05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

SES VE PSİKOLOJİ 'or Ancak Losıck tum bunların nasıl neydana geldığı konusuna kesın bır ıçıklama getıremıyor Bakterılerın kendı aralarındakı ıletışının karmaşıklığı mıkrobıyolojı uzmanları ıı dehşete duşurmek yerıne derın bır oşkuya surukluyor Uzmanlar çokhuc elı canlılarda cenının gelışımıne yon ve en kımyasal ve genetık dılı andıran bır lıl sıstemını aydınlıga kavuşturduklarına nanıyor Cenınlerde tum gösterqeler lucrelerın başka hucrelerın çevreye yaylığı kımyasal ımler doğrultusunda hangı lokuya donuşeceklerını belırledıklerı yolunde bır goruşu desteklıyor Bu konuda ılerı surulen sav, her hucenın konumunun bellı bır dızı kımyasal ne nasıl tepkı gosterıleceğını belırledı|inı savunuyor Hangı kımyasal ve ızamsal bıleşkelerın cenın hucrelerını lerhangı bır qene degıl de bellı bır gene lonuşmesı yonunde devınıme geçırdığııın saptanması ıse çağdaş bıyolojı bılı nının en onemlı hedeflerınden bırını ıluşturuyor Bu konuda bılım adamları ıır araya gelerek elde edılen tum verılerı laylaşmaktan kaçınmıyor Hucrelerın ozel bır ışlevı ustlenmelerı okhucrelı canlıların ozunu oluşturuyor IO'II yıllarda elde edılen mıkrobıyolojık erıler ıse bakterılerde de bu tur bır ozel^şmenın olduğunu gozler onune serı or Bu ozelleşmenın kımı zaman turler rasında bır "ortaklığa" bıle donuştuğu ıluyor Kımı mıkrobıyolojı uzmanları baksrılerdekı bu ustun duzeylı surecı daha a ılerıye goturmekte ve bakterılerde neydana gelenlerın ınsanlardakınden •ek de farklı olmadığını ılerı suruyor Ancak bu noktada kuşkucular araya ırerek, toplumsal davranışların duyusal tepkıler gerektırdığını, bakterılerın ;e bu tur duygusal tepkılerden yoksun Idugunu vurguluyor Massachusetts Denız Bıyolojı aboratuvarı molekuler evrım uzmanı /litchell Sogın, sınır sıstemındon yok un olan bakterılerı sosyal yaratıklar larak duşunmenın buyuk bır yanılgı lacağına parmak basarken, kımılerı de lakterılerın çevrelerınde olan bıtenın, ımyasal bağlamda, "bılıncınde"ymış ıbı davranmalarının "sınır sıstemının" ar olduğu yolunda bır kanıt sayılıp ayılamayacagını tartışıyor VVısconsın Unıversıtesı'nden Madison ıdler bu goruşo ınanıyor Adler zarları lektrodlarla ıncelenpbılpcek buyuklukte akterıler ureterek bu canlıların tek ucrelı bırer sınır sıstemı gıbı ışlev gor ugunu kanıtlamaya çalışıyor Davıes ıse aha da ılerıye gıderek bakterılerı tıpkı ısanlar gıbı doyuma ulaştırmaya çaiışkları gereksımmlerı olan "duygusal aratıklar olarak ele alıyor Sesimiz duygularımızı nasıl taşır? Konuş ki kim olduğunu göreyim! Hamann. Dr. Mehmet Ömür* S es, kışının kendısını dışa vurmasına yarayan en guzel araçtır Aynı şekılde ses kışının duygusal dunyasını en kolay ele veren, kışıye en kolay ıhanet eden bır başka etkendır Uzuntulu mu, neşelı mı olduğumuz sesımızden hemen anlaşılır Daha "Alo" veya "Merhaba" der ke ruh halımızle ılgılı ıpuçlarını vermeye başlarız Kızgınlık, şaşkınlık, kofku, sıkıntı, tıksıntı, mutluluk ve otorıte duyguları da sesle kolayca aktarılabılır Bugun psıkolo |ik olayların ses ve beden uzerınde yarattıgı etkıler tartışmasız kabul edılıyor An cak bunların nasıl gerçekleştığı konusu karışık Yapılan tum araştırmalara rağmen her duygu ıçın ayrı bır akustık parametre bulunamamış Duygu ıfadesını ses verır, anlamı ıse konuşma verır Duygu ıfadesı ve konuş madakı anlam tek tek ele alındığında bır şeye yaramaz Ancak bırlıkte anlam kaza nır Duyguları tanımlamakta guçluk çekerız Duygularla bugune kadar psıkologlardan çok fılozoflar ılgılenmışlerdır Duygu bır varlığın çevre ıle ıletışımını sağlayan araç olarak kabul edılebılır Bunu bılgısayar dunyasının "ınterface" dıye tanımladığı ara bırıme benzetebılırız Duygu çevreden gelen bır uyarana verılen cevaptır Sartre'a gore kışının dış dunyada yaşadıklarının ıç dunyasındakı donuşumudur Dav ranışlarımızı baskılayabılırız ama korktuğumuzda sesımızın tıtremesıne engel ola mayız Duygu ıle ses ılışkısını araştırırken kar şımıza ıkı sorun çıkıyor Bırı teorık dığerı yontemle ılgılı Teorık bağlamda sorun, konuşmanın ıçındekı bılgılerın bır kalıba sokulamamasında yatmaktadır Laver gıbı bazı araştırmacıların tum çabalarına rağmen konuyu aydınlatmaya yarayan kavramlar belırsız dır Anatomofızyolojık taktorlerle fonetık faktorler arasında teorık bır yapılanma sağlanamamıştır Aynı sorun duygular ve kışılık ozellıklerı arasında da yaşanmaktadır Duyguların tanırnı çok amprık kalmaktadır Kışılık ıçın de aynı durum soz konusudur Duyguların sese yansıması konusunda araştırmalar yapılmıştır Normal ve pato lojık duygu ve kışılık arasındakı ılışkılerı ınceleyen bazı araştırmalar konuya bıraz da olsun ışık tutuyor Sesın kişilikle, stresle, duygularla ve psıkolojık hastalıklarla ılışkısını araştıran çalışmaları ınceledık Sesın oluştugu gırtlak ve sesın şe kıllendığı ses kıvrımları ustunde bulunan bogaz dıl koku, dıl, agız boşlugu, yanak, dışler ve dudaklar gıbı oranların sorunlarını konumuz kapsamına almadık Sddece beyınden çıkan emırlere bağlı tıpık değışıklıklerı ıncelemeye çalıştık Sempatık sınır sıstemı uyarıldığında duz kasların gergınlığı artıyor Bu durum sesın tonunda yukselmeye neden olmak ta Bu yuksek ton kulağın aracılığı ıle aynı sevıyede tutulmaktadır Kaslar arasındakı koordınasyonun değışmesı sesın şıddetı, tonunu konuşmanın ıntonasyonunu, da kıkada çıkan kelıme sayısı ve artıkulasyon ozellıklerını etkıleyecektır Bu kas aktıvıte sı kışının duygu dunyası ıle nasıl bır ıhşkı ıçındedır? Dogal olarak bu araştırmalar aynı dılı konuşan kışıler arasında yapılmıştır Çunku bır dılde sevınç belırtısı olan ınce ses tonu bır dığer dılde uzuntu belır tısı olabılır Başta Scherer olmak uzere bırçok araştırmacı bu konuda çeşıtlı araştırmalar yaptılar Ancak sesle kışılık arasında an lamlı bır ıhşkı kurulamadı Bu çalışmalar da sesın tonu, şıddetı ve tınısı dıkkate alındı Amerikalı ve Almanlar arasında yapılan araştırmalarda jurı sadece kışının ıçe kapanık mı yoksa dışa donuK mu ol duğunu ayırdedebılmıştır Stresin kışılerde yarattığı ses değışık lıklerı hem gerçek hayatta hem de laboratuvarda sımulasyon koşullarında araştırıl Duygu ve ses dı Ses kıvrımları altında basınç artışı ve yuksek frekans bandlarında enerjı kaması gozlendı Artık ses tellerı yerıne ses kıvrımı terımını kullanıyoruz çunku ses kıvrım ları kemanın tellerı gıbı havada yukarıda aşağı yukarı sallanan bırkaç tel değıldır Ses kıvrımları, uzerlerı mukoza denılen zarla ortulu yere paralel ıkı ınce kastır Bakıldığında dudak gıbı gorulurler Gerçek hayattakı stresin sese olan etkılerı uçuş sırasında tehlıkeye duşen pılotlar ve uçuş kulesındekı gorevlıler arasındakı konuşmalar ıncelenerek araştırıl dı Depresyonlu hastaların hekımle ılk goruşmelerı ve goruşme sonrasındakı seslerı ıncelendığınde ve pılotlarınkıne benzer bulgular elde edıldı Laboratuvarda stres korku fılmlerı gostererek veya şok uygulama tehdıdı ıle yaratılmaktadır Alınan sonuçlar ses tonunda ınceleme ve ses şıddetınde yukselme, yuksek frekans bolgelerınde eneqı yoğunlaşması şeklınde olmaktadır Ancak kışıler arasındakı tarklar çok buyuk olduğundan anlamlı bır sonuç çıkarabılmek guçtur Ayrıca verılen stresin derecesını bılmek de gerekır kı bu da mumkun değıldır Duygular ve ses arasında açık seçık bı lınen bağlantılara karşın bılımsel yontemlerle kanıtlanmış ılışkıler sınırlıdır Seslerı ıle çeşıtlı duyguları yansıtmaları ıstenen tıyatro oyuncularıyla yapılan araş îastırılmış bellekler Mıkroplara ozgu duygular goruşu ıçın akıt belkı de henuz erken Ancak, aynı eyı mıkrobık bellek ve ogrenme onusunda soylemek olanaksız Kuş olsun ınsan ya da otekı memelılr olsun, toplumsal hayvanlar ekın, gıtım vc yansılama yoluyla gelenek ve eteneklerını bır kuşaktan gelecek uşaklara geçırırler Kell benzer bılgı akjrımının baktprı kuşakları arasında da erçekleştırıldığıne ışaret eder Bu aktaria surecı bır "ana" hucreden yayılan ellı kımyasalların bır yavru" hucrearafından alınmdsıyla gerçekleşır >treptomısın turundekı antıbıyotık buna ır ornektır Streptomısını alan "yavru" ucre bır bakıma bu guçlu kımyasalın asıl uretılecegı yolundakı bılgıyı almış ayılır Kell'e gore bu tek molekulde belîkten başka bır şey değıldır1 Von Frisch, araştırmaları sonucunda rıların kıvrak bır bıçımde ıletışırn kur ukları yolunda ıpuçları sunmuş ancak 'U goruşun benımsenmesı onlarca yıl aliıştır Bu tur bır goruşun mıkroorganız ıalarla ılgılı olarak benımsenmesı ıse ok daha guç olacaktır Zıra ınsanların >uyuk bır çoğunluğu gunumuzde bıle nlağın salt ınsanogluna ozgu olduğu oruşune takılıp kalmıştır Shapıro'nun la dedığı gıbı, "Bakterılerı basıt, bır lakıma ılkel ve sınırlı sanmakla en buyuk ararı kendımıze verıyoruz " l.S. 1 Eylül 1996 Türkçe: Rıta Urgan tırmalarda spektrograf glottograf gıbı akustık analız aletlerı kullanılarak objektıf krıterler elde edılmeye çalışıldı Bu araş tırmalardakı yontemlerın farklı olmasına karşın sonuçların paralellık gosterdığı an laşıldı Çeşıtlı duygular farklı ıkı ses yapısı ortaya çıkarmaktadır Bırıncısı ses tonun da yukselme (ınce ses) ses şıddetınde artış konuşma temposuda hızlanma ıkınrısıyse ses tonunda duşme (kalın ses), ses şıddetınde azalma ve konuşma tem. posunda yavaşlama Çeşıtlı duyguları bu ıkı gruptan bırısıne yerleştırmek olasıdır Yapılan başkd bır çalışmada standart bır cumle çeşıtlı duygu ıfadelerıyle okutul muş ve konuyla ılgısı olmayan kışılere dınletılmıştır Bu kışıler sesı dınleyerek ıfade edılen duyguyu % 85 oranında tanımışlardır Bu ses fıltre edılerek yalnız gırt lakta oluşan saf ses dınletıldığınde tanıma oranı % 44'e duşmuştur Bu araştırma başka araştırmacılar tarafından da doğrulanmıştır Bu durum duygu ıle ılgılı para metrelerın daha çok ses tellerının ust kısmında rezonans boşluklarında oluştuğunun bır kanıtı gıbı gorunmektedır Duyguların tanınma oranları değışmektedır En kolay tanınan duygu ofkedır Dınleyenler tanıma oranları göz önune alındığında sırasıyla uzuntu, ılgısizlık ve sevınç ıfade eden duyguları tanıdılar Sartre a gore duygu bir ınanç olayıdır. Şuur duyguyu vucudumuzu degıştıre rek yaşar Orneğın korktuğumuzda ses tıtrıyorsa bu durum duyguya vucudun kendını değıştırerek verdığı cevaptır Sesın harmonıklerını kazandığı rezonans bolgesı olan boğazda kasların sertleşmesı sonucunda ınce harmonıkler guçlenır Bu durum sert çeperlı tum muzık aletlerıde oluşan fızık bır kuraldır Ayrıca sempatık sınır sıstemındekı değışıklıkler de ses Duygu ve ınanç te bir tıtreme ortaya çıkartır Sartre'a gore şuur korkuyu yaşamaktadır Bunu yaşarken olay daha da ılerı gıderse şuur bunu kaçma şeklınde daha ılerı bır boyutta yaşayacak veya vucudumuza yaşatacaktır Kışı bayılacaktır Boylece şuur karşısında dunya değışmış olacaktır Sesı duygularla ılgısını ınceleyen ılk onemlı kıtap Paul Mosesın 1953'te yazdığı "Voice of Neurosıs"dır En guncel yapıt ıse Karl Sherer'ın "Speech in psychiatry" adlı eserıdır Moses tek başı na veya bır jurıyle çeşıtlı psıkıyatrı hastalarını dınledı ve ses parametrelerının bazı hastalıklarda bozulduğunu saptadı Şızofrenıde sesı tonunda anlamla ılışkısı olma yan değışıklıkler olmaktadır Depresyonda kelımelerın surelerı uzamaktadır Bugunlerde ulkemızde de orneklerını gorduğumuz diksıyon ve etkılı konuşma kurslarında sesten çok telaffuza yer ve rılmektedır Daha once de soyledığımız gıbı telaffuz sozle ılgılı mesaj verır oysa duygu ve kışılığı ses yansıtır Sesın muayenesınde Dr. Mosesın sıstemlı yakla şım analızı oldukça yararlı bır yontemdır Moses 5R şemasını kullanmaktadır Bu 5R sırasıyla solunumu (respıratıor), genışlığı (range), ses rejısterını (regıster), rezonansı ve rıtmı (tempo) ıfade eder Konuşma sırasında herkesın kendıne ozgu bır solunum şeklı vardır Solunum duygu dunyasının bır aynasıdır Konuya gore solunum sayısı değışır Örneğın heyecanlandığımızda solunumumuz sıklaşır Sesın genışlığı konuşma sırasında kulağa gelen en duşuk tonla en yuk sek ton arasındakı aralıktır Bu aralık şarkı sesımızın genışlıgının en alttakı uçte bır bolgedır Kışının sesını dınler ken sesın doğal tonuna ve genışlığıne dıkkat ederız Ses tonu ınce veya kalın, genışlığı dar veya genış, rengı duz ve monoton olabılır Bu 5R değerlendırılerek konuşan kişinin kişiliği ve kişilik sorunları bı le anlaşılabılır Bır kışı yavaş bır rıtm (tempo) ıle konuşuyorsa kendınden emın, dıkkatlı, duşunen, soyleyeceklerını tartan bır kışıdır Ancak yavaş konuşmasının nedenı utangaç, kararsız olmasından da kaynaklanıyor ola bılır Yavaş konuşmanın dığer bır yo rumu da kışının kendıne aşırı guvenı nedenıyle duşunrelerının çok onemlı olduğunu sanması ve kelımelerı vur gulayarak ınsanların dıkkatlerını çekmek ıstemesınden kaynaklanıyor olmasıdır Kısaca ya lıderdır ya da aptal dıyebılırız Bunun tersı hızlı konuşan kımse duşun meden konuşan zayıf kışılıklı bır kımse de olabılır Tok seslı bır kışı ya otorıterdır veya doğal sesıyle konuşuyordur Bu durumda ses sorunu olmaz çunku seslerıyle kışılık lerı arasında lyı bır uyum vardır Ama bu tok ses zayıf bır kışılıkten zorlamayla çıkıyorsa bır sure sonra ses sorunları or taya çıkar Boone'un Dogal sesınızı nasıl bulur ve kullanırsınız" adlı kıtabı baştan sona bu konuyu ışlemektedır Dogal sesı bulmak saglıklı ruh halını bulmak demektır Hepınıze doğal sesınızle saglıklı gunler dılerız 1) Ldv«r J Thts phurıetiü deSLrıplıon uf voırı» quallty Gdmbndye Unıversıty Pross London (1980) •>) VVıllıams C L Stevens K N On deterrnırııng the emottonul Mate ot ptlotes dunng llıght an exploratory study Aerospace Medecıne 52 1238 1250(1972) 1) Nıwa S Changes of voıce characterıstıcs ın urge 11 sıtatıons neporis of the Aprompdıral Laboratory Japon •>lf Dnfpmp Force 11 51 58(1980) 4) Kurodd I Fu|lwdn O Okimura N Itsukı N Met hods fnr todrrmınıng pılot stress throuqh analyiıs of voıre LOinmuniGdtıun Avidlıon Space and Envıromftnt Mndınnp 4 W8 511(1976) 5) Tulkrıutt F Holfrn.fi H Slülıdkn Rl Shorcr K R Voc??/ ındıcalor of psıchıatrıc treatment eflecls ın depres sı) and schızophrenıcs Joumal al Cummunıcdtıo Dısor ders 11) 2 0 / ^ ^ ( 1 3 8 ^ ) 6) Sherer K R Vocal ındıcators of stress In J Darby (Ed?'?) Speech evaluatıon ın psıchıatry Grune and Straltıon New York 171 187(1981) 7) Roessler R Lester J W Vocal patterns In anxıety In W F Fann A D Pokorny I Karacan R L VVllllams (Eds) Phenomenology and treatment of anxıpfy Spect rum Now York 1971 8) VVllhdms C E Stevenb K N Emotıon and spoerh Som?'' acousllcdl corrolatcıs Journal of the Acoustlcal Socıety ?? Amerıca 52 1238 1250(1972) 9) Sherer K R London H Wolf J The vorce ol con tıdence paralınguıstıc cues âd dudıun^e evaluatıon Jorunal o?? Reseache ın Personalıty / J1 44 (19?J) 10) Moses P The volce ot neurosıs Grune and Stratton New York (1954) Kaynaklar: * KBB Uzmanı 5737
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear