05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Türkiye’de Kültür Politikası ve Kütüphane Çok fazla sayıda tanıma sahip ve yaşam biçimi, uygarlık gibi olgularla eş anlamda kullanılabilen kültür olgusu kısaca, “insanın tarihseltoplumsal süreç içinde yarattığı bütün maddi ve manevi ürünler” biçiminde tanımlanabilir. Prof. Dr. Bülent Yılmaz, Hacettepe Üni. Bilgi ve Belge Yönetimi Böl.; byilmaz@hacettepe.edu.tr laşmalar belirginleşmiş, kültürel yozlaşma artmış, Türkİslam ideolojisi adıyla yeni bir ideolojiksiyasal yapılanmaya gidilmiş ve bu eğitimkültür yaşamına büyük ölçüde yansımıştır. Avrupa Birliği ve küreselleşme süreci, işsizliğin kronikleşmesi, toplumun geriye götürülme çabaları, özellikle eğitimde siyasallaşma eğilimleri göze çarpan diğer değişimlerdir. Bir konunun resmi kabul görerek hukuksal nitelik kazanmış politika belgeleri o konudaki ulusal politikayı ortaya koyar. Anayasalar, yasalar, yönetmelikler, yönergeler, genelgeler, kalkınma planları, hükümet programları, parti programları, o konuda gerçekleştirilmiş resmi kurultay niteliğindeki toplantı tutanakları vb. bu belgeler arasında kabul edilebilir. Türk ulusal kültür politikasında geleneksel bir yaklaşım ile ele alınan kütüphane kurumu bu politikanın organik parçası olarak görülmüyor. Ulusal kültür politikası Türkiye’de kütüphane kurum ve hizmetlerini bilgi toplumu, küreselleşme, elektronik bilgi hizmetleri, çok kültürlülük, kültürel gelişme, herkes için bilgi erişim, dijitalleştirme, yerel kültürleri yaşatma ve erişim, kültürel kimlik, bilgilenme hakkı, demokrasi vb. gibi kavramlara dayalı çağdaş içeriği ile kavrayamamakta ve değerlendirememekte. Bu politikanın kütüphane kurumuna yönelik hedefleri son derece sığ, sıradan, geleneksel ve zayıftır. 1982 Anayasas ’nda kültür genelde bir “ayrıntı” düzeyinde algılandı. Halk kütüphaneleri ile doğrudan ya da dolaylı biçimde ilgili olduğu düşünülen ve halen yürürlükte bulunan yasa, yönetmelik ve yönergelerin kütüphane unsurunu kültür politikası içinde değerlendiren bir özelliği yoktur. Kütüphane kurumu 1980 sonrası Be Y ll k Kalk nma Planlar itibariyle ulusal kültür politikası bağlamında doğru ve yeterince kavranmış bir unsur değildir. Türkiye’nin AB temelli ulusal politika belgesi, Türkiye Ulusal Program kültür ve kütüphane konusunu içermemektedir. Ulusal Kültür uralar ’nın, geleceğe yönelik bir bakış açısı ile çağdaş ve ulusal bir kültür politikası oluşturma amacı taşımadığı, sadece dönemin politik duyarlılıkları içinde ve kültür olgusuna yönelik akademik nitelikte kapsamlı bir toplantı düzenleme düşüncesi ile gerçekleştirildiği, kütüphane kurumunu da bu algılayış içinde değerlendirdiği söylenebilir. 1980 sonrası hükümet programlar na bakılarak, Türkiye’de kütüphanenin kültür politikası bağlamında düşünülen bir kurum olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Aynı dönem siyasal parti programlar n n da kültür politikası bağlamında kütüphane kurumuna yaklaşımı, istisnaları dışında, geleneksel niteliktedir. Sonuç olarak, Türkiye’deki ulusal kültür politikasının kütüphane unsuruna yaklaşımının yetersiz, sınırlı, geleneksel ve algılama/kavrama açısından sorunlu olduğu söylenebilir. Toplumun ileri götürülmesinde başarılı kütüphanecilik uygulamaları ile desteklenen kültürel gelişime gereksinim olduğu ve bunun da ulusal kültür politikaları bağlamında düşünülmesi gerektiği kabul edilmediği sürece Türkiye’de bir kültür sorunu olacağı açıktır. ‘Bor’ her derde deva lusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanı Erk nger, Uludağ Üniversitesi MühendislikMimarlık Fakültesi’nde bor elementi ile ilgili konferans verdi. Ulusal Bor Enstitüsü’nün yeni bor ürünlerinin üretimini ve geliştirilmesini sağlamak, bilimsel araştırmalar yapmak/yaptırmak, koordine etmek ve bu araştırmalara katkı sağlamak amacıyla hizmet verdiğini kaydeden Erk İnger, genç beyinleri bor’la ilgili bilimsel araştırma yapmaya çağırdı. Türkiye’nin dünyadaki bor rezervinin yaklaşık yüzde 70’ine sahip olmasına rağmen bor kullanımında çok geri kaldığını belirten İnger, “ABD yüzde 40 ile bor kullanımı konusunda en önde gelen ülke. Asya ülkeleri yüzde 29 oranında boru kullanırken Türkiye bu değerli elementi kullanmada yüzde 1 seviyesinde. Bizim de bor’u hayatımızın her alanına sokmamız gerekiyor” dedi. Geleceğin önemli yakıtlarından birinin hidrojen olacağını, bor’un bu enerjiyi güvenli taşıma ve saklamada önemli bir rolü olduğunu, bu konuda da çalışmaların sürdüğünü vurgulayan İnger, bir öğrencinin, son günlerde internet sitelerinde “Obama Türkiye’nin bor madenlerini satın almak için geliyor” şeklinde iddialar dolaştığını anımsatması üzerine, “Sakın bunlar, bor madenlerinin satılmasını isteyenler tarafından, satılma fikrini halka benimsetmek için ortaya atılmış propagandalar olmasın!” yanıtını verdi. A v r u p a ’ n ı n Türkiye’den ithal ettiği bor’u 450 misli değerlendirerek sattığını, buna rağmen ‘bor kanser yapar’ şeklinde haberler yaydığını anlatan Ulusal Bor Erg İnger Araştırma Enstitüsü Başkanı Erk İnger, “Avrupa’nın bu tezi birazcık siyaset kokmaktadır. Farelere günde 200 mg bor verilerek yapılan deneylere göre konuşmaktadırlar. Bu miktar zaten çok fazladır. Fare değil kanser her şey olur” şeklinde konuştu. İnsanların günde 13 mg bor almasının kemik erimesini önlediğini, prostat kanserine yakalanma olasılığını azalttığını ifade eden İnger, “Siz siz olun aşırıya kaçmadan kuru erik, kuru üzüm, badem ve fındık yiyin. Bor diyetinize dikkat edin” dedi. Bor, katıldığı her şeye dayanıklılık, yanmazlık özelliği katıyor, bu nedenle önümüzdeki yıllarda yaygın olarak kullanılacağını kaydeden Erk İnger, Türkiye’de de tarımdan, inşaat sektörüne, enerjiden kozmetiğe kadar pek çok alanda kullanılmasına yönelik projeler yapıldığını bunların bir kısmının da sonuçlandığını bildirdi. U K ültürü yaratan süreç insanın varlığını sağlama, sürdürme ve geliştirme temelli gereksinimlerini karşılama çabasıdır. Kültürün bireyi toplumun bir üyesi ya da parçası yapma anlamında toplumsallaştırma, entelektüel gelişimini sağlama, içgüdüsel davranışlardan uzaklaştırıp bilinçlendirerek özgürleştirme ve geliştirme gibi işlevlerinin bulunduğu söylenebilir. Politika, “insanların, toplumun ve devletin yönetimi” olarak genel ve “bir alanda belirlenen hedeflere ulaşmak için izlenen yol, yöntem, ilkeler bütünü, strateji, planlar, programlar” biçiminde özel anlama sahip bir olgudur. Dolayısıyla, özel anlamıyla politika, herhangi bir konudaki algılayış, kavrayış ve yaklaşımı yansıtır. Kültür politikas , bir ülkede kültür yaşamına ilişkin olarak belirlenen hedeflerin başarılması için gerçekleştirilmesi gereken eylemlere rehberlik eden/yol gösteren ilkeler ve stratejiler bütünüdür. Bir başka deyişle, kültür politikası, bir ülkede “kültürel gelişimi sağlama” genel hedefini gerçekleştirmek için belirlenen strateji ve ilkelerdir. Genel olarak söylemek gerekirse, kültür politikaları, halkın kültürel yaşama katılabilmesi için elverişli koşulların yaratılmasını ve yurttaşların kültürel haklarını kullanmalarını sağlamayı amaçlar. KÜLTÜR POL T KASIKÜTÜPHANE CBT 1154 / 14 1 Mayıs 2009 Kütüphane, insanın işlenmesi yani kültürel varlık durumuna getirilmesinde gereksinim duyulan bilgiyi sağlayarak işlev yüklenen toplumsal bir kuruluştur. O, kültürün örgütlü etkinliklerle üretilmesi bağlamında ortaya çıkmış ve bilgiye eriştirme işlevine sahip bir toplumsal örgüttür. Kütüphane kurumu, bir ülkede kültür varlıklarının korunmasına ve geliştirilmesine, halkın kültürel yaşama katılabilmesi için elverişli koşulların yaratılmasına, toplumda her kişinin yaratıcılığını ortaya koymasına ve geliştirmesine yönelik olarak sağlanan toplumsal kolaylıklar ve alınan toplumsal önlemler bağlamında kurulan örgütler arasında yer alarak kültür politikasının yaşama geçirilmesine katkı sağlar. Kütüphane, çağdaş kültür politikalarını biçimlendirmeye başlayan bilgi toplumu sürecinin önemli kurumu olarak bu politikaların içinde yer alır. Bilgiye erişimde eşitsizlik sorununun (dijital uçurum) çözümü, kütüphane kurumunu kültür politikalarının zorunlu parçası durumuna getirdi. Kültür politikaları içinde yer alan “kültürel mirasın korunması” bu mirasa ilişkin bilgiyi düzenleyip erişilebilir kılma işlevi ile kütüphaneyi gerektirmektedir. 1980 sonras dönemde özgürlükler ve temel haklar sıkıyönetim uygulaması altında sınırlanmış, idama kadar uzanan ideolojiksiyasal baskı ve şiddet uygulamaları gerçekleştirilmiş, darbe hukuku ürünü 1982 Anayasa’sı çıkarılmış, toplum depolitize edilmiş, tekelci ekonomik yapıya geçiş sürecinin topluma yansıyan güçlükleri ortaya çıkmış ve toplumsal farklı BA ARILI PROJELER Enk İnger’in verdiği bilgiye göre, Enstitü’nün desteğiyle gerçekleştirilen projelerde borlu çimento üretildi, yakıt pili elde edildi, ahşaba yanmazlık özelliği kazandırıldı, tarımda verimliliği artırıcı sonuçlar elde edildi, bor içerikli izolasyon malzemesi üretildi, porselende kırılganlık azaltıldı, beyin tümörlerinin ameliyatsız yok edilmesiyle ilgili proje ise başarıyla sürdürülüyor. Yine bir başka projede de borlu mıknatıslardan yararlanılarak denizdeki dalgalardan enerji elde edildi. Dört duba ve bir adet şamandra ve ona bağlı bir jeneratörden oluşan sistem dünyada kullanılan dalga enerjisi modellerinden farklı olarak mobil şekilde tasarlanmış olup istenildiği anda istenilen bölgeye taşınabilir özelliklere sahip. Türkiye’nin 8210 km. kıyı şeridi var, bu sistemle kıyıların yüzde 20’sinde elektrik enerjisi üretilse üç Keban Barajı daha elde etmiş oluruz. Üstelik temiz, çevre dostu ve sınırsız bir enerji kaynağı kazanmış oluruz. Savunma sanayi ve enerji üretimine yönelik çalışmalar da sürüyor. Tekstilde çok kullanılan bazı makine parçalarının aşınmasını önlemek amacıyla bir makine geliştirildive istenen parçalara bu makinede aşınmazlık özelliği kazandırıldı. Bor elementi çamaşır makinelerinde suyu yumuşatmak, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla kullanılıyor: “Deneylerde ortaya çıktı ki, çamaşırlar 60 derecenin altındaki suda yıkanırsa deterjan daha etkili olur. Böylece hem daha az enerji harcamış olurlar hem de çamaşırları daha iyi temizlemiş olurlar”.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear