21 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

POL T K B L M Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] “George, Helga hızlı trene binecek de benim Ahmedim, Mehmedim, Hasan, Hüseyinim, Ayşem, Fatmam niçin binemesin?” (Başbakan; 6 Mart tarihli gazetelerden...) Akademisyenler tutuklanan arkadaşlarına sahip çıktı Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği tarafından ODTÜ Araştırma Görevlisi Coşkun Musluk’un tutuklanması üzerine hazırlanan kamuoyu duyurusu çeşitli üniversite ve kurumlardan 305 öğretim elemanı tarafından imzalanmış ve aşağıda listelenen üniversite dernekleri tarafından desteklenmiştir. Ege Öğretim Elemanları Derneği, nönü Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Gazi Üniversiteli Öğretim Üyeleri Derneği, Abant zzet Baysal Üniversiteli Öğretim Elemanları Derneği, stanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Üniversite Konseyleri Derneği, Hacettepe Öğretim Elemanları Derneği, Çukurova Öğretim Elemanları Derneği ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği. mirci, Esra Demirkol, Melek Diker Yücel, Deniz Dinç , Çağlar Dölek , Deniz Dölek, Gözdem Dural Selçuk , Şinasi Ellialtıoğlu, Atila Eralp, Erinç Erdal, Seçil Erdem, Erkan Erdil , Ceren Ergenç, Başak Ergin, Güzin Erlat, Haluk Erlat, Ertuğrul Erol, Işıl Erol, Melih Ersoy, Kürşat Ertuğrul, İlter Ertuğrul, Yalçın Göğüş, Ali Gökmen, İnci Gökmen, Fikret Görün, Oya Gözel, İbrahim Gündoğdu, . Z. Nuray Güner, Ali Rıza Güngen, Tevfik Güyagüler, Jale Hacaloğlu, Gülay Hasdoğan, Nesrin Hasırcı, Utku Havuç, Agah Hazır, Funda Hülagü, Nejan Huvaj Sarıhan, Sibel İmren, Ahmet İnam, Oğuz Işık, Sevilay Kahraman, Feyza Kalav, Başak Kale, Mine Kalkancı, Özlem Kaplan, Engin Karaesmen, Erhan Karaesmen, Müslüm Kavut, Raşit Kaya , Sinan Kayalıgil, Aykut Kence, Çağatay Keskinok, Ayşegül Kibaroğlu, Fulya Kip Barnard, Gözde Kök , Engin Küçükkaya, Çağlar Kurç, Ömür Kurt, Alaz Munzur, Süphan Nakiboğlu, Mehmet Okyayuz, Ahmet M. Önal, Onur Öncan, Selahattin Onur, Yıldıray Ozan, Gülay Özcengiz, Ataman Özdemir, Caner Özdemir, Burcu Özdemir, M. Yaşar Özden, İlhan Can Özen, İlker Özkan, Erdal Özmen, Mehtap Öztürk Şengül, Eyüp Özveren, Kağan Parmaksız, Mehmet Penpecioğlu, Ezgi Pınar, Üstün Reinart, Öykü Şafak, Nuray Sakallı Uğurlu Ayşe Saktanber, Nesim Şeker, Gülriz Şen, Tarık Şengül, Ahu Şenses, Fikret Şenses, Özgehan Şenyuva, Gözde Somel, Berna Süer, Nebi Sümer, Çağdaş Sümer, Fatih Tayfur, Dr. Erol Taymaz , Teoman Tinçer, Refik Toksöz, Nuray Tokyay , Mustafa Tokyay, Çağatay Topal, Aylin Topal, Özlem Tür, Mustafa Türkeş, Burçin Türkmenoğlu, Selda Tuncer, Halil Turan, Gürsevil Turan, Fahriye Üstüner, Ömür Uğur, Hasan Faruk Uslu, Ebru Voyvoda, Ebru Vural, Galip Yalman, Faruk Yalvaç, Burak Yedierler, Adem Yeşilyurt , Onur Yıldırım, Ali Yıldırım Dilem Yıldırım, Ayşen Yılmazer, Ali Cenap Yoloğlu, Orhan Ferhat Yarar, Aslıhan Çoban, Fatma Korkut , Sümercan Bozkurt, Umut Bulut, Şebnem Oğuz, Timur Fadıl Oğuz, Yonca Özdemir, Burçak Özoğlu, Cenk Saraçoğlu, Saadet Aydın, Bahadır Aydın, Cengiz Ekiz, Kerem Güngör, Selime Güzelsarı, Murat Cenap Uçar, Fatih Yaşlı, Deniz Parlak, Nursel Şahin, Yasemin Özgün, Güneş Can Acar, Gülseren Adaklı, Elçin Aktoprak, Gökhan Atılgan, Aykut Çoban, Ferda Dönmez, Bülent Duru, Nilgün Erdem, Cevat Geray, Yiğit Karahanoğulları, Meltem Kayıran, F. Kemal Kızılca, Ahmet Haşim Köse, Nisan Kuyucu, Umut Öneş, Onur Özsoy, Metin Özuğurlu, Serdar Şahinkaya, Ahmet Saltık, Onur Can Taştan, Gülay Toksöz, Duygu Türk, L. Işıl Ünal, İlhan Uzgel, Gülbiye Yenimahalleli, Filiz Zabcı, Sinan Sönmez, Z. Tul Akbal Sualp, Simten Coşar, Pınar İpek, Erinç Yeldan, Kuban Altınel, Yaman Barlas, Ali Baykal, Oktay Demircan, Mine Eder , Zeynep Gambetti, Fatma Gök, Günizi Kartal, Biray Kolluoğlu, Murat Koyuncu, Tuna Kuyucu, Esra Mungan, Mine Nakipoğlu, Bülent Sankur, Cem Say , Ali Kerem Saysel , Aslı Tolun, Gaye Yılmaz, Ünal Zenginobuz, Emrah Altındiş, Gülden Özcan, Osman Küçükosmanoğlu, Adnan Gümüş, Andaç Çuhadar, Attila Yazar, H. Elif Kılıçbeyli, Sonay Güçray, Rıza Kanber, Feride Aslı Ergül, Tuba Akıncılar, Yüksel Akkaya, Mustafa Altıntaş, Sait Akşit, Hakan Mıhçı, Sevinç Mıhçı, Göksu Uğurlu, Nazif Ekzen, Kerem Cankoçak, H. Atilla Özgener, Lerzan Özkale, Neslihan Serap Şengör, Aylin Altınay Cingöz , Cihat Küçükhüseyin, Sermin Sarıca, Elvan Aksen, Tuncay Bilecen, Mehmet Ruhi Demiray, İlker İnmez, Aslı Kayhan, Feyza Turgay, Ayşe Cebeci, Fuat Ercan, Berna Güler Müftüoğlu, Dilem Koçak, İ. Begüm Kösemen , Özgür Müftüoğlu, Mehmet Türkay, Ayşe Uygur, Mustafa Şener, Aydın Fındıkçı, Aydın Fındıkçı, Denizcan Kutlu, Demet Özmen Yılmaz, Koray Yılmaz, Zergün Utku Altıntaş, Neşe Özgen, Korkut Boratav, Gürçağ Tuna, Cem Akgüner, Ester Ruben, Asuman Türkün, Burak Ülman , Serter Oran, Nuri Aktaş Gelişmemişlikten Kim Sorumlu? (3) Şu iki soruda kalmıştık: Nasıl oluyor da demiryolculuğa aşağı yukarı aynı tarihlerde başladığımız İspanya, bize yüksek hız treni ve teknolojisini satabiliyor? Havacılık sanayiine bizden sonra giren Brezilya, havacılık sanayii ve teknolojisinde niçin bizden çok ileride? Gerçekten, biz bu iki alandaki yarıştan niye çekildik? Terk ettiğimiz yarışların bu ikisiyle sınırlı olmadığını bilmem hatırlatmama gerek var mı ama isterseniz, gerilerde kalmış toplumların, eğer meram ederlerse ileriye sıçrayabileceklerine ilişkin çarpıcı bir örneği daha birlikte anımsayalım. T Biz 1956’da Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliği’ni (TAEK) kurup nükleer bilim ve teknoloji alanlarında çalışmalar yapmak üzere 1962’de Çekmece Nükleer Araştırma Reaktörünü faaliyete geçirmemiş miydik? Öyle yapmıştık... Demek ki, bu kritik bilim ve teknoloji alanlarına hâkim olmaya tam yarım asır önce karar verip harekete de geçmişiz. Bugün neyin peşindeyiz? Türkiye’de bir nükleer santral kurdurmanın... Bir yıl önce Metin Münir de yazdı (Milliyet, 19 Şubat 2010); biz bu santralı ‘anahtar teslimi’ G. Kore’den alacaktık, olmadı... Bu alımda rol oynayan faktörler yalnızca, teknolojik üstünlük, güvenilebilirlik gibi teknik meselelerle sınırlı olsaydı, alabilirdik de... G. Koreliler nükleer alana ne zaman girdi? 1959’da... Kore Atom Enerjisi Araştırma Enstitüsü’nü (KAERI) kurarak... Ama onlar kurmakla kalmadı; bu enstitüyü niçin kurduklarını hiç unutmadan yollarına devam etti. 1995’te kendi teknolojilerine dayanarak ilk araştırma reaktörlerini (HANARO) tasarladılar ve kurdular. 1996’da yine kendi teknolojilerine dayanarak geliştirdikleri, standart nükleer enerji santralı tasarımını ortaya koydular. 1997’de başladıkları 330 Megawatt’lık gelişmiş reaktör (SMART / Systemintegrated Modular Advanced Reactor) projesinde, kavramsal tasarımı 2002’de tamamladılar. Şu anda Sodyum Soğutmalı Hızlı Reaktörler, Çok Yüksek Sıcaklıklı Gaz Soğutmalı Reaktörler gibi, gelişmiş, dördüncü nesil reaktörler üzerindeki ARGE faaliyetlerini ve doğal olarak, nükleer yakıt ve yakıt çevrimi teknolojisi geliştirme çalışmalarını da ileri düzeylerde sürdürüyorlar. Enstitünün ARGE faaliyetleri yalnızca nükleer enerjiyle sınırlı değil ama bu konuya girmeyeceğim. Nasıl olsa KAERI’nin web sitesine girip hangi konular üzerinde çalıştığını öğrenebilirsiniz. Lütfen, bir de TAEK’in web sitesine girip bu kuruma bağlı merkezlerin hangi konularda çalıştığına bakarak Kore’dekiyle bir karşılaştırma yapınız. Yanlış anlaşılmasın; verdiğim örneği nükleer alandan seçmemin nedeni, nükleer enerji karşıtlığı ya da yandaşlığıyla ilintili değildir. Anlatmak istediğim şu: Türkiye ve G. Kore, nükleer bilim ve nükleer teknolojide yetkinlik kazanmak istemişler ve bunun için, eş zamanlı olarak harekete geçmişlerdir. Ama aradan geçen süre içinde, onlar, kendi teknolojilerine dayalı olarak tasarlayıp geliştirdikleri nükleer enerji santralını, bize, anahtar teslimi satabilme noktasına gelmişler; bizse yerimizde saymışız. Demek ki biz yarışı çoktan bırakmışız... Niçin? Söz G. Kore’den açılmışken, şu da söylenmezse olmaz: Biliniyor ki, çağımıza damgasını vuran enformasyon ve telekomünikasyon sanayilerindeki sıçramada kilit rol oynayan mikroelektroniğe, Türkiye de treni kaçırmadan girmek ve bu teknoloji alanında yetkinlik kazanmak istemiştir. Sonradan öğrenilmiştir ki, G. Kore de aynı dönemde aynı şeyi yapmayı planlamıştır. Sonuç? Bugün Koreliler, mikroelektronikte ve bunu tamamlayan bilim ve diğer teknoloji alanlarında kazandıkları yeteneğe dayanarak geliştirdikleri ürünlerle dünya pazarlarında söz sahibidir; bizse, bu ürünlerin yalnızca kullanıcısı olarak kaldık! Niçin? Bazılarınızın aklına ‘otomobil’de de G. Kore’nin bizim çok önümüzde koştuğu gelmiştir ama isterseniz bu soruları artık daha fazla uzatmadan gelecek hafta ‘niçin’lerin yanıtına ve geride kalmışlıktaki / gelişmemişlikteki şu ‘sorumluluk’ meselesine gelelim. KAMUOYUNA DUYURU CBT 1252/ 6 18 Mart 2011 Birleşmiş Milletler nsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesine göre, herkesin düşünce ve ifade özgürlüğü vardır. Bu özgürlük, hiçbir engelle karşılaşmaksızın kanaat taşıma, herhangi bir yoldan ve ülke sınırları gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşma, onları edinme ve yayma serbestliğini kapsar. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan bu hak ve özgürlükler, Türkiye’de bugün bir kez daha, muğlak suç tanımlarıyla ihlal edilmektedir. Her türlü muhalif düşünce, barışçı eylem ve varoluş biçimi, yaratılan korku ortamı içinde baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Hak ve özgürlüklerin güvencesi olması gereken yargı ise güvence olmak bir yana, kendisi bir tartışma konusu haline getirilmiştir. Akademik özgürlükleri ve bilimsel bilgi üretimini de baskı altına alan bu sürecin son mağdurlarından biri, ODTÜ Uluslararası lişkiler Bölümü Araştırma Görevlisi Coşkun Musluk’tur. Kendisi, son soruşturmalar kapsamında tutuklanarak temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmış, akademik geleceği zora sokulmuştur. Daha önceki uygulamalar dikkate alındığında, tutukluluk süresinin hükümsüz bir cezalandırmaya dönüşmesi tehlikesi bulunmaktadır. Akademisyenlerin mesleklerini icra ederlerken ürettikleri bilgi, belge, eser ve yorumlarından ötürü tutuklanabilecekleri şüphesi, akademik özgürlüğe vurulacak en büyük darbedir. Bu, sosyal bilimciler açısından özellikle kaygı verici sonuçlar doğurur. Ülkemizde, siyasi ve insani düzeyde tekrar ağır bedeller ödenmesini beraberinde getirecek tüm bu gelişmelerden derin endişe duyuyoruz. Coşkun Musluk’unki de dahil olmak üzere ülkemizdeki tüm dava süreçlerinin Avrupa nsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa nsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına uygun bir şekilde yürütülmesini talep ediyor, bu konudaki gelişmelerin yakın takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Hanife Akar, Elif Akbostancı, Meltem Akkaş Sonat, Mahinur S.Akkaya, Ersan Akyıldız, Lale Alatan, Kahraman Albayrak, Başak Alpan, Şafak Alpay, Burcu Altan Sakarya, Meliha Altunışık, Pınar Arıkan, Ali İhsan Arol, Zülfü Aşık, O. Yavuz Ataman, Ömür Atmaca, Ayşegül Aydıngün, R.Sezer Aygun, Berkay Ayhan, Attila Aytekin, Ela Babalık Sutcliffe, İsmail Serdar Bakal , Özgür Bal, Aydan Balamir, Adnan Barlas, Zeynep Başak, Mustafa Kemal Bayırbağ, F. Cüneyt Bazlamaçcı, Pınar Bedirhanoğlu, Fatma Umut Beşpınar, Ahmet Beya, Semih Bilgen, Can Bilgin, Ömür Birler, Ebru Boyar, Özlem Bozo, Recep Boztemur, Müslim Bozyiğit, Canan Büyükaşık Çolak, Burak Büyükcivelek, Kürşat Çağıltay, Uğur Çağlı, Birgül Çakır, Barış Çakmur, Emine Caner Saltık, Deniz Çekmecelioğlu, Birten Çelik, Ali Cengizkan, Yasin Ceylan. Meral Çileli, Canan Çilingir, Tolga Çiloğlu, Banu Cingöz Ulu , Zana Çitak, F. Rikkat Civelek, Hasan Cömert, Anıl Coşkun, Soner Çubukçu, Şimşek Demir, Şahinde De
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear