Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Çankaya Köşkü’nde TÜBİTAK Ödülleri 28 Aralık 2010 ‘da Çankaya Köşkü’nde düzenlenen törenle, daha önce açıklanan 2010 TÜBİTAK Ödülleri bilim insanlarına verildi. 2010 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü verilen bilim insanları: BİLİM ÖDÜLÜ: Sağlık Bilimleri: Prof. Seza Özen, ÖZEL ÖDÜL Mühendislik Bilimleri: Prof. Ümran İnan; Sosyal Bilimler: Prof. Şükrü Hanioğlu; TEŞVİK ÖDÜLLERİ; Temel Bilimler: Doç. Dr. İsmail Boztosun, Prof. Dr. Melih Ertan Çınar, Doç. Dr. Mehmet Doğan, Doç. Dr. Emrah Kalemci, Doç. Dr. Mahmut Özacar, Doç. Dr. Asiye Safa Özcan.. Mühendislik Bilimleri: Prof. Dr. Adil Baykasolu, Doç. Dr. Alper Tunga Erdoğan, Doç. Dr. Bahar Yetiş Kara, Prof. Dr. Mehmet Kitiş, Doç. Dr. Metin Muradoğlu. Sağlık Bilimleri: Doç. Dr. Reşat Özaras. Sosyal Bilimler: Yrd. Doç. Dr. Selin Sayek Böke, Yrd. Doç. Dr. Caner Bakır. TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü: Prof. Dr. A. Muhammed Uludağ.. Bilim Ödülü için 2010 yılı ödül miktarı 25.000. YTL, altın plaket ve ödül beratı.. Bilim Ödülü eşdeğeri olarak oluşturulmuş bulunan Özel Ödül, 25.000.YTL, altın plaket ve ödül beratı. Teşvik Ödülü10.000.YTL, gümüş plaket ve ödül beratı. TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü, 2010 yılında matematik alanında verildi, 2000. ABD Doları, gümüş plaket ve ödül beratı. Cumhurbaşkanı Gül, törende, üniversitelerimizde çok büyük bir yarışın başladığını görüyorum, herkes bir rekabet içerisine girmiş vaziyette. Üniversitelerde, gittiğimde “Nasıl, performansınız nedir?” diye soruyorum. Genellikle yayınların ne kadar çok olduğu söyleniyor ve gerçekten akademik yayınlarda çok büyük bir artış var, bu hepimizi çok sevindiriyor. İnanıyorum ki artık nitelik açısından da yayınlara bakmamız gerekir ve yayınlar ne kadar çok referans alınıyor, ne kadar çok üniversitelerde patentler üretiliyor, bu patent lisanslarından ne kadar çok gelirler elde ediliyor, uluslararası ödüller ne kadar çok kazanılıyor; bütün tabii bunlara da hep bakmamız gerekir. Bu konuda da birkaç sene içerisinde çok gözle görülür büyük atılımların olacağına ina nıyorum.. Uluslararası fonlara hep Türkiye katkı yapardı ve yabancı araştırmacıları ve bilim insanlarını adeta sübvanse ederdik.. 7. Çerçeve Programı’nda artık tam tersi oluyor. Türk kurumları ve Türk bilim adamlarının katıldığı proje portföyü 1.1 milyar Euro civarında. Bu çok büyük bir şey. Avrupa bilim dünyasının içerisinde Türk bilim adamları ve yine sevinilecek bir şey..” dedi. TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş özetle şunları dedi: Bilim, teknoloji ve yenilik, özel kesimin, kamu yönetiminin ve toplumun gündemine girdi. Eğitimde, bilim ve teknoloji alanında sağlanacak başarının, dünyadaki ekonomik ve siyasi alanlardaki rekabet gücümüzü yükseltecek en önemli etken olduğu üzerinde ulusal mutabakat oluşmaktadır… Ülkemizin 75 ilini kapsayan 11 TÜBİTAK ArGe ve Yenilik Günü gerçekleştirdik... Beklentimiz, ArGe ve yeniliğin, kamu ve özel sektörün öncelikli gündem maddeleri arasına alınmasına katkı sağlayabilmek. Yerel dinamiklerle tabandan yukarı bir yaklaşımla, ArGe ve yenilik ekseninde bir dönüşüm sağlamayı amaçlayan, o ilde ilgili tüm tarafları temsil eden, bir işbirliği ağının kurulması ve gelişmesidir.. 2002’de TZE araştırmacı sayısı 24 bin, TZE ArGe personeli sayısı 28 bin idi. 2010 yılı hedefimizi 40 bin TZE araştırmacı olarak belirlemiştik. Bu hedefe 2006 yılında ulaşıldı. Ulusal hedefimizi 2013 yılı için 150 bine yükselttik. 2009 yılı istatistiklerine göre, ülkemizdeki ArGe personeli sayısı 74 bine ulaştı. 20022008 yılları arasında Türkiye OECD ülkeleri içinde ArGe personelini ve araştırmacı sayısını en hızlı arttıran ülkelerden biri konumuna ulaştı. 2010 yılında, yurtdışında doktora veya uzmanlığını almış araştırmacılarımızın kariyerlerini yurtiçinde başlatabilmeleri için “Doktora Sonrası Geri Dönüş Burs Programı”nı uygulamaya geçirdik... AB 7. Çerçeve Programı MarieCurie Uluslararası Yeniden Entegrasyon Hibeleri’nde, 2010 yılı ilk çağrı sonuçlarına göre programdan en fazla yararlanan 1. ülke konumuna yükseldik. 6.ÇP de dahil olmak üzere sadece, MarieCurie Tersine Beyin Göçü Programı ile ülkemize dönen araştırmacı sayısı 100’ü aştı. Türkiye’nin, milliyeti ne olursa olsun, araştırmacıların çalışabilecekleri bir seçenek haline geldiğini anlatmak için, çeşitli ülkelerde “Hedef Türkiye” sloganıyla bir dizi çalıştay başlattı. Bu çalıştaylardan ilk ikisi, 2010 Aralık ayı başında Boston ve Michigan’da gerçekleştirildi. Etkinlikte, TÜBİTAK, DPT, diğer kamu kurumları ve AB’nin sağladığı fonlar, süregelen yasal ve idari gelişmelerin sağladığı iklim, araştırmacılara olan ihtiyaç ve talep artışı gibi bilgiler, bilim insanlarıyla paylaşıldı... Yazının devamı 17. sayfada CBT 1243/ 13 14 Ocak 2011 leceğiz ve kanserlerinin genetik yapısına göre tedavi uygulayabileceğiz” diyor. Dünyanın dört bir yanında buluşu ile ilgili görüşmeler yapmakta olan Toner, Prof. Dr. Mehmet Toner dünyada ve yurdumuzda büyük yankı uyandıran buluşuyla ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı: 1 Mayıs 2009 tarihinde sizinle yaptığımız bir söyleşide kartvizit büyüklüğündeki çipinizi tanıtmıştık. 2011 yılının ilk günlerinde yabancı ve ulusal basında “Kanser Kan Testi” ile ilgili haberler manşetlerde yer almaya başlayınca aradan geçen süre içinde çipte ne gibi değişikliklerin yapıldığını size sormak istedik. Ayrıca şu anda piyasalarda satılan diğer kanser kan testlerinden ne gibi üstünlükleri olacak? Yeni çipi duyarlılığı (sensitivity) daha yüksek olacak şekilde dizayn ediyoruz. Ayrıca erken teşhis yapabilmek için daha faz la miktarda kanı inceleyebilecek (2030mL). Johnson and Johnson ve Massachusetts General Hospital’ın destekleri ile bu ürün ne kadar süre sonra ticari olarak piyasaya sürülecek? Şu andaki klinik çalışmalarımızı yeni çiple yapmıyoruz. Yeni çipi Johnson&Johnson ile birlikte önümüzdeki 2 ile 3 sene içinde geliştireceğiz. Ondan sonra 2 sene kadar da klinik çalışmaları ve FDA görüşmeleri sürecek. Yeni çip nereden baksanız bir 5 senelik program. Şu anda elimizde bulunan çip oldukça başarılı ve bugüne kadar yapılan teknolojilerin 100 katı kadar daha hassas. O nedenle kanda dolaşan hücrelerin ilk uygulamalarını saptayabilmek için bu çiple 4 merkezde klinik çalışma yapıyoruz. Bunlar Massachusetts General Hospital, Dana Farber Cancer Institute, MD Anderson Cancer Center ve SloanKettering Cancer Center. Bu çalışmalar bize uygulama sahaları hakkında gerçekçi bilgiler verecek ve iki sene sürecek. Ondan sonraki kademede de yeni çipi denemeye başlayacağız. Bu test yalnızca metastatik kanser vakalarında mı etkili? Primer tümörü de başlangıç evresinde teşhis edebilecek mi? Uygulama sahalarının şu şekilde olacağını tahmin ediyoruz. İlk safhada metastatik ve teşhis edilmiş hastaların kontrolü için kullanılabilir. Tedavinin ne kadar etkin olduğunu gös termek açısından. Eğer hasta tedaviye cevap veriyorsa kandaki kanser hücrelerinin sayısı azalıyor, vermiyorsada yükseliyor. Bunu sanki HIV/AIDS’deki “viral loadviral yük” gibi düşünebilirsiniz. Bu şekilde her hastayı yakından takip etmek ve ona göre tedavi uygulamak mümkün olabilir. Buna “personalized medicine” veya “kişiye yönlendirilmiş tedavi” deniliyor. İkinci bir uygulamada “targeted therapy” veya “hedeflendirilmiş tedavi” amaçlanır. Genetik devrimi nedeniyle artık birçok yeni ilaç tamamen hastalardaki bazı genetik mutasyonlara göre veriliyor. Yani belli bir genetik karakteri varsa hastanın kanserinin o zaman verilen ilaç bunu hedefliyor ve çok etkili. Buna en güzel örneklerden biri küçük olmayan hücreli akciğer kanseridir (nonsmall cell lung cancer). Eğer hastada EGFR’de (epidermal growth factor receptor) bazı mutasyonlar varsa, Geffitinib denilen bir ilaca çok iyi cevap veriyor. Kanda bulduğumuz hücrelerin genetik yapısına bakarak, hastanın bu ilaçla tedavi edilip edilmemesi kararı verilebilir. Bunun gibi başka örnekler de var. Üçüncü uygulaması da erken teşhis şeklinde olabilir. Bu daha büyük çapta klinik çalışmalar isteyecek; o nedenle uy