor. Esra Açıkgöz riyen buzullar, çölleşen ülkeler, su altında kalacak topraklar, hızla yok olan bitki ve hayvan türleri, binlerce çevre göçmeni... Küresel iklim değişikliklerinin sonuçları bu kadarla sınırlı değil, eğer önlem alınmazsa insanoğlunu yeni hastalıklar, hatta salgınlar bekliyor. Mevcut hastalıklar ise ölümcül sonuçlar doğuracak. Ankara Tabip Odası komisyon üyesi Dr. Vahide Bilir sorularımızı yanıtlladı. Son yıllarda büyük çevresel değişimlerden çok sık söz ediliyor. Değişen iklim koşulları, eriyen buzullar, çölleşme... Bunların insan sağlığı üzerindeki etkisi nedir? Dünyamız dört milyon yaşında, ama özellikle daha fazla kâr için her şeyin son derece kötü kullanıldığı bu dönemde önemli değişikliklere uğruyor. Küresel değişiklik çeşitli bileşenleri içeriyor; küresel ısınma yani iklim değişikliği, stratosferde ozon tabakasının zayıflaması, kaynak azalması ve tükenmesi, türlerin yok olması ve biyoçeşitliliğin azalması, yaygın ve ileri derecede çevre kirliliği, çölleşme, makro ve mikro ekosistem değişiklikleri... 1015 milyon “çevre göçmeni” yollara düşecek... Yağış oranının düşmesi birçok akarsuyu kurutacak. E Acil önlem alınmazsa insanoğlu pek çok felaketle boğuşacak. Ölü balıklar zamanı... Bu bileşenler arasında en çok küresel ısınma ve iklim değişikliğinden söz ediliyor. Küresel ısınmanın doğrudan insan bedeninde yaratacağı bazı sonuçları da olacak kuşkusuz. Sağlık üzerinde doğrudan ve dolaylı etkileri var. Sıcak dalgalarının sağlık üzerindeki etkileri iveğen ve belirgindir. Bu nedenle kolay algılanır. Ancak küresel etkilenimin toplam etkisi daha fazla olduğu halde kolay algılanmaz. Sıcaklık artımının dolaylı etkileri 2050’de kutup ve Alp buzullarının erimesiyle deniz seviyesinin 50 cm. kadar artması, deniz suyu kütlesinin sıcaklığa bağlı olarak genişlemesi olarak görülecek. Bu kıyı ekosistemlerinin çoğunu bozacak ve yıkacak. Böylece önemli bir içme suyu kaynağı olan akarsu ağızları tuzlanacak. Suların işgal etmesiyle milyonlarca kişi kıyı bölgelerinden göç etmek zorunda kalacak. Bundan etkilenecek ülkeler, Hollanda, Bangladeş, Güney Çin’in bir bölümü. Japonya’nın küçük adacıklarının ve ABD’nin doğu sahilleri de dahil bundan 1015 milyon kişinin etkileneceği tahmin ediliyor. Çevre sağlığı ile ilgilenen önemli bilim insanı Last’ın “Çevre Göçmenleri” olarak adlandırdığı bu kitleler üçüncü dünyanın mega kentlerini ve zengin endüstriyel ülkelerdeki gecekondu bölgelerini dolduracak. Küresel ısınmanın gıda güvenliği üzerindeki etkisi de şiddetli olacak. Ultraviyole akışının artması özellikle bitki büyüme ve üremesini olumsuz etkileyebilir. Uygun olmayan, ne pahasına olursa olsun ürünü arttırmaya yönelik çalışmalar çölleşme sürecini daha da kötüleştirebilir. Yağış oranının düşmesiyle birçok akarsu kuruyup, debisi azalacak. Görülen o ki, küresel ısınmayla ilgili hemen önlem alınmazsa, insanlığı zor yıllar bekliyor... Evet, bunlar önlenmezse, iklim değişikliğinin genel etkileri arasında beslenme bozuklukları, aşırı hava olaylarına bağlı ölüm, hastalanma ve örselenmeler, ishalli hastalık riski artacak. Yere yakın ozon derişiminin (çözeltide çözülen madde miktarı) artması kalp ve solunum sistemi hastalıklarının oranını yükseltecek. Bazı bulaşıcı hastalıkların coğrafi dağılım örüntüsü değişecek. Soğuk etkilenimine bağlı hastalıklar ve donma Dr. Vahide Bilir. azalacak, ancak sıcak artışının sağlık yararları zararlarının çok altında kalacak. Özellikle azgelişmiş ülkelerde sıtma dağılım ve sıklığı değişecek. Bütün tropikal ve suptropikal bölgelerde vektör kaynaklı (hastalık taşıyan hayvanlarla bulaşan) hastalıkların görülme sıklığı ve öldürücülüğü, Kuzey Amerika’da viral ansafalit (beyin dokusu iltihaplanması) ve kanla ilgili olan hemorajik dank gibi sivrisinekler, keneler ve diğer böcekler tarafından taşınan arbovirüs hastalıkları artacak. Hatırlarsanız, Avrupa’da 2003 yazında ağır sıcak dalgaları birçok büyük kentte ölüm hızlarının artmasına yol açmıştı. Yani günümüzde ölümcül olmayan hastalıklar, küresel ısınma nedeniyle ileride ölümle sonuçlanabilecek. Peki öne çıkacak hastalıklar hangileri? HIV Pandemisi (AIDS’in artması), tüberküloz, frengi önemli. Başka bazı hastalıklarda da dirençli türler ortaya çıkıyor. Diğer enfeksiyonlar arasında kenelerin ısırmasıyla oluşan Lyme hastalığı, bakterinin neden olduğu lejyoner hastalığı, Ebola virüs, Hanta virüs sayılabilir. Bu hastalıkların bazıları Dank ateşi gibi sorun olmaktan çıkmışken yeniden sorun haline geliyorlar. Hava kaynaklı alerjenler de önemli bir sorun olacak. Küresel ısınma polen mevsimini uzatacak ve bunlara bağlı olarak görülen, saman nezlesi gibi hastalıkların insidansında (yeni olgu sayısı) artış izlenecek. Evlerde hamam böcekleri, akarlar; dış ortamda ise polen ve hava kirleticileri miktarıyla birlikte, astım gibi hastalıklar çoğalacak. Seller, fırtına, kasırga gibi aşırı hava olaylarının yol açacağı ölümleri de unutmayalım, boğulmalar, kopan elektrik tellerine dokunarak çarpılmalar, yaralanmalar yaşanacak… Vücut sıcaklığının düşmesiyle stres ve psikolojik travmalar da görülecek. Seller suyun kirlenmesine, kanalizasyon sistemlerinin etkilenmesine, toprak altında saklanan kimyasalların ortaya çıkmasına da neden oluyor. Sorunlar çok büyük, ya çözüm... Sorunun büyüklüğü göz önüne alındığında yeni bir halk sağlığı girişimi planlanmasının gerektiği açık. Soruna multidisipliner yaklaşımla müdahale edilmeli, halktan insanlar da eğitilmeli, çeşitli çalışma ve araştırma grupları kurulmalı, yıllık aktivite ve kanıtlara dayalı raporlar hazırlanmalı. Değerlendirmeler de çok titiz bir şekilde ve kanıta dayalı olarak yapılmalı. Eğer hastalıkların oluşmadan önlenmesini içeren birincil, erken tanı ve tedaviyi içeren ikincil ve hastalığın çok olumsuz sonuçlarının önlenmesini amaçlayan üçüncül korunma önlemleri etkin biçimde alınmazsa bu sorunların göğüslenebilmesi çok zor. G C M Y B C MY B