26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

B İ L İ N Ç V E B E Y İ N A R A Ş T I R M A L A R I R enssealar Politeknik Enstitusü bılim adamlarından James P.Ferris ve meslektaşları geçtigimiz gunlerde sıfırdan başlayarak yaşama ulaşmanın reçetesını elde ettiler. Darvvin'den bu yana molekul "aşçıları" elde edecekleri nükleik asitli polimerlerin yeterince uzun olmasını ümit ederek organık ve inorganik malzerneleri bir araya getirmişler ama ne yazık ki istedikleri sonuca ulaşamamışlardı. Bu da yaşamın başlangıçla var olan bir maddeden kaynaklanmadığı anlamına geliyordu. Şimdi iso Ferrıs polimerlerin kil benzerı madenler Ü7erinde yoğunlaşmasına izin verıldigınde yeterince uzayabileceklerine ve ilke olarak çogalıp gelişeoeklerine parmak basıyor. Ferris'in bu buluşu yaşamın kilden ortaya çıktığı görüşüne guçlü bir kanıt oluşturuyor. Kilden yoğrulan yaşam Rüya körleşmesi Nurdoğan Rigel* Çağdaş insanın hastalığı: Rüya görmüyor yada çok seyrek mi görüyorsunuz? O halde rüyasızlaşıyorsunuz demektir. Yani yaratıcılığınızı yitiriyor, körleşiyorsunuz. Tehlike içindesiniz... manın faaliyetidir. (5) Adler, rüyaları "dün" ile "yarın" arasında bir köprü olarak görür. "Bir insanın genellikle hayata karşı takındığı tavrı bılırsek, şimdi ile sonra arasında ne şekilde köprü kurduğundan haberimir olursa, ruyalarını anlayabiliriz, bu noktadan geçerli birtakım sonuçlar çıkarabiliriz. Başka bir deyişle, tüm ruyaların temelinde hayata karşı takınılmış genel tavrın bulunduğunu söyleyebiliriz." (6) Ruyalarla ilgılı en geniş kapsamlı araştırmaları gerçekleştiren Carl Gustav Jung'a gore ruyalardakı sımge ve semboller tek başına incelendiğinde, her kışı için özel anlamlar taşıdıkları, kişinin kendini rüyaları aracıhgıyla bu sımge ve sembollere yansıttığı ortaya çıkar. Jung, simgesel, doyumsal görunumler, düşünceler, yargılar, kavramlar, zorlamalar ve eğilimlerin bilinçaltına itildığını. ruyalarla da bilınçaltı etkınlıklerinin gün ışığına çıktığını belırtıyor. Jung, ayrıca rüyaları, fızyolojik belırtıler olarak kabul ediyor ve bir ruhbılımcı yaklaşımıyla, ruyaların ruhsal hastalıkların G Yeşil olmak kolay değil elmiş geçmiş en büyük dahilerden biri olan Leonardo da Vinci, "Ortalama insanın görmeden baktığını, duymadan dinlediğini, hissetmeden dokundugunu, tad almadan yediğinı, fiziki bilince erişmeden hareket ettigini, koku bılincine ulaşmadan nefes aldığını ve düşünmeden konuştuğunu"söy\üyor. (1) lerde pek rüya görmedıkleri bilincine varırlar, sonra giderek, rüya görmediklerinı far ke derler. Her sabah biı gün oncesınden daha kötü, daha karamsar, daha yıkık uyanırlar ve ânlarlar ki, artık bir daha rüya görmeyecekler. Ve beynın kıvrımlarında butun görüntüler teker teker yok olup gıder. Ebedi bir karanlık,; Ikıncı Körlük." (8) Körlerin karanlık dünyalarına renk veren ruyaların yok oluşuyla yaşadıkları ıkıncı körlüğü, tekno rüyaları tercıh eden, görme duyusuna sahıp olan, ancak sadece bakan kitle, kendi tercıhı olarak yaşıyor. Brıtısh Columbıa Ünıversıtesf ndekı araştırmanın ortaya koyduğu şekliyle rüyalar hatırlandıkça ve üzerınde konuşuldukça kişının ıç ıletışımini, yaratıcılığını, dolayısıyla zekasıyla ruhuyla gormesinı saglıyor. Fakat günlük yaşam rutin içindeki insanın ne rüya görmeye ne de hakkında konuşmaya vakti var. Rüya toplayan şirketler j ılım adamları hem suda hem karayaşayabılen canlıların giderek "azaldıkları yönündeki görüşü kabul etmekte epey guçlük çektiler. Ne var ki, elde edılen son veriler Yosemite Ulusal Parkı çevresinde bulunan yedi kurbağa türünün tümünün de tükenme tehlikesıyle karşı karşıya olduklarını, bu arada üç türün de tümüyle yok olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumun özellikle balık sayıöındaki artış, morötesi ışınım, kımyasalların yol açtıgı kırlılık ve hastalıklardan kaynaklandığı sanılıyor. Venüs'te hava kestirimî V enus gezegeni uzun bir süre kaçak sera etkisinin yaşandığı en 1yi örnek olarak kabul edilmiştir. Venüs'ün atmosferi buyük olçüde karbondıoksıtten oluşur ve yüzey ısısı yaklaşık 450 derece Santigrata ulaşmaktadır. Dünyanın da, atmosferinin karbondiokside doy ması durumunda, enınde sonunda ısınaçağı düşünülüyordu. Ne var ki, Colorado Üniversitesı'nden bir ekıbın gerçekleştirdıği son bir araştırma Venüs'ün, tıpkı Dünya gibi, düzensız bir ıklime sahip olabileceğinı ve bu gezegende de anı ısı değişimlerinin yaşanabıleceğini ileri sürüyor. Hastalığa yo! açmayan sivnisinekler Y 4906 oğun şıddetlı mafsal ve kas ağrılarına yol açan dang vırusü genellıkle sıvrısıneklerden insanlara bulaşır. Tel, cibinlik ve aşı gibi önlemler bu virüsün insanlara geçmesini engellemeye yeterli olmadığından, bılım adamları, yenı bir çözüm bulmaya koyuldular. Genetik Mühendislik yöntemlerınden yararlanarak virüsü bir kurbandan bir başkasına taşıma yetisınden yoksun sivrisınekler ürettiler. Değişime uğrayan genler virüsün yayılmasını engelliyor. Vınci'nin burada dile getırdıgı duyusal körlüğü yaşayan ınsan, iç dünyası ile dış dünyadaki gerçekliğin dengesını yıtırmış. Insanoğlu yarı cehennem yarı dünya dekorlarından oluşan bir sahnede, tum yanılsamaların, duşüncelerin, egemen değer yargılarının çöküşünü yaşıyor. (2) Elias Canetti'nın "körleşme" adını verdıgı bu dönüşüm, insanoğlunun duyularını dumura uğratarak, bazen kendi yarattığı, bazen de kendisi içın yaratılan bir sanal gerçekligın içınde kayboluşunu gösterır. İç iletışimını yıtırmış, ruhunu besleyen duygulara yönelık algılamanın kapısını kılitlemış insanın, yaşadığı dış dünya ger çeklığinı aşırı ve yapay ışıgının yarattığı körleşme, once ruyalarla başlıyor. Dış dünyadan gelen, buyük bir yuzdesı tasarımlanmış ıletılerden oluşan ıletişım saga nağı altındakı gunumuz ınsanı, ıç ıletışımıni besleyen ruyalarından da koptuqundn, yaratıcılığını, üretkenligını de yavaş yavaş yıtırıyor. "British Columbıa Unıversıtesı'nde 1960'ların başlannda gerçekleştırılen bir çalışmada ogrenıler psıkolo/ı derslerinde ruyalarını ıncelemişler. llk derslerdo ruya görmeyen ogrencıler varken, yıl sonuna doğru ruyalarını anlatanların sayısı bırkaç kişiden tum sınıfa yükselmış. Psikometrik testlerde de self imaj (kişının zihnınde kendisi içın oluşturduğu görüntü) gelişmış, notları yükselmış, akademık performanslan artmış Ûğrencilerın hem kendılehyle ilgılı ıfadeleri, hem de yaratıcı ıfadeleıı buyük oranda ılerleme kaydetmiş. Araştırmada, rüya görmeye verilen önemın artmasının kişının genel durumunu iyileştirdiği ve yaratıcılığını arttırdığı sonucuna varılmış." (3) Ruh bilimciler ise rüyaları geçmişin ve bilinçaltının bir tortusu, sağaltımı olarak ele alıyorlar. (Freud, Adler, Jung) Ruyaların önemi konusunda en lyi bılınen görüş, Sigmund Freud'un geliştirdigi psikanalızci rüya kuramıdır. Freud'a göre rüyada görülen olaylar, bilinçdışı arzuların örtülü olarak dışa vurumundan başka birşey değildir. Sıklıkla cinsellikle ilgılı yasaklanrnış dürtulerı sımgeleyen bu arzular normal olarak bilincin dışında tutulur, bastırılır. Uyku sırasında bastırmanın gücü azaldığından arzular serbestçe dışa vurulursa da, rüya gören kişinin bilincine girmelerinı engellemek amacıyla kabul edılebılır ımgelere dönüştürülür. Bu dönüştürme uyku sırasında algılanan duyu uyaranlarından onceden yaşanmış olaylardan ve derinde yerleşmiş anılardan yararlanılır. Psikanalizde de rüyalar yorumlanarak bilinç dışının incelenmesine önem verılır. Rüyaları basınç altındaki ruhun sağaltım mekanızması olarak gören Freud, bu sıstemı şöyle açıklıyor: "Rüya bizi uykumuzu bozmak ıçin ziyaret etmez. Aksine, onu korumak içın gelır. 0nun varolmayanı gösteren hayalleri sayesinde basınç altındakı ruh genlımleri boşalır. Böylece, sabahleyin dinçleşmiş olan vücut, bogulan bir ruh yerıne, temızlenmiş ve hafiflemış bir ruh bulur." (4) Fredu'u ızleyenlerden Alfred Adler, rüyaların geçmişten çok, gelecegın planlanmasına yardımcı olma ışlevinı üstlendiğini ıddıa eder. Adler'e göre rüyalar aynı zamanda geleceğını, kendısıne güvenlik verecek bir amaca doğru yöneltmeye, tasarlamaya, planlamaya çalışan bir organiz tanımı için gerekli bir verı olarak kullanıldığını soylüyor. (7) Rüya körleşmesi süreci Dış dünyadan gelen güdüleyicı mesajlarla sarılmış bir insanın, ıç tepisel olarak rüyalarına dönüş yapması doğaldır. Ancak bir gün ıçinde medyaya ayrılan zaman dilimındekı artış, bir ölçüde de uyku saatının azalması anlamına gelıyor. Beş safhadan oluşan ve REM safhasında gorülen ruyaların hatırlandığı uyku süresinde, her 90 dakikada bir 10 dakika sadece REM dönemi olarak geçıyor. Uykudaki REM safhaları azaldıkça, kişinin ruyalarını hatırlama oranı da duşer. Medyaya verdiği zamanları, kendi seçimiymiş gibi farkına varmadan ruyalarından çalan günümüz ınsanı, aynı zamanda bir "rüya körleşmesi" sürecine gıryor. Sabahları rüya görmeden uyananların sayısı artıyor. Çünkü REM sayısı azaldıkça, rüya görerek, ruhunu dınçleştirmış, tazelemış olanların sayısı da azalıyor. Kısa bir süre de olsa dünyayı goren, ancak daha sonra görme duyusunu herhangi bir nedenle yitirenlerın bir süre daha rüya gormeyi sürdürdükleri bilinir. "Ancak bu kişiler gün gelir (tıp da neden, nasıl bilmiyor) rüya göremez olurlar. Rüyalar korlerı yavaş yavaş terk eder. Önceleri son gün "Doktora tezleri için Konya koylerınde dolaşan Kalifomıyalı bir çıft, köylülerle konuşarak ruyalarını toplamışlar Mıchıgan Üniversitesi Çağdaş Sanat ve Antropoloji Bölumu dünya çapında bir rüya arşıvı gelıştirmek için çeşıtlı ulkelerden seçtiklerı köylerde ılk çalışmalarına başlamışlar. ABD'de universıteler hangı araştırma için kımden ne kadar para aldıklarını bıldırmek zorundalar. Boylece rüya pro/esini destekleyenler arasında Microsoft, IBM, VVamer Brothers, Dısney, Sony ve Benetton 'un olduğu bilıniyor. Bu firmalar yoksul halkların ruyalarını toplamak ıçin milyarlar harcıyor. Arşıvde şimdiye kadar bir mılyona yakın ruya birıkmış. Ruya başına 100 dolar cıva rında telif ücretı ödenıyot. Projenın arkasında dunyanın sayılı çok uluslu şırketlcıının varlıgı yenı bir sanayının kurulmakta olduğunun habercısı mı?" (9) Gündüz Vassaf'ın bir Amerikan gazetesındekı habere dayanarak verdiği bu bilgı, çok uluslu şırketlerin milyarları için de Üçüncü Dünya ulkelerini kullanmaları açısından oldukça düşündürücü Ya gelışmışlık duzeyi arttıkça yaşanan rüya körleşme sini önlemek içın daha yapacakları çok şey, gıdeceklerı çok yolları olan Üçüncü Dünya ülkelerı ınsanlarının yoksulluktan doğabilecek bilinçaltı yaratıcılıklarını sömuruyorlar ya da once ruyalarını satın alıp sonra da ruhlarını ele geçirecekler. Çünkü buna benzer bir işlem Vietnam'da bir J kez yaşanmış. "Once iyı Vıetnamca î bilen ABD'Iİ akademisyenler köylerı * dolaşıp destanları, efsanevı kahramanlarını, uğur ve ugursuzluk sımgelerini mitolojık korkularını araştırırlar. Sonra Pentagon bu verilen psikolojik savaş aracı olarak kullanır. Köylulerın moralıni çökertmek içın gece karanlığında helıkopterlerle yapılan akınlarda semalardan mıtolo |ik tanrılar ve efsanevı yaratıklar köylulere seslenir. Savaşın ugursuzluk getireceğıni, toprağın bereketini alacağını, daha büyük felaketlere neden olacağını söyler. (10) Tüm bu veriler ışıgmda ruyalarımızı korumalıyız. Rüyasızlaştırılarak yaratılan körlüğe düşmemek, yaratıcılığımızı yıtırmemek, gün içınde otomatiğe bağlanmış alışkanlıkîar ya da mekanık davranışlarla geçen yaşamı renklendırecek rüyalar ıçin medyadan değil, beynımızın sınırsız gücünden yararlanmalıyız. Doğal kaynaklarını sömürgelere teslim eden az gelışmiş ülkeler, şımdı de rüya kaynakları için aynı hatayı yapıyorlar. Biz ise sadece Batı formatlı tekno ruyalarla kendi dünyamızın merkezini şaşırıyoruz. 1 Tony Buzan, Raymond Keene. Dehanın Fl Kıtabı. Sabah Yayınları, Istanbııl, 1996, s.36 ? Flıns Canettı. Körleşme. Payel Yayınları, Istanbul. 1984. 3 Buzan, Keene, A.g.e, s.29 A Stefan 7woıg. Sigmund Freud Cınsellığı Yeryüzü, Broy Yayınları, Istanbul, 1991, s 69 5 Alfred Adler, Insan Tabıatını Tanıma, Iş Bankası Yayınları, Ankdra, 1994, s 167 6 Adler, A.g.e. s.228. 7 Carl Gustav Jung, Bılınç ve Bilinçaltının Işlevı, Say Yayınları, Istanbul. 1994. s.1b3 184 8 Gunduz Vcissaf, Connetın Dıbi. Ayrıntı Yayınları, Istanbul. 1996. s. 194196. 9 Vassaf, A.g.o, s.201?02. 10 Vassaf, A.g.e, s.201. * Doç. Dr. * I.Ü. lletişim Fakültesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear