29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

SESİN ANATOMİSİ K I S A B İ L İ M H A B E R L E R İ sin fiziki şiddeti ile kulakta algılanan sesin şiddeti arasında çokkarmaşık bir ilişki vardır. Kulağımızın algılama gücü 25 Hz'den başlayarak 3000 Hz'e kadar artan bir graffk izler. Şarkıcı fazla yorulmadan ve güç sarfetmeden sesının gücünü nasıl arttırır? örnek olarak bir diapazonu alabiliriz. Diapazonu havada titreşime sokarsak bir şey duymayız ama boş bir kutuya dayarsak ses ortama yayılır. Çünkü diapazonun titreşimleri kutu ile rezonansa girmiştir. Şarkıcı ses telleri arasında oluşan ham sesini boğaz ve ağız boşluklarını genişleterek en uygun biçime sokarak istediği rezonansa ve ses gücüne fazla gayret sarfetmeden ulaşabilir. Kalın tonlardan inceye doğru şarkı söylerken belirli yerlerde rezonans boşluklarının larinksten çıkan sesle akoru bozulur ve larinksten çıkan fondamental ses amplifiye edilemez. Bu durumda rezonans boşluklarının hacimleri ses uyumu yapabilmek için yeniden değiştirilir. Şarkıcılar, bu bölgelere geçış tonları derler. lyi yapıldığında rejısterler arasındaki geçiş farkedilmez. Yeni başlayanlarda orta tonlardan ince tonlara geçış oldukça zordur. En çok rastlanan hatalar kaslann gevşekliği veya aşırı kasılmasıdır. Kaslar yetmezlık gösterıyorsa ses zayıftır ve geçiş bölgelerınde kırılmalar olur. Aşın kasılma olduğunda gırtlak sıkışır ve ses bağırtıya döner, vibrato çok hızlanır. Ses gücünü arttırmak Vıbrato yapmak Vibrato frekans ve şiddette periyodik değişiklik demektir. Eskiden vibratonun kaynağının solunum kasları olduğu düşünülüyordu. Uzun süredir şarkıcı ve bilim adamlarına bir bilmece olan vibratonun artık larinksle ilgili olduğunu biliyoruz. Vibrato beyin sapı veya üzerinde fizyolojik bir tremorun sonucu olabilir. Şarkıcılar vibratoyu öğrenerek tını ve şiddetin modülasyonunu estetik olarak güzelleştirmeyi başarırlar. Kulağınıza çok hoş gelen bir sesın ıçınden vibratolarını çıkardığınızda o ses çok yavan kuru ve anlamsız gelmeye başlar. Vibrato yapabilmek için mükemmel bir kas uyumu gerekir ki bu ancak çok uzun süre ses eğitimi İle gerçekleşebilir. Ses organları kötü kullanıldığında ve yaşlanıldığında vibrato bozulur. Vibrato amplitüd söz konusu olduğunda 1/4 ila 3/4 tonlar arasındaki vibrato normaldir. 1/4 tonun altında ses mat, sert ve kötüdür. 1 tonun üstündeki vibratoda ise ses sallanır. Saniyede 5 ila 7 periyodluk bir vibrato normal kabul edilirken, 5'in altında meleme, 7'nin üstünde tremolo sesi ortaya çıkar ki bu sesler kulağa hiç hoş gelmezler. Vibrato ses sağlığının barometresidir diyebiliriz. Bu özellığinin dışında vibratonun başka birçok yararı vardır. önce estetik açıdan çok hoş bir duygu yaratır. Vibratosuz bir ses kulağa sert, düz, mat, kuru, duygusuz gelir. Vibrato sayesinde şarkıcı belirli bir aralıkta yanlış söyleme özgürlüğü kazanır. Vibrato sayesinde şarkıcı yarım ton aralığı içinde dinleyiciler farkına varmadan ton değişikliği yapabilir. Vibratonun diğer kolaylıklan Vibratonun sağladığı başka kolaylıklar da vardır. Vibrato sırasında çeşitli sinir lifleri ayrı ayrı devreye girerek her biri dinlenme zamanı bulabilmektedir. Oysa düz bir ses çıkarırken hep aynı sinir lifleri kullanıldığından ses daha kolay yorulur. Vibrato çok az çaba ile daha çok randıman alınmasını sağlar. Ses aygıtının iyi kullanıldığının belirtisi olduğundan vibrato, şan hocasına öğrencisinin hatalarını yakalama olanağı sağlar. Solunumla ses çıkarma arasındaki koordinasyonda sorun olup olmadığı anlaşılır. Bu koordinasyon ses randımanı yani sesin gücü ve yorulma arasındaki oranı gösterir. Sanılanın aksine sesin güzel ve güçlü çıkması akciğer, larınks, rezonans boşluklarının her birınin ayrı ayrı iyi çalışması ile ilgili değildir. Bu organlar arasındaki iyi uyumla ilgilidir. Pnömofonatuar koordinasyon dediğimiz bu uyum frekans ve şiddete göre subglottik basıncın ince ayarını yapar, fonorezonans uyumu ise sesin akustik kalitesini yani renk ve tınısını belirler. Bu nöromüsküler koordinasyonları gerçekleştirmesi için şan hocası öiğrencisinden her zaman fizyolojik gerçeklere uymayan bazı imajlara dayanan bir çalışma ister. Bazı ses organlarına istemli olarak hükmetmek mümkün olmadığından "boğazını aç", "gırtlağını aşağı çek", "damağını kaldır" gıbi öneriler yeni başlayan bir şan öğrencisi için oldukça zordur. Ama birkaç yıl sonra ögrenci bu hareketleri yapabiiecek duruma gelir. Normalde istemli olarak kontrol edilemeyen bu hareketler nasıl oluyor da istemli kontrol edilebilir hale geliyor? Hatta kaslann çok ince ve hassas motor ayarları yapılabiliyor? Bu konuda yapılan son deneysel psikolojik araştırmalar bir hareketi yapmayı düşünmenin subliminal bir nöromüsküler bir aktivite doğurduğunu gösterir. Yani bir hareketi hayal etmek o hareketin yapılmasını kolaylaştırıyor ve performansını arttırıyor. Ayrıca bu hareket hafızaya alınıp birtakım şemalar veya imajlar olarak biriktirilıyor. Gerektiğinde tekrar alınıp kullanılıyor. Şarkı söylemenin zoriuğu nereden geliyor? Müzik enstrümanlarında nöromüsküler koordinasyon görme ve dokunma duyularından faydalanarak sağlanır. Şarkı söylemeyi öğrenirken bu gibi kolaylıklar yoktur. Ayrıca öğrenci daha önce yerine oturmuş konuşma ile ilgili nöromüsküler otomatizmaları bir kenara bırakıp tamamen farklı bir nöromüsküler koordinasyon kazanmak zorundadır ki alışılmışı bırakmak oldukça zordur. Bu güçlüklere bir de müzikal estetik kaygılar ve söylenilen kelimelerin anlaşılabilir olma gayretinin de eklendiğini düşünün. Işte o zaman yani müzikle sözlerin bir araya geldiğinde müzik aletlerinin kralı olan gırtlağın büyüklüğü ortaya çıkıyor. Insan sesi verdiğı heyecanla büyük orkestrayı bastırıyor. Kaynaklar 1. Scotto Di Carlo Nicole. La voix chantöe. La recherche 1991 vol 22, pp 10161025. 2. Cleveland F. Thomas. A clearer view of singing voice productıon: 25 years of progress. Journal of voice. 1994 Vol 8, pp 1823. 3. Seguy Philippe. Frinelli Le Castrat. Point de Vue. 1994 vol 46, pp 4245. 4. Calvin William.<La naisssance de l'intellıgence. Pour la Scıence . 1994 dec. pp 110118. 5. Lindsay Joyce, Maurice. The theatre and opera lover's quotation book. 1993 pp 86. Robert Hale London. 6. ömür Mehmet. Sesin özelliklerine bir bakış. Cumhuriyet Bilım ve Teknik. 1995, 407. s. 1011. * Doç. Dr., KBB Uzmanı, Amerlkan Hastanesi, Nişantaşılstanbul Pilotlara "şekenleme" izni Uykusu gelen pilotla uçuş tehlikeli... U zun süreli uçuşlarda görevli pilotlar kendilerine bir "şekerleme" yapma izni verildiğinde çok daha dikkatli oluyor. Ulusal havacılık örgütü NASA'ya göre, uyku arası vermeyen pilotlar kokpitte uykuya dalabiliyor. Uçuş ekibine uzun süreli uçuşlarda nöbetleşe uyku izni verilip yerilmemesi sorununun bu bilgi ışığında çözümleneceği sanılıyor. Uçuş sırasında pilotun ne kadar sıklıkla uykuya daldığı kesin olarak bilinemiyor. NASA araştırma görevlileri bu konuyu aydınlatmak üzere, Pasifik uçuşu yapan Baeing 747 uçaklarının ekibini 800 saatlik bir incelemeden geçırdi. Görevli 21 pilotun 12'sin de 40 dakikalık uyku izni verildi. ötekiler ise, en azından resmi olarak, hiç uyumadı. Araştırma sonunda, uyku izni olanların görev başında çok daha dikkatli davrandıkları, buna karşılık, uyku izni olmayanların bir bölümünün görev başında uykuya daldığı görüldü. Geçtiğimiz yıl uzun süreli uçuşlarda pilotlara uyku izni yerilmesi konusunda bir öneri getirildi. Üç pilotun görevli ol duğu Boeing 747 tipi uçaklarda nöbetleşe uyuma uygulamasma Swissalr şimdıden geçti. Ancak, pilotlar sendikası öneriye karşı çıkarak, bu tür uçuşlarda ek bir pilot alındığı takdirde uçuş ekibinin tümünün dinlenme olanağı bulacağı ileri sürülüyor. Yeni tip uçaklann çoğunda, NASA'nın araştırmasına kaynak oluşturan Jumbolardaki üç pilot yerine iki pilot bulunuyor. Bu nedenle pilotlardan birinin uyumasıyla, herhangi bir acil durumda öteki pilotun tek başına denetimi elinde tutması güçleşiyor. (n. s. 12.11.94) Ozgün fotoğrafların çalınmasına engel!. Bilgisayar programı sanat yapıtlarını koruyacak... U larla belırtılen bellı bir rengı ve parlaklığı ç kışılık bir bilgisayar programı şırvar. ketı, bir yapıtın, yaratıcısına hıçbır Bir dızı nokta sayısındakı her bir bıt deodeme yapılmadan başkaları tarağıştırılerek porgramın ad turu metınlerı de fından değıştırılerek yayınlanmasını enıçeren bir parmak ızını hafızaya alması gelleyecek bir program gelıştırdı. Bu saglanabılır. programda yer alan ozgun resmın dıjıtal Yapılacak çok kopyasına aıt görunmez kod sayesınde ufak bir resım daha sonra bılgısayarda ışlense bıle degışmıyor. Resımlerın dıjıtalleştırılerek bılgısayarda saklanması gıderek yaygınlaşan bir yontem. Bilgisayar san a t ç 11 a r ı boylece resımlere ulaşıp bunlara ozgun olanla hıçbır ılışkısı oImaya n yepyenı bir şırı buyültmolor yapıldığında blle bu g or u nu m yazılımla oldo odilon resim orjlnalindon sağlayabılıkolay kolay ayırt odilemiyor. yor. Gazete, değışıklıkle dergı ve reklamlar bu yönteme gıderek ozgun resme daha çok başvurduğundan, fotoğrafçılar ulaşmak hemen ve fotograf arşıvlen telıf haklarını korumak hemen olanaksız zorunda kalıyor. Işte yeni gelıştırılen MOR olduğundan resme herhangi bir ışlem de yontemı bu amaca hızmet edıyor. Sıstem uygulanamıyor (n.s. 12.11.94) ıkı aşamalı ışlıyor. Resımdekı her pıksel, yani nokta sayısının genellıkle 8bıtlı sayı 41910
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear