Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sağlık Oruç ve Kalp Sağlığı Durumu kontrol altında olan kalp ve diyabet hastaları, eğer doktorları izin veriyorsa, ilaçlarını aksatmamak, yeterli sıvı almak ve aşırı egzersizden sakınmak koşuluyla dikkatli bir şekilde oruç tutabilirler. Ancak kritik durumdaki kalp hastaları ile kan şekeri kontrol altında olmayan veya yüksek doz insülin ihtiyacı olan, sık sık kan şekeri düşen ve yalnız yaşayan diyabet hastalarının oruç tutması kesinlikle önerilmemektedir. Dr. Tolga Özyiğit, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Ş u günlerde İslamiyet için kutsal olan Ramazan ayını yaşamaktayız. Dolayısı ile oruç tutmak isteyen kalp ve diyabet hastalarının bilmesi gereken önemli birkaç noktaya değinmek faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Uzamış açlığın kalp ve diyabet hastaları üzerinde birtakım olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bunun en temel nedenleri, beslenmenin gün içinde sadece kısıtlı bir zamana sıkıştırılması, bu zaman diliminde tüm günün ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla fazla miktarda ve ağır yiyeceklerin yenmesi ve son olarak da ilaç kullanımının aksaması olarak özetlenebilir. Ayrıca özellikle yaz aylarında aşırı sıvı kaybının neden olduğu tansiyon düşüklüğü, tuz kaybı, kan pıhtılaşması gibi sağlık problemleri de insan hayatını tehdit edebilmektedir. Gece uykusunun bölünmesinin vücudun biyoritmini bozduğu ve bunun da kalp sağlığını olumsuz etkilediği ile ilgili bazı teoriler de üretilmiştir. Bu teorik bilgilere rağmen tıp literatüründe konu ile ilgili çalışma sayısı son derece azdır. Üstelik yapılmış olan küçük çalışmaların sonuçları da birbirleriyle çelişmektedir. Örneğin, 2004 yılında “Heart” dergisinde yayımlanan bir çalışmadan elde edilen sonuçlar şöyle: Katar’da 19912001 yılları arasında kalp krizi ile hastaneye başvuran 20.856 hastanın dosyaları taranmış ve Ramazan ayı, bir ay öncesi ve bir ay sonrası da dahil olmak üzere, bu dönemde kalp krizi sayısında herhangi bir artış olmadığı tespit edilmiş. Yine aynı merkezin yaptığı benzer başka bir çalışmaya göre, bu aylarda hastaneye felç ile başvuran hasta sayısında da anlamlı bir artış saptanmamıştır. Suudi Arabistan’da yayımlanan başka bir çalışmada ise orucun stabil durumdaki kalp hastaları üzerinde sadece hafif bir olumsuz etkisi olduğu gösterilmiştir. Literatürde oruç tutmanın ölüm riskini artırdığı ile ilgili (kalp krizi, inme gibi nedenlerle) hiçbir veri bulunmamaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki bahsedilen tüm bu çalışmalara, ancak kalp hastalığı kontrol altında olan insanlar kabul edilmiş, öte yandan durumu kritik olan veya hastalığı kontrol altında olmayan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Kalp hastalığı bulunan ve oruç tutmak isteyen insanlara yönelik kesin önerilerde bulunmak için günümüzde halen büyük ölçekli bilimsel araştırmalara ihtiyaç vardır. Tolga Özyiğit ması) ve sıvı kaybına bağlı damar tıkanıklığı riskini artırmaktadır. Bu nedenle kontrolsüz diyabet hastalarının oruç tutması kesinlikle önerilmemektedir. Ancak sadece diyet veya hipoglisemi riski düşük olan bir antidiyabetik ilaç ile kan şekeri kontrol altında olan diyabet hastalarının oruç tutmasında herhangi bir sakınca yoktur. İnsülin ile kan şekeri kontrol altında olan ve mutlaka oruç tutmak isteyen hastalar ise doktorlarına danışarak insülin dozlarını mutlaka yeniden düzenlemek durumundadırlar. Bu bulguların ışığı altında özetlemek gerekirse, durumu kontrol altında olan kalp ve diyabet hastaları, eğer doktorları izin veriyorsa, ilaçlarını aksatmamak, yeterli sıvı almak ve aşırı egzersizden sakınmak koşuluyla dikkatli bir şekilde oruç tutabilirler. Ancak kritik durumdaki kalp hastaları ile kan şekeri kontrol altında olmayan veya yüksek doz insülin ihtiyacı olan, sık sık kan şekeri düşen ve yalnız yaşayan diyabet hastalarının oruç tutması kesinlikle önerilmemektedir. SONUÇLAR ÇELİŞKİLİ Diyabet hastaları için mevcut öneriler ise daha keskindir. Amerikan Diyabet Cemiyeti, Ramazan ayında diyabet hastalarının tedavisi için 2010 yılında bir tavsiye metni yayımlamıştır. Buna göre yüksek riskli diyabet hastalarında oruç tutmak veya uzamış açlık, hipoglisemi (şeker düşmesi), hiperglisemi (şeker yükselmesi), diyabetik ketoasidoz (diyabet ko DİYABET HASTALARI İÇİN ÖNERİLER ÖZETLE... CBT1324/17 3 Ağustos 2012 1– 15. Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği 24–26 Ağustos 2012 tarihleri arasında Antalya Saklıkent’te gerçekleştirilecek (http://senlik.tug.tubitak.gov.tr). 2– Prof. Dr. Zeki Aslan Onuruna XVIII. Ulusal Astronomi ve Uzay Bilimleri Kongresi ile VII. Ulusal Öğrenci Astronomi ve Uzay Bilimleri Kongresi 27 Agustos–1 Eylül 2012 tarihleri arasında Malatya İnönü Üniversitesinde gerçekleştirilecek. (http://iys.inonu.edu.tr/?web=uak2012). 3– Dağcılık sporu yapan Ali Yavuz, Geyik Dağı’nda (Antalya, Elmalı) yaklaşık 2600 metre yüksekte 1.3 kg büyüklüğünde çevresinden farklı görünüşlü bir taşı “göktaşı” adayı olarak yetkililere analiz yapılması için getirdi. Araziye yolu düşenlerimiz yerdeki taşlara “göktaşı olabilir” dikkati/potansiyeli ile bakabilirler... Taşın bir resmi ekte. 4– TUG’un “Lisans Öğrencileri Yaz Programı (LOYP)”, üniversitelerimizin Astronomi ve uzay Bilimleri, Astrofizik ve Fizik bölümleri gibi temel bilim okuyan başarılı 3. veya 4. sınıf lisans öğrencilerine birer hafta aralıkla 6 dönem boyunca ve her dönemde 4 öğrenci olacak şekilde toplamda 24 öğrenci TUG Bakırlıtepe Yerleşkesinde gözlem deneyimi ve bilim ortamı sunmak üzere birer hafta süreliğine konuk edilmektedir. LOYP bitiminde TUG’un Antalya’daki Bilim Toplum Merkezinde (BİTOM’da) teleskop kullanım deneyimlerini artırarak LOYP programını tamamlamaktadırlar. Bu yıl 9 farklı üniversiteden (19 Mayıs, Boğaziçi, İstanbul, Ankara, Korkut Ata, Erciyes, Sabancı, Atatürk ve Çanakkale 18 Mart) 24 öğrenci belirlenmiş ve 25 Haziran–7 Eylül 2012 tarihleri arasında sırasıyla dönemleri gelen öğrenciler gruplar halinde programlarını başarıyla tamamlayıp üniversitelerine dönmektedirler. Her bir LOYP katılımcısı ülkemiz çapında TUG’un aşıladığı uzay sevgisi gönüllü taşıyıcılarıdır, yarınların da ARGE potansiyelleridir. İlk dönemin öğrencileri resimde verildi (www.tug.tubitak.gov.tr/tugloyp.php). Kaynakça: The Astronomical Almanac 2012. GÜNCEL HABERLER