Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BİLİM VE TEKNOLOJİ DÜNYASINDAN HABERLER Kamuoyu apaştıpmalarında metodoloji Bir ankete dayanan araştırmanın bilimsel değerini hangi kıstaslara göre ölçebiliriz? Mahir Ulnsoy* I \r örnekleme ve anket çalışmasına jdayandırılan Güneydoğu raporu ve 'oldukça uzun zamandan beri Türkiye gündeminde olan seçimler, kamuoyu araştırmaların sık sık başvurulan bilgi toplama yöntemlerinden biri haline getirmiştir. Hatta, Cumhurbaşkanı'ndan parti genel başkanlarına kadar pek çok kişı ve kuruluşun "anket" yaptırdığı, kamuoyunda da bu araştırmaların "yaptıranın gönlüne göre bulgular"la sonuçlandığı kanısı vardır. Sosyal araştırmacılık bir uzmanlık konusudur ve multidisiplıner bir uğraştır. Araştırmanın her aşamasında yapılan işler bilimsel esaslara dayandırılır. Bir bilginin bilimsel değeri, o bilginin doğruluğu (güvenirlik, geçerlik ve duyarlık) ile ölçüler. Laboratuvar ortamında yapılan bir ölçümün bilimsel değeri o ölçümü yapan insanın disiplinıne ve kullanılan aletin kalibrasyonuna bağlıdır. Sosyal bilimlerde de toplanan bilginin bilimsel değeri, o bilgiyi toplamak için uygulanan metodoloji ile çok yakından ilişkilidir. Bu nedenle, kamuoyu araştırmalarında toplanan bilgilerin güvenirliği ve geçerliğı üzerinde yoğunlaşacak kuşkuları gidermenin yolu, bilgi toplamada en modern teknolojiyi uygulamak ve araştırmanın metodolojisini yayımlamaktır. Yazımın bundan sonraki kısmında sosyal araştırmalarda toplanan bilginin doğruluğunu etkileyen en önemli faktörler üzerinde duracağım. Her iki yöntemde de toplanan bilgiler ve hesaplanan göstergelerin doğruluğu (geçerlik ve güvenirliği) üzerinde doğan ilk kuşku, kapsam hatasından ileri gelir. Kapsam hatası, istatistik dünyasının en çok çekindiği "yalınlığın" kaynaklarından biridir. Toplumun herhangi bir kesimi araştırma kapsamına alınan toplum kesimine yanlı olur, kapsanmayan kesim hakkında hiçbir bilgi olmadığından yanlılığın yönü ve büyüklüğü bilinemez. Türkiye gibi büyük bir ülkede, tam sayımların kapsam hatası göreceli olarak küçük olacağı için ıhmal edilebilir düzeyde olduğu söylenebilir. Kapsam hatası örnekleme araştırmalarında daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Örnekleme araştırmasından yapılan kestirimlerin, alındığı evrene geneilenebilmesi için örneklemenin olasılıklı seçimle alınmış olması gerekir. Başka bir deyışle, örnekleme oranının hesaplanabilmesi için gerekli olan evrendeki tüm birimlerın sayısının bilinmesi veya evrendeki her birimin önceden bilinen bir seçilme olasılığının olması gerekir. Olasılıklı seçimler için istatistik tekniklerden yararlanmak olasıdır ancak, olasılıksız seçimler için istatistik biliminin sağladığı teknikler geçersiz kalır. Örnek, araştırma konusu olan evrenin tüm birimlerini içine alan örnekleme çerçevesinden rasgele yöntemle seçilir. örnekleme çerçevesinin toplumun tüm birimlerini içermediği durumlarda, evrendeki birimlerin seçilme olasılığı bilinmiyorsa yapılan örnekleme olasılıksız bir örneklemedir. Bu durumda hem yanlılık söz konusudur, hem istatistik tekniklerden yararlanma kapıları kapanmış olur. Yanlılık kaynaklarından bir diğerı değişik toplum kesimlerinin araştırmaya aynı derecede istekli davranmamalarıdır. Bu nedenle, değişik toplum kesimlerinin cevaplama oranlarının farklı olması yanlılık Güvenirlik kuşkusu yaratır. örneğin, orta yere konan bir sandığa isteyenin anket doldurup atması, veya telefonla oy belirtme, veya bir köşede bekleyip anket doldurmaya razı olanlarla "kota"yı dolduruncaya kadar görüşme yapma bu tip yanlılık içeren araştırmalardır. En önemli yanlılık kaynağı olan örnekleme çerçevesinin iyi oluşturulması, yanlılıktan kaçınmanın yollarından biridir. Çerçevenin oluşturulması genelleme yapılmak istenen kitlenin tüm birimlerinin çerçeve içine alınması demektir. Bu nedenle, eldeki kullanılabilir örnekleme çerçevesinin güncel olması, değilse güncelleştirilmesi gerekir. Türkiye gibi sosyal hareketliliğin çok yüksek olduğu bir ülkede güncel çerçeve bulmak çok güçtür. Son 15 yıldır uygulanan ekonomik politikada inşaat sektörünün motor sektör oluşu bu hareketliliği hızlandıran bir faktör olmuştur. Hem kentler arası, hem de kent içi göç nedeniyle birdenbire bir mahallenin ortaya çıktığı ya da gecekonduluk bir alanın iş merkezine dönüştüğünü görmek olasıdır. Güncelleştirme ışlemi karmakarışık örnekleme planlarında daha da fazla titizlik isteyen bir iştir. Güncel olmayan bir çerçeveden yapılan örnekleme seçimi, bulgular üzerinde yanlılık kuşkuları doğurur. Anket uygulanarak yapılan araştırmalarda bilgilerin doğruluğunu etkileyen pek çok faktör vardır. Anketin yapısı, soruların sırası, dillendirilmesi, görüşmecilerin davranışı bunlardan hemen sayabileceklerimizdir. Bu nedenle toplanan bilgilerden akademik olarak yararlanmak isteyenin ilk yapacağı şey araştırmanın metodolojisini değerlendirmektir. Aynı gerekçelerle, araştırma yaptım, şu bulguları buldum diyen araştırma sahibinin de ilk önce araştırmanın metodolojisini açıklaması gerekir. *Doç. Dr., H.Ü. Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Yanlılıktan kaçınmak S on yıllarda Türkiye bilimsel üretkenlikte gözle görünür bir ılerleme içerisinde. Bunun bir göstergesi 1994 yılında SCI'e kaynak olan dergilerde yayınlanan makale sayısında ülkemizin tarihi boyunca ilk defa 34. sıraya yükselmesidir. Cumhuriyet'in Bilim Teknik ekinde 56 hafta süren istatistikler tarafımdan hazırlanmıştır ve kaynağı belirtilmiştir. (TÜBlTAK'ın bir INTERNET servisi olan VVEB'inden herkese açıktır, adresi www.tubitak.gov dur ve 19801994 yılları arasını kapsamaktadır). İstatistikler 1 Temmuz 1995 tarihli Bilim Teknik'teki yazımda da bahsedildiği gibi kişi veya kurumlar tarafından değil uluslararası kabul görmüş Science Citation lndex'de yer alan makaleler sayılarak üretilmiş. Türkiye bilimi açısından bu sevindirici gelişıTıeyi kamuoyu ile paylaşmak ve siyası iktidarın dikkatini bu önemli noktaya çekmek amaçlı bir çalışmayı Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinde yayımladım. llgılı metın aynen şu şekıldedir; "Fizik en çok yayının yapıldığı bilim dallanndan biri. Buna karşın ülke genelinde yaygınlığı pek yok. ODTÜ Fizik Bölümü Türkiye'de önemli bir odak. Bilkent Üniyersitesi, Boğaziçi Üniversıtesi ve TÜBİTAK diğer önemli merkezler." Yukarıda '1994 Yılı Bilimsel Yayınlan Üzerine' adlı yazımdan alınan fizik çahşmalarının vurgulandığı paragrafta fizik alanında çalışmalarını yürütmekte olan diğer kurumların adını vermemiş olmamdan bu kurumların fizik ile ilgili çalışma yapmadıkları anlamının çıkanlması yersizdir. Buna ek olarak yukandaki paragrafta TÜBİTAK adının geçiyor olması ıse bilimsel araştırmalara destek olan bu kuruluşun önemini vurgulamaktadır. Akademik çevrelerce çok iyi bilindiği gibi TÜBİTAK yurt genelinde yaklaşık 800 adet bilimsel projeye destek vermektedır ve bunların bir kısmı Fizik projeleridir. Dolayısıyla ülkemizdeki bijjmsel üretkenliğin artmasında TÜBlTAK'ın katkısı bu anlamda çok önemlidir. Bu gerçeğin bilindiğini varsayarak yazımda ayrıca belirtmedim. Yazıma gösterilmesi gereken tepkinin kişilere ve kurumlara saldın biçiminde olması yerine ülkemizin gelişiminde çok önemli olan bilimsel çahşmaların hakettiği desteği sağlanması doğrultusunda olması gerektiğine inanıyorum. 29.7.95 tarihinde Bilim Teknik dergisinde imzasız yayımlanan açıklama ila şahsıma yapılan saldın tamamen önyargılı ve gerekçesizdir. Saygılarımla, Bilimsel yayınlarda bir açıklama üzenine Yaygınlığı olmayan dal: Fizik Amaç bilgi toplamak Ülkemizde akademik çevrelerce yürütülen sosyal araştırmaların geçmişi son 40 yıla uzandığı halde, kamuoyu araştırmaları son 10 yıldır yaygınlık kazanmıştır. Ister bilimsel amaçla yapılsın, isterse ticari amaçla yapılsın, araştırmaların temel amacı bilgi toplamaktır. Toplanan bu bilgilerden dört şekilde yararlanılır. Birincisi, araştırma konusunun gerektirdiği ölçümler elde edilir. Ikincisi, geçmiş göstergelerle yeni göstergeler karşılaştırılarak gelişim izlenir. Üçüncüsü, göstergenin geçmiş değerlerinden de yararlanılarak ileriye dönük kestirimler yapılır. Dördüncüsü de, göstergeler arasında ilişki kurularak politika geliştirilir ve eylem planları yapılır. Nasıl yapılırsa yapılsın, hangi yöntem uygulanırsa uygulansın, toplanan bilgilerin güvenle kullanılabilmesi için birinci koşul, bilgilerin geçerlik ve güvenirliğidir. Sosyal konularda iki bilgi toplama yöntemi vardır, bunlardan birisi tam sayım yapmak, digeri de örnekleme yöntemine göre seçilen deneklerden bilgi toplamaktır. Tam sayımlarda çok sayıda gözlem üzerinde az sayıda ölçüm yapılır. Bu yöntem hem çok pahalı olur hem de sonuca uzun zamanda erişılir. Örnekleme çalışmalarında ise, az sayıda gözlem üzerinde çok ölçüm yapılır. Bu yöntem kısa zamanda sonuca varmayı sağlar ve daha ucuza malolur. Doç. Dr. Serhat Çakır 4404