Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
POLİTİKBİLİM Aykut Göker http://www.inovasyon.org; harunaykutgoker@gmail.com NeNiçin? Kulağıma ‘Merhumu nasıl bilirsin?’ diye soran bir ses geliyor. Bir eski mezun olarak ne diyeyim? Vallâhi ben iyi bilir[d]im. Birayla ilgili bilmediklerimiz • Bilinen en eski bira tarifini Sümerlilerin 4000 yıl önce yaptıkları bira oluşturuyor. 1980’lerde Anchor Brewing şirketi Verimli Hilal olarak da bilinen Mezopotamya bölgesine özgü bu çağlar öncesine dayanan köpüklü tarifi yeniden yaşama geçirdi. Bir Üniversitenin Beyin Ölümü Mü? İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) 8 Temmuz’daki mezuniyet töreninde “öğrenciler, tören yürüyüşü sırasında Gezi Parkı eylemlerine destek veren pankartlar açarak ‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam’, ‘Her yer Taksim her yer direniş’ sloganları attılar. Protestolara, öğrencilerin aileleri ve öğretim üyeleri de alkışlarıyla destek verdiler. Öğrenciler, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın kürsüde konuştuğu sırada ise sırtlarını dönerek rektörü protesto ettiler. (atç.)” (Radikal, 09.07.2013) Benim açımdan bu haberin son cümlesi çok önemliydi. Çünkü rektörü öğrenciler tarafından protesto edilen bu üniversite bizim, kuruluşu en eskiye dayanan üniversitemizdir. İstanbul Üniversitesi’nin mirasçısı olduğu Dârülfünun’un tarihsel köklerini, böyle bir kurum için uygun fikir ortamının oluşmasında etkin olan Beşiktaş Cemiyeti İlmiyesi olarak anılan bilim çevresinin oluşumuna kadar götürsek bile, bulacağımız tarih bu çevrenin ortaya çıktığı 1820’li yıllardır (bkz. İ. Tekeli’nin konuyla ilgili makale ve kitapları). Oysa İTÜ’nün kökleri, 1773’te Haliç’te Tersânei Âmire’de Hendesehâne’nin yeniden açılmasına ve mühendislik eğitimine başlamasına dayanır. 1784’te Hendesehâne yeniden düzenlenerek Mühendishânei Bahrîi Hümâyun [Deniz Mühendishânesi] açılmış; bu kurum III. Selim döneminde Mühendishânei Sultanî adını almıştır. 1795’te de Hasköy’de ana eğitim konusu topçuluk ve istihkâmcılık olan Mühendishânei Berrîi Hümâyun [Kara Mühendishânesi] kurulmuştur. 1847’de Mühendishânei Berrîi Hümâyun’un programına mimarlık dersleri konularak burada mimarlık bilgileri de verilmeye başlanmıştır. 1883 yılında Hendesei Mülkiye’ye dönüşen Mühendishânei Berrîi Hümâyun, 1909 yılında Mühendis Mektebi Âlisi adını alarak, sivil mimar ve mühendisler yetiştirmeye başlamış; bu mektep de 1944 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’ne dönüşmüştür. Bu tarihçeden uzun uzadıya söz etmem bu üniversitenin, kendisine özgü bilimsel bir kimlikle, edindiği bilimsel birikimle oturmuş, kendisini bilim dünyasına kabul ettirmiş bir kurum hâline gelmek için yeterince uzun bir zaman dilimini ve gelişme sürecini ardında bıraktığını anlatabilmek amacıyladır. Ama gelin görün ki, bunca yıl sonra bu üniversitenin rektörüne öğrencileri mezuniyet gününde sırtlarını dönmüşler ve onu protesto etmişlerdir. YÖK, son İTÜ rektörlük seçimlerinde 458 oyla 1. olan Prof. Dr. Muhammet Şahin’in yerine 317 oyla 2. olan Prof. Dr. Mehmet Karaca’yı 1. sıraya alarak rektörlüğe aday göstermiş ve Çankaya da bu tercihi onamıştı. Buradan hareketle YÖK sisteminin atadığı bir rektörün başına bunların gelmesi doğaldır, diye düşünemezsiniz. Çünkü ortada, sistemin böyle işlediğini bilerek seçimlere katılmış; rektör atamasında, seçimde ortaya konan iradeye saygı gösterilmediği hâlde buna ses çıkarmamış koskoca bir İTÜ akademik topluluğu var. Öyleyse protesto edilen rektör yalnızca kendisini değil kendisini kabullenen o toplumu da temsil ediyordu ve galiba gerçekte protesto edilen de o topluluktu. O günden bu güne o topluluktan ‘o protesto’ ile ilgili kurumsal bazda hiç ses çıkmadı. Ortalıkta bir ölüm sessizliği var. Bu köşenin izleyicilerinin açıkça bilmelerine rağmen yine de tekrar edip duruyorum ya; bir toplumda, akıl merkezli düşünce evreninin yerine dinsel dogmanın merkez alındığı bir düşünce evreni hâkim kılınmak isteniyorsa, o toplumda önce üniversitenin varlık nedeni ortadan kalkar. Önce üniversite ölür. Ama ben bunu hep, eğer bugünden gözümüzü açmazsak belli bir zaman sonra karşılaşacağımız bir felâket durumu olarak anlatmaya çalışıyordum. İTÜ akademik topluluğundaki o sessizlikten sonra birden kuşkuya düştüm. Yoksa süreç fiilen başladı da ilk beyin ölümü Türkiye’nin bu en eski üniversitesinde mi gerçekleşti? •Sümerlilerin komşuları Mısırlılar piramitleri biranın kafa buldurucu etkisi altında inşa ettiler. Pennsylvania Üniversitesi biyomoleküler kazıbilim uzmanlarından Patrick McGovern’e göre, Giza’daki yapı işçilerine günde yaklaşık dört litre bira verilmekteydi. •Bira (kısmen mikropları öldürücü etanol •Biranın içeriğindeki sarhoş edici etanol Anderson Vadisi boyunca uzanan şerbetçiotu tarlalarında çalışan işçiler tarafından geliştirilen Boontling adlı bir halk dilinde “Aplenty bahl steinber horn!” tümcesi “Gerçekten muhteşem bir bira!” anlamına geliyor. adlı bir madde içerdiğinden) Nil ırmağının kirli sularına kıyasla içilmesi çok daha sağlıklı bir içecekti. güçlü bir antiseptik olmasına karşın, soğuk algınlığına karşı iyi bir çözüm değildi. Mikropların yok edilebilmesi için kandaki en uygun alkol içeriği düzeyi %60’ın üzerinde olmalıydı. Ne yazık ki, bu miktar sizi de öldürebilir. (Ölümcül düzeyde alkol zehirlenmesi yüzde 40 ile 50 arasında meydana gelir.) •Sıkı durun! Biraya acı bir tat veren şerbetçiotu Cannabaceae ailesinden geliyor. Bu da şerbetçiotunun esrar ya da marihuana ile yakın akraba olduklarına işaret ediyor. •İlginç! Stanford Üniversitesi araştırmacıları bira baloncuklarının yerçekimine karşı koyucu bir döngü yarattıklarını ortaya koydular. Baloncuklar bardağın sürtünme kuvvetinin daha az olduğu orta bölgesine ve üst bölüm aşırı dolduğunda aşağılarına doğru yol alırlar. bir de deney yapın: Bardağınızı yana doğru eğip köpüğün bardağa yapışıp yapışmadığına bakın. Yapışıyorsa “Brüksel danteli” denen durumdan söz edilebilir. Bu durum biranın üstün nitelikli bir bira, bardağın da temiz olduğuna işaret eder. •Sağlığınıza! Batı •Biranıza göz atarken Ontario Üniversitesi araştırmacıları yaklaşık 0,35 litrelik bir şişe biranın içeriğinde bulunan polifenol adlı mikro besin maddelerinin kanda kalp hastalıklarını önleyici düzeyde antioksidan ürettiğine tanık oldular. •Ne var ki, günde üç şişe bira içildiğinde •Söylentilere bakılırsa, yalnızca Büyük kalbe yarar sağlayan bu etki bedenin etanol fazlası katalize edilirken ürettiği oksidasyonu hızlandırıcı unsurlar nedeniyle tersine döndürülür. Britanya’da yılda 93.000 litre bira saça sakala karışıp heba oluyor. •Birayla yapılan deneyler çok farklı •Bira tutkunları, ya da cerevisaphile’ler – boyutlara vardırılmıştır. 18. yüzyıl doğa bilimcilerinden John Lubbock biradan sarhoş olan karıncaları araştırdı. Kafayı bulmuş bir biçimde ortalıkta dolanan karıncalar aynı kümeden ayık arkadaşlarına toslayacak olduklarında, sarhoş karıncalar uyuyup ayılmaları için özenle yuvalarına taşınıyordu. Sarhoş karıncalar bekleyen başka bir yazgı da vardı: Yuvadan dışarı atılıyorlardı. Romalılarda tarım tanrıçası Ceres ile yine Latince güç ya da direnç anlamına gelen vis sözcüklerinden türetilen bir sözcük bu çarpıcı gerçekten haberdar olsalar gerek. •Londra Ticaret Okulu’nun bir •Bira fıçısından ek notlar: Kaliforniya’daki •Guinness birasından söz etmişken, bu araştırmasına göre, ABD’de içki seçimini siyasal görüş farklılıkları belirliyor: Muhafazakâr kesim Busch ya da Guinness gibi ithal bira markalarını yeğliyor. marka biranın içimi en kusursuz duruma ulaşması için bardağa döküp köpürdükten sonra tam 119.5 saniye beklemek gerekiyor. Bu süreye kabarma ve oturuşma süreci adı veriliyor. CBT 13758 / 26 Temmuz 2013 •Bu süre dolduğunda azot çözeltiden ayrışıp kremalı bir köpük katmanı oluşturuyor. Rita Urgan, Kaynak: Discover