Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ARAŞTIRMA HAFTANIN GÜNDEMİ Tiirkiye'de neler eksik? M. Eınin Ceylan Saçmalamak... Mutlaka ciddi şeyler düşünmek zorunda değilsiniz. Mutlaka ciddi şeyler yapmak zorunda da değilsiniz. Ciddi şeyler düşünmek ve yapmak, genellikle ve çoğunlukla hayatın dayattığı zorunluluklardır. Bu zorunlulukların başımızın üstünde yeri olacaktır. Onlardan kaçamayız. Kaçmamız da gerekmez. Ama hayatımız zorunluluklar haline geldiyse ve geliyorsa, kayıplar diyarındayız demektir. En iyisi, bu durumlarda, zorunluluklan zorunluluk olmaktan, yani rutin hayat akışı olmaktan çıkarmanın ve hayat felsefenizin odağına oturtmanın yollarını aramaktır. Bunu yapabilmek için de bir felsefe edinmek gerekmektedir! Felsefe edinebilmek için hiçbir zaman geç kalınmaz... Çünkü heryanımız, felsefe edinebilmek için gerekli koşullarla çevrili. Gözümüzde büyütmemeliyiz felsefeyi. Çünkü felsefenin "dünya ve insanın en temel özelliklerinin öğretisi" olduğunu ve "her çağın toplumsal eylemlehyle yakından ilişkisi" bulunduğunu söylüyor yazarlar. O halde herkesin bilinçsiz de olsa, farkında olmasa da nesnelerle her zaman felsefi bir ilişkisi var demektir. Yapılacak iş, bunu bilince çıkarmak. Günlük zorunlulukların "felsefi" ilişkilerini kurmak hem bizi hem de işi rahatlatacaktır. Ciddi şeyleri, ciddi olmayan yönlerinden ele almak da işimizi kolaylaştıracaktır. Hele ciddi şeyler üzerine saçmalamayadurmanın yaratacağı uçukluğun, bazen herşeyi nasıl düzelteceğini düşünmek bile işleri yoluna koymaya yetebilir! Unutmayın ki, saçmalama, bazen hiç farkında olmadan boğuştuğunuz sorunların bile gizli anahtarını veya kilit noktasını elinize verebilir. Yani felsefe edinmek, saçma düşüncelere yelken açmanıza yardımcı olabileceği gibi, saçma düşüncelerle de nesnelerin felsefi derinliklehne ulaşabilirsiniz... Böylece zorunluluklardan kurtulursunuz. Ne ilgisi var, demeyin. Bilemeyebilirim. Ancak şunu söyleyebilirim: Zorunluluklar, bir bakmışsınız, felsefenin ve saçmalığın kollarında ninniye dönüşmüş... Ünlü bilim adamı Medawar ne demiş: "Büyük yanıtlar ancak büyük sorular sorarak bulunabilir". Büyük söz etmiş. Kendisi ise hep sıradan ve saçma şeylerle uğraşarak büyümüş... Yaşamı, bize büyümenin yollarını gösteriyor olabilir... Kimi diyor ki "Büyük ve önemli evrensel problemlerle uğraşmayın". Akşam kanepeye uzanın ve saçma şeyler düşünün". Hayatla saçmalık, bilimle saçmalık sarmaş dolaş durumdadır. Bilimde bir dönem kapatmış bir başka dönem açmış büyük saçmalıklar vardır. Galileo'nun "dünya dönüyor" saçmalığı gibi. Nevvton'un, bütün cisimlerin birbirini çektiğini söylemesi de zamanın büyük bir saçmalığı idi ve buna kendisi de inanamadı ki şunları söyledi:"Bu benim için o kadar mantık dışı bir şey ki felsefi anlamda yeterli bir düşünce melekesine sahip hiç bir Allahın kulunun bunu kabul edebileceğine inanmıyorum". Nitekim dönemin ünlüleri Nevvton'a deli hunisi takmaktan geri kalmayacaklardı. Saçmalayarak belki Newton gibi keşifler yapmanın dönemi geçmiştir. Ancak minik hayatımızda, minik çevremizde, minik ülkemizde, saçmalayarak yoluna koyacağımız , kişisel ve minik çevresel zevkler alacağımız o kadar çok düğüm var ki! *** Gelecek cumartesi yeniden birlikte olmak umuduyla sağlıklı birhafta daha geçirmenizi diliyoruz. T urkıye'de onca kötu, saçma bazen de komik olay yaşanıyor kı bunca garip durumun birarada bulunması doğrusu artık psıkososyal olarak da açıklanabilir olmaktan çıkıyor. Bu nedenle bır bılım adamı olarak değil, sade bir yurttaş olarak oturup Turkıye'de herkesın bildiği değil de, daha az bilinen eksık noktaları tespıt etmeye çalıştım. "Eksik" derken "yetersiz" demek ıstedığımı, eksık kelimesini "hiç yok" anlamında kullanmadığımı özellikle bıldırmek isterim. ' Kayıt * Sessizlik * Organizasyon * Gösterilen degil, içten ıçe yaşanan bireysel ahlak * Kendinı sevme duygusu * Oıialarda görünmeyen para sahipleri * Obsesyonu (takıntısı) değil, düzeni olan ınsan * Meyütik (interaktif) bıçımde dınleyen insan * Sessİ7 kalmış kalıtelı kışiyı yakala yacak sistem * öfkenin, üzüntünün vo sevıncın ötesını görmüş insan * Yalnız ınsan * "Şahane", "çok güzel", "inanılmaz", tanımlamalarına yaşamında birden fazla başvurrnamış insan * Bilimsel taviz vermeden, bilirmden para kazanmayı bilen bılımadamı * Dındar, aynı zamanda zarıf kadın ' Dekolte giyim ıçın de soyluluğunu koruyan kadın * Yaptığı kaçamağı içine sindiromeyıp eşınden ayrılabılen evlıler ' Gosterrneye gerek duymadığı bir gücü olan erkek * Çekıci kadını yüzünden değil sırtından tanıyan erkekler * Eşzamanlı cinsel orgazm • Ölumu kabul edebılecek yaşlı * Uyuşturucuyu yalnızca denemekle kalmış gençler * Şemsıye ile yürümeye uygun kaldırımı olan sokak * Şemsıye, kemer ve şapka kullanmayı ve asmayı bılen ınsan * Silinmiş değil, olduğundan fazla görünen azınlık " Nitelikli Çingeneler * Insan elının yaptığı ürünü satan ticarethaneler * Para uğruna becerisini terketmeyen insan. * "Yeni bir Nejat Eczacıbaşı; daha "gerçekçı" Çetın Altan; iki tane Hayrettin Karaca; üç tane Çelık Gülersoy; .ve Gaziantep'te lokanta artıklarıyla 40 aile besleyen hayırsever gıbı kırk bın daha isimsiz fakat organize hayır istek " Şehır derelerınde çınar, tarlalarda eski armut agaçları " Sulaleboyu 1yı uşaklar ' Başka TRT2'ler * Kendini saklamayı bılen, yormayan, üstune ustüne gelmeden anlatabılen radyocular, televizyoncular " Lüks arabaya ceket ve saç savurmadan binecek yenı zenginler * Boşanmış kadınlarla evlenecek genç erkekler * lyi psikıyatrist * Açıklanmayıp yaşanan kişisel filozofi " Bısikletli insan * Doyabılen ınsan * "Kaldırım kültürü olan evsizler. * "Kasaba kültürlü" ve teşrifatçı nitelikli değil, bilim ve insan kültürlü polıtıkacı, ıdarecı, bürokrat ve başhekimler. ' Tabut arkasında bağıran değil, suzgün kalan üzgünler " Siyaset psıkologları " Çamurun ve betonun olmadığı yürünebılecek güzel bır toprak * Kütüphane * Bıraz daha, eskı Bursa ve Izmir Ailesi * Ifade edebilen insan ' "Çaykovskı" ya da "Münır Nureddın Selçuk" koleksıyonu için her zaman lısı kişı. birkaç bin dolar harcamaya hazır tutkunlar. * Gönüllüler ' Çılgın olmayan, ıntıhar etmeyen, kimsenin bilmediği sessiz aşıklar ' Sapkın ya da abartılı cinselliği nedeniyle değil, mesleki yeteneğıyie popüler olan şarkıcı, sinemacı, fotoğrafçı, modacı... * Toprak ve ağaçla uğraşmaktan köylülere benzeyıp gıtmış zıraat ve or man mühendıslerı * Ajanda kullanan, saate uyan ve doğru Türkçe kullanan ınsan " Yalnızca Edıp Akbayram'da kalmamış hüzünlü soyluluk * Doç. Dr. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastaltklan Hastanesi Evinizdeki sinema Planet Multimedia firması, son olarak dünyada "Home Cinema" olarak bilinen teknolojiyi de ülkemize kazandırdı. Dilimi2e "e sineması" olarak çevirebileceğimiz Home Cinema, Dolby Stereo, Dolby Surround ve Surraunt Sount teknolojilerinin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkan, dolayısıyla da sinema ortamını evinize taşıyan bir sistem. Televizyonunuzdaki filmleri sinema ortamındaymışcasına izlemek istiyorsanız Planet Multimedıa'ya başvurabilirsiniz. Çünkü İHome Cinema için Dolby Surraund/THX/AC3 decoder sistemlerini; 6 kolon çıkışlı Kenvvood, Technics, Denon gibi amfileri; Canon, Infinity, JBL gibi kolon setlerini kullanan Planet Multimedia; size en iyiler karmasım sunacaktır. Bilgi için: 212 520 21 7879 numaralı telefonları arayabllirsiniz. TreeFree Ecopaper (Ağaçsız EkoKâğıt) şirketi kurucusu, işadamı Paul Stanford'a göre kâğıtlar ağaçta yetişme/ler Stanford, kırtasıyeye yonelık olarak kullanılacak kâğıdı ağaçlar yerine lif oranı yüksek yabani otlardan üretmeyi yeğliyor. Hint keneviri gibi bıtkilerden, agaçlardan elde edıldığırıden daha fazla lıt elde edilıyor ve bu bıtkıler doğal olarak zararlılara karşı daha dirençli oluyorlar. Üstelik kenevir kâğıdı klor yerine hidrojen peroksıt ıle kolayhkla beyazlatılabtlıyor ve asıt ıçermedığınden yüzyıllarca sararıp, ufalanmadan özelliklerini koruyabiliyor. ABD'de bulunan TreeFreo şırketı 199?'den berı, Çin'den kenevir ve tahıl saplarından üretilmış kâğıt satın alıyor. Geçen yıl bu şirket Ikinci Dünya Savaşı'ndan beri ilk kez ABD'de kenevirden kâğıt üretimıne başladı. Hint kenevırınden uyuşturucu da elde edilebıleceği için, bu bitkinin ABD'de yetiştirilmesi 1937'den beri yasaklanmış durumda. Bu durum TreeFree'nin gereklı hammaddeyı dışarıdan almasına neden oluyor. Stanford'agöre uyuşturucu yasağı nedeniyle kenevir fiyatları yapay olarak yüksek tutuluyor. Ama ağaçtan elde edılen kâğıt fıyatlarıda arttığı için aradakı fiyat farkı azalmış durumda. (PS/aal) Ağaçsız Kâğıt e posta: bursali@planet.com.tr Cumhuriyet BİLİMTEKNİK • No: 513 18 Ocak 1997» Basan ve Yayan: Yeni Gün Haber Ajansı A Ş. • Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru: Hikmet Çetinkaya • Yazı Işlerı Müdürü: Ibrahim Yıldız (sorumlu), Dinç Tayanç • Yayın Yönetmeni: Orhan Bursalı • Grafık Yönetmeni Tiiles Hasdemir • Reklam Medya C. 5/33