Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Göziin belleği var mı? Goz kaslarının kenddenne ozgu ılkel bır bellegı oldugu belırtıüyor Goz kaslanru denetleyen sınır hucrelerının gozun konumunu duzenleyen sınır hucrelerımn gozun konumunu duzenleyen bır ağ oluşturdugunu ortaya koyan yenı bır araştırma ıkı gozun eşgudumunun beynın daha ıç bolgelerınde gerçekleştırıldıgını savunan yuzyıllık bır kuramı tumden çurutmuş oluyor lkı gozun eşgudumu derınlığın algılanması ve çıft gormenın engellenmesı açısından temel bır ışlev sayılır Gozler motor sınır adı verüen ve dogrudan gozle baglantüı olan sınır hucrelerı tarafından denetlenır Motoı sıruıler de beyının daha ıç kesımlerınde yer alan premotor sınırlerıne baglıdır lkı gozun eşgudumu tartışması yuz yıh aşkın bır sure once Almanya'da başladı Hermann von Helnüıoltz adlı bır üzık uzmanı her bır goze farklı sınyaller gonderdıgını, beynın ıse devınımdp pfcpıdnmun saglanması amacıyla bu sınyallerı bıraraya getırdıgını ılerı suruyordu Ote yandan çağdaşı Ewald Hering gozlere tek tek ^ B İ» komutlar gondenlmedıgını, bunun yerıne ıkı komuttan yalnızca bırının alındıgı goruşunde dıretıyordu Herıng'ın goruşu büım çevrelerınce oylesıne benımsendı kı kımse gorsel deneylerde her ıkı gozun konumunu belırlemeyı aküna büe getırmedı Mıssısıpı Unıversıtesı'nden Mike Jackson ve meslektaşı Wn Zhou may mk,Jr munlarm goz hızasının hemen altındakı yatay bır ekran uzerınde lazer ışıga nasıl odaklandıklarını araştınrlarken bu tur olçumlerı gerçekleşürmek zorunda kaldılar Işık dogrudan tek bır goze dogru tutuldugunda ışığa dıkilı kaldığından, bılım adamları tam bır verı alabılmek ıçın her ıkı gozun de konumunu ve sınırsel etkınliklennı belırlemek zorunda kaldılar Herıng'ın one surdugu gibi, eger aynı sınyal her ıkı goze gonderıhyorsa, o zaman motor sınırın tek bır gozle ılgüı bılgılerıyle sırurlı kalmaması gerehrdı Oysa Jackson boylesı bır venyle karşılaşınca şaşkına dondu Ikdncı şaşırtıcı olay ise, motor sınırlerın bırhkte ışlev goruyor ızlenımı verıyor olmasıydı Tek bır goz bagımsız bır bıçımde devınırken bde, otekı gozun kaslarına bagh olan motor sınır hucrelerımn devınım hızında degışıklıkler oluyordu • ^ "*• h * • • » t* V «•«.• Prof. Sadık Esener ve 'DNA ve Opto Elekt ronik' üzerine çalışması Kalıfornıya Unıversıtesı San Dıego Kampusu'nde çahşmalannı surduren Prof Dr Sadık Esener 'ın yonettığı grup, optoelektronık elementı uretımınde yenı bır yontem gelıştırdı Başanlı çalısmaya The Economist dergısı 27 hazıran tanhlı sayısında yer verdı "The Econonüst" dergısı Prof Dr Sadık Esener ve çalışma gnıbunun buldugu yontemın çalışması durumunda, optoelektronık alanında yenı bır çag açılacağıru behrtıyor Bılım ve teknolojı dunyasında gerıış yankılar uyandıran "MıkroDektronık Teknolojısı ve Bıluru DNA ve OptoHektronık" başlüdı bu çalışma ile ilgüi The Economist Dergısı'nde yer alan yazı şoyle "Pek çok ınsana gore, sılıkon ve cıp aynı anlamı taşır Oysa elektronık endustnsınde süıkondan başka malzemeler de kullanılmaktadır Gunumuzde muhendıslenn en buyuk amacı ışık hızının kullanıldıgı sofisüke optoelektronık bılgısayar endustrısıru kurmaknr. Galyum Arsenık'den (GaAs) ve Indıyum Fosfat'dan (InP) yapılmış ışık dedektorlerı ve mınyatur lazerler bu amaçla kullarulabılır GaAs ve InP'dan yapılan optık elementlenn (devıce) süıkon cıp uzenne yerleştınlmış entegre edümesı bugun ıçın ımkansızdır. Bu sebeple, her bır opuk elementın sılıkon üe teker teker bırleştınlmesı gerekmektedır. Butun bu ışlemler çok pahalı, zaman alıcı ve zordur Bılındıgı uzere DNA genellıkle ıkılı sarmal yapıdadır Her sarmal kımyasal olarak dıgenne baglıdır Bır sarmal dort farklı nukleoütten meydana gehr Adedıne (A), Cytosıne (C), Guanme (G) ve Thymıne (T) Her sarrnaldakı bır nekluotıd, dıgerındekı bır nukleotıdle, AT ve CG şeklmde eşleşerek üa sarmallı DNA'yı oluştururlar Prof Dr Esener ve çalışma grubu buradan yola çıkarak, kısa DNA sarmallanndan bmnı optık elementlere ve buna karşılık gelenı de elektronık elernente yapıştırıp bır sıvı ıçınde bu elementlerm bır araya gelmesını saglamak amacıyla draştırmalar yaptılar Bu araştırmalarda farklı optık elementlere, degışık DNA sarmallan baglanç» bunların ana sılıkon cıp (mother board) uzerınde ıstenılen bolgeye gıtmelerı ıçın, dıger eş DNA sarmalı da ana sılıkon cıpe baglanmıştır Boylece, her üa elemerıtın sıvı ortamında fizıksel olaı'ak bubıruıe yapışması saglanmıştır Sıvı ıçınde bırbınne uymayan DNA sarmallan kendıne uyanı bulana dek dolaşmaktadır Bu olayı hızlandırmak ve uygun elementlen ıstenılen bolgeye çekebılmek ıçm, DNA'ya po zıtıf veya negatıf yuklu kımyasal gruplar baglanıp ana sılıkon cıpe elektrık uygulanmıştır Bu durumda, elektrık akımının etkısıyle, optık elementlerm sılıkon cıp uzerınde ıstenılen bolgelere hızla gıtmelerı saglanmıştır Araştırmdcılar şımdıye kadar bu yontemı test (dummy) elementler uzennde gerçekleştırmışlerdır Onumuzdekı yıl ıçınde gerçek optoelektronık elementler, yukanda bahsedılen yontem kullanılarak uretılmeye çalışılacaktır Daha once yapılan deneylerde, DNA optık elementlenn altına baglanıyor ve elementler boylece ana süıkon cıpe yapıştırıhyordu Ancak, DNA yetennce sağlam bır bag oluştuımadıgı ıçın, Prof. Dr Esener'ın onerdıgi yenı bır yontem uzennde çalışılacaktır Bu yenı yontemde, elementler DNA üe geçıcı olarak taşıyıcı bır cıpe, ıstenılen pozısyonda yapışünlıp daha sonra bu elementler ana cıpe lehımlenecektır (solder bump bondmg) Bu yontemın çalışması durumunda optoelektronık sahasında yenı bır çag açüacakür " Prof Dr Sadık Esener, tamnmış bılım adamlanndan ve esh Çalışma Bakanı Prof Dr Turhan Esener'ın oğlu ve Oya Eczacıbaşı'nın ağabeyıdır lecek bır madde elde edıldı Londra Kralıyet Kolejı araştırmacılan, atanın adı verılen maddenın, yı kanmakta olan ınsanlaıa bulaşan Schıstosoma mansora asalagının kuçuk larva evresını yanı cer carıa yı oldurdugunu saptadılar Cercarıae tatlı suda bulunur ve hıssettırmeden deııye yuva yapar Burada tehdıt oluştıuacak kurtlara donuşur Bu kuı tlann bagırsak ve mesane hucrelerıne bıraktıgı yumurtalaı, dışkı ve ıdrarla dışarı çıkmalannı saglayan kanamalara yol açar lar Suya gerı donen yumurtalar çatlar ve yenıden ınsanı enfemte etrneden once su solucanlanna donuşecek ceıcanae'ler urer Kralıyet Kolejı ekıbının anıacı laıvalaım denye ışlemesını engelleyıcı bır krem uretmektır Sıstosomıyasısın gunumuzde var olan lek tedavısı prazıquantel adlı asalaklan olduren anrak ınsanları yenıden enfeksıyon kapnıa tehlıkesırıe kdrşı koruyarndyan pahalı bır ılaçtır Atanm, ekıbın uyesı Sheerıa Prerett tarafmdan, Çınlılerın solucanlara karşı gelıştırdıgı propatlarm büeşenı olan Evodıa rutaecarpanm kuru tohum ların ozutunde bulundu Ancak her tohumda bu maddenın çok kuçuk bır mıktarı yer almaktaydı Bunun uzerıne aynı ekıpten Sharon Rossıter bu rnaddeyı bıreştırrne yolknnı aramaya başladı Geçügımız gunlerde çalışmasını Londra'da Wellcome Trust'm duzenledığı konferansta sunan Rossıter aralarında bazüanrun ana büeşıkten daha guçlu bır cercarıae ılacı olan 100 farklı atanm ture vı urettıgını bıldırdı Buyuk bır oldsıhkla atanın, asalagm .sınır sısterrunı etkılemektedır Bır sonıakı adım atanını bır onleyıcı krem ıçınde denemek olacak oldugunu saptadılar Sındırım nedenıyle uç yuzu aşmayan temel zıncırlere bolunmesıne karşın Poinar soz konusu hayvanın yıyecegının ıçındekı DNA dızgesınden belırlemeyı başardı Uzmanların verdıklerı bılgılere gore, yakalı tembel hayvanın beslenmesınde ıçlerınde kapan çıçegı ve hardalın da oldugu yedı bıtkı turu onemlı bır yer tutuyor Açyıldız Bugune dek ılk kez radyo dalgaları yayan bır gokcısmının komşu yıldızlardan bırşeyler çaldıgına tanık olundu Uzdybılımcıer bu tur bır uzay yamyamlıgının kımı gok cısımlerinın neden aşırı bır hızla de vındıgıne ışık tutacagına manılıyor Yenı oluşan gokcısımlerının devırlerının yaklaşık 20 müısanıye olup yaşlandıkça bu hızın azaldıgı ancak komşu yıldızlarddn bellı mdlzemelerı çaknak suretıyle eskı hızlarına donebıldıklerı belırtılıyor Son bulunan gokcısmının Samanyolu'nun ortalarına yakın bır yerde oldugu ve devrmı her 25 mılısamyede bır tamamladıgı bıldırılıyor Uzaybıhm uzmanları gokcısmınden rontgen ışınlarının yayıldıgına, bunun da yakın bır yıldızdan kımı maddelerın çalındıgının gostergesı olduguna dıkkat çekıyoılar Frengi kokteyli Cınsel ılışkı yoluyla bulaşan frengi hastalıgına neden olan Tropenoma pallıdum adlı baktermın gen dızgesını belırleyen bılıın adamları, fıengıyı engelleyıcı yenı bır aşının kapıda oldugunu belırtıyorlar Frengi cınsel organlarda ulsere yol açarak HIV vırusunun yayümasına yardımcı oldugundan bu hastalıgın onune geçılmesı buyuk bır onem taşıyor Bılım adamları, T pallıdum adlı bakterının yuzeyındekı proteınlerde 22 gen oldugunu bu protHirılerın kdiışunınddn elde edılecek bıı aşuıın hastalıgın onune geçılmesmde etküı olabılecegını bıldırıyorlar Dışkı DNA'sı Yaşambılım u^manları Las Vegas yakınlanndakı bır magarada buldukları 20 bın yıllık bır dışkının DNA'sını alarak kaynagını belırlemeyo çalıştılar Munıh Unıversıtesı'nden Hendix Poinar ve arkadaşları, DNA dızgesınden yararlanarak dışkının soyu 11 bır yıl once yeryuzunden sılınen bır tur yakalı tembel hayvana (Bradypus) aıt 596/7