23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

17 EKlM 2004 / SAYI 969 Ekmek, aşk ve kavgaya dair... rup Yorum, 1985 yılında üniversite öğrencisi dört arkadaş tarafından kurulmuş. Her ne kadar çıkışları, 12 Eylül'e bir tepki niteliğinde olsa da, onunla sınırlı kalmamış. 1987'de çıkan ilk albümleri "Sıyrılıp Gelen"le müzik piyasasına girmişler ve o zamandan bugüne 19 albüm yayınlamışlar. Şenliklerin, eylemlerin, dayanışma gecelerinin vazgeçilmez konuğu hatta ev sahibi olmuşlar. Grup bu süre içinde 50 eleman değiştirmiş. Ancak onları ayıran grup içi anlaşmazlıklar değil, gözaltılar, tutuklamalar olmuş. Gidenlerin, götürülenlerin yerine yenisi gelmiş ve devrimci müzik geleneğiyle hiç durmadan yürümüşler. Tıpkı grubun uç elemanı Ali Aracı, Ihsan Cibelik ve Muharrem Cengiz'in 6 ay önce tutuklanmış olmasına rağmen konserlerine devam etmeleri gibi. Ama tutuklamalara da tepkisiz kalınmayıp, Grup Yorum, 19 " Adalet îçin Türkü Söylüyoruz" yıla 19 albüm adlı bir kampanya başlatılmış. 24 mahallede 30 bin dinleyiciye sığdırdı. Kiml ulaşılmış. Yorum'la müziğe ve zaman marşlar hayata bakışlarını yorumladık. Müziğinizle neyi amaçlıyoröne çıktı, kiml sunuz? zaman Rumen Müzik, insanlara ulaşmanın en etkili yolu. Bir bakıma insanhavası. Müzlkteki lara ulaşmak için kullandığımız bir araç. Bunu yaparken ekmekdeğişim ylne de ten aşka ve kavgaya kadar halkıyasaklamaları, mızın bütün sorunlarını müziğimize katıyoruz. tutuklamaları Esra Açıkgöz G Gruptan ayrılanlara bakışınız nasıl? Bu onların bize bakışı, durduğu yerle ilintili. Onlar bize ne kadar yakın duruyorlarsa, biz de onlara o kadar yaiun duruyoruz. '" " > ' • MARŞ DA SÖYLERİZ TÜRKÜ DE Harbiye'deki konserinizde Romen havası seslendirdiniz. Bu tarzınızdan çok farklı değil mi, yoksa Yorum değişiyor mu? Yorum değişmiyor. Ama insanlara bazen yenilikler kaygı veriyor. Eğer bu topraklarda yaşıyorsak, bu coğrafyanın kültürünü yansıtmalıyız, sahiplenmeliyiz. Alevilerin semahı bizim kültürümüz de, Romenlerin havası değil mi? Semah okuyorsun kimse ses çıkarmıyor, ama ilahi okuyunca "Haşa nasıl olur?" deniyor. Bir şeyleri sahiplenip ileriye taşımak gerek, aksi halde kimse bir yere ilerleyemez. Zaten iktidarların bunca zaman uyguladığı siyasette halklan TürkKürt, LazÇerkez, SunniAlevi diye bölmekti. Biz türkülerimizle halkların kardeşliğini sağlıyoruz. Kürtçe söyledik polisten, ilahi söyledik başkalarından tepki gördük. Ama hiçbir zaman doğru olanı yapmaktan vazgeçmedik. Anadolu kültürunü devrimci bir bakışla yoğurup halka sunuyoruz. Gün gelir marş yapar, gün gelir türkü söyleriz. Yeni kaset çalışmanız var mı? Var, ama önceliğimiz kampanya olduğu için yoğunlaşamıyoruz. Medyada fazla yer almamanızı neye bağlıyorsunuz? Medya ezen sınıfrn elinde, bizim bulunduğumuz taraf ise ezilen sınıfın yanı. Onlar için televole kültürü gerekiyor. Bunlar sistemin işine gelmiyor. Örneğin, ölüm orucu 5. yılına girecek. Hapiste 117 insan ölmüş, medyada ne kadar çıkıyor bu. Hepsinin temelinde, düşüncelerimiz yatıyor. Bu sistematik bir şey. Medya sahiplerinin bizi sevmemesi, bize uzak olmasıyla ilgili değil Yorum, müzik dışında neler yapıyor? Koro çalışmalarımız var. Hakan Allak arkadaşımız 3 kısa metrajlı film ve 2 belgesel çekti. Biz de onlarda bazen şoför, bazen yalaka oluyoruz. Bir de tiyatro çalışmalarımız vardı. Ama kültür merkezimiz kapalı olduğu için durdu. O da ayrı bir hikâye, ruhsat için merkeze gelmeden önce başvurduk. Yangın merdiveni uygun değil diye mazeret uydurdular. Oysa binada başka kafelere ruhsat verilmiş. Onu hallettik, belgeleri emniyete verdik, iki yıldır bekliyoruz. • engelleyemedl... YORUM DEĞİŞİYOR MU? eleştiriler geliyor. Gerçekten müziğiniz zaman zaman sertleşip esnekleşiyor. "Marşlarımız" gibi bir kasetten sonra "Kucaklaşma" gibi enstrümantal bir kaset çıkarabiliyorsunuz. Bunu belirleyen ne? Hem kendi içimizdeki, hem de süreç içindeki şartlar. Çıkan her albüm aslında yaşanan süreci anlatıyor. Bir de tntitlimani'yi taklit ettiğiniz yönünde eleştiriler var. Çıkış noktamızda Ruhi Su, Intillimani gibi gruplardan etkilendik. Bu çok doğal. Politik olarak benzer şeyler yapıyoruz. Ama coğrafya, siyasi anlayış, kültürel koşullarla çok farklı yerlerde duruyoruz. Şu anda da apayrı işler çıkanyoruz. Amacınızı gerçekleştirmek için pek çok baskıya da maruz kaldınız. Baskının her türlüsünü gördük; konser yasaklamaları, kaset toplatmalan, tutuklamalar, işkenceler. Kültür merkezimiz kapandı. Arşivimize yani bütün çalışmalarımıza el konuldu. 6 ay önce üç elemanımız haksız yere tutuklandı. îlk olarak Ihsan Cibelik korsakoff hastası, "iyileşemez" raporuolmasınaTagmentüÖîkiaıv dı. Ikinci elemanımız Muharrem Cengiz, yeminli tanık olarak gittiği mahkemede tutuklandı ve tanık iken sanık oldu. Hem de hukukçular, bir kişinin aynı davada hem tanık hem de sanık olamayacağını belirttikleri halde. Bir süre sonra da 1 Nisan operasyonuyla elemanımız Ali Aracı ve 82 kişi tutuklandı. Gerekçe olarak da ortada olmayan, mahkemeye sunulmayan bir disket gösterildi. Doğal olarak biz de baskıya karşı tepki geliştirdik ve "Adalet îçin Türkü Söylüyoruz" adlı kampanya başlattık. Istanb'ul'da 24 mahallede 30 bin üzerinde insana ulaştık. Neden tehlikelisiniz? Grup Yorum elemanları bir arada. Bu kadrodan da birileri eksilebilir ya da eklenebilir.. Grup bugüne kadar 50 eleman değiştirdi. Fotoğraf: Serkan Yıldız Müziğimizle, konuşmalarımızla, yaşam tarzımızla insanlara bir kurtuluş yolu, çıkış noktası gösteriyoruz. Müzik aslında iyi kullanıldığında çok güçlü bir silah. Bir anda müyonlarca insana ulaşabiliyorsunuz. Sadece türkülerimizle bile çok şey anlatıyoruz. Bundan korktukları için konserlerimizi, kaset satışlarımızı engelliyorlar. 12 yıl Harbiye'ye çıkarmadılar. Oysa bizim hiçbir konserimizde olay çıkmaz, çünkü dinleyicilerimizle aramızda bir bağ var. Tabii bu dinleyiciler yönünden verilen bir garanti... Bunca baskıya rağmen ayakta kalabilmenizi neye bağlıyorsunuz? Kurumsallaşmış olmamıza. Kişileri ön plana çıkartmayız. Kasetlerimizde fotoğraflarımız yoktur. Bugün Ahmet vardır, yarm Mehmet gelir. Ahmet'in gitmesini istemeyiz, ama zorla tutamayız. Kaldığımız yerden Mehmet'le devam ederiz. ' Amacınıza ulaşabildiniz mi? Bugüne kadar gelebildiğimiz yer göz önüne alınırsa, birtakım şeyleri başardık diyebiliriz. Bunu hem halkın içinde olmamız, hem de müziksel yönden gelişmemiz sağladı. Her çıkan kasetle yeni bir şey vermeye çalıştık, başardık da. Aksi durumda, insanlar bir süre sonra sıkılır ve unuturlardı. Ama kasetlerimiz hâlâ 100 bin satıyor. Ya slogan tnüziği yaptığınız yönündeki eleştirilere ne diyeceksiniz? Bazen sloganı kullanıyoruz, ama slogan müzıği yapmıyoruz. tkisi arasında fark var. Sadece mesaj vermek için hiçbir estetik kaygı duymadan yapılıyorsa, bu slogan müziğidir. Ancak biz estetik yönden de kaygı duyuyoruz. Müziğin içine sloganı yediriyoruz. Son dönemlerde de " Artık türkü yapıyorsunuz, yoksa Yorum değişiyor mu?", "Sağa mı sapıyor" diye SULTANA NEREDE KALMIŞTIK? Esra Başıbüyük iphop söyleyen Sultana buralardaydı. Hatırlarsmız "Bir kuşu . kalkmaz" demişti, deyiş o deyiş... Kanallar kapanmış, "Çerkez Kızı", klibi yayından kaldırılmıştı. Olanlar olmuş, müzisyenin albüm sevinci de kursağında kalmıştı. Oysa hiphop kültürünün içinde vardı bu yergi, hesaplaşma, hesap sorma, sivri dilli olma hali. Amaanlayana... SultanaAmerika'ya gitti sonra... Tatil için Istanbul'ageldiğindekonuştuk, bugidiş bir kırgınlık gidişi miydi, yoksa dönüş yakında mıydı? Uzaklardaydın, en çok neyi özledin? Ailemi, arkadaşlıkları en fazla. Çok hoş o sıcaklık. Sonra deniz, Istanbul, yemekler... "Çerkez kızı" çıktı, her şey çok yolunda giderken birden ortadan yok oldun. Seni RTÜK mii küstürdü? Ya evet, insanlar biraz böyle düşündü galiba. Küstü kaçtı, falan di aslına bakarsan bana göre bu şarkı çok klasik ve sosyal içerikli bir şarkı. Ama bir şekilde politik içerikli bir şarkı haline dönüştü. Belki bunun altmda benim ezilmiş kadınlar adına ses getirmek isteyişim yattığı içindir. Belki susturulmak istendim, bilemiyorum! Sonuçta tabii şaşırdım. İŞTE SÜPER EGO! Sen bütün sorgulamadan ne çıkardın, bir daha böyle şarkı sözleriyazmamayımı?!! (kahkahalar) Tabii ki hayır. Aslında "Çerkez Kızı" uzun bir çalışma üriinü, çok emek var. Sonuçta albüm bitti rahatladım derken, beklemediğim daha da ağır ve yorucu bir dönem yaşadım. Herhalde herkes aynı şeyiyaşamıyordur! Senin Türkiye'de olmadığın süre boyunca hiphop çok hızlı biçimde, daha geniş kitlelere yayıldı. Bu durumda kendi payının olduğunu düşünüyor musun? Vardır. Benden önce de insanlar vardı. Benim de etkim olduğuna inanıyorum. Benden sonra da insanlar olacak. Takip ettiğin sanatçılar var mı? Burada yoktum ve takip edemedim ama geldiğim süre içerisinde birkaç video klip seyrettim, dinledim. Bazıları hoşuma gitti, bazılara gitmedi. Ya biraz kafam şuna takıldı. Hip hop başka bir tür müzik, ama çoğunlukla trans muzik üzerine yapılmış. Biraz şekli değişmiş, daha poplaşmış. Hiphop ritmik olmalı ama her şeyi poplaştırıyoruz ya, hiphop da kendi payına düşeni almış gibi geldi. Seni dışarıdan gören biraz da sohbeti olan birisi, "o sözler asla H 1 1 X Xı ye... O dönem benim îlhan Erşahin'le yurtdışında konser projem vardı ve gittim. Sonra diğer projeler gelişti. Bir de okul durumu oluşunca dönmedim, ses ve oyunculuk dersleri aldım. îki sene geçmiş. Küstüğüm falan yok yani. Şarkı sözlerine baktığımız zaman birçok insana göre çok sivri sözler, hatta bir grup için "ahlaksız kız" imaji bile taşıyordu albüm... Neresi ahlaksız onu anlamıyorum? (kahkahalar) Kim, kim bunu söyleyen? Tam tersine çok ahlaklı. Hatta insanların ahlak anlayışını sorgulayan bir şarkıydı "Kuşu kalkmaz". "Kuşu Kalkmaz" adlı şarkınla aldığın reaksiyon bir şaşkınlık yaratmış mıydı? Bu kadar tepkiyi bekliyor muydun? Yo, kesinlikle beklemiyordum. Çok şaşırdım ve tepki çok ağırdı. Çünkü RTÜK'ün gerekçeleri çok gereksizdi! Türkiye'de yasaklanması gereken o kadar çok şey var ki, bu kadından çıkmaz" der. O işte bir süper ego! (kahkahalar) Süper ego çıluyor ortaya. Bu yaratıcılık ve gözlem sonucu ortaya çıkan bir parça. Şarkıyla beraber çok sorgulanmıştı, ama senin ahlak anlayışın nedir? Ailemın bana verdiği çok sağlam bir alt yapı var. Bunlar üzerine kendimi buldum, eğittim, geliştirdim. Kendıme ait bir dünya gorüşüm var. Türkiye'deki ahlak anlayışı ile benimkisi arasında bayağı fark var. Çünkü burada çifte standart var. Genelde ahlak kadının kontrolü için kullanılıyor. Benim için ahlak kısaca; kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma! Ailen Kayseri' de yaşıyor. "Kuşu kalkmaz " diye bir şarkı yaptığın zaman oradan geien bir reaksiyon var mıydı? Ailem beni hep destekledi. Hatta hoşlarına bile gitti. Aradan zaman geçti ve Türkiye'ye dönmeye hazırlanıyorsun. Nelere hazırsın? îlk geldiğimde beni nelerin beklediğini bilmiyordum. Artık beni nelerin beklediğini biliyorum, hazırım. Dönüş için heyecanlı mısın? Yeni albüm gelecek mi? Evet, heyecanlıyım. Albüm yapmak istiyorum, ama bu işler zaman alıyor. Bellı olmuyor. îlk önce yeni albümekonsantreolacağım. Sonra gelen oyunculuk teklifleri var ve onları değerlendirmek istiyorum. Peki ikinci turda bir daha asla yapmam dediğin bir şey var mı? Valla hiç düşünmedim! Demek ki düşündürecek kadai seni acıtan bir şey olmamış? • '*' Galiba... •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear