Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ArkeolojiKültür ya da üniversitede okuyan Kültür Gönüllüsü genç ablalar ve ağabeyler. Bize saygılı ve içten davranarak öğretiyorlar her şeyi, soru sorunca saçma bile olsa bizi hiç azarlamıyorlar, bir de çok güzel konuşuyorlar. Biz de onları kendimize örnek alıyoruz. diden ayağa kalktı bile. Ama daha pek çok sütun yerde, sizlerin ilgisini bekliyor. Vakfımızın bir çağrısı var, ilişikte, adı; "Armağanınız Perge'de bir sütun olsun!" P e rge'de kazılar Prof. Dr. Haluk Abbasoğ KÜLTÜR GÖNÜLLÜSÜ OLUN Sevgili büyüklerimiz, işleriniz, dersleriniz çok yoğun, biliyoruz. Ama bu projeye katılıp Kültür Gönüllüsü olarak bize zaman ayırsanız, Kültür Kanncaları çoğalsa, çoğalsa, çoğalsa diyoruz. Duyduk ki hemen her semtte siz büyüklerimizin kurduğu "Güzelleştirme" ya da benzeri dernekler varmış. Bu dernekler Vakfımızla el ele verip, semtin Kültür Karıncaları'na destek verse, böylece Kanncalar semtlerine, kentlerine sahip çıkıp, onu bütün değerleriyle geleceğe taşısalar olmaz tnı? Bu arada Kültür Gönüllüsü ablalarımız, ağabeylerimiz anlattılar; Türkiye Bilimler Akademisi bir çalışma yapıyormuş, ülkemizdeki kültürel değerleri saptamak için. Değerlerin saptanması yeter mi? Orada yaşayanlara bu değerleri tanıtmak, sevdirmek gerekmez mi? Oralarda da Kültür Karıncaları olsa, bu değerleri tanıyıp, benimsese, korumasına alsa iyi olmaz mı? Ancak siz destek verirseniz gerçekleşebilir bu rüya. Yeri gelmişken size hemen Perge'de yaptığımız etkinlikten söz edelim. lu sorumluluğunda sürüyor. Biz kendisi ile tanıştık, bize Perge'yi, kazıyı anlattı, antik tiyatroyu kaplayan otların dikkatli ellerle temizlenmesi gerektiğini söyledi. "Küçük Prens"te yazdığı gibi "Gülümüzü onca değerli kılan ona verdiğimiz emek" değil mi? Biz de kolları sıvadık, Perge'nin geçmişini taa yüreğimizde hissederek antik tiyatronun otlarını bir güzel temizledik. ... "*\^K PergeAntik kentinde sütunlar ayağa kaldınlıyor. Yanda. ^erBe ^nt'k kenl' 'nsan^arm Ç°k iİBisini çekiyor ü'stte PERGE'DEN SORUMLUYUZ! Biraz molanın ardından, bizler için hazırlanmış drama metinlerini çalıştık ve Perge sütunları bizi teşekkür dolu gözlerle seyrederken o dramaları sanki o günleri yaşarcasına oynadık. Perge artık bizim için özel bir yer, çünkü ona emek verdik, hatta bir de bildirge hazırladık; PERGE 'YE BİR SÜTUN DİKİN Perge zaten vakfımızın özel ilgi alanı, "Perge'de bir sütun da sen dik" kampanyası başarı ile sürüyor, 15 sütun şim Biz Kültür Karıncalarıyız. Perge ile tanıştık ve onu çok sevdik. Onun otlarını temizledik, onun için drama oynadık, sütunlarını okşadık, onunla arkadaş olduk. Bundan böyle Perge bizim sorumluluğumuzda. Her yıl otlarını temizleyeceğiz, onu hoyrat ellerden koruyacağız, yıl be yıl sütunlarının ayağa kalkışını izleyeceğiz. İlk adımı Perge'de attık, sıra diğer ören yerlerimizde.. Her okul bizim gibi bir ören yerini arkadaş edinse ve ondan sorumlu olsa, böylece ören yerlerimiz boynu bükük kalrnasa diyoruz ve kardeşlerimize çevrelerindeki bir ören yerini sahiplenmeleri, büyüklerimize de biz Kültür Karıncalarına destek vermeleri için çağrı yapıyoruz. Sevgili büyüklerimiz, bizden haberler şimdilik böyle. Biliyorsunuz karıncalar kararlıdır. Biz de ülkemizin kültürel değerlerini tanımayı, benimsemeyi, korumayı kararlı bir biçimde sürdüreceğiz. Dileğimiz bu uğraşımızda, hep "en büyük zenginliğimiz" dediğiniz ülkemizin geleceği bizlerden desteğinizi esirgememeniz. Saygı ve sevgilerimizle. Zuhal ve Turkan Sedefoğlu, Kocaeli Rahmiye, Bursa Nuri Erbak İlköğretim Okulları'nın ve Antalya Aksu Lisesi'nin Kültür Karıncaları www.kulturbilinci.org, eposta: kb@kulturbilinci.org, Tel: 0212 3472425 DörtKöşe irefH. Ökkeş • D programında %33 olasılıkla hiçkimse ölmeyecek; veya %66 olasılıkla 600 kişinin hepsi ölecekler. Bu durumda, deneklerin çoğu 400 kişinin kesin ölü'münün öniine geçmek üzere D programını tercih etmiş. Aziz hocam, bu seçeneklerin paketlenmesinin önemine haddim olmayarak dikkatinizı çekerim. AveC programları birbirinin tıpatıp aynı, B ve C programlannın aynı olduğu gibi!.. "Ne var bunda ya Balıkçı, insanların tutarsızlığını yeni mi farkettin!" diyebilir•fc siniz. Benim işaret etmeye çalıştığım satış olayında ambalaj, paketleme ve çerçevenin ne kadar önemli olduğu... insanlara birşeyleri kabul etiirmek istiyorsanız kazançlarını ön plana çıkaracaksınız. Heddetmelerıni istiyorsanız neleri kaybedebilecekleri one çıkmalı. Bu her tü'rlü satışta böyle haincene. Özellikle de politikacılann çok iyi bıldiği ve kullandığı satış veya engelleme stratejileri bu eğilime dayalıdır. Beklenen getirileh aynı olsa bile insanların çoğu kesin olan bir kazancı kesin olmayana gb're daha değerli buluyor. Bunun tersi durumda, bu temayiil çok daha kesin olarak ortaya çıkıyor Kesin olan bir kayıp durumundan kaçınmak üzere, daha büyük riskler alma pahasına, kumar oynamayı tercih ediyor insanların çoğu . Mesela hocam, cennet vatanımızın Avrupa Birliği'ne girmesiyle yurttaslarımızın maddi manevi her \alanda kazanabileceklerinı öne çıkaranlarla kaybedeceklerimizi vurgulayanlar arasındaki gizli/açık politik rekabet bunun güzel bir örneğidir. Aynı şey biziAB'ye almak isteyen veya istemeyen ecnebiler için de geçerlidir. Oysa bilimsel bir gerçeklik olarak artık biliyoruz ki, bardağın yarısı dolu yarısı da boştur. Doğru değil mi hocam? En azından yarısı doğru değil mP En az bir elinizden öperim. Imza: Balıkçı Emin Emmi ABD Çöllerinden biryerlerden... Balıkçı'dan "seçenek" Saygıdeğer Hocam Ökkeş: Bu mektubumda disiplinlerarası birkonuya değinmek istiyorum ki disipline gelmez insanoğlu ve kızının beşeri eğilimlerini lek bir disiplin altında inceleyip modellemek isteyen disiplinli bılim ve ilim adamlanna da yanıt ve uyarı olsun! Sayın hocam, yazacağım mevzu elbette bu meczup Balıkçı'nın orijinal fikirleri tilan değildir. Davranışsal bilimci/psikolog Amos Tversky ve Nobel ödüllü iktısatçıpsikolog DanielKahneman'in 'Prospekt Kuramı' diye adlandırdıklan 30 senelik araştırma ve görüşlerine dayalıdır. Tversky ve Kahneman (bundan sonra T&K diye kısaltacağım) insanlara şunu sormuşlar: "600 kişiyi etkileyen birhastalık var ve tedavi için iki programdan biri kullanılacak. Öyle ki: • A programında 600 kişiden 2OO'u kesinlikie kurtarılabilecek; • B programında 33% olasılıkla 600 kişinin hepsi kurtulacak; veya 66% olasılıkla 600 kişiden kimse kurtulamayacak... Bu soruyu işiten deneklerin çoğu, kesinlikten yana tercih yapmış ve A programını seçmişler T&K deneklere başka bir senaryo sunmuşlar: • C programında 400 kişi kesinlikle ölecek; 966/1724 Eyliil 2005