Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
R PAZAR 2 21/6/07 16:25 Page 1 PAZAR EKİ 2 CMYK 2 Cehennemin kapısını aralayacak Sansasyonları, özgün tavrı, söyledikleri, söylemedikleri ile rock müziğin en marjinal ve tartışılan müzisyeni Marilyn Manson “Eat Me, Drink Me” albümünün tanıtım turnesi kapsamında 2 Temmuz’da Solar Beach’de, Radar Live Festivali’nde sahne alıyor... Ali Deniz Uslu A merikan popüler kültürünün, sıradışı, pek sevilmese de vazgeçilemeyen rock müzisyeni Marilyn Manson, eleştirilerin, kızgınlığın ve hatta nefretin odağında bir isim. Bazıları için onun klipleri bir işkence, yüzünü görmek ise kabus, ama o “Ben olmasaydım, çocuklarınız kötünün anlamını hiç bilemeyecek” diyecek kadar da cüretkâr. Marilyn Manson’ın görüntüsü ve tavrı, pazarlanabilir gotik görselliğin rock müzik içindeki gizeminden kaynaklanıyor olsa da Manson, sansürlenen albümleri için “Benim albümlerimi yasaklayacaklarına silah satışını yasaklasınlar” diyebiliyor. ABD politikalarını eleştirirken Bush’a da posta koyuyor. Fakat politika ve siyaset şarkı sözlerine, görünüşündeki kadar çarpıcı ve dikkat çekici şekilde yansımıyor. Manson’ın müziğindeki şiddeti ve karanlığı besleyen ise çocukken yaşadığı acılar. Küçük yaşta yaşadığı taciz ve gittiği Katolik okulda zayıf ve çelimsiz olduğu için horlanması... Zaten bu dekadansın yansıması Marilyn Manson sahne isminde de gizli. Marilyn Manson ya da gerçek adıyla Brian Warner, ismini kayıp kuşağın temsilcisi ilan edilen Marilyn Monroe ve 1960’ların ünlü katili Charles Manson’dan alıyor. Charles Manson aynı zamanda Oscar ödüllü yönetmen Roman Polanski’nin karısı Sharon Tate’in vahşice öldürülmesinden de sorumlu. Grubun diğer elemanları da bu oyuna dahil. Madonna Wayne Gacy ismini Madonna ve palyaço katil John Wayne Gacy’den, Ginger Fish dansçı Ginger Rogers ve kız çocuk katili Albert Fish’ten, Twiggy Ramirez ise İngiliz model Twiggy ve kurbanlarını yiyen katil Richard Rami rez’den alıyor. Yani bu adamlar gösteri dünyasının en koyu renkleri. Özellikle de şöhretin ve Amerikan rüyasının gerektirdiği her türlü aşırılığı yapıyorlar. Zaten geçmişte yaşadıkları can yakıcı olayları, bu korku ve karanlık perde ile örtmeleri hiç de eleştirilecek bir şey değil. Grubun müzikal geçmişi ise 1989 yılına dayanıyor. “Marilyn Manson and the Spooky Kids” ismiyle kurulan grup rejim karşıtı muhalif söylemleri, dine ve hayata karşı durdukları yer nedeniyle ilgiden çok tepkiyle karşılandı. Marilyn Manson1995 yılında yayımlanan “Antichrist Superstar”da da “Hıristiyanlığı sona erdirdiğini” söyledi. MARILYN’İN KÂBUSU Bir yıl sonra da Marilyn Manson için şarkılarındakinden beter bir kâbus başladı. “The Last Tour On Earth” konser albümünü yayımlandıktan sonra grup, “Rock is Dead” turnesindeyken Manson hayranı iki lise öğrencisi, ABD’nin Denver bölgesinin Litteton kentindeki Columbine Lisesi’nde sınıf arkadaşları ve öğretmenlerini katletti. Bu olay “Columbine Lisesi Katliamı” olarak adlandırıldı, Manson, radikal gruplardan tehditler aldı. Toplumsal linç ve aforoz girişimi Marilyn Manson’ı bir süre gözlerden uzak kalmaya zorladı. Turneler de iptal oldu. Taa ki Manson, Michael Moore’un “Benim Cici SilahımBowling For Columbine” belgeselinde, silahlar ve etkilediği düşünülen çocuklar hakkında konuşuncaya dek. Manson konuşmasında ABD’deki savaş tanrılarına göndermeler yaparken samimi ve mantıklı söylemi ile kendinden nefret edenlerin bile sempatisini kazandı. Marilyn Manson geçen aylarda “Eat Me, Drink Me” isimli bir albüm yayımladı. Karanlık, gotik ve melankolik bir romantizmi barındıran bu albümde; kışkırtıcı ve sinir bozacak kadar baştan çıkarıcı “If I Was Your Vampire”, “Just A Car Crash Away”, “The Red Carpet Grave” gibi klasik olmaya aday Manson şarkıları var. Albümün çıkış parçası “Heart Shaped Glasses” sarsıcı klibi ile sansürleneceği güne kadar müzik kanallarından dönmeye devam edecek. Marilyn Manson’ı 2 Temmuz gecesi Solar Beach’de Radar Live Festivali’nde izleyeceğiz. Kim bilir belki de müzik dünyasının cehenneminden gelen bu adamı sahnede izlemek için başka bir şansımız yoktur. O yüzden önyargılarınızı bir kenara bırakıp sahnesinde kral ve kraliçe olan Marilyn Manson’ı izlemek için hareketlenin. YAZ OKULU Kuzguncuk’tan bir ses... Yazı ve fotoğraf: Selda Gezen H er şey 15 yıl önce başladı, Gönül ve Cengiz Bektaş, Kuzguncuk’ta bir yaz okulu açmayı düşündüler. Kuzguncuklular bu düşünceyi sahiplendi, şairlerle, ressamlarla, mimarlarla konuşuldu, iki saatlerini öğrencilere ayırmaları istendi. O yazı tatilsiz geçiren çocuklar, bir dersten diğerine, seramik yapmayı, fotoğraf çekmeyi öğrendiler. Birkaç yıl sürdü yaz okulu, sonra bu tür sivil girişimlerin peşini bırakmayan dert baş gösterdi, parasızlık… Araya tatsız, tutsuz, çocukların da ailelerin de can sıkıntısını artıran on yaz girdi… On birinci yaz bir hamle daha yapıldı ve okul açıldı. Şimdi bir kez daha zilsiz, formasız, öğrenmeye ve beceriye açık bir okulları var Kuzguncuklu çocukların. Gönül Bektaş. Peki, maddi sorun nasıl aşıldı da, iki yıldır okul açılabiliyor? “Okul aile birliğinden de bir arkadaşın desteğiyle üç yüz yastık yaptırdık ve Kuzguncuk halkına dağıttık. Tam bir ay sonra yastıklar süslenmiş olarak bize teslim edildi” diye yanıtlıyor Bektaş. Bir sokak kermesi düzenleniyor, kermeste ve Kuzguncuk’taki bir sanat galerisinde yastıklar satılıyor ve bir fon oluşturuluyor. 22 sanatçının katkılarıyla müzikten seramiğe, seramikten resime, resimden animasyon tekniklerine kadar birçok alanda ders veriliyor. Peki bu yılın yaz okulu için kaynak nasıl sağlandı? Bektaş, iki yüze yakın bebek diktirdiklerini söylüyor. Bebeklerin içini doldurma işini semt sakini kadınlar, süslemeyi ise Kuzguncuk İlköğretim Okulu öğrencileri üstleniyor. İlk sergi okulda, ikincisi Kuzguncuk Sanat Galerisi’nde düzenleniyor ve satış yapılıyor. Bu yıl 32 eğitmenle yürütülecek yaz okulu yarın başlıyor. 3 Ağustos’a kadar sürecek okul için “Düşünüldüğünde Kuzguncuk orta halli ailelerin yaşadığı bir yer” diyor Gönül Bektaş “Çoğu çocuk tatile gidemiyor. Onlar için güzel bir çalışma oluyor. Birlikte gezilere gidiyoruz; çok iyi şartlarda olmasa da fotoğraf çekmeyi öğreniyorlar. Yıllardır yabancısı olarak kaldıkları İstanbul’u tanıyorlar”... Kuzguncukluların bir projeleri daha var, ana ve babalar için akşam okulu. Bunun için de gereken maddi destek… Eğer daha fazla bilgi ve bebek almak istiyorsanız, unutmayın bir tık uzağındasınız… www.yazokulumuz.com.