05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Universitenin niteliği= Akademisyenin niteliği Bilim ve kitaplar ir okur, Ramazan Karakale (lzmır), bana guzel sozler ve üd kitap gondenniş. Sağ olsun Benimle tanışüdığının CBT'nin sayfalanndan üerı geldığını söyluyor. Kitaplar ozel olarak seçilmiş, belki onlara üişkin birkaç soz söylerim diye. Sözlerimi sizlerle paylasmak istedim. Birincisi "AKLINISYAN1 Marksıst Felsefe ve Modern Bılım (1995/Tarih Büıncı Y. 2001)". Kıtabın alt başlığı, daha okumadan bana ne diyeceğimi telkin ediyor: Felsefeden bilim çüonaz! Evet, bazan bir bılım kişısının felsefı eğüımı onun doğal olaylara yaklaşmasını kolaylaştırabüır. Lakin hiç bir büimsel kuram felsefeden çıkmaz! Yani, doğaya bakıp incelemeden. kuşkuyla sorgulamadan, sırf psıkososyoekonomik yorum ve eğüimler, çok buyuk olasüıkla bu gıbı ogelerden etküenmeyen doğayı çozumlemekte hıç bır işe yaramaz. Ha, geçerlüığı anlaşüan kuramlann felseG yorumu, kendı oznel eğılimlerımıze de uyuyorsa ne alâ; ama bu ne kuramın daha doğru(!) olduğunu gosterir, ne de uymaması halinde eğilimimizı değiştırmemızı gerektirır! Bu ıkı olgu bırbırını karşüıklı olarak dışanr (Ingüızce koktuğunu duşunurserüz, haklısınız: "mutualfy exclusıve"). Bu birolçüde Niels Bohr'un "tamamlayıcüık (complementarıty)" ilkesini andmyor. Ancak kimi, ozellikle polıtık ya da dini felsefe tutkurüan bunun tam tersıne felsefenın onde geldığıne "ımanhlar" Ben kitabın hemen başında anüan Unlu Hannes JUfv^n'ın. önerdıği değışik model ve kuramlan benımsedığı sosyopolitik felsefeden turettiğinı. ya da bununla bağdaşacak şekilde geliştirdiğini hıç sanmıyorum. Hatta kıtapta anılan "cıddı" katkılar yapmış hıç bır büim kişisinin de doğaya üişkin vargılanna bu gibi eğılımlennin etkisıyle erişmedığı kanısındayım (genel ıfademe aykırı duşmese "imanlıyım" diyecektim ama "büimsel kuşkuculugum buna ızın vermıyor, olur a günün birınde gerçekten doğanın "Mancıst ya da Turklslâm ya da Katolik ya da anarşist ya da Taoist, vb., vb, . .." olduğu ortaya çıkabüır). Ama O'nunla aynı çapta olmayan Eric. J. Lsrner'in ise, Alfven'in model ve kuramını sırf kendi eğüımlerine uyduğu ıçın savunup benımsedığınden eminim. Kitalia sıia bır goz aunca tum bu yazdıkjfpmın doğru tahminler olduğu hemen anlaşüıyor. Orneğın şoyle deyışlere çok rastlanıyor: " . . . materyalist felsefeye aykın değü . ..". Felsefeyle fen arasındaki çelişküenn en çarpıcısı olan HegeV Gauss orneğıni geçen yü CBT'de ifade etmıştim. Bu kitaptaki zorlama ömeklenn onemlı bır kısmı da, ya ügüı büım dalını ıyı bümemekten ya da felsefeyı onde tutup kendı gozunu bağlamaktan üeri geliyor. Tek tek çelinmeleri ve bunlann sıradan okuyucuya açüdanması kıtabın kendisi kadar uçdört cüt tutar; ne benım ne de bir başka cıddi büim kişisinin böyle bır işe ayıracak zamanı olur. Dığer kitap "Lütfl Göker. FenBilımlen Tanhı ve TurJcIslâm Büginlennm Yen (M.E.B. Yayınlan 1998)". Bunu okumadan söylenecek soz şu: "Evet çok yararlı ve onemli katkılar yapümış; ama 12 yuzyüdan sonra bu bıçak gıbı kesüerek, sankı tek işlevi Hind, Mezopotamya, Mısır, Anadolu büimini Avrupaya akt a r m a k ımişçesıne durulmuş!" Yani "Bakın bizim kültu r u m u z ü n B Y ükseköğretimde niteliği tartısan ülkelerin başında Avrupa Bırlığının en guçlu ulkesi Almanya geliyor. Bunalı'nın CBT'ran 737'ıncı sayısındakı "Almanlar ve Biz" başlıkli yazısında belirttiği gibi, Alman üniversiteleri bugünlerde adeta kayrayor ve cesur bır yenıleşme yasasını taıtışıyor. Boyle bıı yasaya gerekçe olarak; yetenekli ve üstün beyrn gücüne sahip gençlenn ünıversitelere kazandırüamadıgı, mevcutların çogunun da başka aJanlara gıttikleri, dolayısıyla Alman ekorıomisinın bırçok alanda rekabet gucunu yıtirme tehlikesinın bulundugu ıleri sürülüyor, Gunumuzde yuksekoğreümde nitelık tarüşmaklarının yoğun biçımde sürdüğü ülkelerden birısi de Fransadır. Koklu bıı univeısıter geleneğin yanında Dünyaca ünlü üniversitelere saMp Fransa'da, bıı merkezden yönetüen unıversıteleı, tsınıf larm aşın kalabalık olması, eğitim programlannın ağırlıgı, çağın gerisınde kaları araştırma ve geüşürme faalıyetleri ile sert eleştirilere hedef olmaktadır. Ideal eğitım kurumuna onıek olaıak MIT'yı (Massachussetts Institute of Technology) gosteren Egitım Bakanı Claude Allegre, üniversitelerin vakıt geçırmeden eski saygın ve öncu konumuna gerı getırilmesi çağnsında bulunmuştur. Bakana göre Fransız üniversiteleri, kamu araştırma kurumlan içinde ikmci kemarüar gibi geri planda kalmak ta ve sanayi ile sağlıklı bır üeüşim kura* mamaktadır. Ülkede 10 öğrendden 4'ü üniversıteyı mezun olmadan yanda bırakmaktadır. Bunun yanında üniversitelerin yeterli mali kaynağa sahıp olmadıklan ve aşın oğrenci yüküne karşın öğretim üyesınin yetersizliği yüzünden üniversitelerin hızla nitelıksizleştiği ileri suruknektedir Nitelık tartışmalarının yapıldığı ülkelerden bir digeri Italya'dır. Italya'da da büimsel araşnrmalara aynlan bütçe payınm gıderek azaltüdığı yonünde yakınmalar görülmekte ve bu durumun üniversitelerde eğitimin niteliğını olumsuz bıçimde etküediği ıddia edilmektedir. Üniversitelerde nitelik sorununu tartışan bır dığer ülke de dünyanın süper güçlerinden birisi olan Japonyadır Japon Eğitim Bakanlıgı'nın, Japon ünıversitelermdekı büimsel araştırmaların sayı ve kalite bakımından Batı düzeyınde olduğunu iddia etmesine karşm, universıteler muhâfazakar bir eğitim kıskacında bulunmaktadır Universite çevrelen, hukumetın reform hareketlerınin mevcut sorunları çözmediğini, bilakis daha vahim hale getirdiğıni ileri sürmektedirler (1). çalışmalar başlattı, nitekim konuyla ilgüi Ümversitelerarası Kurul Kararlan bugünlerde merakla beklenmektedir Burada da getırümek istenen esaslara ıtıraz etrnek mumkun değü. Yani heıhangı bu büım dalında doçent olacak akademisyenin hıç değüse bır veya bırkaç yurtdışı dergıde yayını elbette olmalıdır, Peki bunlara itiraz yok da itiraz edılen nedır? Şımdı buna gelelım. Katı kurallar nitelik getirir mi? Katı kurallar koyarak bilımı gelıştııernezsınız ve bilim adamınm ııiteliğini artıramazsınız. Kural getirdiğiniz zaman çözümünü de yolunu da göstermelısmız. Oncelıkle öğretim elemanlarının şu dü meselesinı bır çözume kavuşturmak gerekmektedir. Turkiyede ortaoğıetmı aşamasında bu yabancı düı yeterli duzeyde oğrenebüen mutlu bır azınhğın dışında kımse yoktur. Onundısında oıtaoğıetün kurumlanmızın verdiği yabancı dü eğıtımı gozler onündedir. Eğer akademisyenlikte yabancı dili olmazsa olmaz koşul yapaısanız ortaöğrenimini kolejlerde yapmış, aynı şeküde yuksekogrenımıni yabancı dille öğrenım yapan üniversitelerde yapmış mutlu azınbğın dışındala herkese akademısyen olmanın yolunu kapatıyorsunuz demektir. Peki ne yapalım' Akademısyen dil bümesin mi? Gunumuzun küçülen dünyasında doktorada bır dü, doçentükte üdnci yabancı dü, profesorlukte üçüncü yabancı dil koşulu getirelim Böylece yeteneğine güvenen bu mesleğe soyunsun. Nitekim 4936 sayüı Kanun bundan 50 yü önce profesörlükte ikincı yabancı düı şart koşuyordu. Bugün bunu daha da ileri götürelim Ama bunu yaparken çözümünü de ortaya koyalım^ Öyle ise ne yapümalı9 Üniversitelerde nitelik sorunu ülkemizde ve birçok gelişmiş ülkede şiddetli tartışmalara neden oluypr Olanaklar sağlanmalı Yapüması gereken ortada. Akademik yaşamın belli aşamalarında büim insanlanna ynrtdışında beüı sürelerde öğrenım gorme, düını gelıstırme, bügı gorgusunu artırma, yabancı yayınlan izleme ve oralarda yayın yapma konusunda ımkanlar sağlanmalıdu Bu masıaflı bir iştir denüiyorsa kayıuı$ı da ortadadır. 1416 sayılı Kanun uyarınca yurtdtşına doktora yapmak üzere gonderüen öğrencüere S6 yıl süreyle astronomik rakamlar ödenebümektedu, Bu arkadaşlanmız bana kızmasınlar ama, acaba bu alanların hepsinde yurtdışı doktora zaruri mıdır? Gelişmiş universitelerimızın hemen hepsinde bu tür doktora eğitımi yapüamaz mıydı? Bu arkadaşlanmız ulkemızdekı gelişmiş üniversitelerde doktoralarım yaparken tez aşamasmm bellı kısımlarında 1 1,5 yü gıbı inceleme, araştırma amacıyla gönderüselerdı daha yararlı olmaz mıydı? Boylece bır kışiye 5 6 yü süreyle harcanılan parayla 45 kışı en az bırer yülığına yurtdışına gönderüemez miydi' Veya üla da böyle bır uygulama gerekli ıse en azrndan akademısyene her 35 yüda bır dönüşümlu olarak hıç değüse altı aylığına yurtdışında araştırma imkânı sağlanamaz mı? Özetle söylemek gerekırse, yukarıda degınüen gelişmiş ülkelerden ders alarak, üniversitelerımızde dunya standartlarında ve istikrarlı bir büim adamı (akademisyen) yetıştirme polıtikası arük oluşturulmalıdır. Yrd Doç Dr Mehmet Arslan arslan(a>erciyes edu.tr Erciyes Üniv FenEdebiyat F'ak. Eğitim Büimleri Bolumu 38039 Kayseri KAYNAKLAR 1998. Öğretim üyelerinin niteliği Gunumuzde YOK'ün ve Unıversıtelerarası Kurul'un üniversıtelerımizdekı öğretim elemanlarının niteliğini arürmaya yönelik bazı çalışmalar ıçınde oldugunu gormekteyiz. Bu ça lışmaların ve getnümek istenen esaslann temelmde "yabancı dil yeterliliği" gelmektedır. Büim uretmek ve yaymakla gorevli ve yükümlu insanlann en az bir yabancı düı, o dılde yayın yapacak, kongre ve her turlu büimsel etkinlikte bildiri sunabilecek hatta o ortamlarda tartışabüecek duzeyde bilnıelennın aranması kadaı doğal bir şey olamaz. Ancak, burada tarüşüması gereken bu tür önlemleıi getırırken gerçekçı, tutarlı ve istikrarlı olmaktır. Surekü değişen polıtika ve uygulamalar büıme zarar vermektedır. Soz gelişi, 1996dan 2000'e kadaı doktoraya 60, doçentlığe 70 KPDS puanı barajı uygulandı. Bır çok akademısyen bu durumdan mağdur oldu Hayatın da yurtdışıru bir gün olsun görmemış insanlar her turlu büimsel çalışmasını bır kenara bırakarak dü çalıştüar, Başaranlar oldu, başaramayanlar oldu Sonunda büimsel yoüa çozulmesi gereken soruna sıyasal yolla mudahale edildı. Getirüen af kanunuyla puanlar 5'er puan düşürüldü ve yine yeni getirüen UDS üe birikmiş ve bunalmış bir çoğunluk dü sorunundan kurtuldu Unıversıtelerarası Kurul oğretım uyelığınde temel basamak olaıı Doçentlik üe ügili esaslan düzenlemeye koyuldu Doçent olabümenın olmazsa olmaz koşulunu yine temeli dü hâkimiyetıne dayanan yurt dışı yayına bağlama yonünde ] Orıjınal melın, NATURE Dergisı, 1 Ocak Alındıgı Kaynak. Cumhurıyet, Bılım ve Teknık, 7 Şöbal 1998. Sayı: 568. Sayfa.15 745/1S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear