23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

5 EYLÜL 2004 / SAYI 963 i Yenilenme çağına hoş geldiniz Amerika'da şimdi de yeni bir "mutluluk formülü" hüküm sürüyor. Kusursuz bir görüntü için elden geçirilen insanlar, özellikle kadınlar, televizyon programlarında teşhir ediliyor. Bu tür programlar bir toplumun kültürel düzeyine ve bireylerinin kendisini yeniden yaratmaya olan inancını gözler önüneseriyor... tuz beş yaşında, iki çocuk annesi Marnie Rygiewicz, bir televizyon programında yaklaşık 10 milyon izleyiciye yaşamındaki terslikleri anlatıyor. Eşi on yıl önce evini terk edeli beri, hiçbir erkekle ilişkisi olmamış. Yemek hazırlamak, basket maçlanna gitmek, evi silip süpürmek derken kendisini salıp koyvermiş. Sabahlan ofisine gittiğinde, önüne gelen herkes uykusunu alıp almadığını soruyordu. Oysa, genç kadının aynada kendine bakacak zamanı bile yoktu. Kamera Marnie'nin anlattıklannı ilgiyle dinleyen bir grup uzmana odaklanıyor. Programın sürekli terapisti özsaygı konusunda bir şeyler homurdanıyor ve doktorlar çözüm olarakkaşlarıkaldırma, yüz gerdirme, burun estetiği, gözlerin altındaki yağların alınması, dudakların kalınlaştırılması, çenenin düzeltilmesi, memelerin büyültülmesi, kalça ve baldırlara liposuction uygulanması önerisinde bulunuyorlar. Marnie bu önerileri severek kabul ediyor ve dört ay boyunca evinden uzak kalmaya razı oluyor. Bu süre içinde Los Angeles'taki bir otelde kalıyor ve aynaya bakmasına izin verilmiyor. Bandajlar içindeki Marnie çenesindeki ısürap verici kayışın çıkarılacağı günü iple çekiyor. Bunalım içindeki kadın, programın "yaşam danışmanı" Nely Galan tarafından ziyaret ediliyor. Galan düşkırıklığına uğradığını, ücretsiz sunulan onca hizmete karşın, günde iki saat beden çalışması yapması gereken Marnie'nin kabuğuna çekilmesinin yakışıksız bir davranış olduğunu söylüyor. Aylar sonra (izleyici için dakikalar sonra) Marnie kusursuz görüntüsüyle karşımıza çıkıyor. Çingene pembesi bir gece elbisesiyle kendisini yeniden yaratan cerrahların bir halka oluşturdukları, loş bir odaya götürülüyor. Cerrahlar onaylarken, terapistle dişçi de alkışlıyor. Marnie yeni görüntüsünü görmek için aynaya baktığında gözyaşlarını tutamıyor. "The Swan: Kuğu" Amerikalılann son birkaç aydır izledikleri, başrolunu daha iyi bir yaşam sürdürmek için estetik cerrahiden geçen hastaların oluşturduğu, üç realityshow türü programdan biri. Üç program da yakında Britanya televizyonlarında gösterilecek. "Home Front" ve "Extreme Makeover" adlı programlarda da bakımsızhktan dökülen kadın ve erkekler tepeden tırnağa yenilenerek, daha saygın konuma ulaşmalarını sağlayan bir görünume bürünüyorlar. MTV'nin "I Want A Famous Face" adlı programında katıhmcılar cerrahi işlemlerden geçirilerek istedikleri ünlü bir kişiye benzetilmeye çakşılıyorlar. Bu programlar insanların "gerçek kimliklerine" ulaşmalarına yardımcı olmak istese de, "The Swan" programmın birincisi olan kadın "tepeden tırnağa donüşüm" sürecinde en fazla değişimden geçen, bir başka deyişle, önceki görünümüne en az benzediği düşünülen kişi oldu. O hiçbir zaman çirkin bulmadım, ama aynaya baktığımda boşa harcadığım onca zamana yanıyor ve bunun hiç olmazsa bir bölümünü geri kazanmanın bir yolu olup olmadığını düşünüyordum," diyor Marnie yumuşacık, tekdüze bir ses tonuyla konuşuyor. Bu tavrıyla "The Eve of the Future/Geleceğin Havva'sı" adlı romanda endüstri büyücüsü Thomas Edison tarafından yaratılan ve dilinden yalnızca sevgi sözcükleri dökülen kusursuz kadını çağrıştırıyor. Marnie yeni görüntüsüyle gerçekdışı olmayabilir, ama bir şeylerin sırıttığı kesin... Kusursuzluğa giden yolda Marnie doğallığından ne denli uzaklaşmış olabüir? BENİ BAŞTAN YARAT... Marnie'nin estetik ameliyatlarını yapan Dr. Randal Digby Haworth, "Bana göre iki tür estetik cerrah var: Sanatçıya dönüşen doktorlar ve doktora dönüşen sanatçılar. Ben daha çok ikinci türden bir cerrahım" diyor. Haworth estetik cerrahinin bir "araç" olduğuna ve uzman bir estetikçinin insanların düşlerini gerçeğe dönüştürebileceğine dikkat çekiyor. Haworth, "İyi bir estetik ameliyat fark edilemez; göze batıyorsa deneyimsiz ellerden çıkmıştır," diye ekliyor. "Beni Baştan Yarat" türu programların bir toplumun kültürel düzeyine ışık tuttuğu görüşüne çok sayıda Amerikalı burun kıvıracaktır. Ne var ki, bu programlar gerçekten de bir toplumun kendisini yeniden yaratmaya olan inancını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Ülkemizde de gösterime giren "Stepford Kadınlan" filminin yeniden yapımı insanı huzursuz eden yeni bir anlam içeriyor: însanları androidlere dönüştüren Stepford kasabasını bir kadın yaratıyor. Bu kez insanları eğlendirmek amacıyla çekilen filmin öyküsü, nihayetinde pek de gülünç değil. Kadınlar onca şeye neden katlanıyor? En azından retorik açıdan, Britanya başarısızlıklarına bağlı bir ülke olarak bilinirken, ABD mutluluk arayışının ürünü olan bir ülke. Mutluluk ciddi bir iştir. Bu konuda yakında bir kitabı yayımlanacak olan Jim Holt geçenlerde New York Times gazetesine yazdığı bir makalede mutluluğun insana zarar verebileceğini öne sürüyordu. Pennsylvania Üniversitesi'nden bir profesör yazının toplumun sağlığı açısından sakıncalı olduğundan yakınıyordu. Holt, muduluğun her şeyin ustünde tutulduğu ülkelerde boşanma ve intihar oranlarınm genellikle çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor ve bunun nedenini insanların sürekli mudu olma gibi bir ideal peşinde koşmalarına, bu yüzden de Marnie aylar sonra karşılaştığı elden geçirilmiş yeni görüntüsüne gözyaşlarıyla tepki vermi;. radikal bir değişime gereksinim duymalarına bağlıyordu. Estetik cerrahiye bir başka yaklaşım da, bunu eşit olanaklar sağlamanın yeni bir yolu olarak algılamak. 1993 'te iki ekonomi uzmanı hoş görünümün çalışanlara yüzde 5 kadar daha yüksek bir ücret kazandırdığını ve bunun her meslek için geçerli olduğunu ortaya koydu. Jim Holt bunun kendisini yenilemeye çalışan kişinin iyimser tavrına gölge düşürmeyeceğine inanıyor ve "Amerika'da güzelliğin dağılımında da en az gelirin dağılımı denli bir eşitsizlik söz konusu. Gelgelelim, Amerikalılar gelir dağılımındaki eşitsizlikten pek etkilenmiyorlar, çünkü bu ülkede zengin olunabileceğine yürekten inanıyorlar. Görünüm konusunda da benzer bir mantık işliyor" diyor. Peki, estetik ameliyat insanları eskisinden daha mudu ediyor mu? Kendilerinden bu konuda görüşleri alınan Marnie Rygiewicz ve benzer süreçlerden geçen birçok kadm estetik cerrahinin insanlara gerçek anlamda bir muduluk vermediği görüşünde birleşiyorlar. Mnrnie, "Bir şeyi söylemeyi unuttum. Olanlar oldu, ama bir daha estetik cerrahi yaptırmayıkesinlikle düşünmüyorum" diyor.# The ObserverMen çeviren: RİTA URGAN YEPYENİBİRÇEHRE... Her hafta yaklaşık 12 milyon Amerikalı bu programlan izlemek için ekran başına geçiyor. Haftalık bir dergi geçenlerde "Dönüşüm Ulusu" başlığıyla olayı kapak konusu yapıyor ve Amerika'da estetik cerrahi takmtısının neden böylesine tehlikeliboyutlara ulaştığını irdeliyordu. "Elden geçirilen" ünlülere kucak açan People dergisi bile estetik cerrahi çılgınhğının kontrolden çıkması hakkındaki kaygılarını dile getiriyordu. îşlemlerin taşıdığı onca riske ve geriye dönüşü olmamasına karşın, insanlar yine de yepyeni bir çehreye bürünecekleri umuduyla mutlu oluyorlar. Amerikan Plastik Cerrahlar Derneği'nin 2003 istatistikleri geçen yıl bu ülkede 8.7 milyon cerrahi işlem uygulandığını ve bu alanda 2002 yıhna kıyasla yüzde 33'lük bir artış kaydedildiğini ortaya koyuyor. Günümüzde estetik cerrahi yaptıranların yüzde 30 kadarını orta halli aileler oluşturuyor. Bu programlann ortaya çıkışından beri hastaların giderek daha fazla cerrahi işlemden geçmek istediklerine taruk olunuyor. Estetik cerrahiye gösterilen ilginin giderek artması ve bunun her geçen gün büyüyen bir endüstriye dönüşmesiyle birlikte, ABD'de sahte estetik cerrahlan da mantar gibi bitiyor. Marnie Rygiewicz şimdi soluk kesici bir sarışın olarak yaşamına yepyeni bir sayfa açtı. "Bu değişimimi salt estetik cerrahiye borçlu olduğumu düşünmüyorum. Ancak bu süreç sonunda özgüvenimi kazandığımı söyleyebilirim. Kendimi Demi Moore...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear