Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ır Bilimi (ün olabileceğine inanıyor (Örneğin i). Bilim adamlan bu hedefi tutturmak için ayrıntılı ve doğru kasırga tahminlerinin şart olduğunu düşiinüyorlar. Aşağıda bu güçlü fırtınaların nasıl oluştuğu görüyor: verilmeye başlanmıştır. Bu adlar İngilizce, Fransızca ve İspanyolcadır. ise 9 m'ye varan fırtına dalgaları oluşmuştur. SONUÇ Katrina kasırgası gibi olağan dışı hava koşulları aslında özellikle ekvatoral kuşakta beklenebilecek doğa olaylarıdır. Hortum, Tayfun ve Kasırga gibi olayların yarattığı afetlerin verdiği büyük ekonomik kayıplar, insanların dikkatini bu tarafa çekilmektedir. Bu olayların yarattığı şiddetli dalgaların kıyı bölgelerini su altında bırakması, ağır yağışlarla dere yataklarının taşması ve şiddetli rüzgâr gücünün yerleşim yerlerinde verdiği hasarlar gibi sonuçlar ekonomik zararların başlıca nedenleridir. Bu tür olaylar kuraklık, aşırı yağışlar ya da balıkçılık sektörünün olumsuz etkilenmesi gibi uzun vadeli küresel sorunlara da yol açtığı bilinmektedir. Son yıllarda bu tür olağan dışı atmosferik olayların sıklığında ve şiddetindeki artışlar için Amerika gibi gelişmiş ülkelerin teknolojik yanlış ülkeleri de sorgulanmalıdır. İçinde yaşadığımız geminin su alamsı durumunda hepimizin yok olacağının artık bilincinde olmamız gerekmektedir. Türkiye de bu tür iklimsel dalgalanmaların etkisinden uzak olsa da dolaylı etkilerine oldukça açıktır. Uzaktaki bu olaylardan ders almasını bilmelidir. Doğayı ve atmosferi kirletici uygulamalardan uzak durmalıdır. Yoksa "Yarından Sonra" filmindeki sahneleri gerçek yaşamımızda görmemiz hiç de olağan dışı olmayabilir. Unutma "Doğa yok olursa sen de yok olursun" sersoy@yildiz.edu.tr tgorum@,yildiz.edu.tr YTÜ Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi KASIRGALAR VE ŞİDDETLİ KIYI DALGALAR Şiddetli rüzgârlara bağlı olarak, göl ya da okyanuslarda su seviyesindeki geçici yükselmelere fırtına dalgaları denir. Su yüzeyi ile rüzgâr arasmdaki sürtünme, suyun bir körfez ya da göl gibi kapalı bir alanda birikmesine neden olur. Atmosfer basıncındaki keskin bir düşüş de fırtına dalC) Fırtına şiddeilendikçe, göz sakin, alçak basınç odağı tipik olarak oluşur (7). Göz, bulut halkası ve galarına sebep olabigöz duvarı denilen yüksek rü'zgarlar ile çepeçevre sarılır (8). Fırtına kasırga haline gelir. Aynı zamanlir. Siklonun gözünda yükselen hava artık ısınmış ve neminin büyük bir kısmını yitirmiştir daha fazla yükselemez, deki alçak basınçlar çünkii stratosfer kasırganın iizerinde bir kapak vazifesi görür. Bu kuru havanın bir kısmı gözün içine su yüzeyinin 1 m kaek (9) ve bulut bantları (10) arasına dü'şer. Geride kalanlar fırtınanın merkezinden uzaklaşarak dönmeye dar yükselmesine neısı başlar ve aşağıya iner (11). Bu arada yakınlardaki geniş ölçekli hava akımları kasırgayı kendi rotası den olabilir. iizerinde sürükler. Fırtına dalgaları özellikle gelgit veya dalgalara rastlategoride ele alınır. dıklarında su baskınları nedeniyle kıyılara Çeşitli karmaşayı ortadan kaldırmak büyük hasarlar verir. Kıyı çizgisi ve yaklaiçin Fırtınalara ad vermek kural haline gelşan fırtına arasındaki açı da dalga yüksekmiştir. Bu adlar fırtınalar ortaya çıktıktan liğinde etkilidir. Fırtınalara bağlı olan can sonra değil, daha önceden belirlenir. Gelekayıplarının birçoğunun nedeni kıyıdaki su cekte oluşabilecek kasırgaların adları şimdibaskınlardır. 1970 Bangladeş siklonu, norden bilinir. Katrina'da da böyle olmuştur. mal su seviyesinden 4,5 m yükseklikte; 1979 yılına kadar sadece kadın adı verilen kurtulan bazı insanların anlattığına göre hızı saate 210250 arasındaysa 4. kategori ve kasırgalara bu tarihten sonra erkek adlan da hızı saatte 250 km'yi aşan kasırgalarda 5. ka kızdı? Kasırgaları kontrol altına almak mümkün mö? Her yıl saatteki hızı en az 100 km'nin üzerindeki rüzgârları öniine katarak tropik denizleri ve kıyı bölgeleri kasıp kavuran kasırgalar binlerce kişinin ölümüne ve büyük maddi zararlara neden oluyor. Ve ne yazık ki insanoğlu bu doğal afet karşısında hiçbir şey yapamamanın çaresizliğini yaşıyor. tar olduğu düşünülüyor. Sözgelimi bilim adamları simüle edilmiş kasırganın rotasını değiştirme girişimlerinden ilk aşamada çok başarılı sonuçlar aldı. Bunu izleyen sonuçlar da oldukça olumluydu. BULUTLARIN TOHUMLANMASI Kasırga ve şiddetli tropik fırtınaların insan müdahalesine niçin bu kadar duyarlı olduğunu anlamak için bunların kaynağını ve doğasını iyi anlamak gerekir (Bknz kutular). Bu bilgilerin ışığı altında kontrol olasılıkları araştmlabilir. Kasırga enerjisinin pek çoğunu, okyanuslar üzerindeki su buharının bulut ve yağmur olarak yoğunlaşması sonucu serbest kalan ısıdan alır. Bu nedenle bilim adamlan bulut tohumlama tekniğinden yararlanarak yoğunlaşma sürecini etkilemeye çalıştılar. Bu girişim ilk kez 196O'lı yıllarda ABD hükümetinin desteği ile "Project Stormfury" adı altında başlatıldı. Bu proje, göz duvarının (gözü kuşatan yüksek rüzgârlar ve bulut halkaları) dışındaki ilk yağmur bandmdaki yağışları ar A BD, Massachusetts'deki Atmosferik ve Çevresel Araştırmalar (AER) Kurumu başkan yardımcısı Ross N.Hofrman doğanın bu korkutucu gücünün kontrol altına alınıp alınamayacağını araştınyor. Araştırmalarını atmosferik dinamikler, iklim kuramı ve atmosferik radyasyon konularında yoğunlaştıran Hoffman, ekibiyle birlikte kasırgaların şiddetinin azaltılıp, daha güvenli bölgelere nasıl yönlendirilebileceğini araştınyor. Bu cesur hedefin tutturulması yıllar alsa da, kasırgaların bugüne dek yol açtığı zararlar göz önüne alındığında, olasılıkları araştırmanın artık zamanının geldiğini düşünen Hoffman, Scientifıc American dergisinin Ekim 2004 sayısında yer alan yazısında, kontrol olasılıklarını ve bu hedefe yönelik çalışmalarından elde ettikleri sonuçlan açıklıyor. Kasırgaları kontrol altına almanın ilk adımı, kasırganın rotası ile ilgili doğru ve hassas tahminlerde bulunmaktır. Rotanın doğru olarak saptanması, fiziksel değişikliklerin tespiti ve bu değişiklikleri etkilemenin yollarının bulunması için gereklidir. Bu çalışmalar henüz emekleme evresinde olsa dahi, son yıllardaki başarılı bilgisayar simülasyonları bu modifikasyonların bir gün mümkün olabileceğini gösteriyor. Dahası, hava tahminlerini zorlaştıran faktörün atmosferin en küçük uyarıcıya bile aşırı duyarlı olması kasırga kontrolünü sağlayacak anah tırmakla başladı. Bunun için bulutlara uçakla gümüş iyodür parçacıkları atıldı. Bunların, su buharından buz oluşturması için çekirdek vazifesi göreceği düşünülüyordu. Eğer her şey düşünüldüğü gibi gitseydi, bulutlar daha hızlı büyüyecek, okyanus yüzeyine yakın ılık ve nemli hava kütlesini tüketecekti. Böylece eski göz duvarının yerini alacaktı. Bu işlem, gözün çapını büyütecek ve kasırganın şiddetini azaltacaktı. Stormfury projesinin sonuçlan bugün hâlâ belirsizliğini koruyor. Meteorologlar bugün bulut tohumlama işleminin başarılı olacağını pek düşünmüyor, çünkü sanılanın aksine fırtınaların az miktarda soğuk su buharı içerdiği artık biliniyor. KAOTİK HAVA Bugün kasırgaları sakinleştirmek için yürütülen araştırmalar kaos kuramından esinlenerek geliştirildi. Kaotik sistemin en belirleyici özelliği, gelişigüzel davranması. Ancak bu sistemin de kuralları olduğunu unutmamak gerekiyor. Aynca bu sistem Yazının devamı arka sayfada 966/13 24 Eyliil 2005