Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
The Seismicity of Turkey and adjacent Areas (Türkiye'nin Depremselliği ve Komşu Bölgeler) Yazarlar: N.N Ambraseys ve C.F. Finkel Türkiye'nin tarihte yaşadıgı depremlerın incelendigi kitap THE SEİSMİCİTY OF TURKEY genış bır araştırmanın AND ürünu olarak AÜJACENT AREAS yayımlandı. Kitap son A Hmurıcal RCVİTO, ISUVIMU 2 bin yü boyunca Dogu Akdeniz Bölgesı'nde gerçekleşen depremleri araştırıyor. Yazarlar, 1500 1799 yülan arası dönemı, daha çok büınen depremlere öncelık vererek araştırmışlar. Sonuçta ortaya çıkan 300 yıllık sisrnik faaliyet raporu, bölgedekı depremlerın buyuk bir ahenk ıçınde gerçekleştiginı ve belirli periyodlar da izledigıni ortaya koymuş. Bu sonuç da, ulkemizin depremselliğının önemini vurgulamak açısından onem taşıyor. Ingilızce yazılan kitap, gozlemlere, belge ve saha araştırmalarına, tarihi binalarm maruz kaldıkları hasarların ıncelermesine vb dayanmaktadır. N.N. AMBRASEYS &C.F. HNKE1. Kitapta, büyük kentlerde depremden hasar görmüş tarihi eserlerin üstesi, Osmanlı îrnparatorlugu'nun tarıhı gelişimi, tarıhı depremlere aıt kayıtların kaynaklan, hasar görmüş bolgelerın lıstesi, depremlerın özellıklerme gore üstesi ve yerleri bulunuyor. Türkıye ve Istanbul depremleri, bunların yaptıklan hasarlar vb içın çok önemli bir kaynak kitap. Eren Yayıncüık ve Kitapçılık, 0212 251 28 58 Yeni Insan ve İnsanlar Çiğdem Kağıtçıbaşı Prof. Dr. Çigdem Kagıtçıbaşı, ulkemizin onde gelen, sosyal psikoloji alanmda araştırmalarıyla, kitaplanyla ve makaleleriyle uluslararası alanda da tanınan bir bilim insanıdır. Uluslararası bir çok ödülü de bıılunan Kagıtçıbaşı 1976 yüında JYeni j yayımladıgı, sosyal Insan ve İnsanlar psıkolojinin tanmmasına katkılarda bulunmuş kitabı "Insan ve Insanlar"ı gözden geçirerek ve bu zaman süresi içinde bu alanda kaydedılen gelişmelerin ışıgında, Ayçe Üskül'un destegıyle yeniden yazdı. Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı Kagıtçıbaşı, bu yeni basımda, sosyal psıkolojinin artık klasıkleşmış onemli kavrarnlannın ve araştırmaların korundugunu, guncel araştırmalarla konunun zenginleştırildigini belirtiyor ve özellıkle de 1980'lerden sonra kendisinin de yöneldıgı kulturel ve kültürlerarası psıkoloji ile ilgili gelışmeleri, Türkiye'den de örneklerle kitabında yansıtıyor. 10 bölümden oluşan kitap şu ana başlıklarla okura sunuluyor: Sosyal psikoloji nedir? Sosyal psikoloji araştırmalarmda yöntem ve örnekler; Sosyal etki ve uyma, Tutumlar, Tutum degışımine kuramsal yaklaşımlar; Ileüşim, propaganda: Tutum degıştirme sureci, Sosyal bilış (Sosyal algı); Grup yapısı ve dinamigi; Sosyalleşme ve sosyal gelişim; Kultür ve benlik... Toplum içinde bireyın davranışını inceleyen sosyal psikolojiyı, Kagıtçıbaşı genel kabul görmüş tanımıyla şöyle veriyor: Bireylerin düşünce, duygu ve davranışlannın, başkalannın gerçek, hayal edilen ya da zımnı varbgından etkilenış tarzını anlama ve açıklama çabasıdır... Kagıtçıbaşı, kabul goren çeşıtli sosyal psikoloji tanımlannın, bireyın davraruşından giderek sosyal etkileşıme ve sosyal çevreye dogru kaydıgını belirtiyor: "Bu turdeki biı tanıma göre sosyal psikoloji insanların sosyal gruplara katılmalan sonucu ortaya çıkan davranış duzenliliklerıni inceler. Bir başka tanım: Sosyal psikoloji, çogunlukla sembolık niteliktekı etkıleşimı mceler ve organızma çevre karşılıklı etküerını kapsar... Bir üçüncü tanım: Sosyal psikoloji, sosyal çevre taratadan kontrol edilen, etkilenen ve sınırlandırüan ınsan davranışını açıklar. Konu ile ilgili bir başvuru kitabı... EvnmYayınevi, 0216 347 49 63 Yeni ÖSSY sınavı üzerine yeni gözlemler Baştarafı 16. sayfada... ögrenciler, bu fakültenin Kamu Yönetimi Bölümü'nü tercih etmemişlerdir. Diger bir örnek: Gazi Üniversitesı'nın Ekonometrı, Iküsat, Işletme Bölümlerı'ne gırmek bu Üniversite'nin Kamu Yönetimi bölumu'ne girmekten çok daha zordur. Keza Uludağ Üniversitesi'nin Ekonometri, Işletme ve Iktisat Bölümleri'ne girmek, bu universitenin Kamu Yönetimi Bölümü'ne girmekten daha zordur. Oysa bu yıla kadar bunların tam tersi söz konusuydu. 1999'a kadar uygulanan sınav sistemi, iktisadıidari bilimler fakulteleri ve siyasal bilgüer fakülteleri içinde kaliteü ögrencüerı uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bolumlerine yerleştirirken, 1999 yılında uygulanan sistem, kalitelı ögrencüeri ışletme, ıktisat ve ekonometri bölümlerine, daha az kaliteli oğrencileri ise uluslararası üışküer ve kamu yönetimi bölümlerine yerleştırmıştır. Acaba yukarıda belirttigımız degişikliklerin nedenı nedir? 1. Yukanda belırtildigı gıbi, bu sınavda iktisatişletme programlarına girmek, hulcuk fakültesine girmekten daha zor olmuştur. Bu şu demektir: Puanı yüksek olan ögrencilerin büyük çogunlugu, hukuk fakültelerini degil, ıktısadi ve ıdarı bılimler fakültelerirün iktisatişletme bölümlerini tercih etmişlerdir. Acaba başarılı olan ögrenciler, neden hukuk fakültelerini degil de, iktisatişletme bölümlerini tercih etmişlerdir? Yirmi yıldır ıstıkrarlı bir şekilde belirli yönde tercihte bulunan ögrencilerin tercihleri ne olmuştur da bir yüda toptan degişmiştir? Artık ögrencilerımiz hukuk ögrenımı gormek istemiyor da ışletme. ıktisat, ekonometri, çalışma ekonomisı ögrenimi mi gormek.istıyorlar? Burada bilinçli bır tercih mi soz konusudur? Yoksa bir rastlantı mı? Ornegin Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomısi Bölümü'nü kazanan bir ögrenci bu universitenin Hukuk Fakültesinı eger tercih etseydi, haydi haydi kazanabilecektı. Bu sorulara bir cevap verebümek içın, bu tür ögrencüeri bulup onlara şu soruyu sormak gerekir: "Hukuk Fakültesini tercih etseydiniz, onu kazanabilecektınız. Çalışma Ekonomisı Bölümü'nü tercih etmiş olmaktan pişman mısınız?" a) Bu soruya, eger ögrenciler, "pişman değiliz Biz hukuk degil, çalışma ekonomisi ögrenimı gormek istiyoruz" cevabını veriyorlarsa, ortada bır problem yoktur. Burada kazanabilecegimizı büseydik, çalışma ekonomisi bölümünü tercih etmezdik". Bu cevabın verilmesı durumda ortada gerçek anlamda bir problem vardır. Ögrencilerin bilinçli bır tercih yapmamışlardır. Tercihler rastlantısaldır. Uygulanan sınav sisteminin yaptıgı yerleştirmeler sunidır. Şu ya da bu nedenle kalitelı ögrenciler, gerçekten gönüllerınde yatan fakultelere yerleştirilememiştir. 2. Yukandaki ıkinci gözlememıze gore, ıktısadi ve idarı bilimler fakülteleri ıçındekı bölumler arasındaki gıriş zorlugu sırasının degişmesiydi. Şimdiye kadar başarılı ögrenciler uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bölümlerin tercih ederken, bu yıl ışletme ve ıktisat bölümlerini tercih etmişlerdır. Geçen yüdan bu yana ne olmuştur da, ögrencilerin tercihleri degişmiştir? Yukarıdaki hukuk fakültelerirün tercih edilmemesine ilişkin yaptıgırraz açıklama, uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bölumlerinin tercih edilmemesine ilişkin olarak da yapılabilir. a) Bu ögrenciler bilinçli olarak, uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bölümlerini degil, ama iktisatişletme bölümlerini tercih etmışler ise ortada bir sorun yoktur. Ögrencilerin tercihlerinde gerçek anlamda degişme olmuştur. Bundan uluslararası ilışkiler ve kamu yonetüni bölümlerı zararlı çıkmıştr. Bu durumda ise bu bölümlerin kendılerini cazip hale getirmeye çalışmalan gerekir. Genel sistemde bır problem yoktur. b) Ama, yok eger ıktisat ve işletme bölümünü kazanan yüksek puanlı ögrenciler, eger uluslararası ilişkiler ve kamu yönetimi bölümlerini tercih etselerdi bu bölümleri rahatlıkla kazanabileceklerini ögrendikten sonra, pişman oluyorlar, keşke ıktisat degil, uluslararası üışküer bölümünü tercih etseydim diyorlarsa, ortada gerçek anlamda bir sorun vardır. Ögrencüerin tercihleri gerçegi yansıtmamaktadır. * Yard. Doç.Dr. Uludağ Ünıversıtesı Iktısadi ve Idari Bilimler Fakultesi 16059 Görukle BURSA Tel: (0 224) 442 87 37 Fax: (0 224) 442 80 88 (K.Gozler Dıkkatine) EMaü: gozlen@uludag.edu.tr http://www20.uludagedu.tr/gozler 652/21 gerçek anlamıyla kalitelı ögrencilerin tercihlerinde bir degişme vardır. Degişen tercihleri de OYSY sistemi dogru olarak yansıtmıştır. Eger bu ihtinıal söz konusuysa bundan hukuk fakülteleri ders çıkarmalı, kendılerıru daha cazip hale getirmelidirler. Bu durumda sadece hukuk fakültelennin bir problemi vardır. Genel sıstemde bir problem yoktur. b) Arıcak eğer ögrenciler şöyle bir cevap verirlerse durum tamamıyla degişır: "Pişmanız. Eger hukuk fakültesini