05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

TARTIŞM AEDİTÖRE MEKTUP Üniversite olmanın "olmazsa olmaz" koşulu doktora derecesine yönelik öğrenim yapmaktır. Üniversitenin saygınlığı lisans öğrencisinin bulunması veya lisans öğrencisinin sayısıyla ölçülmez. Ölçü, doktora diplomalannın niteliğidir. Cafer Ibanoğlu* | ır suredır Cumhurıyet BilimTeknık |6kı, Unıversıtelerarası Kurul'un (UK) 'duzenledığı doçentlık sınavlarında yaşanan somut olaylan sergilemekte ve bu sınavların belli bır esasa dayanmadığını, oluşturulan her ]urının kendıne göre kararlar verdığını kamuoyu onunde tartışmaya açmaktadır. Bu tartışmaların olumlu yankıları olmuş, UK esasları behrlemek ıçın tum bırımlerınden goruş almaya başlamıştır. Yuksek öğretım Yasası'nın 3 maddesinde enstıtu tanımı "Üniversitelerde ve fakültelerde birden fazla benzer ve ılgili billm dallarında lisansüstü eğitimöğretlm, bilimsel araştırma ve uygulamaya yapan bir birimdir" şeklınde yapmaktadır. Dort yıllık lisans öğretımınden sonrakı yuksek lisans ve doktora oğretımı görevı yasayla bu enstıtulere verıldığı gıbı, enstıtuler bılımsel araştırma ve uygulama ışını de ustlenmişlerdır. Asıl amacı ünıversıtelerımızı emırkomuta zıncırı ıçıne almak olan bu yasanın AraştırmaGelıştırme (ArGe) personeh yetıştırme görevinı ustlenen lisansüstü enstltulerını getirmesı, kamuoyuna büyuk bir yenılik oîarak sunulmuştur. Yasanın yururluğe gırmeslnden sonra Yükseköğretım Kurumları Teşkılatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hukmunde Kararname lle her universıtede fen, sağlık ve sosyal bılımler enstitulerının kurulması sağlanmıştır. Yaklaşık olarak 13 yıldır çalışmakta olan bu enstıtülerın ArGe personeh yetıştırme ıddıası bır yana, unıversltelerın oğretım uyesı gereksınımını ne olçude karşılayabıldıklerının kamuoyu önünde tartışılmasında buyük yarar vardır. Lisansüstü eğitim ve öğretimde sorunlar dikkatle ızlenir. Son yıllarda bunlara çalışma grubunun bulunması ozelhğı de eklenmıştır Lisansüstü öğrencılerıne ders verecek bılım ınsanları ıçın de aynt koşullar geçerlıdır Bugun ABD'de 3000 dolayında yükseköğretım kurumu vardır Bunlardan ancak 700 kadarında lisansüstü programı bulunmaktadır. Doktora dıplomasının saygınlığı olan üniversite sayısı 50'yı geçmez. Oğrencı, tez savunmasına gırmeden önce bırkaç yayın yapmak zorunda olduğu gıbı, tez savunmasından sonra da tezının daha önce yayımlanmamış sonuçlarını yayımlamak zorundadır YÖK'un tanımıyla gelismiş üniversitelerimlzde lisansüstü enstıtulerı nasıl çalışıyor? Fakultelerın her bolumu enstıtulerde anabılım dalı olarak görunuyor Kontenjanları bölumler belırhyor, gırış sınavlarını bölumler yapıyor ve enstıtulere kayıt ıçın bıldırıyor Açılacak derslerı ve danışmanı bolum başkanı belırhyor Enstıtuye yalnızca öğrencılerın kayıtlarını tutmak kalıyor. Ancak enstıtulerin asıl görevı öğrencılerın kayıtlarını tutmak da değıl, öğretım uyelenne ek ders ucretı lle maddı destek sağlamak olmuştur(1). Durum böyle olunca öğretım üyesi ve oğrencılerle yüz yuze gelen, emırk son bölum karıdan ler dülerının hareket runda kalmaktadır. Lisansüstü öğretımı, oğretım uyesıne maddı destek kaynağı olduğundan kımı bölum başkanları, öğretım uyelerı ve öğrencılerın de bulunduğu bır o r t a m d a "Bu pastanın dağıtım işi bana verilmiştir. Hangi öğretim üyesine ne kadar verileceğinl ben takdlr ederim" diyebılmıştır Olaya pasta gözuyle bakınca elbette her şey altust olmaktadır. Dersler, her öğrencıye tek tek öğretım uyesınin odasında verıliyor ya da verıliyor gıbı gösterılıyor; sınavların nasıl yapıldığını kımse bılmıyor; tez ınceleme ve savunma jürılerinl bölum başkanı elbette fazla pasta alan öğretım uyelerinden kendı düşüncesıne göre oluşturuyor, dahası, tez savunması gızlı(!). Kımse gıremıyor. Dünyanın hıçbır ulkesınde karşılaşılmayacak bu durumun gerekçesı de hazır: "Aday heyecanlanır(l)". Bu durumdan haberdar edilen üniversite yönetıcıleri ve enstıtu mudürlerı ne yapar? llgılı kurullarını toplar ya da toplamış gıbı yapar ve "Tez sınavının açık ya da gizli olmasına danışman karar verir" deyıverır. Kapılar kılıtlenır, ıçerıde nelerın dönduğunu kımseler bılemez YÖK Yasası'nın buyuk ıddalarla getirdiğı enstıtuler doktoralara bır çekıduzen verecek, tezlerde "bilime yenilik getirme, yeni bilimsel yöntem geliştirme, billnen bir yöntemi yeni bir alana uygulama ntteliklerinden birini yerine getirme" koşulu arayacaktır Her şey olumlu gıttıkten, tez savunması da gızlice yapıldıktan sonra "Doktora öğrenimini başanyla tamamlayanlar mezuniyet belgesi veya diploma alabilmeleri için tez üzerlnde juri üyelerlnin isaret ettikleri değişiklik ve düzeltmeleri dikkate almak sureti ile Danışman tarafından onaylanan bir bilimsel makaleyi Enstitu Dergisi'nde yayımlanmak üzere Enstitü Müdürlüğü'ne vermek zorundadır." Enstıtulerin "bilim doktonı" dıplomasını verdiğı bu araştırmagelıştırmecılerın sundukları tezın değerını kım takdır edecektır? Anatomı ve hıstolojıembrıyoloıı dallarında yapılan 112 doktora ve uzmanlık tezını ınceleyen Hatıpoğlu ve arkadaşları (2), bunlardan yalnız ıkısının yurtdışında yayımlandığını, ıkı dergıden birınin de SCI'ye girmedlgıni, tezlerın % 9O'ının işe yaramadığını ve çöp sepetllk olduğunu belırtmışlerdır. Yine bu araştırmaya göre, bu tezlerın yarısının hıç yayına dönüşmedığı saptanmıştır Lisansüstü Enstıtülerımızın doktora tezlerının ne kadarının uluslararası yayına dönuştuğü konusunda rektörlerımıze yonelttığımız sorular ne yazık kı yanıtsız bırakılmıştır Her defasında böyle bır ınceleme yaptıracaklarını belırtmişler, ancak nedendır bıhnmez böyle bır çalışma ortaya konulamamıştır. Bırlkı yıl ıçerısınde unıversltelerın sayısının hızla ikıye katlanmasıyla oğretım uyesıne gereksınım de o oranda buyumuştur. Kendı ünıversıtelerının yetıştırdığı araştırmacıları nıtelık ve nıcelık bakımından yetersız bulmuş olacak kı YÖK bu sorunun çözumunu yurtdışında aramıştır. Yanılmıyorsak bugun yurtdışına lisansüstü öğretım Içın gönderılenlerın sayısı 4000'ın uzerındedır Bır öğrencının devlete yıllık malıyetının 40 000 USD olduğu hesaplanmaktadır. Bu hesaba göre devlet her yıl bu öğrenciler içın, 160 milyon dolar harcamak zorundadır. Bu öğrencılerın nasıl seçıldığı, hangı okullara gönderıldığı, okulların nıtelığı, donduklerınde nasıl bır unıversıteye gonderıleceklerı, bu üniversıtelerın koşullarının ne olduğu konusunda cıddı bır denetleme ve planlama ne yazık kı yoktur Son yıllarda Avrupa ve Amerıka'nın lisansüstü öğretımıne tıcan amaçla yaklaştığı gorulmektedır. Ulkemıze heyetlerın bırı gelıp ötekı gıtmekte, öğretım uyelerı ve öğrencılerı lısansustu oğretımı konusunda etkılemeye, kendı ulkelerıne çekmeye çalışmaktadırlar. ABD'de son 15 yılda kendı öğrencılerıne verdıği doktoraların oranında bır artış olmazken yabancılara verdiğı doktoraların oranı % 17 artmıştır Harvard'ın eski FenEdebıyat Fakultesl Dekanı Prof H Rosovsky (3), lisansüstü öğrencılerıne şu onerılerde bulunmaktadır 1) Doktora programına gırerken gozunuzü dört açın. 2) Tez danışmanınızı seçerken çok dikkatli olun. oğrencı olarak vereceğlniz en önemlı kararlardan bırı budur. 3) Yalnızlıkla savaşın. 4) Sureklı kadroya gırebıleceğınız okulların en iyısını seçln Bu önerılerden sonra, doktora tez danışmanı ıçın; "tez öğrencisine yalnızca rehberllk değil ona burs veya iş bulmakta yardımcı olmak, o bılım çevresınde kendisine başvurulan saygın bir kişi olmak, fllke çapında blrçok okulla llişkisi olmak" gıbı nitehklerinın olmasını da önerir. Görulduğu gıbı doktoraöğrencısının danısmanını ozgurce seçme hakkı vardır. Bızde ıse danışmanı bolum başkanı belırler. ö ğ retım uyelerı doktora öğrencılerıyle danışman behrlenmeden once göruşup onların ılerıde neler yapmak, bılımın hangı dallarında çalışmak ıstedıklerını oğrenme çabalan gösterdıklerınde bolum başkanı tarafından öğrencılere "maddi ve manevi baskı yapmakla" suçlanırlar ve ılgılı enstıtunun mudurune (urnallenırler; haklarında hemen soruşturma açılır. Vukandan berı anlatmak ıstedığımız şudur: üniversite olmanın "olmazsa olmaz" koşulu doktora derecesine yonelık oğretım yapmaktır Bu gerekh fakat yeter koşul değıldır. Fen ve edebıyat dallarında doktora eğrtimı vermeyen unıversıteler, yuksekokul sayılır. Unıversıtenın saygınlığı lisans öğrencisinin bulunması veya lisans öğrencisinin sayısıyla ölçülmez. Bunun ölçüsü, ver YÖK Yasası'nın verdiğı yetkıye dayanarak üniversite yönetıcılerl, kurumlarmın lısansustu öğretımının yapılabıleceğı asgarı koşulları taşıyıp taşımadıklanna bakmadan bırer yönetıcı atayarak enstıtulerı ışletmeye başlamışlardır llkokul bınalarında eğıtımöğretım yaptıran, hıç laboratuvarı olmayan, fakultelerının bölumlerınde hıç profesör bulunmayan unıversltelerın bıle boy boy ılanlarla lisansüstü oğrencı kontenjanları duyurulmaya başlanmıştır. Iş o kadar ilerıye göturulmuştür kı bu durumda olan unlversitelerın ılan ettığı kontenjanlar, 50 yıllık geçmişı olan buyuk kentlerımızdekı üniversıtelerınkı ıle yarışır duruma gelmış, hatta onları geçmıştır Üniversitelerde eğıtımöğretım ve dığer faalıyetlerı denetleme gorevı yasayla kendısıne verılen Yükseköğretım Denetleme Kurulu ya bu llanları hıç görmuyor ya da bu kurul o unıversltelerın olanaklarını çok lyl tanıyor(!). Böyle unıversıteler bu yazının kapsamı dışında tutulacaktır. Batı'dan kopya çektığımlz bu kurumlann oralarda buyük bir saygınlığı vardır. Amaç en lyı araştırmacıyı yetıştırmektır Bunun ilk koşulu en iyl danışmanı bulmaktır. Bu nedenle unıversltelerın oğretim uyelerının çalıştığı laboratuvarlar, aldığı projeler, bılimsel yayınlar, bu yayınlara yapılan atıflar Profesörsüz üniversite... 4254
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear