05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör more'ın görüşüne göre AIDS tedavisinin geleceği genetik ve kök hücre araştırmalarına bağlı. Bunlar Titan yüzeyinin beşte birini kaplıyor. Bilim insanlarının hesaplarına göre metan ve etan göllerinde 30.000 kilometreküp sıvı hidrokarbür bulunmakta. Kumullardaki hidrokarbür oranı ise 200.000 kilometreküpün üzerinde. Ne var ki bu enerji rezervlerinden yararlanmak imkânsız diyor araştırmacılar. BİZİMKİNE BENZEYEN BİR GÜNEŞ SİSTEMİ Geçenlerde sevgili arkadaşım, Türkiye'de modern sahaflığın öncüsü Uğur Güracar'ın Pera şirketinin bir müzayede kataloğu postadan çıkınca, ben tarihine bakmadan kataloğun içini karıştırmaya başladım. Katalog çok nadir, hatta ortalıkta başka nüshası bilinmeyen bir atlas içeriyordu. Bir Atlasın Kurtuluşu Karadeniz ve Marmara Denizi başlıklı bu Atlas aslında bu iki denizin limanlarının va kıyılarının derinlik şartlarını (yani batimetrisini) gösteren bir seyrüsefer yardımcı kitabıydı. Özelliği, on altıncı ve on yedinci yüzyıllarda üretilen Osmanlı deniz atlaslarından beri yapılmış ilk modern Osmanlı deniz atlası olmasıydı ve belli ki zamanının Alman deniz atlaslarından esinlenerek, onlara benzetilerek yapılmıştı. Ben heyecanla Uğur'u aradım ve Atlas'ı pey sınırı vermeksizin satın almak istediğimi söyledim. Uğur telefonda şaşkınlıkla,“Yahu mezat olalı iki hafta oldu, atlas da satıldı” demesin mi! Beynimden vurulmuşa döndüm. Katalog elime bir gün önce geçmişti! Postanın bir azizliğine uğramıştım. “Peki” dedim “kim aldı?” Sahaflar, müşterilerini alıcı baskısından korumak amacıyla kitaplarını kime sattıklarını söylemezler. Uğur da öyle yaptı, ama ben arkadaşlığımıza güvenerek ısrar ettim. Sonunda, «Denizcilik hastası birisi epey yüksek bir fiyata aldı» dedi. Bu kim olabilirdi? Hemen aklıma iki kişi geldi: Ya Denizciliğe olan aşkı ve hizmetleri herkesçe bilinen Sayın Rahmi Koç, ya da tam bir deniz tutkunu olan ve ülkemizin en kıymetli biriki sahafı içinde bulunan saygın dostum emekli Deniz Yüzbaşı «Kaptan» Turgay Erol. Uğur'a “Bu Kaptan mı?» dedim. Uğur daha çok direnmedi: «Evet» dedi, «ama ondan alabileceğini sanmam, çünkü kendisi için aldı.» Ben Kaptan'ı tanımaz mıyım? Kaptan da o Atlas’la benim ne yapacağımı tahmin edemez mi? Hemen telefon ettim ve Atlas’ı satın almak istediğimi söyledim. Kaptan telefonda bana bu Atlas’ın hikâyesini anlattı ve ne kadar nadir olduğunu söyledi. «Celâl» dedi, «on yıl önce bunun bir fotoposini bulduğum zaman çocuklar gibi sevinmiştim». Uzun lafın kısası, sevgili dostum beni üzmedi ve verdiği pey fiatına bana Atlas’ı devretmeye hazır olduğunu söyledi. Ama esas macera bundan sonra başladı. Ben Atlas'ı almaya Kaptan'ın Denizler Kitabevi’ne gidince bununla ne yapmamız gerektiğini konuştuk ve bu Atlas’ın eninde sonunda gitmesi gereken yerin Deniz Kuvvetlerimizin müzelerinden biri olduğunda birleştik. Ama ondan önce bu tek nüshanın çok kaliteli bir tıpkıbasım yöntemiyle çoğaltılarak bilim insanlarının, deniz tutkunlarının ve diğer meraklıların kullanımına sunulmasının şart olduğunu düşündük. Yapılacak ilk iş Deniz Kuvvetleri Komutanımız Oramiral Sayın Metin Ataç'ı durumdan haberdar etmekti. Biz de öyle yaptık. Sayın Komutanımıza durumu arzetmemizin ertesi günü, Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanı, Tuğamiral Sayın Mustafa İpteş beni heyecanla arayarak, «Atlası hemen getir, tıpkıbasım hazırlanmasına derhal başlıyoruz» dedi. 12 Şubat günü beni tekrar telefonla arayan İpteş Amiralim «yarın yemeğe bekliyorum» dedi. «Atlas hazır!» Kendisini ziyarete gittiğimde, ülkemizin en önemli turist rehberlerinden olan, «amatör deniz subayı» Serhan Güngör Bey de oradaydı. Komutan bana atlası uzatınca, benim nüshamı iade ediyor sandım. «Nasıl olmuş?» sorusuyla fark ettim ki, elimdeki tıpkıbasımdır. Serhan Bey ile kitabı masaya yatırdık ve beraber tek tek yapraklarını çevirdik. Gözlerime inanamıyordum: Hayatım boyu o kadar çok ve çeşitli tıpkıbasım görmüş olan ben ve hatırı sayılır bir kütüphane sahibi olan Serhan Bey bu kalitede bir tıpkıbasım görmemiştik. İpteş Amiral «Önümüzdeki yıl Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi'nin yüzüncü kuruluş yıldönümü kutlanırken halkımız da bu Atlas’ın hem orijinalini görmek imkânını bulacak, hem de tıpkıbasımını satın alabilecektir» dedi. Bu inanılması gerçekten güç kaliteyi tutturarak dünyaya bu önemli eseri tekrar kazandıran komutanımızı heyecanla kucaklarken o da bizlere bunun Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görev, yalnız ulusa değil, tüm insanlığa karşı sorumluluk ve kaliteli iş yapma anlayışının doğal bir sonucu olduğunu söylüyordu. Birlikte yemeğimizi yiyip yanından ayrılırken elime bir nüsha daha tıpkıbasım verdi: «Bu Turgay'ın nüshası; ben de yakında giderek bir çayını içip bunun hikâyesini ondan da dinleyeceğim» dedi. Çok nadir bir eseri kurtarmıştı Deniz Kuvvetlerimiz. Bunun haberini telefonda Kaptan'a verirken, kendisi de Deniz Kuvvetlerimizin bir yavrusu olan aziz dostumun sesinin heyecandan titrediğini hissediyordum. Uluslararası bir araştırma ekibi, bizim Güneş sistemimize benzeyen bir gezegen sistemi keşfetti. Yeni gezegen sisteminde Jüpiter ve Satürn büyüklüğünde iki gökcismi bulunuyor. Ohio Eyalet Üniversitesi astronomu Scott Gaudi ve çalışma arkadaşlarının açıklamasına göre sistemin yıldızı Güneşimizin yarısı kadar. “OGLE2006BLG109” olarak isimlendirilen yıldız, Dünyamızdan yaklaşık olarak 5000 ışık yılı uzaklıkta. Sistemdeki gezegenlerden birinin kütlesi Jüpiter'in %70'i kadar, diğerinin ise Satürn'ün %90'ı kadar kütlesi var. Mikro mercek etkisinin yardımıyla keşfedilen gezegen sisteminde dünyaya benzer bir gezegen bulunmuyor. Konuyla ilgili araştırma sonuçları Science dergisinde “Discovery of Jupiter/Saturn Analog with Gravitational Microlensing” başlığıyla yayımlandı. DÜNYA DENİZLERİNİN SADECE YÜZDE DÖRDÜ BAKİR Geçen günlerde Amerikan bilim derneği AAAS tarafından Boston'da sunulan yeni küresel deniz haritasına göre dünya denizlerinin sadece yüzde dördüne “insan eli değmemiş”. Kaliforniya Üniversitesi yönetimindeki çeşitli üniversite ve enstitüden 19 araştırma ekibi, dünya denizleriyle ilgili balıkçılık, iklim değişimi ve kir TİTAN’DA DEV ENERJİ REZERVİ Satürn'ün uydusu Titan'da, dünyamızdaki tüm petrol ve gaz rezervlerinin toplamından yüz misli sıvı enerji CBT 1093/5 29 Şubat 2008 bulunmakta. Sonuç Cassini uzay sondasının radar ölçümleriyle elde edildi. 179 derecede düşen metan ve etan gibi hidrokarbürler, büyük göller oluşturmuşlar diye açıklandı ESA ve NASA uzay ajanslarından. Radar ölçümlerini değerlendiren Ralph Lorenz (John Hopkins Üniversitesi), hidrokarbür malzemeyle örtülü titan dev bir karbon kimya fabrikası gibi diyor. Araştırmacı sonuçlarını Geophysical Research Letters dergisinde yayımladı. Cassini uzay sondasının radarı Titan'da bulut örtüsüyle kaplı yüzlerce göl ve büyük kumullar tespit etti. lenme verilerini değerlendirmiş. Science dergisinde de yayımlanan sonuçlara göre özellikle de mercan resifleri büyük tehdit altında. Mercan resiflerinin yarısı insanların etkinlikleri yüzünden önemli ölçüde zarar görmüş. Oysa mercanlar çok yavaş büyüdükleri için kayıpların yakın bir zamanda yerine gelmesi mümkün görünmemekte. Mesela Hawaii sahillerindeki derin su mercanları bugünkü büyüklüğe ancak 4000 yılda ulaşabilmiş. Mercanların yenilenebilir hammadde olmadığını söyleyen araştırmacılar, özellikle de uzun ömürlü mercanlardan takı üretiminin yasaklanmasını istiyorlar. Mercanlar okyanusların iklim tarihi hakkında bilgi verecek eşsiz arşivler olarak kabul edilmekte. Mercanlar dışında deltalardaki deniz sazları, Mangrov ormanları, yeraltındaki dağlar, kayalıklar ve kıta tabanları da tehdit altında. En iyi durumda olanlar yumuşak zeminli sığ sular ve derin deniz ekosistemleri. Araştırmaya göre en çok tehdit altında bulunan yerler Kuzey Denizi'nin İskoçya ve Norveç arasındaki kısmı, Güney ve Doğu Çin denizi, Karayipler, Akdeniz, Kızıldeniz, Kuzey Amerika'nın doğu sahilleri ve Batı Pasifik. Nilgün Özbaşaran Dede
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear