05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

YEN ZÜMRÜTTEN AK SLER A. M. Celal Şengör Ürünler Nemli ortamlardan kurtulmak için İtalyan De’Longhi firması odadaki nem seviyesini ayarlayan yeni ürününü Türkiye’de satışa sundu. DES 16 nem alıcısı, kalp, solunum yolları ve romatizmal hastalıklara yol açan fazla nemi havadan ayrıştırarak odadaki nem seviyesini istenilen değerde tutuyor. Ayrıca Bio Silver Tech filtre sistemiyle de havayı bakterilerden arındırıyor. Toplanan su doğrudan doğruya aletin tankına veyahut da iki metrelik hortumla dışarı atılıyor. Üç litrelik su kapasiteli tankın kontrol sistemi var. DES 16 nem alıcısı duvara monte edilerek de kullanılabiliyor. Fiyatı: 495 Türk Lirası. Bilgi için: www.aristoiletisim.com Kablosuz bluetooth kulaklık Türkiye’de ahlak düşüklüğü ayyuka çıkmıştır. Ben bu kadar değişik toplum içinde bulundum, çalıştım, gezdim; ahlak seviyesi Türkiye’deki kadar düşük bir toplum görmedim. Ahlaksızlık özellikle Özal’la birlikte yukarı doğru hızlanmış, AKP döneminde adeta dikine yükselişe geçmiştir. Danimarka’daki Miiego firması tarafından üretilen yeni bluetooth kulaklık NVi1, şık tasarımı ve ses kalitesiyle dikkat çekiyor. Yeni kulaklık MP3 çalıcısı, cep telefonu, bilgisayar ve oyun konsolu gibi tüm aletlerle bağlanabiliyor. Diğer bluetooth aletleri tarafından tanınabilmesi için tek tuş dokunuşu yeterli. Dahili mikrofon cep telefonuyla elle serbest konuşmaya da izin veriyor. Kulaklık cep telefonuna bağlı olduğu zaman, çağrı geldiğinde müzik otomatik olarak kesiliyor. Çağrılara cevap vermek, engellemek, dil seçimi, tekrar arama, ses ayarı ve müzik parçalarının değiştirilmesi gibi işlevler kulaklık üzerindeki beş tuşla yerine getiriliyor. Aküsü sekiz ila on saat kadar dayanan kulaklık USB üzerinden şarj ediliyor. Fiyatı: 79,90 Avro. Cehaletin Eserleri Bu toplumun hemen hiçbir değeri kalmadı: Tek değer, kişilerin ve/veya grupların hak etmedikleri şeylere uzanmak için olabilen her yolu denemesinin en makbul marifet sayılmasıdır. Türkiye rüşvet ve hırsızlıkta Avrupa birincisi, dünya dördüncüsüdür. Dünya ülkeleri arasında cahillik düzeyiyle en ön saflarda yer alıyor, dünya üniversiteleri arasında adı anılabilecek ilk 500 arasında hiçbir üniversitesi yoktur. Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere devleti yönetenlerin hakkında bulunan suç dosyaları nedeniyle dünya birincisidir (Kemal Baytaş, Sözcü 13 Şubat 2011). İçeri atılan gazetecilerin sayısıyla dile gelen aykırı fikre tahammülde, nihayet İran ve Çin’in bile gerisine düşerek sondan birinciliği kaptı. Gün geçmiyor ki ırzına geçilen kadın, cinsiyet nedeniyle veya töre denen ahlaksızlıklar yüzünden öldürülen kız ve kadın haberleri gazetelerimizde, televizyonlarımızda yer almasın. En son öğrencilerimizi hatta devlete ait kurumlar ve devletin memurları eliyle harcamak, onların hayatlarını karartmak sıradan olay oldu, bunları yapan ve kötü niyetleri artık her gün dile gelen akıl ve beceri fakirleri devletin ve hükümetin güvencesi altına alındı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Bey bu konuda devlet görevlilerinin «tatmin olduk» sözlerinde suç ortaklığının dile geldiğini televizyonlardan haykırdı. Tüm bunlar ne zaman oluyor? Muhafazakâr değerlerimizin şahlandığı, Atatürk’ün getirdiği akılcılıktan hızla uzaklaştığımız bir dönemde; bunun öncülerinin iki ay sonra halktan %40’ın üzerinde oy alacağı iddia ediliyor. Türkiye halkı tamamen keçileri kaçırdı mı, yoksa bu ahlaksızlıklar zümresi onun gerçek değerlerini mi yansıtıyor? Bence ne biri ne diğeri. Halk o kadar cahilleşti ki, yaptığı şeylerin veya kendisine yapılanların çoğunun ahlaksızlık olduğunu, bu ahlaksızlıkların er veya geç kendisini zarara uğratacağını, çolukçocuğunu süründüreceğini göremez hale geldi, safsatayla uyutulmayı tercih eder oldu. Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur veya şehirlerini şekilsiz gökdelenlerle doldurup oraları «modernize» ederek yaşanmaz hale getirirama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir. Kendi tarihinden habersizdir. Aslında ne dilini, ne dinini bilir, ne geleneklerini tanır, ne de toplumsal değerlerinin evriminden haberdardır. Muhteşem Yüzyıl diye televizyonlarda alkışladığı dönemde, devletinde Amerika’dan gelen gümüşün ilk enflâsyonu başlattığını bilmez1 (çünkü Avrupalı «gâvur» dünyayı keşfederken, muhteşem [!] padişahları hareminde gönül eğlendirmekte, dünyayı öğrenelim diyen Pirî Reis‘in kafasını vurdurmaktadır). Muhteşem (!) yüzyılda Anadolu’da medrese o kadar ayağa düşmüştür ki, öğrenci haydutluğa başlamıştır (buna softa şekâveti denir). Avrupa’da ilk yenilgimizi Muhteşem (!) Süleyman devrinde aldığımız gibi (I. Viyana bozgunu: 1529), Hint Okyanusuna her çıkışımızda mini mini Portekiz’den sopayı yeyip Kızıldeniz’e veya Basra Körfezi’ne tıkılışımız da bu büyük (!) padişah efendimizin devrindedir. Gene onun zamanında dünya keşfedilirken, Hint Okyanusu’na kadırga denen sandallarla2 açılan ve 1554’te Hindistan’da karaya vuran büyük (!) bir amiralimiz, yürüyerek üç senede Hindistan’dan Edirne’ye gelmiş ve meşhur bir kitap (Mirâtül Memâlik) yazmıştı. Elalemin dünyayı öğrendiği bu dönemde Seydî Ali Reis gazel söyleyip, eğlence partilerini anlatmaktan başka tek bir detaylı coğrafya bilgisi toplamayı gerekli bulmamıştı. Büyük (!) Sultanımız Süleyman’ın Fransa kralı I. François’yı hapisten bir mektupla kurtardığını okurduk mektepte. O François’nın kurduğu Collège de France bugün dünyanın en önemli araştırma kurumlarından biridir. Bizimkinin hangi kurumu ayakta kaldı? Hangi kurumunun insanlığa beş paralık bir faydası oldu? Tek becerdiği kalıcı şey, aklı başında öz oğlu Şehzade Mustafa‘yı Hürrem uğruna katlettirip, devleti bir ayyaşa teslim ederek halkının geleceğini karartmak oldu. Artık yeter! Bu ve benzeri rezillikleri yalanlarla bezeyip yücelten, buna karşılık bize bütün dünyada saygınlık kazandıran, aklımızı kullanıp onurlu insanlar olmamızı sağlayan Atatürk’ü aşağılayan âlim pozlu, ukala tavırlı zır cahilleri her gün halkın karşısına diken televizyon kanallarından ve gazetelerden gına geldi. Yükselen ahlaksızlık grafiğimiz kimin eseridir sanıyorsunuz? Cehalet tüm fenalıkların anasıdır. Biz de o anayı besleyip duruyor, onun tosuncuklarına oylar veriyoruz. Artık yeter! Memleketimde her elimi attığım yerde cehalet çirkefine bulaşmaktan bıktım. Kanuni’nin torunu kadın düşkünü III. Murat’ın devrinde Osmanlı akçesi birdenbire değerinin yarısını yitirmişti. Yani devlet aniden yarı yarıya fakirleşmişti (1593 enflasyonu). 2 Kadırga nedir bilmiyorsanız, yakında Deniz Müzesi gene açılacak gidin görün. Fatih’in kadırgalardan oluşan 140 parça muhteşem (!) Osmanlı Donanması, 4 tane Ceneviz gemisini İstanbul muhasarasında Marmara’da durduramamıştı!! 1 Türkiye temsilciliğini Akcor havalandırma sistemlerinin yaptığı İtalyan Olimpia Splendid duvar tipi monoblok klimalar bina cephelerine monte edilen dış üniteleri gereksiz kılıyor. Monoblok klimalar soğutma amaçlı kullanım esnasında drenaj bağlantısına ihtiyaç duymazlar. Drenaj suyu yoğuşturularak doğrudan doğruya dışarı atılır. Mobil klimalara kıyasla daha az yer kaplayan monoblok klimalar dışarı bakan duvara veya cama 15 cm. çapında iki adet yatay baca açılarak monte edilirler. Klimaların monte edileceği duvarların dış yüzeyi açık bir alana bakmalıdır. Bilgi için: gunesozkan@aristoiletisim.com ve www.aristoiletisim.com Dış ünitesiz klimalarla binalarda görüntü kirliliğine son Mitsubishi firmasının yeni üçboyutlu film projektörü HC9000D, iki ve üç boyutlu içerikleri 1920x1080 piksel çözünürlükte gösteriyor. SXRD teknolojisine sahip projektörün parlaklığı 1100 ANSI lümen. Lambasının kullanım süresi ekonomik ayarda 4000 saat kadar. Aletin 2xHDMI, kompozit, DSub ve SVideo girişleri var. Fiyatı 5000 Avro civarında. Bilgi için: http://www.mitsubishipresentations.com/ Üçboyutlu film projektörü Şık ve sağlam Yeni Zelandalı tasarımcı Greig Brebner tarafından tasarlanan Blunt şemsiyeler 120km/s şiddetindeki rüzgara dayanıklılar. Kullanılan ileri teknoloji sayesinde fırtınalarda bile ne kumaşı ne de iskeleti zarar görüyor. Aerodinamik yapıya sahip şemsiyelerin sivri uçları bulunmadığı için kumaşları yırtılmıyor. Fiyatı: 54,95 Avro. Bilgi için: http://www.bluntumbrellas.eu/en/ Nilgün Özbaşaran Dede CBT 1258/ 5 29 Nisan 2011 DiodorLED firması iPhone 4’e özel “Solar Battery Pack GP400is” koruyucu kılıfını üretti. Yeni kılıf iPhone 4’ü korumakla kalmayıp enerji de topluyor. Kılıf iki parçadan oluşuyor. Saydam kısım aletin ön yüzüne, dahili akülü siyah kılıf aletin arka yüzüne takılıyor. Akü ilave güneş paneliyle besleniyor. 89 gr. ağırlığındaki kılıfın boyutları 128.4x61.7x21.1mm. 4 saatte şarj olan akü 15 saat müzik dinlemek, 7,5 saat konuşma ve 15 saat film izlemek için yeterli. Fiyatı: 79,95 Avro. Bilgi için: http://www.diodorled.de/iphoneipodzubehoer Güneş hücreli koruyucu Giysilerdeki kokuları temizliyor kılıf Garment Deodorizer markasıyla satılan ürün, giysilerin üzerine sinmiş sigara, kirli hava, parfüm vb. kokuları temizlerken bakterileri de %97 oranında temizliyor. Alet çalıştırıldığında giysi poşetinin içinde ozon dolaşımı başlıyor, CPZ filtresi ise giysinin dokusundan ozon ile ayrılmış kötü kokuları hapsediyor. Garment Deodorizer dört adet C tipi pille çalışıyor. Fiyatı: 80 Dolar. http://www.hammacher.com/Product/79991?promo=CategoryNewArrivals&catid=60&cmven=CJ&cmite=Hammacher+Schlemmer&cmpla=1781363&cm cat=1511450
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear