26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 EYLÜL 2007 / SAYI 1119 9 Küresel ısınma ve ozon tabakasının Beyazlar tehlikede, cilt kanserine dikkat! incelmesi ile birlikte, güneş ışınları yeryüzüne daha fazla iniyor, havalar daha çok ısınıyor, insanlar çareyi tatile çıkıp kendilerini sahillere atmakta buluyor. Oysa asıl tehlike bu noktada başlıyor. Deri kanseri vakaları son 2530 yıla oranla kat kat arttı, gittikçe de artıyor. En büyük riski ise beyaz tenliler taşıyor. Deniz Yavaşoğulları D ayanılmaz sıcaklar, kuraklık, susuzluk, buzulların erimesi, iklim değişiklikleri küresel ısınmanın en çok duyduğumuz etkileri. Pek çok kişi bu durumun kendine uzun vadede yansıyacağını düşünüyor, fakat hiç de gerçekçi değil... Çünkü deri kanseri vakaları son 2530 yılda büyük bir artış gösterdi. Ölümcül etkilere yol açabilen bu hastalık üzerine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Oğuz Çetinkale ile konuştuk. Ozon tabakasının incelmesi, küresel ısınma dediğimiz dert, insanın bedenine de ulaştı mı? Oğuz Çetinkale. Her yıl deri kanserleri artıyor, nüfus artışının ötesinde bir artış bu. Bu durumu ozon tabakasının incelmesiyle de bağdaştırıyoruz. Üç çeşit deri kanseri var, biri az zararlı diğer ikisi ise hayati tehdit taşıyor. En ciddi deri kanseri bundan 2530 yıl öncesine göre kat kat arttı. Amerika'da eskiye oranla vakaların üç dört kat, Norveç'te ise 10 kat arttığı görülüyor, İskandinav Ülkelerinde büyük bir artış söz konusu. Neden ? Daha beyazlar, derileri güneşe karşı daha hassas, güneşten korunmadıkları sürece kanserlere maruz kalıyorlar. Türkiye'de de artış söz konusu mu? Evet, ama bizim ülkemiz Akdeniz grubu ülkelerine dahil. İskandinavlar kadar beyaz değiliz, yine de aramızda onlara yakın tene sahip olanlar da var. Bu açık tenli kişilerin deri kanserine meyli daha fazla. Yani beyaz tenliler daha çok risk altında... Deri tiplerini altı gruba ayırıyoruz, en tehlikeli grup birinci grup yani çok açık tenli, güneşe çıkınca çok kısa sürede, kızararak yanan ve ağrılı yanıkları olanlar. Bu kişiler güneşte istedikleri kadar bronz olamazlar, olsalar bile kısa sürede bu bronzlaşma gider. Altıncı grupta ise güneşi görür görmez bronzlaşan, güneşe çıkmadan da koyu bir tene sahip olan, çilleri olmayan insanlar yer alıyor, onlar daha az risk taşıyor. Yani birinci gruptan altıncı gruba doğru risk azalıyor. Hangi yaş gruplarında görülüyor? 2530 yıl önce genel olarak 50 ve yukarısı yaş grubunda görülüyordu ama artık 30’lu 40’lı yaşlarda da ortaya çıktığını görüyoruz, hatta çok nadir olsa bile 20’li yaşlarda da görüldüğü oluyor. Bir kişi deri kanseri olduğundan ne zaman şüphelenmeli, belirtileri neler? İyileşmeyen yara, en büyük belirtisi. Bir buçuk, iki ay geçtiği halde yara iyileşmiyorsa, veya vücudumuzdaki benlerin herhangi birinde bir karakter değişikliği varsa, kenarları asimetrik bir hale gelmişse, kaşınıyorsa, çapı büyüyorsa ki 56 mm’yi geçmişse tehlike var demektir, benlerden gelişen kanser en tehlikeli kanserlerdendir. Belli bir aşamaya gelmişse tedavisi olmuyor. Peki ya erken tanıda? Deri kanseri en kolay teşhis edilen kanser tipi, çünkü deri açıkta, herkes görebilir, dolayısıyla erken tanı çok kolay. Erken tanı konursa tedavi mümkün. Deri kanserlerinin genelde cerrahi tedavisinin yanında radyoterapi, kemoterapi, elektroterapi veya birtakım ilaç ve merhemlerde de tedavisi var, isteğe ve endikasyona göre kullanılabilir, fakat belli bir derinliğe inmişse, yavru atabilen bir tümördür bu, vücudun hayati organlarına yavru atıyor, onların fonksiyonlarını devre dışı bırakıyor. Nasıl korunabiliriz? Tehlikeli risk grubundakiler, sürekli koruyucu güneş kremleri kullanmalı, güneşin altına yatmamalı, tabii günlük aktiviteleri kısıtlamak anlamında, denize girmeyecekler anlamında değil, sadece özellikle bronzlaşmak için çaba harcamamalılar. Eğer ki çiftçilik gibi, denizcilik gibi işlerle uğraşanlar varsa da yüksek faktörlü, ultra viyole B’ye de etki eden güneş kremleri kullanmalılar. Güneşin yaptığı kuruluk etkisi de vücudun savunma mekanizmalarına zarar veriyor, bu yüzden aynı zamanda nemlendirici krem kullanmak da gerekiyor. Birinci cilt tipindekiler için solaryum da tehlikeli mi? Evet, hatta sadece birinci grup için değil, tüm gruplar için solaryum tehlikeli, çünkü kanserojen. Zaten 18 yaşının altında kullanımı Dünya Sağlık Örgütü tarafından yasaklanmıştır. Güneş ışınlarının etki ettiği, artış gösteren başka deri hastalıkları var mı? Dudak kanserleri var, ıslak olan yerler kurursa kuru olan yerler daha da kuruyorsa, dudakta yara ve beyaz plaklar şeklinde lekeler ortaya çıkıyorsa, buna dikkat etmek zorundayız, eğer yavru atmışsa boynumuzda bezeler de ortaya çıkar, birden fazla beze varsa şüphelenmeliyiz. Bu da hayatı tehdit eden bir kanserdir. Korunmak için dudakları nemlendirmeliyiz, ruj bunun en büyük koruyucusudur, erkekler de renksiz rujlar kullanabilir. Tabii güneş sadece kanser yapmıyor, cildi de yaşlandırıyor, deride birtakım dokuların incelmesine, kırışıklıklara sebep oluyor. Örneğin 40 yaşına gelmiş biri, o güne kadar güneşten hiç korunmamışsa cildi yüzde 25 daha yaşlı oluyor. Kaç yaşından itibaren güneşe çıkmamak lazım? Hiç çıkmamak değil tabii, güneşin yararlı etkileri de var, kendi cilt tipine göre kişinin dengeyi kurması lazım. Güneşe çıkacağımız zaman sürekli koruyucu kremler kullanılmalıyız, kadınlar için fondöten kullanmanın da güneşten korunmak açısından faydası var, fondöten belli bir gölgeleme yapar, ama fondötenin altına koruyucu krem sürerseniz tabii daha iyi olur. ? PPX MAVİ IŞIK SİSTEMİ AKNELERLE MÜCADELE EDİYOR Aknelerden kurtulmak için... P PX mavi ışık tekniği akne ve akne lekeleriyle mücadele üzerine yeni bir uygulama. Dermamed Güzellik Merkezleri’nde uygulanan PPX Sistemi'ni Dr. Levent Türbedar ile konuştuk. PPX mavi ışık uygulamasını anlatır mısınız? Mavi Işık, akneye sebep olan bakterilerin, salgıladıkları porfirinleri okside ederek, bakterileri öldüren bir toksik maddeye dönüştürüyor ve onların kısa sürede ölmelerine sebep oluyor, hiçbir antibiyoUygulamadan hemen sonra bir kızarıklık oluşuyor, ama bu bir bir buçuk saatte geçiyor. Bu uygulama leke tedavisinde de etkili mi? Özelikle, güneşe ve yaşa bağlı lekeler için çok etkili; ama tabii ki cilt tipi, lekenin sebeplerine ve yapısına göre sonuçlar ve tedavi yaklaşımı değişiyor. Bu durumu ilaçlarla desteklediğimizde çok daha iyi sonuçlar alıyoruz. Hem akne hem de leke tedavi süreci kaç seans gerektiriyor? Akneler için genelde 58 seans gerekiyor ki, cilt mikropların yerleşemeyeceği kadar iyileşsin. Lekeler için ise, 2 3 seans kâfi. Bu tedaviyle akne ve lekelerden tamamen kurtulmak mümkün mü? Akneleri iyileşmiş kişilerde sivilceler daha az gözüküyor. Bazılarında başarılı tedavi sonuçları alınabiliyor ama unutulmamalı ki; akne oluşumuna sebep olan nedenler o kişilerle birlikte varlığını sürdürebiliyorlar. Bunun için tedaviyi bir koruma programıyla devam ettirmek gerekiyor. Diğer tedavi biçimlerine oranla ne gibi avantajları var? En önemli avantajları çabuk ve etkili sonuç alınması, cildi sıkılaştırıp hücre yenilenmesini sağlaması ve yağ hücrelerinin faaliyetini azaltması... Ayrıca mikropları öldürdüğü için ilaç ve antibiyotik kullanımına da gerek kalmaması nedeniyle hastaların tedavi sürecini daha da kolaylaştırıyor. Fiyatı nedir? Paketin içeriğine göre 500–1000 YTL arasında değişiyor. ? tik alımına gerek bırakmayabiliyor. 23 gün içerisinde de akneler kurumaya başlıyor. Yeni akne oluşumlarını azaltmakta da etkili mi? Bu tedaviden öncelikle mevcut akneler etkileniyor, sonra ortaya çıkabilecek akneler için yeni tedaviler yapmak gerekiyor. Önceleri haftada bir, sonraları ise artık akne oluşmamasına rağmen, koruma amaçlı 3 4 tedavi daha yapılması gerekiyor. Uygulamadan sonra ciltte kızarıklık oluşuyor mu, ne kadar süre içinde geçiyor?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear