05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yamyam yıldıza suçüstü okbüımcılor Guneş'e benzeyen bazı yüdızların kendı çevrelerınde dolanan gezegenlerı yuttuguna uışkm ılk kanıtı elde ettı Bu bulgu son yülarda keşfedüen yenı gezegen sıstemlerının tuhaf ozellıklennı açıklamamızd yaıdımcı olabılır Kdiıarya Addldrı Astrofızık Enstıtusu'nden Garik Israelian ve arkadaşlan, HD82943 adlı yü dız uzerınde yapükları tayf analızı sonucımda Lıtyum elementının bır ızotopu olan "^Lı' ye rastladı Bu ızotop gezegenlerın ıçınde bol mıktarda bulunmasma karşın yüdızlarda fazla bulunmuyor, yüdız doğduktan kısa bır sure sonra "yanarak" yokoluyor 'HD82943' un ıçınde bu ızotoptan çok az oranda olması, onun başka gezegenlerı yutmuş olabüecegıne ışaret edıyor Ne var kı, araşürma ekıbı bulgularım doğrulamak ıçuı başka gezegen sıstemlerıne de bakmak gerektıgını ıtıraf edıyor Uzay da Guneş Sıstemı ne benzeı ılk gezegen sıstemı 1996 ydında keşfedıldı Bugune dek 58 tanesı keşfedüen gezegen sıs temleıınde gokbılımcılerı asıl şaşırtan olgu ıse, gezegenlerın çevresınde dolandıklan yıldıza çok yakın olması Soz ko nusu sıstemlerde Jupıter buyuklugunde (hatta ondan daha buyuk) gezegenler bulunmasma karşın, bu gezegenler ken dı "guneş"lerı çevresınde Merkur kadar yakm bır yorungede dolanıyor Şımdüık bunu açıklayabüecek elımızde bır tek kuram var Dev gezegenler zamanla yıldıza yaklaşıyor, daha sonra ya yıldız tarafından yutuluyor ya da yenıden dışan nr latüıyoı Israehan'm ekıbının çalışması bu kuramı destekleyen ılk kanıt nıtehgınde Israelian ve ekıbı ' HD82943" yıldızını onunla aynı ozellıklere sahıp ancak çevresınde gezegen dolanmayan başka bır yüdızla karşılaştırdı Araştırmacılar ^Lı ızotopuna yalnızca HD82943 ıçınde rastiayınca, yamyam yıldızın geçmışte kendı çevresınde dolanan bır ya da ıkı yıldızı yuttugu sonucuna vardı G Dinlediğimiz müzik sesimizi "akort edıyor urultulu bır ortamda konuşurken sesımız adeta bır 'muzık eserıne" donuşuyor Klassbol (Isveç)dekı "Muzıgın Sınırbılımı" araştırma merkezmden Martin Braun; Batılı ınsanlaıin gurultulu bır ortamda konuşurken kurdukları cumlelerın ses perdelerının Batı muzıgındekı hakım tonlarla ortuştugunu keşfettı Braun, ınsanlann konuşurken muzık yetenegıyle üışkısı olmayan bu etkıden habersız oldugunu soyluyor. Martın Braun, konuştugumuz kışınm dıkkatını çekmek amacıyla muzığın duygusal etkısme başvurdugumuzu duşunuyor Ona gore doguştan gelen bır tur 'mutlak perde" belleğı (sesı tam ıstenılen perdede soyleme ya da kulaktan anlama yeteneğı) dogru notalan kullanmamızı saglıyor Araştırmacı 15 Hollandalı denegın basıt cumleler kurarken ses kayıtlarını ınceledı Denekler sessız bır odada konuşıuken kullandıklan belırlı hecelerın seslerı Batı muzıgındeta standart notalara uyuyordu He celer, uluslararası standart perdeye (bu deger La[4] ıçın 440 hertz) akort edılmış gamın tonlarına çok yakmdı Bazı notalar (orn Do[3] ve Mı[3]) normalın daha altında Fa[3] ıle Sol[3] ıse normalden daha yuksek tonda seslendırılıyordu Ancak konuşma sırasında perdedeb ınış ve , çıkıslaı yalnızca bu notaları etkılıyordu ve aradakı "mıkrotonlar" etkılenmıyordu Yaru konuşan kışıler bılınçsız olarak kendı ses tonlarını daha once dınledıklen muzıgın perde yapısına gore duzenlıyordu Denekler gurultulu bır ortamda daha yuksek sesle konuştuklarında ıse daha ılgınç bır sonuçla karşılaşıldı Deneklerın ozellıkle de kadın deneklerın seslen bazı tonlara daha sık olarak uymaya başladı uçuncu oktavda fa, sol ve la ıle dorduncu oktavda do, mı, fa, sol ve la tonlanna . Bu da çıkardıklan ses G lerı adeta bu "muzık eserıne" çevıııyordu Çunku Batı muzı gındekı olçulerde do, re.mı, fa, sol, la tonlanna dıger altı ton dan (sı ıle onun dıyez ve bemollerı) daha sık lastlanır Braur do, re mı, fa sol la notalarına daha sık rastlanan muzıkleı dınlememızın, konuşurken farkı olmadan bu notaları kullan mamıza yol açtıgını one suruyor Muzık zıhınlerımızde bır tuı "perde ızı" bırakıyor Çunku ınsanlar kendılerınden sevdık lerı bır parçayı soylemelerı ıstendığınde, bunu duyduklar onıınal parçanın yarım ton aşagısı ya da yukansındakı sınır lar ıçmde yapabüıyor Kaynak Braun, M Speech nvrrors norm tones absolute pıtcl as a normal but precognıtıve traıt Acoustıcs Research Letters Onhrn 2, 8590 (2001). osüleşmıs yapraklar uzerınde yapüan yenı bır araştırma karbon dıoksıtın en az 300 müyon yıldır bu seıa gazı oldugunu gosterdı CO^ nm kuresel ısmmaya yol açan onemlı bır etken oldugu genel olarak kabul edılıyor Ancak geçtıgımız yıl Nature'da yayunlanan bır makale (2) bu gazuı geçmıştekı ıkhm degışunlerı uzermde bır rolu olmadığmı one suruyordu Denızdekı organızmalarm ve eskı toprak orneklerındekı karbon ve oksıjen ızotoplan atmosferdekı karbon dıoksıt oranınm kuresel ısınma artıslarıyla her zaman dogru orantüı olmadıgmı gosterdı Bu bulgu dunya tarıhı boyunca kuresel ıklımı başka etkenlerm kontrol ettıgme ışaret edıyordu Eugenedekı Oregon Unıversıtesı nden Gregoıy r Küresel ısınmanın başrol oyuncusu: CO 2 Retallack ite (osılleşmış yapraklar uzermde yaptıgı araştırmalar sonucunda, GOg ıle ıkhmm dınozorlarm çağmdan berı bırbırınden aynlmaz bu: butun oldugunu gosterdı Bu bulgu, CO 2 'yı yenıden kuresel ısınmanın baş oyuncusu yapıyor Bıtkıler, CO 2 'yı y^Pıaklannm altındakı stoma adlı gozeneklerden alır Oksıjenm az oldugu ortamlarda nasıl daha sık soluk almya başlıyorsak bıtkıler de atmosferdekı az mıktardakı CO 2 'yı solumak ıçm daha çok stoma gelıştırır Retallack, Rusya, Çın ve ABDdekı Gınko aılesme aıt bazı ağaçlarm ve onlarm eğreltıoru benzen akrabalannm fosüleşnuş yapraklanndakı stoma yogunlugunu araştudı Bu fosılleşrrus CO 2 "detektorlermı", farklı CO 2 konsantrasyonlanyla dolu seralarda yetışen Gınko agaçlanyla karşılaştırdı Stoma yogunlugundakı artış, CO 2 'nm armosferde daha duşuk oranda oldugu son buzul çaglanyla uyum sergılıyor Bu, daha oncekı jeolojık verılerle de uyum gostenyor Ne var kı, jeolojık ıklım kayıtlarmda sıcaklığm yuksek CO 2 'nın ıse duşuk goruldugu tarıhlerde stoma yogunluguna dayanan verıler, C0 2 'nm de aslında fazla oldugunu gostenyor. Stoma yogunlugundakı duşuşler, aynca 5 farklı toplu yokoluşa (65 mılyon yıl once dınozorlarm yokoluşu da dahıl) denk gelen anı kuresel CO 2 artışlanyla da uyum gostenyor Hollanda'dakı Utrecht Unıversıtesı'nden fosılleşmış bıtkıler uzermde ıklım araşnrmalan yapan Wolfram Kürschner ıse "Retallack'ın venlenndekı ınış ve çıkışlar ıklımsel dalgalanmalarla korele edılebıhyor olsa da bu sonuç, ıklun araştırmalan ıçm bundan boyle jeolojık verılen bu kenara bu:akmanm zamanı geldı demek degıldu"" dıyor ve eklıyor "Bıtkıler makma degüdir Işık, nem ve cografi etkenler de stoma yogunlugunu etkıleyebüır" Kaynak Israelian, G, Santos. N C. Mayot, M and Rebolo, R Evıdence for planet enguliment by the star HD82943 Nature 411 163165(2001) Erkekler kazalara karşı daha savunmasız afıf trafik kazalannda erkeklerın be1 denı adeta "]ole" gıbı davranıyor ? Araştırmacılar, ornegın çamurluguna başka bır aracın hafıfçe çarpügı bır arabanın ıçındekı bır erkeğın, kadınlara oranla, sarsıntıya baglı kafa ve omurga travması yaşama rıskının daha yuksek oldugu sonucuna vaıdı Sıdney Unıversıtesı Fızyolojı Bolumu'nden Nicolas Vibert, gozunu bağladı gı 24 denegın uçte ıkısının, arkadan ve yandan gelen hıç beklenmedık hafif darbeler karşısında bedenlerını daha katı halde tutabıldıklerını saptadı, bu denekler kendı kafalarını dığerlerme oranla omurgaları uzerınde daha dık tutabılıyorlardı Deneklerın gen kalanınm bedenı ıse aynı darbe karşısında adeta "jole' gıbı davranıyordu Aldıklan darbe, saatte yalnızca 2 küometre ıle yol alan bır otomobılın çarpmasıyla eşdeger olsa da kafalannı 30 dereceye varan açüarda çevırıyorlardı Vibert, "Başlangıçta bunu belırlı bır amaçla yaptıklannı duşunmuşruk" dıyor "Jole" gıbı davranan deneklerın çogunlugu erkeklerden oluşuyordu Daha sonra 100 gonullu uzerınde yaptıklan deney de bu bulguyu destekledı Vibert, kadın ve erkeklerın aldıklan darbe karşısında verdıgı tepkının bırbırlerınden çok daha farklı oldugunu vurguluyor Ancak, hafif trafık kazalarında aracın ılerı gerı anı sarsılmdsından ılerı gelen kafa ve omurga travmalarına, gerçek hayatta, kadınlarda erkeklerden daha fazla rastlanması ışlerı daha da karmaşık hale ge740/10 H tırıyor Bazı araştırmacılar, bu ıkılemı Vıbert'ın deneymdekı darbelerın gerçek bır travmaya neden olamayacak denlı hafıf olmasına baglıyor Ilk arastırmalar, bedenın anı ve beklenmedık darbelere karşı "jole gıbı davranmasının" reflekslerden çok ogrenümış tepkdere bağlı oldugunu gostenyor Çunku "jole gıbı" davranan deneklerden, darbe gelmeden once zıhınlerınde bır "referans noktası" canlandırmalannın ıstenmesı, darbeye karşı bedenlerının daha kau bır davranıs gostermesını sağladı Bu da gorsel farkındalıgın bu davranışta onemlı rolu oldugunu gostenyor Chıcago'dakı Northvvestern Unıversıtesı'nde baş kontrolu stabılızasyonu uzerıne arastırmalar yapan Emily Keshner ıse bu bulgunun toplumsal bır açıklaması olabüecegınden kuşkulanıyor 'Kadınlar kendı bedenlerını korumaya daha fazla egılımlı olduklanndan, darbelere karşı erkeklerden daha çok tepkı verıyor olabılır" Amenkan Sıgortacılar Bırlıgı'nden David Snyder ıse "Sıgortacılar kendı knterlerını bunun gıbı bır tek raporla degıştırmezler" dıyor ve eklıyor "Ama otomobıl çarpısmalannın yol açtığı travmalara karşı ogrendıgımız her yenı bılgı bıze yardımcı olabılır" Çunku bu tur tıavmalar ıçın yalnızca ABDde yılda 6 9 mılyar dolar harcanıyor ı ; . • Kaynak Vıbert N et al Vanahıhty m the control ofhead mo7 vements m seated humans a lınk wıth v/hıplash tnjunes Joumal of Physıology 532 851868 (2001) Kaynak 1) Retallack G J A 300mılhonyear record of atmosphetıc Cdrbon dıoade Irom lossıl plant cutıcles Nature 411, 287290 (2001) 2) Veızer J Goddens Y & Françoıs L M Evıdence for decouplmg of atmospherıc CO? and global chmate duııng the Phanerozoıc eon Nature 408, 698701 (2000) Hazırlayan. Turgut Gurer
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear