Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Çocuk Psikolojisi Çocukların oyun güvenliğini sağlayabiliyor musunuz? Oyunlar, çocukların kendilerinin ya da gruptaki bazı arkadaşlarının seçtikleri ve kendilerine gö're sağlam kuralları olan eylemlerdir. Oyun, çocuğun kendi kendini ifade edebildiği, yeteneklerinin fark ettiği, yaratıcı potansiyelini kullanabildiği, dil, zihin, sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirebileceği ö'nemli bir fırsattır. Sema Kuğuoğlu Meltem Kürtüncü Oyunlar çeşitli şekilde gruplandırılabilir. Gelişim kuranıcılarından Piaget oyunları üç başlık altında ele almıştır. 1) Alıştırma oyunlan: Bu oyunlar çocukların gelişiminde duyusal motor dönem olarak isimlendirilen doğumdan yaklaşık iki yaşına kadar olan brilüme uyar. Bu dönenıde bebekler yavaş yavaş hareket etmeye başlamıştır ve zihinsel gelişimde ise çevreden beş duyusu ile aldığı uyaranları birleştirip, sınıflandırmaya çalışmaktadır. Bebek çıngırağının rengini ve sesini alır ve sınıflandırır. 2) Simgesel oyunlar: Bu gelişim döııcmi 2 ila 8 yaşları arasındaki dönemi içerir. Bu oyunlann içeriği alıştırmalardan, simgeler ve varsayım boyutuna kadar değişmektedir. Çocuk kendi gerçeklerini hareketlerle yaşatmaktadır. Bunun en belirgin örneği sanki varmış gibi oyunlardır. Çocuğun bir köşede yarattığı cvcilik oyunu, plastik çubuk ile oluşturulan atı sürmesi gibi örnekler bu gruptandır. Buruda çocuk düşüncelerini yeLerince ğelişıneınis, dili ile anlatamadığından bunları simgesel oyunla anlatmaktadır. Ayrıca bu anlatım yoluyla zihinsel simge ve uygulamalar yinelenerek özümsenmektedir. 3) Kuralh oyunlar Bu dönemde çocuk ilk olarak kendinden büyüklerin oyunlarını taklit etmeye başlar. Bu oyunlar 78 yaşlarından sonra kurulmaya başlar ve çocıığu sosyalleşmeye yönlendirir. İlk iki oyun yaş ilerledikçe azalmakta ve yerini kurallı oyunlara bırakmaktadır. Bu değişme çocuğun ilişkilerini ve sosyalleşmesini yansıtmaktadır. Çocukların duygusal ve düşsel yaşamı oyunlarına yansımaktadır. Eğer çocuğun iç dünyasından kaynaklanan dürtüleri çok yoğunsa oyun kesilmekte, değişik ve karmaşık bir duruma dönmektedir. Sakin bir oyun için çocuğun bu yoğun dürtüleri uzaklaştırabilmesi gerekir. Değişken davranışları i/.lenen aşın hareketli ya da kaygılı çocuklar, oyunun kurallarını kabullenmede zorluk çekerler. Davranış soruııları olan çocuk ve ergenleriıı oyunu da saldırgan dürtülerle doklurması tipik bir özelliktir. Onlar için oyun hızla içinden geldigi gibi davranına ve dürtüsd eylenıe geçebilmeııin bir yöntemidir. Oyun içinde saldırgan tutumların belirtilmesi cinsiyete göre de farklılık göstermektedir. • Bebekler, oyun çağındakiler ve nesneleri ağzına sokan tüm çocuklar için küçük parçaları olan oyuncaklardan kaçının (bunlar ölümle sonuçlanabilecek yutma olaylarına ve solunum sorunlarına yol açabilir). V* Bebekler için 15 cm'den uzun ipe sahip oyuncaklardan kaçının (boğulmaya yol açabilir). ı/ Sekiz yaşından küçük tüm çocuklar için ısı üreten elektrikli oyuncaklardan kaçının. \/ Beş yaş altı tüm çocuklar için oklardan kaçının. • "Yanmaz" ya da "ateşe dayanıklı" gibi ibarelere dikkat edin. \/ Dayanıklı oyuncaklar seçin; 6'rneğin oyuncak bebeğin gözleri, burnu vb. oyun sırasında yerinden çıkmayacak kadar sağlam olmalıdır. • Düz ve oval kenarlı oyuncaklar seçin. Kesilmelere yol açabilecek sivri uçlu oyuncaklardan kaçının. Oyuncağın iç kısmındaki sivriliklerde oyuncak kırıldığında teblike oluşturabilir. Yazının devamı arka sayfada OYUN GÜVENLİĞİ Oyuncak, 14 yaşından küçük çocuklar tarafından açıkça oyunda kullanılmak için tasarlanan herhangi bir ürün olarak tanımlanmaktadır. Oyuncakların özellikleri çocukların yaşı ve ğelişme evresi ile ilğili olurken, kullanımları belli yetenekleri gerektirir. Kazalar çoğunlukla, oyuncağın kendisi için tasarımlanmayan bir çocuğa verilmesinden veya tasarımlandığı amacın dışında bir amaç için kullanılıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle oyuncak veya oyun seçerken çok dikkatli olmak gerekmektedir. Oyun ve oyuncak güvenliği için şu önerileri sıralayabiliriz. SEÇİM •/ Çocukların beceri, yetenek ve ilgi alanlarına bitap edeıı oyuncaklar seçin. %/ Çocuk için güvenli oyuncaklar seçin; yaş grubunu gösteren etikete bakın. Belli bir yaş grubu için güvenli olan oyuncak bir diğer yaş grubu için güvenli olmayabilir. 'irefH. Okkeş Canımciğerim, Sayın Piref. Okkeş'im: Bu size elektronik yollarla ulaşan ilk ve son mesajım. Geçenlcrde DörtKöşe'nizde yayımlanan, arkadaşını? Piref. Hatis Astro'nun hain yazısını okudum vc kendimi tutamadım. Yazı nın DNA kısmı ile değil ama simit kısmı ile yakından ilgilendim. Çürıkü biliyorum ki Türkiye'de değerli bilim insanları bu konuları gok değerli kokteyl /amanlarında irıceliyordur. Gözümü kapadığımda hayalimde canlanan o simitin tarif edilmez kokusu, peynir ile eşsiz beraberliği ve bir yudum tavşan kanı çayın vazgeçilmez uyumu... Ah! Hele hele Taksim'de buz gibi bir taşın üzerinde, sabahın erken saatlerinde tartışılan masum bilimin eksikligini hissettim damağımda. Sanırım yıllar oldu. Bilim aşkı ile tutuşup bilim yuvasının kucağına atlar atlamaz, genç yaşlarımda, o heyecanı kaybettirdiler bana. Şimdi yaban ellerde kaybettiklerimi arıyorum. istanbul'a öylesine yakın ve uzağım ki... Üç buçuk saat uçuş mesafesinde ama yıllar boyu sürecek bir yolculuk kadar uzağında... Burada ne mi yapıyorum? Biyolojik işaretleri inceliyo rurıı hocarn. Eksık oltnayırı, sizderı eksik bir denklemi kanıllamanızı diliyorum. Burada insan ve maymun beyninden toplana sinyallere uydurduğumuz Gauss eğrilerinin matematiksel modellerini çıkarmaya çalışırken neden benim ülkemde bilirne ya çok az zaman kalıyur ya da lıig kalmıyor? Meşhıır matematikçi Gauss zamanında bizim memlekete hiç eğrimeğri yollamamış mi? Yolladıysa, o eğriler nerde? Ben simit, peynir ve çaysızlıklageçen 137. günümde artıkbuve bunun benzerifuzu konuları merak eder oldum buralarda. Deniz de yok ki düşüp birşeye sarılayım. İnsalsız ve hain Piref. Hatis Astro'ya burdan iki çift lafım olacak. Kendileri simitin özlemini biliyor da, benim gibi vatan özlemi çeken bağrı yanık insancıklara ne den simitin tarilini vertniyur? Hatta bılerı varsa peynir tarıfi de verse? Ülkeme üç kiisur saat mesafede beyaz peynirimsiz yaşıyorum. Denizin ortasında susuz kalmış gibi peynir memleketinde peynirsiz kaldım. Buradan tüm bilim âlemine simit ve peynir dolu günler diliyor, peynir gemisine yüklediğim selamlarımı yolluyorum. imza: Titresiz B.Ö. Hollanda ** * Aziz okurum Titresiz B. Ö.'ye yanıtımdır: Gittiniz gideli, memleketin bütün hamburgecileri simitçi oldu. Merak buyurmayınız, AB'ye girer girmez, yani üç vakte kadar, bunlardan bazıları "McSimitçi" veya "BurgerSimit" adıyla susamlarının ışıltısını saçarak bulunduğunuz yerde de perde açacak ve açlığınızı ebediyen bastıracaktır! 917/1916 Ekim 2004