01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

PAZAR EKİ 8 CMYK 8 Himalayalar’da, Hindistan, Çin, Nepal ve Bangladeş’in arasında küçük bir ülke olan Bhutan, bugünlerde hem yönetim yapısındaki değişiklikler, hem de ülkeye girmesine izin verilen ziyaretçi sayısının artırılmasıyla gündemde. Bu 600 bin nüfuslu, coğrafi konumu nedeniyle kolonileştirilmeden yaşamayı başaran yüksek irtifa ülkesi, son Budist krallık olarak gizemini koruyor. 24 EYLÜL 2006 / SAYI 1070 Guru Rinpoche’nin Bhutan’a bir kaplan sırtında indiğine inanılıyor. hutan, Tibetçeden gelen bir isim ve “Tibet’in sonu” gibi bir anlam taşıyor. Bhutan’ın kendi yerel dillerindeki adı ise, “ejderha ülkesi” anlamına gelen “Druk Yul”. Ejderha efsaneleri, ülkenin ikliminin bir sonucu olan şimşekler ve yıldırımlardan kaynaklanıyor. Bhutan’ın özellikle kuzey ve orta bölgelerinde, muson dönemlerinde insanın yüreğini titreten şimşekler çakar. Dağların karlı zirveleriyle buluşan grimsi gökyüzünde, bir kılıç yarası gibi görünen şimşeklerle aydınlanır. Bhutan halkı eskiden bunun ejderhaların ateşi olduğunu düşünürmüş. Bhutan’ın büyük bir kısmı kırsal alan. Ülkenin yüzde yetmişine yakını sık ormanlıklarla kaplı. Bu ormanlarda hayat efsaneler ve masallarla iç içe. Eski başkent Trongsa’dan ikinci Buddha diye bilinen Guru Rinpoche’nin meditasyon yaparak kötülükle savaştığı söylenilen yere, Himalayalar’daki ejderha ülkesi... rilmiş gibi duran Taksang Manastırı ile Bhutan mimarisinin en güzel örneklerini barındırıyor. Taksang Manastırı, Kutsal Kaplan Yuvası Vadisi’nde bulunuyor. Bu vadinin Guru Rinpoche’nin (öteki adıyla, Padmasambhava), Bhutan’a geldiği zaman, gökyüzünden bir kaplanın sırtında indiği yer olduğu söyleniyor. Bhutan’daki mimari açıdan en önemli iki manastır, 17. yüzyıldan kalma: Paro’daki Kyichu Lhakhang ve Bumthang’daki Jambay Lhakhang. Guru Rinpoche’nin meditasyon yaparken bedeninin izini bıraktığı mağara ve asasından oluştuğu söylenilen ağaç Jambay Lhakhang’ın çevresinde görülebilir. Bhutan’da, 1980’den bu yana resmi dairelerde ve kutsal yerlerde geleneksel giysi giyme zorunluluğu var... B Yazı ve fotoğraf: Gamze Deniz MİRAS KADINLARIN... Rengârenk dua bayraklarının rüzgârlı tepelerde dalgalandığı Bhutan’ın resmi dini Budizm. Mahayana Budizm’inin etkisi her yerde hissediliyor. Kadın erkek ilişkilerindeki eşitlik de yine dinsel inanışlarla şekillenmiş durumda. Bhutan’da kadınlar özellikle ekonomik açıdan ve cinsellik konusunda özgürler. Miras genellikle kadınlara bırakılıyor. Bhutan’daki insanların çoğu başkalarının hayatıyla ilgili yorum yapmayı sevmediği için, kimin kiminle ne tür özel ilişkiler yaşadığı da dedikodu konusu yapılmıyor. Bu da özellikle kadınlara ilişkilerinde büyük bir rahatlık sağlıyor. Bhutan’da birbirinden farklı pek çok etnik grup var. Halkın büyük bir çoğunluğunun Tibet’ten geldiği düşünülüyor. Ülkenin ortasındaki bölgelerde yaşayan ve sadece ülkenin resmi dili olan Dzongkha’yı konuşan gru Bumthang’a giderken yolun sağında uçsuz bucaksız bir çam ormanı görürsünüz. Efsaneye göre, burada bir münzevi kadın yaşamaktaymış. Bu kadın, bu ormanların koruyucusu ve “cadı”sıymış. Eskiden bir yerden bir yere dağlardaki patikalardan yürüyerek giden halk, bu ormandan çok korkarmış. Çünkü “cadı”, ormana girilmesini, ağaçların, canlıların rahatsız edilmesini istemezmiş. Bu ormana girmekte inat eden bir avcının, “cadı” ile karşılaşacağına, köyüne dönüp aniden ölüverdiğine inanılıyor. Bhutan’ın bugünkü başkenti Thimphu. Thimphu, alan olarak İstanbul’un Şile’sinden daha küçük. Başkentin kalbinde Dzong adını verilen yönetim binası bulunuyor. Thimphu Nehri, 2000 metre yüksekliğindeki vadiyi ikiye ayırıyor. Bhutan’ın şu anda tek havaalanı Paro kentinde. Thimphu’ya iki saat uzaklıkta bulunan Paro, 17. yüzyılda inşa edilen devlet binası ve kayaların üzerine ilişti Erişkin bir Bhutanlı beş dil konuşuyor. Okullarda ise çok iyi bir İngilizce eğitimi veriliyor, çocuklar, dil ve kültür zenginliği içinde büyüyorlar... ba Ngalop deniyor. Doğu Bhutan’da yaşayan geniş nüfuslu etnik grubun adı ise Sharchop. Burma kökenli oldukları düşünülen Sharchoplar, sharchop dilini konuşuyorlar. Bhutan’daki bir başka grup ise ülke içinde, Güney Bhutanlılar ya da Lhotshampa olarak anılan Nepal kökenliler. 1980’lerin sonlarında çeşitli iç çatışmalarda adı geçen bu grup, Nepalce konuşuyor ve öteki etnik gruplardan farklı olarak, Hinduizme inanıyor. Bhutan’daki öteki etnik gruplardan bazıları; kuzeydeki Layaplar ve Bumthang’da yaşayan Bumthaplar. Bhutan’da hemen bütün etnik grupların ayrı dilleri var. Erişkin bir Bhutanlı, ortalama 5 dil konuşuyor. Resmi dil Dzongkha’nın yanı sıra, Hint dillerinden en az birine aşina, Sharchop olmasa bile Sharchop dilini, Nepal kökenli olmasa bile Nepalceyi, okullarda çok iyi öğretildiği için de İngilizceyi bilmesi doğal. Çocuklar çok küçük yaştan itibaren bir dil ve kültür zenginliği içinde büyüyorlar. Bhutan’da bir ulus yasasının gündeme geldiği 1980’lerin ikinci yarısından bu yana resmi daireler ve kutsal yerlerde geleneksel giysi giyme zorunluluğu var. Erkekler diz altında biten bir elbise olan gho’yu, kadınlar da yarım ve tam olarak iki versiyonu olan ve bedenin büyük bir kısmını örten kiira’yı giyiyorlar. Ancak bu zorunluluğun sadece bir üniforma merakı olmadığının altını çizmek lazım. Zaten Bhutan halkının çoğu bu giysileri her daim giyiyor. Thimphu, Paro gibi kentlerin dışında, insanların dolaplarında gho veya kiira dışında bir şey bulunmuyor. Bu giysiler aile mirası gibi. Özellikle tam kiira denilen ve broşlarla omuzdan tutturulan kadın giysisi Bhutan’ın dillere destan dokumacılığını bütünüyle yansıtan değerli kumaşlardan dikiliyor. Çok dayanıklı olan bu giysiler, anneden kızına miras olarak geçiyor. Bhutan’daki pek çok etnik kültürün en büyük kesişme noktası sadelik. İnsanların çoğu çok mütevazı yaşamlar sürüyorlar. Evler geleneksel mimariye göre inşa ediliyor, odalar geniş ama eşyalar eski ve az. Evler, sokaklar ve giysiler çok temiz, ama hiçbir yerde Batılı anlamda bir konformizm yok. Pek çok kişi, mülkiyetin bir tür tutsaklık yarattığını düşünüyor, bu nedenle de alabildiğine sade ve gösterişsiz bir hayatı tercih ediyor. Bhutan son on yıldır çok değişti. Televizyonun, internetin ve cep telefonunun ülkeye girişi ve hızla yaygınlaşması kültürel anlamda da bazı değişimlere yol açıyor. Eskiden suç oranı çok düşükken, şimdi bunu özellikle Güney Bhutan için söylemek olanaksız. Gençler yabancı filmlerden gördükleri giysilerden ve ilişki biçimlerinden etkileniyorlar. Bu insana 1980’lerde Türkiye’nin geçirdiği güçlü toplumsal değişimi anımsatıyor, acı bir biçimde... Bhutan’daki bir başka değişim de şu: Tahtta bulunan ve halkın büyük sevgi ve saygısını kazanmış Kral Jigme Singye Wangchuck, 2008 yılında ülkesine çok partili monarşik bir yapının geleceğini ve tahta da oğlu Veliaht Prens Jigme Khesar Namgyel Wangchuck’un geçeceğini açıkladı. Bhutan’daki insanlar ise halen internet sitelerinde seçimin gerekli olup olmadığını tartışıyorlar. Kral çok sevildiği için başka bir yönetim biçimine mesafeli bakanların sayısı az değil. Bhutan için geleceğin nelere gebe olduğunu şu an söylemek mümkün değil. Ama Bhutan’da dua tekerlekleri, bu küçük ve barışçı ülkenin Güney Asya’daki benzerleriyle aynı kaderi paylaşmayıp iç karışıklıklar yaşanmaması umuduyla dönüyor. *Bhutan Kültür Araştırmaları Görevlisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear