26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Gerçek Amerikan burgeri u ptown’da bir hamburgerci açıl- mış, adı Lucy’s. Dekor, tamamıyla 50’ler. Menü, burgerlerin servis edil- Hayat diği sepetler ve en önemlisi, tüm ye- meklerin tatları da öyle. Burger ek- mekleri, eski usül bol yağlı, hafif şe- kerli, hani neredeyse pandispanya tü- gezince rü ekmekler. kızarmış patates, yağı- nı çekmiş mübarek. Bir lezzet bombar- dımanı. Sağlıklı olduğunu kimse id- dia edemez hatta bir daha gidip böyle bir mönüyle karnımı doyurmam asla. güzel Ama o çok yürüdüğüm gün, çocuklar- Fatih la gittik, çok mutlu olduk. Laf aramızda, Geçmişten Türkmenoğlu [email protected] sağlıksız yemeklerin mutlulukla kesin bir ilişkisi var! Bu şehirde yaz bambaşkadır... Şikago’ya hayat veren Michigan Gelen: Z Gölü’ne her yerden kolayca ulaşmak mümkün bir kere. Plajlar genellikle temiz, gölün suyu serin ve çok güzel. Plaj voleybolları, orku sinema- piknikler, barbeküler, konserler... Şikagolular, yaz aylarında açık k sının en sık havanın, parkların ve plajların tadını sonuna kadar çıkarırlar. Şikago’da başvurulan alt türlerinden kö- izim zenginler Amerika deyince New York, Los tü çocuk tema- Angeles, son yıllarda da Miami biliyorlar sade- sına, Brandon Bce. New York tabii başka bir tarih, estetik. Los Başak Bıç Ak Christensen im- Angeles, bence yaşaması en zor şehirlerden biri. zalı Z ile gös- Çok kalabalık ve aşırı pahalı. Miami’yi hiç almaya- bir yaz mevsimi terişsiz fakat etkili bir örnek ekleniyor. yım; orayı zengin Latin Amerikalılar ve onların yüz- kendisine hayali bir oyun arkadaşı yara- leri ve özellikle popoları J-Lo stilinde yapılmış genç tan bir çocuk ile annesinin yaşadıklarını sevgililerine bırakayım. hikâyeleştiren film, alışılagelmiş bir öykü- Oysa Şikago, Amerika’nın hâlâ çok keşfedilme- yü sunuş biçimiyle övgüyü hak ediyor. Gözden kaçıyor: Driehaus Müzesi miş mücevheridir. Filmlerdeki Şikago’yu çok se- Sinema tarihi, kötü ruhlar tarafından verim. Edebiyatta da biraz takip ediyorum. Şimdi Şikago’nun müzeleri, hakkıyla Driehaus bu yıl hayatını kaybetti. ele geçirilmiş veyahut şeytani özelliklerle Ayşecan Sipahi çok güzel bir kitap önerdi: The De- gezilse belki de iki haftada biter. Çok başarılı bir portföy yöneticisi doğmuş, bazen sonradan kötü olan ba- vil in the White City. Hemen alacağım. Şarkılarda- Birçok büyük müze, sergilenen ola- iken kendi şirketini kurmuş. Tahmin zen de yalnızca mağdur edilen çocukla- ki Şikago’ya bayılırım, aa benim şehrimden bahse- ğanüstü koleksiyonlar var her za- edebileceğiniz gibi de çok başarılı rın hikâyeleriyle dolu… Bilhassa Mervyn diyorlar diye kulak kabartırım. Şikago özel bir şe- man. ve zengin olmuş bir sanatsever. Bi- LeRoy imzalı The Bad Seed’den bu ya- hir bence. Hâlâ Amerikan tarzı bir hayatı hisset- Size çoğunlukla gözden kaçan zim Sadberk Hanım Müzesi mua- na şekillenmeye başlayan tür, The Inno- mek mümkün burada. Hâlâ eski usül lokantalarda, bir müzeden bahsedeyim: Richard dili ama burası daha uluslararası. cents (1961) ve The Omen (1976), Exor- eski tatlarla burger yemek, paten kaymak, Cadı- Driehaus Müzesi. Malikânenin salonlarında dolaşır- cist (1973), Poltergeist (1982) gibi daha lar Bayramı’nda kapı kapı dolaşmak, Şükran Gü- 1800’lerin sonundan günümüze ken, eşyaları ve sanat eserlerini in- ziyade ele geçirilmiş çocuk izleğiyle si- nü hiç tanımadığın evlere davet edilmek... Bunun bir koleksiyon sergileniyor burada. celerken, o yakın geçmişe gidip bu nema tarihine mühim klasikler hediye et- yanında sanatla ve enfes yemeklerle ruhu ve bede- Grandiyöz bir malikâne, “Mer- evde bir konukmuşsunuz gibi his- ti; daha sonra gelen eserlerle de temayı ni beslemek... mer Saray” da deniyor. Richard setmemenin imkânı yok. canlı tutmayı ihmal etmedi. Sözgelimi at- mosfer bakımından epeyce zayıf buldu- ğum The Babadook’un (2014) dahi tü- re yeni bir soluk kazandırdığını ve prob- lemli anne-oğul yapısıyla Z’ye öncülük ettiğini söylemek mümkün. Gerçekten de Z, hayali ve kötücül bir oyun arkadaşı- nın etkisi altına giren Josh (Jett klyne) ve bu konuda oğlundan aşağı kalır bir geç- mişi olmayan anne Beth (keegan Connor Tracy) ile hem The Babadook ile uzaktan da olsa bir akrabalık ilişkisi kuruyor hem de türün tüm stereotiplerini doğru formül- lerle kurgulayarak ortaya özgün bir eser çıkarıyor. İn Andırı Cı Bİr ÖYKü içine kapanık bir çocuk olan Josh’ın, ailesi ve arkadaşlarıyla olan ilişkisi- ni betimleyen kısa bir girizgâhın ardın- dan hikâyesini şekillendirmeye başla- yan Z, Josh’ın kendisine hayali bir arka- daş yaratmasıyla birlikte ilk ivmesini ka- zanıyor. Çünkü anne Beth ile baba kevin Bazı caz kulüplerinde özel kaçış- kaçmaya başlıyor. Tabancalar çı- (Sean Rogerson) başlarda önemsemedik- lar, özel odalar, tüneller var. FBI kıyor, birkaç el ateş ediliyor, ka- Yürü, yürü, yürü leri bu hayali arkadaşın, Josh’ın davra- peşlerinde. til kaçarken öldürülen kişi kanlar nışlarını ve okulla olan ilişkisini kötü yön- Turun özel versiyonunda Şika- içinde yere seriliyor. Bir şehirde bu kadar mı güzel yürünebilir? Bir New de etkilemeye başladığını fark ediyorlar. go caz tarihi de anlatılıyor. Ge- Bildiğiniz aktörler var turun York, Bir Londra, bir Şikago. Günde 30 bin adım fa- Ve pek tabii türün tüm klişelerine uygun ce gidilen kulüplerle. Müthiş bir içinde. Zaman zaman girip çıkı- lan, o derece tabana kuvvet geziliyor. bir biçimde bu durumu ve hayali arka- tur. Birkaç yıl evvel gitmiştim, şim- yorlar. Rehberin anlatması için- Herkesin bildiği Hancock Center’ın 94. katındaki se- daşı hâlâ yeterince ciddiye almayan ba- di 100 dolar vermek biraz zor de birden o devre giriyoruz san- yir terası zaten listelerde mutlaka oluyor. Millenium ba figürünün varlığıyla işler tümüyle çığı- geldi açıkçası; ama yine gitmeyi ki. Dış efektler falan da yapmış- Park ve The Bean zaten hemen görülüyor. Şehir merke- rından çıkıyor. Bu noktada film, mücade- çok isterim. Bu turda öğrendiğim lar. Normal hayatın içinde oluşu, zindeki köprüler üzerinde, arkanız nehir ve teknelerle Gansgter turu lede yalnız kalan annenin sırtına oğluyla Green Mill, benim şehirdeki favo- sokaklarda yaşanması da ayrı bir birkaç fotoğraf sonsuzluğa yollanıyor. Meşhur Magnifi- benzer bir geçmişi yüklerken problemli ri yerim oldu. Sahne, yüz yıl önce güzellik katıyor. cient Mile’da yürünüp o görev de tamamlanıyor. ebeveyn yaratımıyla hikâyesinin ayakla- nasılsa öyle. Her gece başka bir orkestra çıkıyor. Sade- l ŞikAGO MiMARi Tu Ru: iki türlüsü var. Biri yürü- Biraz gölgede kalan çok özel yerlerden ve gezilerden rını, düşük bütçesine rağmen korku öğe- ce pazar akşamları canlı müzik yok galiba. Çok eğlen- yerek biri nehir üzerinde botla. ikisini de yapmak la- bahsedeyim size. Bu mevsim özellikle çok zevkli gez- celi ve ruhunu korumuş bir mekân. zım. Şehrin nasıl evrim geçirdiği, büyük yangından lerini kullanma biçimiyle de inandırıcılı- mek çünkü hava çok güzel. Aşırı sıcak ve nem bitmiş, l GANGSTER Tu Ru: Şikago tarihinde yer alan tüm sonra nasıl bir mantıkla inşa edildiğini görmek be- ğını pekiştiriyor. henüz o soğuk rüzgârın başlamasına da daha çok var. büyük cinayetler, canlandırmalı olarak bu turda mev- ni çok heyecanlandırıyor. Wrigley Field’a girmek de l ŞikAGO GANGSTER Tu Ru: Amerika tarihinde- cut. Hayatımda böyle heyecanlı bir gün geçirmemiş- mümkün oluyordu eskiden. Sonuçta Amerika’nın en ki meşhur içki yasakları dönemi. Mafya işi üstlenmiş. tim. 20’ler, 30’lar. Yine gangsterler var işin içinde. işte meşhur tarihi statlarından biri. Nehir üzerindeki mima - John Dilinger ve Al Capone, bütün şehre, eyalete hatta bu köşeden çıktı, bu caddeye kaçtı falan diye anlatıyor ri turda çikolata fabrikasının önünden geçerken gelen bazen ülkenin çok ücra köşelerine mal gönderiyorlar. rehber. Tam o anda fötr şapkalı, pardesülü bir adam kesif kakao kokusu da hâlâ burnumun ucunda. Şikago’nun gece hayatı tamamen onların kontrolünde. TADINA Cuma BAK Orhun iş çıkışı Atmış İş Sanat’tayız! Ajanda l İş Sanat’ın “Cuma İş Çıkışı” TUZAKLAr LA Örü Lü ücretsiz açık hava konserleri korku figürüne basitçe Z ismini veren başladı. İş ‘Ateşten’ klibiyle ve klasik anlatıların aksine kötü ruhun Kuleleri Kibele musallat olmasını somut bir nedene (ev, Heykeli önünde eşya vs.) bağlamak yerine kalıtımsal bir dikkat çekiyor... hayata geçirilen temele oturtan hatta tam da bu yüzden ir süredir söz ve müziği kendisine ait ça- konserler eylül kötü ruhlar tarafından kontrol edilen ço- Boğaza nazır, Blışmalarını bağımsız müzisyen olarak ya- ayı boyunca cukların başına geldiği haliyle şeytan çı- yımlayan Müge, “Hezarfen” isim- cuma akşamları karma vb. klişelere yüz vermeyen film, taze balık! li “yaz şarkısı”nın ardından şimdi 18.00-21.00 hikâyesini salt paranormal bir düzlemde de “Ateşten” şarkısını klibiyle bir- arasında stanbul Boğazı’na nazır, açıklamaya girişiyor. Final tercihi de yi- DİNLE likte dinleyiciyle buluşturdu. “Pav- yapılıyor. iArnavutköy’de bulunan Mavra Ar- ne bu sebeple basmakalıp bir formdan yon” temalı klip çektiğini söyleyen Programda 17 navutköy, balık sezonunun başla- uzak, türe meydan okumayan, müteva- Müge, “klipte klasik bir hikâye Eylül’de Sattas, masıyla kapılarını açtı. Eylül ayında zı bir dilin ve anlayışın sonucu olarak anlatılmıyor. kadın olmanın toplumda bizi 24 Eylül’de palamut balığının çıkmasıyla birlik- karşımıza çıkıyor. Bütçe sebebiyle efekt hem ne kadar zayıf hem de ne kadar güçlü BaBa ZuLa var! te, her çeşidini misafirleriyle buluştu- kullanımında temkinli davranan Z’nin, kıldığını sergilemeye çalışıyoruz. Güçlü er- racak olan Mavra Arnavutköy, ilkesi Brandon Christensen ve Colin Minihan keklerin güçsüz sandıkları kadınlarla arala- gereği buzhane ürününü müşterileri- ikilisinin hikâyeciliği sayesinde bu eksi - rındaki o bitmez alışverişi başka bir yerden ne sunmayacağını söylüyor. Mekânın ğini göz ardı etmemizi sağladığını söy- kurmaya çalıştık. Benim için de müzik kari- mönüsünde sadece balık değil, et ve l İzmir’de +1 Fest leyebilirim. yerimin bir manifestosu oldu” diyor. meze gibi alternatifler de bulunuyor. konserleri sürüyor. İZLE Z, şüphesiz modern korku sineması- Yasemin Kafe Çim nın tuzaklarıyla örülü büyük bütçeli film- Alan’daki ücretsiz lerin gerisinde kalan fakat bu haliyle bi- or Çatı, 17 Nisan’da “Hak kayıp- num ve tartışmaları kapsayan bir ya- Mor konserlerde program le kendi sinema dilini Mları Sürerken kadına Yönelik Şid- yın hazırladı. Çalıştay sonuç bildir- OKU şöyle: Bugün - Bulutsuzluk Özlemi, 17 Çatı’dan oluşturmayı başarmış detle Mücadele Çalıştayı” düzenlemişti. gesinin kadınların mücadelesinde ye- Eylül Cuma - Kalben, 18 Eylül - Gaye bir film. Devrimci de- Çalıştayda kadın örgütleri, feminist plat- ni yöntemler bulmaya aracı olma- önemli Su Akyol, 24 Eylül - Bülent Ortaçgil, nemez fakat fazlasıy- Puanım: formlar ve belediyelerden 130 kadın bir ara- sı bekleniyor. kitaba “morcati.org.tr” adresi 25 Eylül - Evdeki Saat. ya gelmişti. Mor Çatı, çalıştayda yapılan su- üzerinden ulaşılabilir. la tatmin edici olduğu bir yayın 7/10 söylenebilir. [email protected] [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear