05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

SON ARAŞTIRMALAR PROTEİNLERLE KANITLANDI: T.REX TAVUĞUN ATASI Tyrannosaurus rex’in daha önceleri de tahmin edildiği gibi günümüzde yaşayan tavukların atası olduğu kanıtlandı. Amerika’daki bir araştırma ekibi ilk kez protein analizleri sayesinde 68 milyon yıl önce yaşayan dinozorun kuşlara omurgalılardan çok daha yakın olduğunu saptadı. Science dergisinde yayımlanan araştırma yazısında, protein analiziyle soyları tükenmiş mamutlar ve filler arasındaki akrabalığın da ayrıntılı bir şekilde açıklandığı yazıyor. Montana’da 2003 yılında bulunan T.rex kemiği helikopterle taşınamayacak kadar büyük olduğu için araştırmacılar kemiği kesmek zorunda kalmışlardı. Kemiği keserken de sürpriz bir şekilde henüz fosilleşmemiş damar kalıntıları bulunmuştu. Bu kolajen artıkları Harvard EMBRİYONİK KÖK HÜCRELERİNDEN KALP HÜCRELERİ ELDE EDİLDİ Amerikalı bilim insanları embriyonik kök hücrelerinden üç tür kalp hücresi üretmeye başardılar. Farklı hücre türlerinin hepsi aynı öncü kalp hücrelerinden gelişmiş. Mount Sinai Tıp Okulu’nda (New York) Lei Yang ile çalışan uzmanlar, araştırmanın, kalp dokusu üretimi için önemli bir adım olduğunu söylüyorlar. Enfarktüsten sonra farelere aşılanan öncü hücrelerin kalp fonksiyonlarını iyileştirdiği görülmüş. Gerek kalp kası gerekse kalp damarları hücrelerinin aynı öncü hücrelerden geliştiği sadece farelerde biliniyordu. Bilim insanları şimdi insanın embriyonik kök hücrelerinden de ilk önce bu tür öncü hücrelerin geliştiğini daha sonra ise bunlardan kalbin üç hücre tipinin oluştuğunu kanıtladılar. Kalp kası hücreleri dışında kalp damarlarının “iç kaplamaları” (endotel hücreler) ve yassı damar kası hücreleri gelişmekte diyor uzmanlar. Araştırmacılar kök hücrelerinin gelişimini büyüme faktörü gibi çeşitli moleküllerin ilavesiyle çalıştırmışlar. Öncü hücrelerin neredeyse yarısı birkaç gün içinde çalışır kalp kası hücrelerine dönüşmüş. Embriyonik kök hücrelerinden gelişen kalp hücreleri geçecek kadar da uzun ve sağlam olması gerekiyor. Hyung II Jung tarafından geliştirilen iğnenin uzunluğu bir milimetre kadar ve cilde batırıldığında hiç acı vermiyor. İğnenin üretimi için etki maddesi yapışkan ve şurubumsu bir maddeyle karıştırıldıktan sonra bir film tabakası halinde bir yüzeye aktarılmakta. Bu yüzeye ince ve sivri iğnelerle dokunulduktan sonra iğneler yukarı doğru çekilmekte. Bu işlem sırasında yüzeyin üzerindeki madde ip gibi çekilmekte. İşte bu ipimsi oluşumlar sertleştikten sonra iğne olarak kullanılabilmekte. Öncü hücrelerin sadece deney tüplerinde değil canlı bedenlerde de farklı hücre tiplerine dönüşebildiğini araştırmacılar fareler üzerinde gerçekleştirilen deneylerle kanıtladılar. Uzmanlar bu amaçta flüoresanlı maddeyle işaretlenmiş (insana ait) öncü hücreleri farelerin kalbine aşılamışlar. Bir müddet sonra üç hücre tipi oluşmuş. Hücrelerin fare kalbine aşılanması, enfarktüsten sonra kalbin işlevini iyileştirmekte. DÜNYANIN EN ESKİ YAĞLIBOYA RESİMLERİ Taliban yanlıları 2001 yılında Afganistan’ın Bamyan kentindeki Buda heykellerini tahrip etmişti. Bilim insanları şimdi bu heykellerin arkasındaki mağaralarda beşinci ila dokuzuncu yüzyıla ait yağlıboya resimler buldular. European Synchotron Radiation Facility (ESRF) kurumundan Marine Cotte ile çalışan araştırmacılar, resimlerin Avrupa’dakinden yüz yıl daha eski olduğunu açıkladılar. Afganistan’da bulunan kurumuş yağlıboyaları Fransız, Japon ve ABD’li araştırmacılar çeşitli ışın teknikleriyle tespit ettiler. Çalışmayı yöneten Japon bilim insanı Yoko Taniguchi, Afganistan’daki Uzay araştırmaları ÇARPIŞAN GALAKSİLER Üniversitesi’nden Chris L.Organ ve arkadaşları tarafından analiz edildikten sonra bir mamut kemiğindeki protein kolajenleri de yaşayan yirmi bir organizmanın buna uygun sekanslarıyla karşılaştırılmış. Sonuçlar eski soyağacı modellerini kanıtlamakta. Ayrıca “Moleküler verilerin, soyları tükenmiş canlıların omurgalı soyağacındaki kritik bölümlerini açıklayacak potansiyele sahip oldukları da bir gerçek” diyor bilim insanları. Hubble uzay teleskopu çarpışan galaksileri görüntüledi. Galaksi çarpışmaları eskiden çok daha sık yaşanıyordu. Kozmik çevremizde bir milyon galaksiden sadece biri diğeriyle çarpışırken, evrenin başlangıcında galaktik çarpışmalar evrimin tetikleyici güçleriydi. BEDENDE ÇÖZÜLEN İĞNE Koreli bilim insanları hastanın bedeninde çözünen minik bir şırınga iğnesi geliştirdi. Yaklaşık olarak bir milimetre uzunluğundaki iğnenin bir kısmı iğneyle verilen etki maddesinden oluşmakta. Etki maddesini bedende çözünen iğneyle hastanın vücuduna aktarma fikri aslında yeni değil ama, bugüne kadar beklentilere uygun “ilaç iğne” üretmek mümkün olmamıştı. Nitekim iğnenin acıtmayacak kadar ince ama öte yandan da cildin üst tabakasını (epiderm) delip CBT 1103/ 4 9 Mayıs 2008 Avrupa “Hubble” Merkezi şimdi uzay teleskopunun uzaya fırlatılışının 18. yıldönümü vesilesiyle galaksi çarpışmalarını yayımladı. Elli dokuz görüntüde çarpışma sonucunda oluşan biçimlerin ve yapıların çeşitliliği görülmekte. Galaktik çarpışmalar genelde çarpışan cisimlerin erimelerine neden olur. Bununla birlikte yıldız çarpışmaları enderdir. Büyük kütle çekim kuvvetleri nedeniyle bir araya gelen galaksilerden genelde büyük olanı küçüğünü yutuyor. Mesela Samanyolu’muz da şu sıralar Sagittarius cüce galaksisini yutuyor. Ancak aynı son, iki milyar yıl sonra Samanyolu’muzun da başına gelebilir. Tahminlere göre galaksimiz, şu sıralar saatte 500.000 kilometre hızlı bize yaklaşmaya devam eden dev Andromeda galaksisi tarafından yutulacak. Güneş sistemimizin gelecekteki vatanı için bilim adamları isim bile bulmuşlar: Milkomeda (Milky Way (Samanyolu) ve Andromeda sözcüklerinden türetilmiş). Hubble uzay teleskopu 24 Nisan 1990 tarihinde saat 14.34 (Orta Avrupa saatine göre) “Discovery” uzay mekiğiyle uzaya fırlatılmış ve 26 Nisan’da saat 21.38’de dünyanın yörüngesine yerleştirilmişti. yağlıboya resimlerinin dünyanın en eski örneklerini temsil ettiklerini söylüyor. Dev heykellerin arkasında yer alan elli mağaradan on ikisinin duvarlarında yağlıboya resimler var. Tahminlere göre bo
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear