05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

ihi 'e sanat dergisi HAYAT'tan seçmeler » ve feyizli bir faaliyet sahası açılmıştır; lar, kendi uzmanlıklarını ilgilendiren büı milli meseleler üzerinde düşünmek ve lışmakla, kamuoyunu aydınlatmakla kümlüdürler. Her turlü maksattan baTISIZ olarak, bilimin onuruna ve ğımsızlığına yakışan bir ciddiyetle fikirleli açık açık söylemek, inkılab esaslarını geniş halk kitleleri arasına yaymak, gei görüşlerle şiddetle çarpışmak, milli rs ile donanmış ve milli ülkuye sahip her m ve aydın için en kutsal bir vazifedir. Bazı gazete ve mecmualarda ara sıra ;adüf edilen garip ve hatta muzır bir dünce var; güya inkılab, bilim ile zıt bir vrammış; binaenaleyh bize bilimin gereği kmuş! Bilime de inkılaba da bundan daağır ve daha cahilane bir iftirada buluılamaz. Eğer bilimden maksat ortaçağ idresesindeki bilim ise, o vakit bu ğerlendirme doğru olabilir. Halbuki rçek bilim inkılabın başlıca dayanağıdır. jstebit Osmanlı İmparatorluğu'nun cehae dayanmasına karşılık, milli cumhuriyet ıresi özellikle bilime dayanmaktadır. İnabın bütun büyük esasları, bugünku bilin vardığı sonuçlardan başka bir şey mi• Yeter ki bütün aydın zumre, alimleri? z, uzmanlarımız, sanatkârlarımız, eğitimerimiz, inkılaba karşı vazifelerini ihmal nesinler; ve hakiki bilimin ışıklı hakimi.ini hayatın her sahasında kuvvetle kurasinler! Yıktığımız eski hayatın kaldırılş değerleri yerine yeni değerler koymak yeni bir milli hayat kurmak için bilimn başka hiçbir dayanağımız yoktur. 3 Şubat 1927, Sayı 10, Birind Cilt, Ankara. yiHURİYETİN İLK ENTELEKTÜELLERİ Celal Sahir (Erozan) Mehmed Emin (Erişirgil) Mustafa Şekib (Tunç) Ali Canib (Yöntem) Hasan Âli (Yücel) tur. Nasıl maddeye ait bilimler oluşturulmadan önce madde bugünkü gibi mevcut idiyse, cemiyete ait bilimler oluşmadan önce de dünya yüzünde cemiyetler vardı. Ve elbette matematik ve mantık zaten mevcut ve faal olan zihnin çocuğudurlar. Henüz nitelenme safhasında bulunan manevi ve sosyal bilimlerin hayatın ve toplumun seyri ve hamleleri karşısında en büyük vazifeleri de şüphesiz ki cemiyete ait her yeni oluşuma dikkat ederek gözlem ve bilgi sahalarını genişletmektir. Ancak inkılab denilen büyük sosyal hamleler bilinçsiz su akımları ve fırtınalar gibi cansız bir hareket değildir. İnsanlığın bu muazzam hamlelerinin şiddet ve kuvvetini ifade için, genellikle tabiatın bu korkunç olaylarına ait kelimelerin kullanılması alışkanlığı bazen zihinleri gerçeklerden saptırabilir. İnkılablar şiddet ve kuvvet bakımından en müthiş sellere, en kuvvetli kasırgalara benzer, ancak bütün benzerlik bu kadardır. Seller ve fırtınalar bilinçsiz, in Celal Nuri (lleri) kılablar ise başından sonuna kadar bilinçlidir. Her inkılabın birçok sebepleri vardır, fakat bütün bunların içinde en kuvvetli sebep şüphesiz ki insani olandır. Başarılı olan inkılablar kuvvetli rehberlerin ameliyatı ile harekete gelir ve rehberlerin ruhunda yoğunlaşan kolektif bilinç ve irade ile hedefıne doğru gider. Büyük bir insan kitlesine yeni bir yön veren inkılab rehberleri nin bilimsiz hareket etmelerine ımkân var mıdır? Eğer bilim,insanlığın eski tecrübelerinin ürünü ise buna bir an bile ihtimal verilemez. Büyük bir insan kitlesine yeni bir yön, yeni bir hareket verebilmek için bireysel ve kolektif, psikolojik, ekonomik ve sosyolojik hatta coğrarya ve tarih bilgilerinden (tanımlayıcı nitelikte olsa bile) geri kalmaya imkân yoktur. İnkılabları hazırlayan etkenler arasında düşünsel nitelikte olanların değerini küçümsemek ne kadar yanlış olursa, inkılabları, hızını ve yönünü sadece kendinden alan bilinçsiz bir heye İlim ve İnkılab >xn > on zamanlarda yayın dünyamızda bilim ve inkılab ilişkileri konusuna ^ dair bazı fıkirlere rastlanıyor. Mesela liyor ki; "İnkılab bilime karşı saygılıdır. cak bilim de inkılab karşısında vaziyetibelirlemelidir. İnkılablar bilimin kuralına, ilkelerine uymak mecburiyetinde dejir. Bilim inkılabın arkasından yürümelive sadece bir gözlemci ve kayıtçı gibi reket etmelidir. İnkılab seyrinde devam ;rken bilime düşen vazife, sessiz ve saı yalnız olayları saptamaktan ibaret kalhdır." İlk bakışta bu fikirler gayet makulr. Bilimler şüphesiz hayattan doğmuş Avni Hayat Dergisi nde Avni adıyla yanlar yazan kişinin gerçek adını ve kimliğini araşlırmalanmıza rağmen bulamadık. Bilgi sahibi olan okurlanmızdan aydınlatmalannı rica ederiz. Sayfayı çeviriniz 951/1311 Haziran 2005
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear