05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

M AL AR I ii ii izgii mii? lidir. Mö 30.000 yıllarından önce yaşamış olan CroMagnon ve Neanderthal insanlarının beyın büyüklüğü, bugunkü insanın beyin büyüklüğüne erişmişti. Her ne kadar bu ınsanların beyin kıvrımlarının durumu ile ilgili bilgilerimiz noksansa da genel olarak beyın soğanlarının konuşmak için yeterli olduğu düşünülebilir. Kaldı kı bu arkaik insanların beyninden daha küçük beyınlı insanların bıle konuşabildiği bilinmektedir (nanosefalik cücelerde olduğu gibi). Konuşma yolları, sözcüklerin seslendirlmesınde önemlıdır. Primatların konuşma yollarının bugunkü insandan farklı olduğu ileri sürülür. Bunlarda gırtlak daha yukarı yerleşim gösterıp yutak iyı gelişmemiştır. Konuşabılmek ıçın gırtlagın aşağı inmesi ve uzun, esnek bır yutağın oluşması gerekır. Ancak bu gelişimın, beynin konuşma için yeterli gelişiminden çok daha önce tamamlandığı bilinmektedir. Böylece, sonuç olarak konuşmanın başlangıcının ortalama 30.000 yıl önce olduğu ve yazının 20.000 yıllık bir gecikme ile başladığı söylenebilir. I insanın ayrıcalığı nedir? Dil gerek düşünsel temeli gerekse de ışlevsel yönleri ile öylesine insana özgü bır özellık olarak görünmektedır ki bazı bilim adamları "homo loquens" (konuşan adam) terıminın insanı, diğer hayvanlardan ayıran en belirgin özellık olduğunu ileri sürer. Hatta dil kullanmanın; "alet kullanan adam" terımınden bile aha fazla ayırt ettırici olduğu savlanır. şin doğrusu insan "gülebılen hayan"dır!..) Konuşan adam tanımına karşın; kuşırın, böceklerın, maymunların ve bazı ığer hayvanların karşılıklı iletişim kurukları bilinir (zöosemiotic biliminin ko nusu). Doğaldır, bu hayvanların iletişim düzeyleri, insanlar arasındakı dil iletişıminin karmaşıklığı ve anlatım gücünün daha çok al tındadır. Son zamanlarda şempanzelerie yapılan deneyler, aradakı far kın hiç de zannedildiği kadar büyük olmadığı nı açığa çıkarmıştır Bu hayvanlann konuş ma yolları (yukanda da belirtildiği gibi: Gırtlak ve benzerı yapılan) sesle iletişim kurmaya uygun olmadığından elle veya ışaret diliyte (lexigram) anlaşmak olasıdır. Orneğin mavi bir üçgene/ma, küçük pembe bir kaxe=muz gibi. Bu işaret dilinde fııller, sıfatlar da vardır. Şempanzeler, işaret dilıni öğrenmekte yani geometrik şekilleri ayırt edıp an lamlandırmakta buyük Hayvanlann dille iletişim kurma düzeyleri ile insanlar arasındaki dil iletişiminin karmaşıklığı ve aşama göstermış ve anlatım gücü arasında büyük farklar vardır. kısa zamanda dil ko nusundaki yeteneklebaşarı şaşırtıcıydı ve dil ile iletışimin salt Her ikisine de altı ay ıçınde zaman rinin sanıldığından çok daha fazla olduinsanlara özgü olmadığını göstermesı zaman 660 yeni tümce verildi. Tümğu anlaşılmıştır. Georgia/Yerkes dil bakımından ılgınçtı. celer normal bir sesle Ingılızce olarak araştırma merkezinde yırmi yıldan beri Demek ki dil hiç de insanlara özgü okundu ve Kanzi ile Alia'nın bu tümyapılmakta olan bu çalışmalar sonudeğil. İnsanlar, dığer hayvanlara oranla celeri başarı ile uygulama oranlarına cunda ilginç bilgıler elde edılrmştir. Dedil ile ilgılı evrimin sadece daha ileri bır bakıldı. Bu tümcelerden bazı örnekler nek olarak kullamlan maymunlardan binoktasında ve aradakı fark, ozu yönünverırsek: "Topunun etrafına lastık şerıdı rinin adı Kanzi'dir. Kanzı ve bırçok den pek de şaşılacak denli farklı değıl. geçir", "Hos'a şapkayı ve elmayı ver"... benzeri, adeta bir insan yavrusu gibi, Çalışmacılar bir deneyin notunu şöyle özel bir uğraş ve eğitıme gereksinim (*) Prof. Dr., Akdeniz Üniversitesi tutmuşlar: " 'Yılanı, köpekçiğe ısırt' göstermeden, sadece bakıcılarının Nöroloji ABD. tümcesı verildi. Kanzi, tümceyi dinledı, konuşmalarını dinleyerek bırçok soz Başlıca kaynaklar: oyuncak yılanın yakınına koydu. Yılanı cüğü öğrenebılmektedir. Kanzi altı Cyrstal D: The Cambrıdge Encyclopedıa aldı köpeğe doğru yaklaştırdı. Yılanın yaşındayken, dinlemekle 150 sözcüğü of Language. Sec. Ed., Cambrıdge, 1997. kafasını köpeğın ağzına soktu ve baş ayırt ediyor ve bu sözcüklerin geometGibson KR, Ingold T.: Tools, Language parmağını kullanarak köpeğın ağzını and Cognitıon ın human volutıon, Cambrıdrik sembollerıni gosterebilryordu. kapadı. ge, 1994. Aynı deney Alia ile yapıldı. Alia tümGould JL, Gould CG The anımal mınd, ceyi dinledi. Alia yaklaştı ve köpeğe Kanzi ve Alia Scientıfıc Amerıcan Lıbrary, New York, 1994. baktı. Alia köpeğı ısırdı." Kanzi tümHarrıngton A: Medicine, mınd and the double brain, Princeton 1987. celerin % 72'sini, Alia ise % 66'sını iki yaşında bir çocuk olan Alia da, bu doğru olarak değeriendırdı ve uyguladı. laboratuvarda Kanzi gibi eğitildi. özür: 533. sayımızda yayımlanan Alia'nın başarısı biraz daha düşüktü. Ne Doğumundan başlayarak aynı lıngüistik "Zekâ ve Dâhilik" başlıklı yazı Korkut var ki, Alia dili sürekli olarak gelıştirerek çevrede yetiştirıldı, sözcüklerin yerini Yaltkaya'ya aittir. Imzası yanlışlıkla öğrenecek, Kan2İ ise 150 sözcükle, alan geometnk sembolleri ögrendi. Bu gırmemıştır. Duzeltır, özür dıleriz. 660 tümcede kalacaktı. Yıne de bu iki denek ile kapsamlı bır deney yapıldı. Tışınlamyla daha net, daha güvenli görüntü dan böyle, röntgen ışınlan yenne 1 ışınları kullanılabilir. Tışınları bu ışlevı en az röntgen ışınlan denlı etkılı btr btçımdc gerçiekleştıreceğı gıbı, bu ışınlar çok daha güvenli otdugundan çevresindekilere de olumsuz bir etki yaratmtvor k | e w York'lu araştırmacılara gore, saniyede trilRenssetaer Pohteknik Enstitüsu tarafından geliştiri%Byonlarca çevrimle ölçülen sıklıktaki elektromanlen sıstemın temelini saniyenin trilyonda biri kadar ^ B yetik dalgalar olan terhentz ışıkları röntgen ışınlasüren titanyumsafir lazer atışları oluşturuyor. Bu ıa kıyasla daha net gorüntü verebildiği gibi, daha da atışlar daha sonra bir ışın bölücüsünden geçerek ıvenlı. "pompalama" ve "araştırma" ışınlarına ayrılıyor. TT ışınları elektromanyetik tayfta mikrodalga ile kızılöışınlan, pompalama ışınlarının çizgisel olmayan bır sı ışınlar arasında yer alıyor. Söz konusu ışınlar, şimpalyumarsenid kınlcasından geçınîmesı suretiyle ellerde röntgen ışınlarıyla gerçekleştiren çok sayıda işde ediliyor. Bu ışlem tek sıklıklı lazer ışığını, çoğu tervı görebiliyor. Tanı koyma amaçlı görüntülemenın yani hertz kapsamında olan, çok daha yararlı farklı sıklık 'a, bu ışınlar domuz pastırmasının içindekı yağın dağıdizilerine dağıtıyor. Elde nını gösteren edilen Tışınları daha ılık görüntülerin Titanyum?s üalyumÇinkoTellür alıcı Bilgisayar sonra görüntüsü alınkrıstallcfi de edilmesinde, a f j r \azer arsenit ekranı mak istenen ömeğe yö lıkon yonga kristali neltıliyor. Işık örnekten 3vrelerinin gözgeçerken dağılıyor. Bu 3n geçirılmesindağılma orneğin yogun 3, dahası uçağa luğuna ve içindeki nesiklenen bagajlanelerin dağılımına göre ı ıçinde silah ya Akımı değışıyor. a uyuşturucu bağlayıc' Kalan ışık çinko telulunup bulunlürıd bır kırılcanın üzerl ü ladığının sapine tutuluyor. ınmasında da Bavul T ışınları kırılcanın jrarlı oluyor. kırılma oranını değış Fızik uzmanı Okuvuntı tirerek pompalama ışını iCheng Zhang tarafından çekilen gönjntüyü donduruyor 3 ekibı çözünurlügu 150 mikrometre olan ve röntgen Araştırma ışını kırılcanın arasından geçerken ışığı /gıtlarından elde edilenlerden çok daha net resimler ilk ışının yarattığı optik değışımlerden ötürü dağılıyor. eten bır görüntüleme sıstemı geliştiriyor. Bir kameraya yansıtılan ışık, burada sayısal bılgıye dönüşuyor. Güçlü bır bilgisayara gönderilen bu verilühürlü kutuda ne var? ler yalnızca 1 sanıye ıçınde 250.000 noktalı (piksel) bır görüntüye dönüşuyor. Orneğin, mühürlü kutuların içeriğini saptamada, bun fışınlarının bulunmasıyla röntjenin papucu dama atılıyor J 540 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear