Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 DEKORASYON 19 MART 2006 / SAYI 1043 İstanbul’un yeniden canlanan karoları İstanbul’un hâreli sümbülleri, Marmara’nın dalgaları, Hz. Süleyman’ın mührünü taşıyan motifleri ile yüzyıllık yer karoları bir küçük atölyede yeniden doğuyor... Özlem Pak Işıngör ok değil, 1900’lerin başında, ıslak zeminlerde ve bahçeli evlerde kullanılan en şık ve en moda dekorasyon malzemesiydi desenli karolar... İlk olarak 1850’de Güney Fransa’da üretildiği bilinen bu karolar, hızla dünyaya yayılarak, özellikle Akdeniz havzasındaki ülkelerde yaygın bir kullanıma sahip oldu. Çimento ve mermer tozundan elde edilen bir karışımın renk pigmentleri ile desenlerle bezendikten sonra ler; sadece Boğaziçi’nin yalılarında değil, kentin dar sokaklı mahallelerinde de “çiçekler açmasını” sağlamıştı. Kurtuluş’ta, Galata’da, Fener’de, Beyoğlu’nda bir eski zaman evinin kapısını açtığınızda, ayaklarınızın altında açan bu çiçekler, 1950’lerden itibaren plastik esaslı ucuz malzemelere ve marleylere yenilmeye başladı. Bu sanatın son temsilcilerinden biri olan “Garo Usta” da gidince, İstanbul’un güzelliklerinden biri daha kaybolmuştu. Ta ki, Zekai Bostancı tarafından kurulan Mavi Pencere Atölyesi, bu eski desenli karoların kalıplarını yeniden çıkarana kadar... Yıllarca arşiv çalışması yaparak, 120 kadar kaybolmaya yüz tutan deseni yeniden canlandıran atölyenin geçmişi 1975’e uzanıyor. Desenleri kalıba aktararak günümüz teknolojinin olanaklarıyla üretilen çiniler, dünyaca ünlü pek çok mimar ve tasarımcının da gözbebeği. Zekai Bostancı, 1990’lardan itibaren Türkiye’nin dört bir yanındaki konak ve eski evlere girerek zamana yenilmekte olan çinileri fotoğraflayıp biriktirmiş. Bu karoların çok hassas olan kalıplarının nasıl çıkarıldığını öğrenebilmek için Milas’tan Afyon’a, Kastamonu’dan Safranbolu’ya kadar ziyaret edilmedik usta bırakılmamış. Sonunda bir “Bayram Usta” bulunmuş, eski usul karoların sırrını bilen. Kalıptan başarılı bir şekilde çıkarılan ilk karolarla da Kadıköy’deki dükkânlarının zemini döşenmiş ve buranın adı “Çinili Kafe” olmuş. Çinili Kafe’yi muhtemelen duymuşsunuzdur, burası Kadıköy’ün bugün sembol buluşma noktalarından biri... Çinili Cafe’nin rengârenk çinileri, bir süre sonra sayısız siparişin yağmasına neden olmuş. Bir süre sonra Mavi Pencere’nin en önemli işine dönüşmüş, Osmanlı döneminin zevkini ve Rum ve Ermeni ustaların el becerilerini taşıyan bu karoları bulup, yeniden can vermek... Mavi Pencere şu an çalışmalarına iki atölyede devam ediyor. Dışarıda istedikleri hassasiyette kalıp yaptıramadıkları ve ayrıca pahalıya patladığı için bir kalıp atölyesi de oluşturmuşlar. Bu sayede kalıp sayıları da artmış, isteğe göre bu karolar farklı renklerde de ürün çıkarabiliyor. Üstüne üstlük Mavi Pencere’nin karoları daha yüksek basınçla preslendiğinden ve içeriğinde bazı beton kimyasalları bulunduğundan daha sert ve emiciliği Mış gibi yapanlar... Aylin Kotil ahve falı bakıyordu arkadaşına. İşinde ilerleyeceksin dedi. Yanındaki arkadaşı “Hadi inşallah” dedi, ama sadece ağzıyla. Sanki otomatiğe bağlanmıştı, bu o kadar da belli oluyordu ki. Sevinmesi gerektiğine inandığı konularda seviniyormuş gibi tepki veriyordu. Oysa yüzüne bakıldığında hissettirdikleri çok daha farklıydı. Hatta bana nasılsın diye sorduğunda bile cevabımla ilgilenmediğini düşünürdüm. Sanırım bu şekilde yaşamak onun için çok zor olsa gerek.Yüzeysel yaşayıp yüzeyselliklerin kendisine hâkim olduğunu fark edemeyerek yaşamak... Sadece gerekeni yapmak ama belki içindeki “ben”e bile itiraf edememek duygularını... Sürekli seviniyormuş gibi yapmak, üzülüyormuş gibi yapmak hatta kendini tepki vermek zorunda hissetmek. Kısacası oynamak başka bir hayatı, her an kamera karşısında gibi. Nedir ki yaşamda bizi biz yapan? Değerlerimiz ve onun neticesi olan tepkilerimiz değil mi? Hissettiklerimizden farklı tepkiler vermek sürekli, ne duruma dönüştürür bizi? Tepkileri sadece öyle gözükmek zorunda olduğumuzu düşünerek vermek... Geçenlerde lise öğretmenlerimden birinin eşi ölmüştü. Cenaze törenine katıldım. Bir kimya öğretmenimiz vardı, inanılmaz sert, disiplinli ve yüzü gülmeyen bir öğretmendi. Cenazede onu görünce, ne kadar heyecanlandığımı ve onu görmekten ne kadar mutlu olduğumu fark ettim. Oysa lise yıllarımda belki de en çekindiğim insandı benim için. Ertesi gün liseden bir sınıf arkadaşıma anlattım kimya öğretmenimizi gördüğümü. Hemen hatırladı onu ve “Ben” dedi, “Çok severdim o hocamızı”. Şaşılası bir şekilde ben de dedim.En korktuğum en çekindiğim öğretmenimi meğer ne çok seviyormuşum! “Neden biliyor musun” diye sordu arkadaşım. “Neden?” dedim. “Bir çizgisi vardı ve onu hiç bozmadı, neyse oydu” dedi. Gerçekten de öyleydi. Biz de onu öyle kabullenmiştik. Onun öyle olduğunu bilmek bize güven duygusu da verirdi, çünkü bizi hiç şaşırtmazdı. Bu durum güven duygusunun yanında kendisine saygı duymamızı da sağlamıştı. Seneler sonra hakkında konuşurken sevgi duymamızı da. Bugün aslında mış gibi yapanlara değinmek istemedim sadece, bazen kendimizi kaptırıp mış gibi yapıyorsak biz de silkinelim istedim. Çünkü yıllar sonra mış gibi yapanların adı bile gelmiyor insanın aklına. Ama öbürleri her zaman saygıyla ve sevgiyle anılıyor. aylin@kotilsarigul.com K Ç yüksek basınç altında preslenmesi, mucizevi bir sonuç doğurmuştu. Bahçeler ve teraslar, estetik değeri yüksek olan bu yeni malzeme ile renklenmeye başlamıştı. Geçen yüzyılın başında desenli karoların en iyi örneklerinin üretildiği yerlerin başında Barselona, Cenova, Napoli, Selanik ve İstanbul geliyordu. Barselona üretim miktarı ve kalitesiyle ün yaparken, İstanbul desenlerinin güzelliği ile öne çıkıyordu. Rum ve Ermeni ustaların maharetli ellerinde can bulan rengârenk desen daha az. Kullanılan çağdaş pigmentler, mor ötesi ışınlarına dayanıklı olduğundan, 6070 yıl önce üretilen karoların aksine, renkleri solma tehlikesi olmaksızın açık alanlara ve banyo gibi ıslak mekânlara döşenebiliyor. Eğer evinizi, banyonuzu ya da varsa balkonunuzun kaplamasını değiştirmek isterseniz, Mavi Pencere’ye bir uğrayın derim. Bakalım, çocukluğunuzdaki hangi motifleri hatırlayacaksınız? www.mavipencere.com ozlem@artistanbulpr.com YENİ ÜRÜNLER Kiğılı kışı bitiriyor Kiğılı, kasvetli kış günlerine avantajlar ve cazip fiyat seçenekleriyle veda ediyor. Klasik çizgilerin yanı sıra rahatlığı yansıtan spor giyimi de ön plana çıkaran Kiğılı, üç gömlek veya üç triko ya da üç pantolon 117 YTL ile satılıyor. Üç takım elbisenin fiyatı ise 597 YTL. Ayrıca kabanlar 99, ceketler de 159YTL’den başlayan fiyatlarla vitrinlerindeki yerini alıyor. Rebul Colors parfümü Mamba mutfakları süsleyecek Hisar Studio’yu yaratan Hisar, Selçuklu Kültürü’nden etkilenerek, keskin, erkeksi çizgilerdeki “Şah”ı tasarlayan, endüstriyel tasarımın önemli temsilcilerinden Can Yalman’la “Mamba” isimli çatal bıçak ve kaşık serisinde yeniden buluştu. Uzun ve ince hatlara sahip Mamba, yılan anatomisinden esinlenilerek tasarlanmış. Parlak, saten ve sadece bu modele mahsus mat altınsaten olmak üzere üç farklı alternatifi bulunuyor. En az 8 saat kalıcı özelliği ile erkeklere gün boyu güzel kokma fırsatı sunan Rebul Colors erkek serisi, şimdi hediye ettiği çantasıyla erkeklerin hayatlarını kolaylaştırıyor. 1 adet 100 ml. Rebul Colors erkek Eau De Toilette alan erkekler için özel olarak dizayn edilen çantalı hediye setinin fiyatı, 18.5020.00YTL arasında değişiyor. Gözaltı morluklarından kurtulmak için... Yüze yaşlı ve yorgun bir görünüm veren göz altı morlukları ve torbalarını ortadan kaldıran Hylexin adlı krem artık Türkiye’de. Sahip olduğu etken maddeler ve özel formülüyle genç yaşlı pek çok kişide görülen, kurtulması zor göz çevresi morluklarını ve şişkinliklerini kısa zamanda ortadan kaldırıyor. Hem pratik hem çok amaçlı Alix Avien’in yeni ürünü Magic Brush, pudra ve aydınlatıcıyı bir arada sunuyor. Bu “sihirli fırça” kullanımdaki pratikliği ve ekonomik fiyatı ile gözde makyaj malzemelerinden biri olmaya aday. Magic Brush, “sihirli fırça” çantanızda az yer kaplarken pratik kullanımı ile yüz ve dekoltenize ışıltı, parlaklık ve bronzluk kazandıracak. Allık özelliğine de sahip olan Alix Avien Magic Brush 3 ayrı renkte pudra olarak hazırlandı: Bronz, doğal parlaklık veren gümüş ve naturel bronz. Fiyatı ise, 28.7 YTL. Benetton ile yaz yolculuğu United Colors of Benetton’un 2006 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu, giysilerine sıradışı bir yorum katmak isteyenleri moda yolculuğuna davet ediyor. Feminen dokunuşların Benetton’un genç fikirleriyle bir araya geldiği koleksiyon, sıradışı kombinlere olanak sağlıyor. More&More’un teması deniz More&More vitrinlerinden marine esintileri geçiyor. Lacivertle beyazın, kremle kırmızının buluştuğu koleksiyonda romantizm ve spor giyim bir araya geliyor. Denize şimdilik uzaktan bakmakla yetinsek de, More&More deniz mavileri, yakamoz serpen pulları, payetleri, dalgaları andıran kurdeleleriyle yaza hazır. Mavi Jeans’te bu yaz... Mavi Jeans, yaz için hazırladığı “Maviterranean” ile Bodrum’dan Saint Tropez’ye, Güney İtalya kıyılarından Tunus’a kadar rengarenk bir coğrafyanın izlerini koleksiyonuna yansıtıyor. Koleksiyonun ilham kaynağı, güneşin yaydığı eşsiz ışık, turkuvaz renginden başlayıp şatafatlı lacivert tonlarına kadar uzanan deniz, pazar yerlerinin tatlı kalabalığı ve akşamüstü siestaları... İki düğmeli takımlar Damat İlkbaharYaz 2006 koleksiyonu sadakati ve gizli hayatları gözler önüne seren “Eyes Wide Open” filmine bir gönderme yapıyor. Koleksiyonun sloganı, “Güzellik detaylarda saklıdır”. Yeni sezonda özellikle iki düğme takım ve ceketlerin zenginliği dikkati çekiyor. Adeta 70’li yılların formlu siluetine tekrardan hayat veriliyor. Gömleklerde kullanılan kumaşlar ve king çizgiler, canlı renkleri ile yazın sıcaklığını gardırobunuza taşıyor. Tween ise, sezona sıra dışı bir konseptle giriyor: “Fashion Vampire”. Özel geceler ve günün her anı için arklı detaylarla tasarlanan takım elbiseler, klasik stile yeni bir hava kazandırılarak sunuluyor. Alerjisiz hayat, oh ne rahat Alman markası Miele’nin alerjiklere özel ürettiği elektrik süpürgesi, çamaşır ve kurutma makinesinden oluşan “Medic Family Serisi” alerjilere karşı mücadele ediyor. Hem evinizi hem de çamaşırlarınızı her türlü alerjik toz, kir ve kimyasal maddeden arındırıyor. Böylece alerjik rahatsızlığı olanlar evlerinde rahat nefes almanın huzurunu yaşıyor. www.miele.com.tr Size yakışan bir notebook! İnce hatları ve mükemmel görüntüsüyle size yakışan bir notebook, ASUSW5. ASUSW5’in 180 derece dönebilen entegre kamerasıyla hayatınızdan geçen her anı tüm canlılığı ile yakalayabilecek ve özel olarak geliştirilmiş mikrofonu ile sesinizi duyurabileceksiniz. 12.1 ekranıyla size özel bir sahne haline gelen AsusW5 kullanım keyfiniz hiç bitmesin diye aynı zamanda ikinci bir batarya hediyeli! Kokosh 2006 Aksesuvar koleksiyonu Kaşmir ve ipeğin yanı sıra, bu iki ipliği birleştirip kaşipek ile farklı bir doku oluşturan Silk&Cashmere, bu yıl mezuniyet giysilerinden önce genç aksesuvar koleksiyonuyla öne çıktı. 15 ve üstü yaş grubundaki gençler için hazırlanan koleksiyonda moda ve neşeli çizgilere yer verildi. Taşlı ve işlemeli kemerler, kürklü kollu ve kolsuz bolerolar, fular, kürk yaka kürkler ve etnik taşlı minik şallar... Kırmızı ve siyahın yoğun olarak kullanıldığı Kokosh Yaz Koleksiyonu’nda yer alan biberler, mercanlar, ahşaplar ve doğal taşlar göz alıyor. Çok renkli ve abartılı aksesuvarların öne çıktığı 2006 yaz sezonunda, cam, doğal taş ve kristallerden hazırlanmış biber kolyeler, küpeler ve yüzükler hem gece hem de gündüz için farklı yorumları ile ilgi görüyor. Çoklu zincirler, bez ve örgü kolyeler, el boyaması bilezikler, deniz kabuklarından hazırlanmış küpeler ve kemerler ise 68 kuşağının Hippi akımını 2006 yazına taşıyor. XL ve XXL saatler Türkiye temsilciliği Konyalı Saat tarafından yapılan Charriol Saatleri kare XL ve XXL seçenekleri ekstra büyük versiyonlarda, otomatik hareketi ile karşımıza çıkıyor. Kronometreli ve tarih göstergeli Charriol Actor, karizmatik ve modayı yakından takip eden kişilere hitap ediyor. Krokodil siyah kayış ve siyah kadran seçeneğinin yanı sıra krokodil taba kayış ve gümüş rengi kadran seçeneği de mevcut. Satış fiyatı, 3960 İsviçre Frangı. Tel: 0212 698 25 25 Fornarina şimdi Türkiye’de! Demsa Group bir markayı daha bünyesine dahil etti: Fornarina. Bir ayakkabı markası olarak işe başlayan Fornarina, hazır giyim ve aksesuvar koleksiyonunu da piyasaya sundu. Fornarina koleksiyonu; Blue jeans, hazır giyim, ayakkabı ve aksesuvarda; genç, cesur ve yaratıcı kadınlar için inanılmaz bir çeşitlilik sunuyor. Cevahir, Suadiye, Akmerkez, Nişantaşı, Ankara ve Antalya mağazalarında sizleri bekliyor. CUMHURİYET 14 CMYK