Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TartışmaEditöre Mektup Ortaöğretimde başarısızlığın nedeni üzerine Dünyada ve Türkiye'de orta öğretim eğitim sistemlerinin değerlendirilmesi ünyada orta öğretimdeki öğrencilerin başarı durumlannı karşılaştırmak amacı ile yiirütülen bir programın (FISA) sonuçları üzerinde tartışmalar sürüyor. Bu program matematik, bilim ve okuma alanlarında düzenlenen sınav sonuçlarını içeriyor. Uluslararası düzeyde 1995 yılında başlatılan bu program 1995, 1999 ve 2003 yıllarında ilk öğretimin 4. ve 8.sınıflarındaki öğrencilere uygulanmıştır. PISA programında ayrıca, bu gruplardaki öğrencilerin bilgilerini yeni sorunlann çözümünde nasıl kullandıkları konusu üzerinde de durulmaktadır. Aralık 2003'de açıklanan sınavda matematik bilgilerinin uygulanması üzerir.de durulmuştur. Bilim sorularının uygulanması ise 2006'da yapılacak testlerde ağırlık kazanacaktır. 1999 yılında bu programa katılan 38 ülke içinde, ilk öğretimin son yılı olan 8. sınıfdaki öğrencilerin başarı durumlarını 16 Şubat 2002 günlü CBT'de yayınlamış ve Türkiye'nin yerinin çizelgenin sonlarında, ortalamanın bir hayli altında bulunduğunu belirtmiştim. Fazla ses getirmedi! PISA'nın 2003 yılı test sonuçları yayınlanınca, Sayın Prof. Dr. İsa Eşme'nin geniş kapsamlı profesyonel bir incelemesi ile Sayın Orhan Bursalı'nın 15 Ocak 2004 tarihli CBT'deki yazısı, konunun bütün olumsuz yanları ile yansıtılmasını sağlamış oldu. D Özellikle 199O'lı yıllardan sonra ABD'deki çeşitli kuruluşlar ve OECD konuyu ayrıntılı olarak inceliyor. Türkiye'de okullarda matematik ve fen öğretiminin olumsuz sonuçlarını değerlendirirken, "çöküşün bozguna dönüşmesi" gibi bir yargıyı veya Sayın Bursalı'nın kullandığı başlığı onaylama olanağı yoktur. Çünkü Cumhuriyet'in ilk yıllarında eğitim alanmda Türkiye'de gerçekleştirilen önemli atılımlardan sonra eğitime gerekli kaynak aktarılmamış, hızlı nüfus artışı karşısında sosyal ve ekonomik reformlar gözardı edildiği için yurt sathında nitelikli bir öğretim verilememiştir. Okullann, sınıfların ve öğretmenlerin durumu yıllardan beri tartışma konusuudur. Çağdaş bir eğitim için tümü yetersizdir. Ana okullarından üniversiteye kadar varlıklı insanların çocukları için özel okulların açılıp yürütülmesi eğitimin yurt sathında yozlaşmasında önemli bir etken olmuştur. Bu sosyal ve ekonomik çağdışı durumu görmezden gelip ders programları v.b. konular üzerinde tartışarak kendimizi kandırmayalım. KUŞKULU BİR DURUM Prof. Eşmeli'nin makalesinde tipik bir örnek soru olarak zar sorusunu görünce, Türkiye'de yapılan PISA sınavları üzerinde kuşkuya kapıldım. Acaba soru makaiede verildiği gibi açık ve temiz bir Türkçe ile öğrencilere sorulmuş mudur? Yıllarca önce İstanbul Üniversitesinde aldığım Prof. Peters'in derslerinden, bu sorunun 8. sınıf öğrencileri için bir matematik uygulaması sorusu olmayıp bir "zekâ testi" sorusu olduğunu, orta ve düşük zekâ düzeyinde 1011 yaşlarındaki çocuklara bu amaçla uygulanabileceğini sanıyorum. Rastgele seçilmiş geniş bir öğrenci topluluğunda yüzde 41 oranında geri zekâlı öğrenci bulunması olanak BAŞARISIZLIĞIN NEDENLERİ Okullardaki öğrencilerin başarı durumlarını yansıtan sınavlar ve sınav sonuçlarının istatistik incelenmesi her bakımdan olumlu bir yaklaşımdır. Harcanan bunca emeğin değerlendirilmesi anlamını taşır. Benim bu konuda bilgi kaynağım "Science" ve "Nature" dergileridir.(l4) Yazının devamı arka sayfada Hakemler konusunda, birçok çalışmanın konu uzmanına gönderilmiyor olması da diğer bir sorundur. Ne yazık ki yine birçok durumda hakem (!) kendi konusu dışındaki makaleyi geriye göndermek yerine değerlendirmeyi seçmektedir. Bir keresinde, muhtemelen Almanca bilmeyen hakem makalemi derginin formatına uyduruyorum derken ekte, Almanca kaynaklardaki "yazım hatalannı" da düzeltmiş idi. Halbuki Almanca kaynaklardaki sözcüklerin o şekilde yazılması gerekiyordu. Hakemlik konusunda, yeniliklere açık olmama yani tutuculuk başka bir zayıf yönümüz. Özellikle çahşmalarda yeni yöntemlerin kullanılması durumunda neden eski yöntemlerin kullanılmadığı sorgulanabilmekte, yeni yöntemin neden kullanılmaması gerektiği ise hiç tartışılmamaktadır. sel dergi ve dergi hakemliği konusunda "bilimsel geleneğimiz" oluşur. Bu sorunlann aşılmasında özellikle bilimsel dergilerimizin editörlerine çok iş" düşmektedir. Zira sonuçta yaymlama veya yayınlamama kararını veren editörlerdir. Yayın politikasının oluşturulması ve korunması, derginin kalitesinin arttınlması onların elindedir. Yurtdışında olduğu gibi edi« törlerimiz hakem değerlendirmeleri konu* sunda bizzat hakem olmalıdırlar. Bilimsel makale kalitesini ve hakem ' değerlendirmelerini olumlu olarak etkileyeceğini düşündüğüm diğer bir nokta ise makalelerin özgün araştırma, teknik not, bilimsel not, kısa bildiriş şeklinde sınıflandırılabilmesidir. Dergilerimizin birçoğunda bu tip bir • sınıflamanın yapılmadığını biliyorum. Halbuki bazı durumlarda özgün araştırma olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle çok değerli olabilecek bilgilerin gereksinim duyan akademisyenlere ulaşmasının önüne geçilebilmektedir. Elbette ki bu şekilde makalelere ilişkin sınıfların tanımları, her bir bilim alanı için farklı olabileceği için, ilgili bilim alanlarındaki bilim insanlannın ortak görüşü ile yapılmalıdır. Türker Savaş Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi s tsavas@comu.edu.tr hakemligi üzerine sunda uzman kişilerce değerlendirilmelidir. bilimsel yayın değerlendirme konusunda Bu denetimin birçok önemli yanı bulun öneriye gereksinimi yoktur. Ancak yine bimaktadır. Bunlardan ilki dergi yayın politi lim insanlarımız bu konunun Türkiye'de ne kasının korunmasıdır. Editör ve/veya edi kadar sorunlu bir alan olduğunu da kabul törler (kendileri de yapabilirler) öncelikle edeceklerdir. Bazen bilimsel makalelerin hakemlerden gönderilen bilimsel makalele yurtdışı dergilere gönderilmesinde nedenrin derginin tanımlanan içeriğine uyup uy lerden birisi olabilmektedir. Bilim insanlarımızm bir çoğu, makalelerinin yayınlanması madığının belirlenmesini isterler. ^' * İkinci nokta konunun özgünlüğü reddedilse dahi, yurtdışı bilimsel dergilerin Jür. Defalarca üzerinde çahşılmış ve bulgu editör ve hakemlerini daha "sempatik" bul'arında konuyla ilgili genel ilkelerin dışında maktadır. Neden? )lgular içermeyen çalışmalann yayınlanmaBirinci nedenin üslup olduğunu sanı> gereksizdir. ı yorum. Arkadaşlarımdan birinin makalesine • Diğer bir değerlendirme noktası ko yazılan ret gerekçesinde çalışmanın intihal ıunun ele alınış biçimidir. Çalışmanın ge olduğu konusunda imalar bulunmaktaydı. ekçesi, hipotezi ve amacı yeterince litera Takdir edersiniz ki bunun yeri yazara gönür desteğiyle açıkça ele alınmış mı? Soru derilen hakem raporu değil, etik kurula an sorulara yanıt alınabilecek uygun yön gönderilmesi gereken rapordur. emler kullanılmış mı? Ulusal bir dergiye makale göndermiş olan her bilim insanı hakem raporlarında yargılayıcı ve küçümseyici ifadelere rastlaJLKEMİZDE SORÜNLU ALAN • Son olarak bulguların yeterince ve mıştır. Halbuki yurtdışı dergilere gönderibjektif olarak tartışılıp tartışılmadığı sor len çalışmalann hakem değerlendirmelerinulanır. Çalışmanın açık noktaları, konu de üslup fevkalade seviyelidir. Meslektaşlaun devamında sorulabilecek soruların var rımın bir çoğu yurtdışı dergilere gönderdikğı makalenin zenginliğini gösteren diğer leri makalelerinin hakem raporlarının öğretici olduğunda hem fikirdirler. oktalardır. Şüphe yok ki birçok bilim insanımızın BİLÎMSEL GELENEK GEREK Bunlara ek olarak birçok hakem değerlendirmesinde çalışmanın gerekçesi, hipotezi ve amacı ile bulguların yorumlanması kısmı değerlendirilmiyor. Yöntem hataları yada hata olduğu savlanan noktalar ön plana çıkmaktadır. Halbuki yurtdışına gönderdiğim çalışmalardan birinin kısa ve öz değerlendirmesi şöyle idi, "what is the scientific question?". Birçok ülke gibi biz de ısrarla kendi dilimizde bilimsel yayın yapmayı sürdürmeliyiz. Yukanda anılan sorunlann varlığı aksini gerektirmez, bilakis bilim 934/21 12 Şubal 2005