Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
R PAZAR 1 YENI 15/2/07 15:21 Page 1 PAZAR EKİ 1 CMYK YIL 21 SAYI 1091 / 18 ŞUBAT 2007 Taşıyıcı annelik, bazı kadınlar için çocuk sahibi olmanın tek yöntemi. Türkiye’de yasak, çünkü Medeni Kanun’a göre bebek, doğuran kadının. Yöntem uygulanan ülkelerde de sadece hukuksal açıdan değil, etik yönüyle de kafaları karıştırıyor: Çocuk kimin? Ismarlayan anneler zengin, taşıyıcı anneler göçmen ve yoksul. Sonuç: Milyon dolarlık bir pazar. Candeğer Muradoğlu ahmi bebeği taşıyamayan, doğuştan rahmi olmayan ya da ameliyatla rahmi alınmış kadınların çocuk sahibi olabilmesi için sadece bir yöntem var; “Taşıyıcı annelik”. Taşıyıcı anne iki şekilde olunabiliyor, ya bir kadın para karşılığında ya da gönüllü olarak, başka bir kadının laboratuvar ortamında döllendirilmiş yumurtasını taşıyor ve onun bebeğini doğuruyor, ya da yabancı bir kadının yumurtası, kocanın veya başka bir erkeğin spermiyle döllendiriliyor. Döllemeden oluşan embriyo, çocuğu doğuracak olan anneye aktarılıyor. Ancak bu okunduğu kadar kolay bir annelik yolu değil. Tıbbi yönü bir yana hukuksal ve etik yönüyle kafaları karıştırıyor, annelik kavramı üzerine bir kez daha düşündürtüyor, aile, kadınerkek üzerine tabuları zorluyor. İşin bir de ekonomik boyutu var, her konuda olduğu gibi taşıyıcı annelik de kendi arz ve talebini kuruyor ve ortaya hiç de küçümsenmeyecek bir pazar çıkıyor… Gördüğünüz gibi taşıyıcı annelik Türkiye’deki gibi bir televizyon dizisinden yola çıkarak değerlendirilemeyecek kadar çok yönlü bir konu. Kendi hukuk sistemi içinde tartışmaları tamamlayıp uygulamaya geçen ülkelerde de tartışmalar bitmiyor. Her yeni çelişki bir soru yaratıyor, etiğin sınırları genişletiyor, hukuksal dönüşümlerle çözüm sağlanıyor. Örneğin Amerika ve Avrupa ülkelerinde çocuğun gerçek anne ve babasını öğrenme hakkından yola çıkarak, spermini veren erkeklerin, yumurtasını kullandıran ya da taşıyıcı annelerin kimlikleri belgeleniyor. Çocuk 18 yaşına gelip de gerçek anne ya da babasını, sperm, yumurta verende ya da taşıyıcı annede görüyorsa, ulaşabilmesine olanak tanınıyor. NTV’de yayımlanan bir belgeselde, Amerikalı genç bir adam, karşılaştığı bütün erkek yüzlerinde babasını aradığını söylüyor, elindeki tek belge, boy, yaş, kilo ve göz rengi. Genç adam, sperm nakliyle doğan ilk çocuklardan. Böyle bir yöntemle doğmayı doğal buluyor, ama gerçek babasının kim olduğunu da merak ediyor. Yakın bir gelecekte çok anneli, çok babalı hayatlara geçileceğinin işaretini veriyor anlattıkları. Muhafazakârları ürküten de işte bu… İngiltere, Avusturya, Belçika, Yunanistan, Kıbrıs, İran, Hindistan, Rusya, ABD’nin bazı eyaletleri... Bu ülkelerde yumurta ve sperm nakli, taşıyıcı anne uygulaması yasal. Batı ülkelerinde taşıyıcı annenin haklarını da savunan sözleşmeler hazırlanıyor. Uygulamanın maliyeti 4 bin 500, sadece yumurta vermenin bedeli bin Avro. Devamı 45. sayfalarda R Fotoğraf: Vedat Arık Hanginiz annemsiniz? Ufuk Uras ÖDP, beşinci kongresinde Ufuk Uras’ı yeniden başkan seçti. Uras, neo libarel ve ırkçı politikalara karşı siyasi adres olarak ÖDP’yi gösteriyor... Berat Günçıkan Sayfa 3 Sanat mı para mı? Bu üç çalışma da aynı sanatçıya Mehmet Ali Uysal'a ait. Sizin için hangisi sanat bilemeyiz, ama mü? O sadece para kazanmak için yapmak zorunda kaldığı bir iş. Siemens Sanat Galerisi'ndeki “Sanat ve Para” sergisi, sanatçıların geçinmek için yapmak zorunda kaldıkları işleri ve asıl yapmak istedikleri “sanat eserleri”ni yan yana getiriyor. İşte para, sanat ve sanatçı arasındaki ilişki... Esra Açıkgöz Sayfa 9 Aslı Selçuk Sayfa 7 JULIETTE BINOCHE onun için sanat yandaki iki kavramsal çalışma. Büst