Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sağlık Vulva ve vajen kanserleri Vulva kanserleri, kadın genital sisteminin dış bölümünü oluşturan klitoris ve labialarda oluşan tümörlerdir. Primer kanserlerine oldukça nadir rastlanan vajen kanserleri, genellikle komşu organlar olan rahim ağzı, vulva, rahim, mesane ve bağırsak tümörlerinden metastatik yayılım görülmektedir. Bu iki kanserde de sigara kullanımı risk faktörüdür Doç. Dr. Çağatay Taşkıran, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Jinekolojik Onkoloji Bölümü Kadın genital sisteminin dış bölümünü oluşturan klitoris ve labialarda oluşan tümörlerdir. Bu bölgenin epitelinden kaynaklanır ve genellikle yavaş ilerleyen tümörlerdir. Kadın kanserleri arasında en az görülen tümörlerden birisidir. Her yaşta görülebilmekle beraber daha çok ileri yaş hastalığıdır. Genellikle uzun süreli kaşıntı, yanma veya ağrı şikayeti vardır. Yavaş gelişen tümörler olduğundan aslında lezyon fark edildiği anda doktora başvurulması durumunda erken evrede tanı konulabilmekte ve başarı ile tedavisi gerçekleştirilmektedir. Etiyoloji ve Risk Faktörleri Nedenleri tam olarak bilinmemekle beraber serviks kanserine benzer olarak Human Papilloma Virüs’ün (HPV) rol aldığı düşünülmektedir. Yine prekanseröz lezyonlar olup bunlara vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN) denilmektedir. VIN’ler üç evrede incelenmekte olup 3. dereceden sonra kanser oluşumu görülmektedir. Liken sklerozis denilen vulvanın kronik kaşıntılı lezyonları da riski arttırmaktadır. İleri yaş bir risk faktörü olarak görülmektedir ve ortalama tanı yaşı 6570’tir. Sigara kullanımı rahim ağzı kanserinde olduğu gibi vulva kanserlerinde de risk faktörüdür. Semptom ve Bulgular Uzun süreli ve geçmeyen kaşıntı, ağrı, hassasiyet, yanma, adetle ilişkisi olmayan kanama, dış genital bölgede ele gelen kitle, şişlik, deride renk değişiklikleri ve ülserlerdir. Tanı Öncelikli olarak jinekolojik muayene yapılır. Belirgin lezyon varsa lokal anestezi ile biyopsi alınır ve tanı patolojik olarak konulur. Belirgin lezyon yoksa veya görülen lezyon dışında tüm vulva derisini incelemek için vulvoskopi denilen vulvanın mikroskopla büyütülerek incelenmesi yapılabilir. Vulvoskopi dokuları 40 kata kadar büyütmekte ve tanı koymayı kolaylaştırmaktadır. Bazı özel boyalar kullanılarak şüpheli bölgeler tespit edilmekte ve biyopsi alınarak tanıya gidilmektedir. Tümörün yaygınlığını saptamak için tüm pelvis ve kasık bölgesi ayrıntılı olarak muayene edilir. Abdominal yayılımı saptamak ve pelvik lenf nodlarını değerlendirmek için bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme yapılabilir. Akciğer de düz Xray film ile değerlendirilir. Ayrıca şüphe varsa daha ileri görüntüleme teknikleri de kullanılabilir. Tedavi Öncelikli tedavi cerrahidir. Hem lokal tümör hem de kasık lenf nodları çıkarılmaktadır. Lokal tümör yerleşim yerine ve büyüklüğüne göre 12 cm temiz cerrahi sınır kalacak şekilde geniş ve derin olarak rezeke edilir. Çok büyük tümörlerde gerekli ise oluşan defekti kapatmak için kas kaydırılır. Kasık lenf nodları da değerlendirilir. Çok küçük tümörlerde özel bazı boyalarla tüm lenf nodları çıkarılmadan sadece bekçi lenf nodları denilen ve tümörün ilk yayıldığı nodlar çıkarılır, patolojik inceleme yapılır, tutulum yoksa diğer lenf nodları çıkarılmaz. Kasık lenf nodlarının tümü çıkarıldığında bir süre sonra bacakta ödem görülmektedir. Çok ilerlemiş tümörlerde önce radyoterapikemoterapi verilir ve daha sonra geride kalan tümör adacıkları temizlenir. Tedavisi oldukça girift olduğundan ge VULVA KANSERLERİ rek operasyon öncesi gerek operasyon sonrası multidisipliner yaklaşım gerektirir ve tüm hastalar konseyde tartışılır. Gerekli durumlarda ameliyat sonrası radyoterapi ve/veya kemoterapi verilir. Vajina rahmi dış genital organlara birleştiren tüp şeklinde kas ve mukozal epitelden oluşan bir organ olup bu bölgenin primer kanserlerine oldukça nadir rastlanmaktadır. Genellikle komşu organlar olan rahim ağzı, vulva, rahim, mesane ve bağırsak tümörlerinden metastatik yayılım görülmektedir. Kendi asıl tümörü en sık yüzey epitelinden gelişmekte olup skuamöz hücrelidir. Erken evre tümörlerin tedavisi kolay olmakla beraber ilerlemiş tümörlerde mesane ve bağırsak tutulumu sık görüldüğünden tedavi zorlaşmaktadır. Etiyoloji ve Risk Faktörleri Human papilloma virüs (HPV) rol alabilmektedir. Skuamöz hücrelerde değişiklik yaparak bu bölgede vajinal intraepitelyal neoplazi (VAIN) gelişimine neden olmaktadır. Önce epitel tutulmakta, alt 1/3’ü tutulduğunda buna VAIN 1 denilmekte, tutulum ilerler ve epitelin 2/3’üne kadar olursa VAIN 2, ve 2/3’ünden fazlası tutulursa VAIN 3 denilmektedir. Tutulum epitelin dışına çıktığında ise kanser evresi başlamaktadır. HPV’ye bağlı olarak görülme sıklığı arttığından çok seksüel partner, ilk ilişki yaşının erken olması, sigara kullanımı ve HIV enfeksiyonu da diğer risk faktörleri olarak öne çıkmaktadır. İleri yaş önemli bir risk faktörüdür ve ortalama görülme yaşı 50’dir. 1950’li yıllarda gebelik sırasında düşük olmasını engellemek için kullanılan dietilstilbestrol adlı ilaca bağlı olarak bu annelerin kız çocuklarında vajinal şeffaf hücreli kanser gelişebilmektedir. Özel bir tarama programı olmadığından yıllık jinekolojik muayene ve smear alınması önemlidir. HPV aşıları da korunma amaçlı olarak yaptırılabilir. Korunmada diğer bir faktör de sigara içilmemesidir. Semptom ve Bulgular Genellikle erken dönemde bulgu vermemektedir. Kanama, ilişki sonrası kanama, akıntı, vajende şişlikkitle, ağrı, işeme güçlüğü, kabızlık, veya kasıkta lenf nodu tutulumuna bağlı şişlik görülebilmektedir. Vajen Kanseri Tipleri En sık yüzey epitelinden gelişen skuamöz hücreli tümörler görülür. Nadir de olsalar glandüler hücrelerden va VAJEN KANSERLERİ jinal adenokanserler ve pigmente hücrelerden vajinal melanomlar gelişebilmektedir. Bağ doku elemanlarından ve düz kas hücrelerinden ise vajinal sarkomlar gelişebilir. Tanı Rahim ağzı kanserinde olduğu gibi özel bir tarama programı yoktur. Bazen kanser hücreleri smear’de saptanabilir ve ileri değerlendirme ile tanı konulur. Hiç semptom yokken rutin vajinal muayenede lezyonlar görülüp biyopsi ile de tanı alabilir. Şüpheli olgularda kolposkop denilen mikroskopla görüntü büyütülerek ve özel boyalar kullanılarak normal dışı alanlar saptanır ve biyopsi ile tanıya gidilir. Tedavi öncesi tümörün yaygınlığını saptamak amacı ile tomografi, MR veya PET gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Mesane ve bağırsağın komşu bölgelerini değerlendirmek için özel skopi yapılarak kamera yardımı ile bu organların içleri gözlemlenebilir. Tedavi Lezyon çok küçük ve yüzeysel ise belirli bir cerrahi sınırla beraber çıkarılabilir. Daha geniş lezyonlarda parsiyel veya total vejenektomi gerekebilir. Önde ve arkada organlara çok yakın olduğundan ilerlemiş olgularda bu organların da rezeksiyonu gerekebilmektedir. Vajen tamamen çıkarıldığında deriden, bağırsak mukozasından veya çeşitli kaslardan yeni vajen oluşturulabilmektedir. Her birinin değişik avantaj ve dezavantajları vardır. Tümörün vajende yerleştiği bölgeye göre bölgesel lenf nodları da çıkarılmaktadır. Üst bölge tümörlerinde rahmin de alınması gerekebilmektedir. Radyoterapi ve kemoterapi de verilebilmektedir. Bu tedavilerin planlanması için konsey yapılmakta hastanın yaşı, performansı, diğer karakteristik özellikleri, tümörün yaygınlığı ve evresi gibi birçok faktör dikkate alınarak son gelişmeler ışığında karar verilmektedir. Tedavi sonrası genel olarak hastalar ilk 2 yıl 3 ayda bir, 3. yıl 4 ayda bir ve daha sonra 5 yıla kadar 6 ayda bir izlenmektedir. Beş yıl sonrası duruma göre yıllık takiplere de geçilebilmektedir. 7.ÜNİVERSİTE KURULTAYI CBT 1343/ 17 14 Aralık 2012 Prof.Dr. Uçkun Geray’ın anısına düzenlenen 7.Üniversite Kurultayı 1415 Aralık 2012 tarihlerinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek. Cumhuriyet, Küreselleşme ve Üniversite başlıklı kurultayın açılış konuşmalarını TÜMÖD İstanbul Şube Kurucu Başkanı Prof. Dr. Eren Omay, TÜMÖD İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Nilgün Çerikçioğlu ve TÜMÖD Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı yapacak. 14 Aralık tarihinde düzenlenecek üç oturumda Cumhuriyet ve Üniversitelerimiz, Küreselleşme, Bilim ve bilimdışılık ve Bologna Ölçütleri başlıklı konular tartışılacak. 15 Aralık’ta ise EğitimBilim Dili ve Yabancı Dil Öğrenimi, Bölgede Savaşlar/Dış Müdahaleye Karşı BARIŞ Programı, Özerk Üniversite ve Örgütlenme başlıklı üç oturum düzenlenecek.