29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAYVANLAR DÜNYASI Kuşlar kokuyla yon buluyor. Güvercinler üzerinde yapılan araştırmalarda kokunun yön bulmada önemli bir etken olduğu anlaşıldı. U zun süre kuşların binlerce kilometre süren göçlerinde, yollarını güneş ve bir "biyolojik saat" (gecegündüz ritmi) araçılığıyla buldukları sanıldı. Fakat Piza Üniversitesinden Profesör Papi, yaptığı deneylerle kuşlarda kokunun önemini kanıtladı. Prof. Papi yavru güvercinleri 100 gün dış dünyayı göstermeden büyüttü. Kafesle rin yarısı rüzgâra ve açık havaya maruz bırakıldı, diğer yarısı rüzgarsız ve kapalı bir yere konuldu. Kafeslerin bir bölümü Arnino (A) kasabasında, bir bölümü de ondan 45 km. uzaktaki Miemo (M) ka sabasında bulunuyordu. Haftada bir kere M'deki güvercinler A'ya getiriliyor ve bir maske takılarak koku almaları önleniyordu. Böylece 4 grup kuş oluştu: 1 A'yi görenler, fakat A'nın kokusunu tanımayanlar, 2 A'yı görmüş ve koklamış olanlar, 3 M'nin kokusunu tanıyanlar, fakat M'yi hiç görmemiş olanlar, 4 A'nın da, B'nin de kokusunu tanıyanlar. Bir kaç hafta sonra bütün güvercinler A ile M'nin tam ortasında bir yere kondu ve serbest bırakıldı. Yalnız A'yı görmüş ve koklamış olanlar (2. grup) 1 saatte A'ya erişebildi. M'nin kokusunu tanıyan, fakat asla bu şehri görmemiş olan güvercınlerin (3. grup) yansı A'ya, yansı M'ye doğru uçtu. Hiç koku almamış olanlar (4. grup) gelişigüzel uçtular ve rastlantı sonucu A veya M'ye vardılar, fakat yolculukları 1 saatten çok daha fazla zaman almıştı. Bütün kuşlar A'yı görmüş olduklarından, bir kere uzaktan A'yı görünce, zor da olsa oraya erişmeyi başardılar. Bunlardan çıkan sonuç şudur: kuşlar yollarını bulmak için hem gözlerinl hem de burunlarını kullanmak zorundadır. Bir başka deneyde Prof. Papi bir grup kuşu güneyden esen zeytinyağı kokulu ve kuzeyden esen terebentin kokulu rüzgarlara maruz bıraktı. Ikinci bir grupta ise bunun tersı yapıldı. Sonra gagalarına bir parça zeytinyağı veya terebentin sürülerek kuşlar serbest bırakıldı. Gagasına zeytinyağı sürülenler güneye, terebentin sürülenler kuzeye uçtular. Ikinci grupta bunun tersl görül dü. Sonuç olarak kokudan yararlansın yararlanmasın bütün güvercinler evlerıne ulaştı. Kokudan yararlanamayanlar güneşin durumuna veya belki de dünya manyetik alanını pusula olarak kullanmışlardı. Ne olursa olsun, kokunun kuşların yön bulmasındaki önemi kanıtlanmış oluyordu. Çevlri: Selçuk Alsan murtlamaktır. Kraliçe ölürse veya kısırlaşırsa (yaşlılık vb.) aynı şey olur. Bu durumda "yuvadaşlar" kraliçeyi kendi elleriyle öldürürler. Bu şöyle olur: Termitler kraliçe termitin o kocaman karnına yaklaşıp içini yoklarlar. Kraliçenin karnı yumurta dolu değilse, termitler kuvvetli çeneleriyle onu paramparça edip yerler. Sonra sürü halinde yuvanın kenarlarına gıderek "kral ve kraliçe adaylarını" yalnızca bir kral ve kraliçe kalacak şekilde öldürür ve yerler. Bütün termitler kral ve kraliçenin başkalaşım feromonlarını kokladıkları sürece, yuva kenarlarında kral ve kraliçe adayları beliremez. llginçtir ki yalnız kralın ve yalnız kraliçenin feromonları kral ve kraliçe adaylan oluşmasını önleyemez. Fakat erkek ve dişı feromonları birlikte etki yaptıkları sürece, kral ve kraliçe adayları oluşamaz. Zootermopsis türü termitlerde her yuva bir asker tarafından korunur. Bu asker yuvadan alınırsa genç termitlerden biri asker halini alır. Bu asker de yuvadan alınırsa yine yeni bir asker oluşur ve bu sonsuza kadar devam eder. Kanncalar da termitlere benzer. Yuvada bir kral ve bir kraliçe karınca olduğu sürece, bunların feromonları işçi arıların yumurtalıklarının gelişmesini önler. Fakat kraliçe kannca ölür öimez bazı işçi anlarda yumurtalıklar olu Beyaz karıncaların seriivenleri T ermitler (beyaz karıncalar) tropik ülkelerin başının belasıdır. Bu doymaz böcekler her yıl tonlarca ağaç yer. En sevdiğı besinler odun ve kâğıttır. Peki, termitler odunu nasıl sindiriyor? Çok kolay: Termitlerin bağırsağında özel cepler içinde 200'den fazla türe ait tek hücreli hayvan ve bakteri yaşar ve bunların toplam ağırlığj termitin ağırlığının yarısı kadardır. Bu mıkrocanlılardan bazıları odun ve kâğıtta bulunan selülozu şekere çevirir. Termit bu şekeri kullanır. Termit, bağırsağındaki tek hücreli hayvanları (infusoria, kamçılılar vb.) sindirir ve protein ihtiyacının bir bölümünü böyle karşılar. Termitlerin bağırsaklann1daki özel cepler içinde 200'den fazla türe ait tek hücreli canlı veya bakteri yaşar ve bunlar sindirimlerinde Termiflere yardımcı oluriar. Termitler protein ihtiyaçlarını tam karşılamak için yuvalarında mantar yetiştiririer. Mantarları yalnız Termit yuvasının (termitarium) kralı, kraliçesi ve larvaları yer. Işçi veya asker termitler, ancak kraliyet ailesinden artakalan yarı sindirilmiş mantarları yemek hakkına sahiptir. Kral, kraliçe, larvalar, Işçiler ve savaşçılann bağırsağı, adeta büyük ortak bir bağırsağın bölüm Protein ihtiyacı leri gibidir. Asaleti olmayan işçi ve asker termitler, kral ve kraliçe hazretlerinin ve larvaların kusmuk ve dışkılarında bulunan yan sindirilmiş mantarlardan arta kalanlan yerler. Sindirim bütün termitlerı yeteri kadar mantar alana kadar devam eder. Kral ve kraliçenin oluşturduğu başkalaşım hormonlan da bütün termitlere erişir. Başkalaşım hormonlan bazı termitlerin "asker üniformasf, bazılannın da "işçi tulumu" giymesini sağlar ve cinsel gelişmelerinı durdurarak onlann kral ve kraliçeye rakip olmalarını önler. Ancak termit kolonisi çok genişleyince, yuvanın kenarlarında bazı larvalar "kral ve kraliçe adayları" olarak belırir. Bunlar normal termıtlerden çok daha küçüktür; gözleri ve kanatları az gelişmiştir. Bu bireylerin işi yalnızca yu 478 76
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear