26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

GÜNDEM ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Bu hafta GÜNDEM’i iki mektuba bırakıyorum... Yerel tohumlarımızı koruyalım Uluslararası tohum şirketleri, farklı coğrafyalardan ele geçirdikleri tohumları kendi çıkarlarına uygun biçime getirip çoğaltıyor. Daha sonra da bu yeni tür tohumları kendi adlarına tescillendiriyor ve patentlerini alıyor. Böylece o bitki tohumlarının hak sahibi olacakları biçime dönüştürüyorlar. Dünyadaki bazı ülkeler gibi, bizim ülkemiz de tohum tekellerinin yoğun etkisi altında ne yazık ki. Daha çok endemik türde olan ve yaygınlaşan tohumlarımız hedefte. Eğer bu duruma dur demezsek, bize özgü tohumların yok olduğunu ve tohum yönünden de bağımlı hale geldiğimizi göreceğiz. Yakın zamanlara kadar Anadolu çiftçisi çoğunlukla kendi ürettiği geleneksel tohumlarını ekerdi. Bu tohumların başlıca özelliği bu topraklara özgü olması ve her bölgeye göre çeşitli yerel özellikler göstermesiydi. Yani hem iklim hem de toprak özelliklerimize uyumluydu. Çünkü binlerce yıllık bir serüveni içinde Anadolu’ya özgü hale gelmişlerdi. Bu özellikleri taşıyan tohumlarımız, kırsal yörelerdeki ninelerimizin sandıklarında azda olsa yine de var. Ancak kendimize özgü tohumlarımızın birçoğu artık yok oldu ya da hayli azaldı. Yakın zamanlara kadar pazarlarımızda boy gösteren, yerli tohumlarımızla yetiştirilen bazı sebze ve meyvelerimizden birçoğunu artık pek fazla göremiyoruz. Çiftçiler, sadece ilk yıl verim alabildikleri patentli tohumlara hayli çok para harcıyor. Daha önce bu topraklara özgü tohum türlerini kullandıklarında, birbirlerinden takas edebiliyor veya bir dahaki tohum üretimine kadar ödünç alabiliyorlardı. Çokuluslu ve yerli işbirlikçi şirketlerin patentlerini aldıkları tohumların başlıca özelliği, yeniden ekilmemesi ve bazı ürünlerin içinde zaten tohum oluşmaması. Her ekildiğinde tohumları sayesinde tekrar tekrar ürün alınabilen yerel ve geleneksel tohumların biyoteknolojik uygulamalarla tür özelliklerine engel olunuyor ve çiftçilerimiz her defasında patentli tohumları alma zorunda bırakılıyor. Çokuluslu şirketlerin bu çabası, dünyada ve ülkemizde sömürü ağlarını genişletmeye yaramaktadır. Bu sömürü araçlarını patent yasaları ile korumak istemekte ve bu şekilde yaptırım uygulatmaya çabalamakta. Patentli tohumlar, büyük tarım kartellerinin eline geçiyor. Böylece dünya gıda üretimi üzerinde de tekel oluşturuyorlar. Bir anlamda, özellikle geri kalmış ülke insanlarını modern köle haline getirilmesinin ayrı bir kapitalist yolu. Geleneksel tohum yönünden hayli zengin olan ülkemiz de bu kıskacın içersinde. Yabancı şirketler (ve yerli ortakları), bu istekleri doğrultusunda Anadolu’da tohum ve bitki avına çıkmaktalar. Tür özellikleri değiştirilmiş tohum kullanmanın bir zararı da, kendi tohumlarımızın artık sıkça ekimi yapılmadığı için yok denecek kadar azalacak olduğudur. Bu yerli tohumlarımızın üretimi gerilediği için birçok türünü yitirdik ne yazık ki. Ülkemizdeki Tohumculuk Kanunu (Kanun No.5553, Kabul Tarihi: 31.10. 2006), tohumculuğumuzu bu çıkmazdan çekip kurtaracak bir yasa olma özelliğinden çok uzak. Çünkü bir sürü tehlikeyi içinde barındırıyor. Çoğu maddeleri tartışılır olsa da kullanılan tohumların sertifikaya bağlanması, patentli tohumların korunması gibi daha birçok maddeleri tehlike içeriyor. Tohumda tekelleşmenin önü açılıyor ve çokuluslu şirketlerin cirit attığı bir ülkeye dönüşüyoruz. Ülkemize özgü ve uyum sağlamış olan tohumların genetiğini değiştirme yetkisi ve patent haklarını da bir şekilde elde edeceklerdir. Böylece binlerce yıldan bu yana kendi döngüsüyle tarım yapılabilen Anadolu, hem yerel ve geleneksel tohumlarını yitirecek hem de çokuluslu şirketlere iyice bağımlı hale gelecek. Bu kumpastan çıkış yollarını hep beraber aramalıyız. Mümtaz Başkaya [email protected] Alışkanlıklar Yazısı Üzerine Reyhan Oksay tarafından derlenen ‘Alışkanlıklar’ yazısı üzerinde bazı noktalara dikkat çekmek istiyorum: Toplumumuzun birçok saptlantılardan mustarip olduğu muhakkak. Yazının başlığı (kötü alışkanlıklardan nasıl kurtulunur) olmasına rağmen, yazı bu kapsamda bir öneriyi veya çözümü içermiyor. Aksine edinilmiş olan alışkanlıklardan, âdeta, kurtulunamayacağını vurguluyor. Biliyoruz ki, yapılan deneyler, bazen güdümlü, bazen doğal olarak, konunun bir yönüne bakış olarak kalabiliyorlar. Bir süre sonra başka bir deney tamamen ters bir sunumla gelebiliyor. Bu nedenle deneylere dayanarak yapılan yorumlarda biraz daha gevşek sonuçlar belirtmek, alternatifler olabileceğini de sunmak, yararlı olur. Yazıdaki “...alışkanlıklar genç iken başlıyor ve ne kadar rutinleşirse.., davranışın üzerindeki kontrolümüz sona eriyor”, “Tekrarlayan, bağımlığa davetiye çıkartan davranışlar yavaş yavaş bilinçli davranışlarımızın yerini almaya başlayabilir.”, “Dahası aşırıya kaçan alışkanlıkların otizm ve şizofreni gibi bozukluklara yol açabilir”, “Alışkanlıklar ... bir kez oluştuktan sonra inatçı bir nitelik kazanır ..... kendinize söz geçiremezsiniz” gibi cümler çok umut kırıcı. Tam tersini söyleyen başka araştırmalar da var. Bu tutkulara saplanmış olanlara ümit yerine ümitsizlik, çalışacak bir çıkar yol yerine, kapalı bir sonuç verilmesi değil. Halbuki, Dr. Maxwell Maltz uzun araştırmalar ve deneylerden sonra yazdığı Psycho Cybernetics kitabında, bu saplantılardan nasıl kurtulmanın imkân dahilinde olduğunu ve yollarını belirtiyor. Doğuştan yapısal bir bozukluk olmadıkça, öğrenilmiş alışkanlıkların, köle mekanizmamıza verilmiş olan emirlerin uygulanması olduğunu, bu emirlerin istekle değiştirildiğinde aynı köle mekanizmamızın vazifesini yerine getireceğini ve eski alışkanlıkların, verilen emirlerle, yenilerine dönüşeceğini kanıtlıyor. Ben, her düzeydeki insanın okuması için yayımlanan bir gazetenin, akademik bir kürsü, uzmanların bilimsel bir tartışma yeri olmaması gerektiğine inanıyorum. Bizim sorumluluğumuzun, halkı; doğruya en yakın yönde bilgilendirmek ve bunu en anlaşılır, sade bir dille yapmak olduğunu düşünüyorum. Yıllarca, sigara içilmesine karşı savaş vermiş birisi olarak, 45 paket sigara içenlerin bile isteyerek karar verdiklerinde, bir tek günde, bir daha içmemek üzere, sigarayı bıraktıklarına bir çok defa tanık oldum. Turgut A. Karabekir; [email protected] *** Gelecek Cuma yeniden burada olalım.. Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1430 15 Ağustos 2014 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Ayşe Yıldırım Başlangıç GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM CBT 1430 2 /15 Ağustos 2014 Genel Müdür: Özlem Aydan, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü, Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya, Reklam Müdürü: Ozan Altaş, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul www.cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear