05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@gmail.com) Internet için bir şeyler mi yapmak istiyorsunuz? İşte size bazı ipuçları: Okulunu internete kavuştur! Bir halk kütüphanesini internete bağla(t)! Belediye bünyesinde halka açık internet evleri hizmeti sun(dur)! Kültürel bir mirası internete aktar(t)! Üniversitelerde üretilen tezleri internete aktar(t)! Bir edevlet hizmeti başlat(tır)! Çok mu toplumsal oldu? O halde şu soruyu cevaplayın: Bu hayatta başarmak istediğiniz şeyler nedir? İlk kadın heykeltraşımız Makbule Reşad Avrupa’da resim ve heykeltraşlık eğitimi alan Makbule Reşad Hanım, mezuniyetinden kısa bir süre sonra vefat etti. Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com İnternetin Doğum Günü 12 Nisan Türkiye’de internetin doğum günü. Internet ülkemizde bu yıl onsekizine giriyor. Öncelikle onyedi yıl önce bu imkanın ülkemize gelmesini sağlayan, dönemin Tübitak’tan da sorumlu Başbakan Yardımcısı merhum Prof.Dr.Erdal İnönü’yü rahmetle analım. Öte yandan üniversitelerimizde internet gönül vermiş hocalarımızın öncülüğündeki STK’ların on üç yıldır yılmadan sürdürdükleri Internet Haftası etkinliklerinden dolayı kendilerine ne kadar minnettar olduğumuzu da bir kez daha yineleyelim. Bu yıl da internetin doğum günü bir Internet Haftası etkinlikleri çerçevesinde kutlanıyor. Internet Haftası etkinliklerinin en önemli özelliği sadece belli şehirlerde yapılması değil, gönül ve destek veren her şehir ya da ilçede gerçekleştirilmesidir. Geçtiğimiz yıllarda Istanbul’dan Hakkari’ye kadar elli şehrimizde internetle ilgili etkinlikler düzenlendi; bu yıl da düzenleniyor. Gündelik hayatımızda zamanımızı en çok ne yaparak geçiriyorsak dijital yaşamımızda da benzer şeyleri yapıyoruz. Bu doğal bir izdüşüm. Bu çerçevede ülkemizde internet zamanının çoğunlukla eğlenceye yönelik aktiviteler için kullanılıyor olmasının tespiti şaşırtıcı olmamalı. Demek ki internet kullananların büyük bir çoğunluğu eğlence amaçlı faaliyetleri dışında kalan çalışmaya, bilgi üretmeye yönelik eylemlerini icra ederken “kendilerini gerçekleştiremiyorlar” ki bunu internet zamanlarına aktaramıyorlar. Yaptığı iş ile aldığı eğitim branşı arasındaki tutarsızlığın bir başka göstergesi değil mi bu? Internete gönül vermiş olan kanaat önderleri işte bu kısır döngüyü kırmaya çalışıyor. Bir yandan toplumun geniş kesimlerine ulaşmaya çalışarak internetin yaşamlarında aradıkları o eksikliği kapatacak en çağdaş imkan olduğunu kendilerine göstermeye çalışıyor diğer yandan da kamu kurumlarına, özel sektöre, yani liderlik yapacak konumdaki kişi ya da kuruluşlara bu önderlik vazifelerini nasıl yapabileceklerinin ipuçlarını sunuyor. Örneğin bu yılki Internet Haftası ile ilgili yapılmış olan duyuruda yer alan kendi okulunu internete kavuştur, bir halk kütüphanesini internete bağla, belediye bünyesinde halka açık internet evleri hizmeti sun, kültürel bir mirası internete aktar, üniversitelerde üretilen tezleri internete aktar, bir edevlet hizmeti başlat sloganları bu ipuçlarından bazıları. Gereksinim duyduğumuz bir şeyi bir başkasından beklemek belki de yapılacak en kolay şey. Tabii bu kolaya kaçmanın bir de faturası var: O başkalarının neyi ne zaman yapacaklarına bağımlı kalmak. Kurum ya da kuruluşların kendi üstlerine düşen şeyleri yapmalarını beklerken biz “birey olarak neler yapabiliriz” buna da odaklanmak gerekir. Internetin ilk onyedi yılında gündelik yaşamımızda önemli olmasa da en çok zaman ayırdığımız eylemlerin pek çoğunu internetten yapar hale geldik. Fikirlerimizi özgürce ifade etme konusunda toplumsal olarak bir sıkıntı yaşıyorduk; sanırım artık yaşamıyoruz. Sabahlara kadar MSN ile, eposta ile, Twitter ile, tartışma forumları ile, okur görüşü bölümleri ile ağzımıza geleni söyleyebiliyoruz. Eğer yeterince deşarj olduysak şimdi önümüze bakalım. Bundan sonra daha yapıcı neler yapabiliriz? Hayattaki amacımız nedir? Neyi gerçekleştirmek istiyoruz? Bu soruları sormadığımız ve dolayısıyla da cevap aramadığımız için, bize cevap bulmada yardımcı olacak en gelişmiş imkan olan interneti de bu açıdan değerlendiremiyoruz. O halde takılmış plak gibi internet her derde devadır tümcesini kuru kuruya tekrarlamak yerine asıl soruyu soralım: Bu hayatta neleri başarmak istiyorsunuz? S abiha Bengütaş (19101992), ilk kadın heykeltraşımız olarak bilinmektedir. Fakat sanat yaşamını sürdürme imkânını bulamadan genç yaşında Cenevre’de vefat etmiş olan Makbule Reşad Hanım’ın ilk Türk kadın heykeltraş olduğu anlaşılmaktadır. 1890’lı yılların ikinci yarısında doğan Makbule Reşad Hanım, liseyi ülkesinde bitirdikten sonra İkinci Meşrutiyet yıllarında resim ve heykeltraşlık eğitimi almak için büyük olasılıkla devlet bursu alarak Avrupa’ya gitmiş ve önce Paris’te, sonra da Cenevre’de güzel sanatlar akademilerinde öğrenim görmüş ve Cenevre’de öğrenimini tamamlamıştır. Ancak mezuniyetinden hemen sonra rahatsızlanan Makbule Reşad Hanım art arda geçirdiği ameliyatlardan sonra büyük olasılıkla 1926 yılının 2 Temmuz’unda vefat etmiştir. Hastalığı sırasında onu hiç yalnız bırakmayan Cenevre Tıp Fakültesi’nden mezun doktor arkadaşları Suad Mahmud ve Süeda Emin hanımlar, vefatından sonra da Makbule Reşad Hanım için cenaze töreni düzenlemişler ve cenazesinin Cenevre Mezarlığı’na defnedilmesini sağlamışlardır. Mezar taşının yapılması için Berlin’de bulunan talebe müfettişi Zeki Bey 300 Frank göndermiştir. (Zeki Bey’in mezar taşı için para göndermiş olması, Makbule Reşad Hanım’ın burslu okumuş olabileceğini dü 1926 yılının sonlarına veya 1927 yılının başlarına ait olduğunu sandığımız fotoğrafta, Makbule Hanım’ın Cenevre Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret eden arkadaşları görülmektedir. Sağdan birinci, Doktor Süeda Emin, ikinci Doktor Suad Mahmud, üçüncü Melek ve dördüncü Ruhsar hanımlardır. şündürtmektedir). Cenevre Kantonu kanunlarına göre Makbule Hanım yabancı uyruklu olduğu için mezar yeri ancak 40 yıllığına verilebiliyordu. Mezarın 40 yıl sonraki akıbeti hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Makbule Reşad Hanım, daha akademiden mezun olmadan önce de birçok değerli eserler üretmişti. Kısa ömründe yarattığı eserleriyle ve öncü tutumuyla Türk heykeltraşlık tarihindeki seçkin yerini almıştı. Toplumsal Tarih Dergisi Tarih Vakfı'nca yayımlanan Toplumsal Tarih Dergisi'nin 196. Nisan sayısındaki bazı yazılar: Turgut Çeviker: Turhan’ın (Selçuk) son yolculuğu, Cengiz Şişman: Sabetay Sevi’nin evinin geçmişi, bugünü ve geleceği; Salih Özbaran: Üniversite kürsüsünden medya sözcülüğüne tarih tasarımı; Banu El – Mehmet Perinçek: II. Dünya Savaşı esnasında Türkiye’de istihbarat savaşı von Papen suikastını kim düzenledi?; Ahmet Yüksel: “III. Selim devri bir casusluk hikâyesi”; Rıfat N. Bali: Mazide kalmış üç kitabevi Kanaat kütüphanesi, Kohen hemşireler ve Tünel Kitap Evi ile güzelleştirilmiş tarih anlatımına bir örnek: Prof. İlber Ortaylı ve Türkiye Yahudileri; Murat Issı: Hürriyet âşığı bir OsmanlıKürt aydını Mevlanzâde Rıf’at Bey; Erkan Ildız: Antik dönem’de ekonomik krizlerin bankacılığa etkisi iktidarların 120 yıllık kriz ilişkisi” üzerinde duruyor ve bugün yaşayan pek çok gazetecini görüşlerine başvuruyor. Diğer konular arasında, Düella: Şan ve şöhret adına cinayet; Bursalı Mehmet Nihat: Unutulan Türk Büyüğü; Ertuğrul Gazi'nin Gerçek Hikâyesi (Halil İnalcık); Semavi Eyice ve Tarih Aşkı.. Bilim ve Ütopya Derginin Nisan sayısının ana konusu: Hükümdarların el kitapları, Asya'da Devlet Teorisi (Nimet Yıldırım); Yeryüzü hükümdarlığının sırları: Şahname (Doğu Perinçek); Hükümdarların el kitapları (Hasan Hüseyin Adalıoğlu); Batıya kalan abüyük miras: Doğu'nun devlet felsefesi (Salih Yavuz); Uzakdoğu'nun strateji klasikleri (Haluk Hepkon).. Diğer konular arasında bazı yazılar: Eğitim fakülteleri öğretim elemanlarının bilim anlayışları temelinde eğitimin bilimselliği; Aydın olmanın sorumluluğu; İz bırakanlar: Uluğ Nutku; Antik dönem devletlerinin borçlanmaları... CBT 1204/ 12 16 Nisan 2010 NTV Tarih Derginin Nisan ayı kapak konusu “Basına Baskı Geleneği”. Bugünkü iktidarın kendi yandaşı olmayan medyaya karşı yaptırımlarının neden oludğu anlaşılan kapak konusu, “gazetelerle siyasal
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear