Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
YAZ KAMPI AYLAK BİLGİ Tahir M. Ceylan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Astronomi Yaz Kampı Çanakkale Üniversitesi (ÇOMÜ) 1.Dönem 28 Ağustos03 Eylül 2006, 2.Dönem 0410 Eylül 2006 tarihler arasında 1'er haftalık iki dönem olarak yaz kampı düzenledi. amp Yeri: ÇOMÜ Ulupınar Gözlemevi Çanakkale kenti yakınındaki Radar Tepesi yakınındaki Ulupınar Köyü sınırları içinde. Bir orman alanının bitişiğinde tam anlamı ile doğanın içinde yer alan Gözlemevi’ni yerinde görmek, güncel astronomi konularını teleskop başında uygulamalı olarak öğrenmek, gündüzleri doğa içinde yürüyüşler yapmak, fotoğraf çekmek, doğa ile iç içe olmak, astronomların yaşamını paylaşmak, 1 hafta süreyle onlarla birlikte yaşamak istiyorsanız bu tarihlerde ÇOMÜ’de buluşalım. Süre ve Plan: Bir haftalık kamp döneminde beş gün boyunca 10 saat teorik 20 saat uygulama olmak üzere toplam 30 saat ders yapılacak, hafta sonu da yörenin en önemli arkeolojik alanları (Truva) ve Çanakkale Savaşı savaş alanları rehber eşliğinde gezilecektir. Kurs sonunda katılımcılara bir katılım belgesi verilecek. Katılımcılar her gece kendileri için hazırlanan özel sunumlardan sonra, saat 24:00’e kadar gözlem ekipleri ile beraber teleskop başında uygulamalara katılıp gözlemcilerle sohbet edebilecek. Derslerin içeriği: Gökyüzünü tanıyalım, gözlem araçları ve te meceylan@crsm.net İncir çekirdeğini doldurmayan olaylar yüzünden, küçük ve sert kurşunların kırdığı hedef tahtası gibi mahvoluruz. Bu neden böyledir? Mahvolmak! Doğduğumuzda her ağladığımızda meme gelir, kaşındığımızda altımız alınır. Bu, bebeğe, sonsuz bir gücü olduğu yanılsamasını verir. Zamanla şarjörlü tabancada kurşunsuz namlu gibi açılan ağza süt dolu meme sürülmez olur ve sonsuz güçte (omnipotens) küçük bir delik açılır. Delik büyüdükçe bu sefer anneyi kendimize köle değil ortak ederiz. Ama her ortaklık gibi bu da güven verici değildir; büyüme döneminde aynen Beethoven’in üçüncü senfonisinde uzun "tutti"lerin peşinde piyanoyla orkestranın çekişmesi gibi, anakız birbirine girer ve senfonide gerginliği flütle fagotun sükun dolu diyaloğunun bitirmesi gibi, kızın yaşadığı ilk aşkla ailede kavga sona erer. Anne yanından ayrıldığında bebeğin, "ortağım tümden yok mu oldu" diyen korkuları olur. Bebeğin başka zaman ve mekân kavramı olmadığından, "bu anda burada olmayan anne gerçekte yoktur" noktasına çabuk ulaşılır ve sahip olunan sınırsız güçten sıfır gücüne derhal düşülür, mahvolunur. Mahvolmak hissini en çok bebek duyar, mahvolmak kelimesiyse en çok şöhretini kaybeden müzisyenler için kullanılır; böyle bakıldığında çünkü içimizde en "bebek" onlardır. Ravel mesela, keskin zirveleri olan Pireneler’de doğmuş, Bolero gibi sert müzikler yapmış, araba kazalarıyla mahvolmuş, beyin ameliyatlarıyla yok olmuştu. Bebek anneyle yaşadığı ortaklığı, büyüdükçe yaşamdaki her ilişkisine taşımak hevesi duyar. Arkadaş, iktidar, para anne kadar iyi ortak olamayacağı için ama, insan sık sık "mahvolur". Mahvolmalar ve analar, büyüdükçe biz, birbirlerinin üstünden kayarlar ve biri gittiğinde öbürü beride, biri geldiğinde öteki geride kalakalırlar. Hidrojenden 13,6 eV’luk elektron ışıyarak Helyum meydana gelmesi gibi, mahvolmak aslında, kendisi olarak yok olup, başkası olarak yeniden varolmaktır. Mahvolanlar kendilerini hiçbir şey, kaybettiklerini ise her şey kabul ederler. Halbuki hidrojen, suyun yapısına girdiği için her şey olsa bile, helyum hiçbir şey değildir. O olmasaydı, anestezik maddeler yanıcı gazla seyreltileceğinden ameliyatlardan yanarak çıkardık. Mahvolacaklarda ilgi kişinin kendinden çok, bağlı olduğu nesne üzerine yönelmiştir. Mesela terk edilen aşık mahvolma yaşar ve düşen boynuzunu çiğneyen geyikler gibi, ağzında hep intihar lafı geveler. Âşık olmak şüphesiz ki hastalık değildir, ama aşkın heyecanı sadece, eşinin her şeyliğini, kendisinin hiçbir şeyliğiyle denkleştirildiğinde duyuluyorsa bu hastalıktır. Kendine kendinin sevildiğini kanıtlamak zorunda olanlar, ayrılıkta mahvolurlar. Ayrılığın mahvolmaya neden olma korkusu bazen, ilişkide aşırı boyun eğme yaratır. Onun mantığı, ayrılmaktansa kendisini yok ederek beraber olmak, büyük bir güçte küçük bir ortaklık elde ederek var olmak matematiğine dayanır. Karısının saçının bir teli olmak fantezisi taşıyan kocalar kadar, kocasının penisi olmak isteyen kadınlar da vardır. Mahvolmaktansa penis olmak şüphesiz ki çok şeydir ve penis tutkulu bir kadın gerçekte düşey gözlü, kestane renkli, öldürücü bir engerektir. Çünkü penis yok olmadan erkeklik yok olmaz ve penisi yoksa kalan kısmıyla erkek, kıskanılacak başka bir kadına ihtiyaç duymadığı gibi, ona bir kadınca da ihtiyaç duyulmaz. Erkekler cinselliği kaybettiklerinde kadınları, kadınları kaybettiklerinde de derece derece erkekliği kaybeder; elektronların bir ışıma yaparak yörüngeden uçması gibi, kadınlar da bir sızı bırakarak evden giderler, erkeğin mahvolma derecesi, giden kadın sayısı çarpı her gidişte duyulan sızı çarpı her kadına yapılan yatırım çarpı erkeğin yaşı kadardır. Ama mahvolmalarla başkası olanlar bazen ölümsüz kuramlar yaratır. Newton, bebek yaşta öksüz kalmayı ve veba salgınını yaşamıştı. Sonra da acayip bir düşünceyle elmayı düşüren güçle, ayı yörüngede tutan kuvveti eşlemişti. Ayla elmayı mahvolmayanlar birleştiremezdi. Bir de Jean Genet mesela sanki mahvolmak için yaratılmıştı, anasız babasız büyüdü, sokakta yattı, hırsızlıktan hapse girdi, ama tiyatro tarihine de üstün eser "Hizmetçiler"i kazandırdı. Biz yeryüzünde bir şilepteyiz, okyanusun şaşırtıcı zenginlikteki diplerini ancak boğularak öğrenebiliriz. K CBT 1009/11 21 Temmuz 2006 leskopların tanıtımı, fizik yasaları ve astronomi, ışığın mesajı, elektromanyetik ışınım, Güneş, yıldızlar, yıldızlarda enerji üretimi; karadelikler, pulsarlar, gezegenler, gök taşları, yörünge hesabı, gökadamız Samanyolu, galaksiler, kuasarlar, evrende yaşam, ufo’lar ve astroloji. Kamp koşulları: Kamp 12 yaşın üzerindeki katılımcılara açıktır. Aile olarak katılımlarda %10 indirim sağlanır. Yararlı kişisel malzemeler: Sırt çantası, yürüyüş, kıyafeti ve ayakkabısı, fotoğraf makinası, çarşaf, yastık kılıfı, havlu ve diğer kişisel eşyalar.. Bu ücretlere kalma yeri, yemekler (Her öğün, biri salata veya meyve, 3 çeşit yemekten oluşmaktadır) ders ve uygulama ücretleri olarak kişi başı her şey dahildir. Aile yanındaki 12 yaşından küçük çocuklardan yarım ücret alınır. Ücretler 2 taksitte ödenebilir. Ortak mutfak, banyo, tuvaletler ve çamaşırhane mevcuttur. Ücretler ve diğer ayrıntılı bilgi için: http://physics.comu.edu.tr/caam/yazkampi; yazışabileceğiniz kamp sorumluları Dr. Faruk Soygudan (sfaruk@physics.comu.edu.tr) ve Dr. Esin Soygudan (esoydugan@comu.edu.tr)