Catalog

KONGRELERDEN aktıf faylar ve deprem açısından rısklı bolgelerde yer alan tum yerleşım yerlerı saptanarak, bunların ayrıntılı |eolojık çalışmaları (Depremsellık Rısk Harıtaları) yapılmalı ve gerekırse yenı yerleşım alanları seçılmelı Bu konuda yerel yonetımlerın ımara açacakları bolgelerı oncelıkle jeolojık ozellıklerı açısından ınceletmesı ve elde edılen bılımsel sonuçlara gore hareket etmesı gereklıdır. 4. Ulkemızde deprem kuşağı uzerınde bulunan yorelerde yapılan tum ınşaatların proje ve yapım aşamalarında kesınlıkle deprem yonetmelığıne uygun hareket edılmesı sağlanmalı ve yasalarla yaptırım gucu arttırılmalıdır 5. Deprem bolgelerındekı yerleşım yerlerınde yaşayan halka, gorsel ve yazılı basın yoluyla depreme dayanıklı yapı turlerı ve zemın yapısı konularında ılgılı kurumlar tarafından sık^sık bılgıler verılerek halkın bu konuda eğıtılıp bılınçlenmesı sağlanmalıdır 6. Deprem sonrası zararlan en aza ındırgemek ıçın, ozellıkle bırıncı derecede deprem bolgelerınde zorunlu deprem sıgortası uygulamasına geçılmelıdır 7. 13 Mart 1992 Erzıncan ve 1 Ekım 1995 Dınar depremınde kamu kuruluşlarına aıt bınaların ağır hasar gormesı, kısa donemde ozellıkle kamu kuruluşlarına aıt bırçok bınanın bılımsel anlamda yenıden gozden geçırılıp, bunların depreme dayanıklı olup olmadıkları araştırılmalıdır Bu çalışma, ozellıkle olabılecek olası bır depremı en aza kayıpla atlatabılme açısından son derece onem taşımaktadır Uzun donemde bu tur yapıların ınşa aşamasında kontrolorluğununkesın kabul ışlemlerının daha cıddı yapılması ve ıhale sıstemının yenıden gozden geçırılmesı zorunludur 8. Ulkemızde sayıları 20 cıvannda olan değışık unıversıtelerımızde bulunan jeolojı bolumlerınde yurutulen bırçok bılımsel amaçlı çalışmanın sonuçları, onerıler şeklınde yerel yonetımlere ulaştırılarak, bu tur çalışmaların bılımsellıklerının de otesınde hayata geçırılmesı sağlanmalıdır 9. Deprem yorelerınde yaşayan halkın, deprem sonrasında bıhnçlı olarak hareket edıp, can ve mal kayıplarını en aza ındırebılmesı ıçın onların sıvıl savunma konusunda sureklı olarak eğıtılmesı gereklıdır (1) Ketın I Genel Jeolojı Cılt 1 Yerbılımlerıne Gırış İTU Maden Fak Yayını, 597 s 1982 (2) Newsweek The Internatıonal News magazıne, January 30, 1995 (3) Şengor, A M C Turkıye'nın Neotektonığının Esasları, TJK Konferanslar Serısı, 1981 (4) Koçyığıt, A Guneybatı Turkıye ve yakın dolayında levha ıçı yenı tektonık gelışım TJK Bult C27, 1984 (5) Öztıırk, A Tectonıc of Dınar SandıklıIşıklı Regıon, Communıcatıons, A U Faculty of Scı 1982 (6) Koçyığıt, A , Yılmaz, Ç ve Akkaş, N Erzıncan depremının duşundurduklerı TÜBİTAK Bılım Teknık, Hazıran, 1992 (7) Tatar, O , Temız H , Tutkun, S Z , Park, R G and Stımpson, I G Surface deformatıon and tectonıc settıng of the 13the March 1992 Erzıncan earthquake, Geologıcal Journal, V 28, 327333, 1993 III. KoreTürkiye Behçet Hastalığı birleşik toplantısının ardından... Türkiye, Japonya ve Kore Behçet Hastalığına en sık rastlanan üç ülke. T Kaynaklar * ODTÜ Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Ankara ** Cumhurıyet Unıversıtesı, Mühendislik Fakultesı, Jeolojı Mühendisliği Bölümü, Sıvas urkıyeKore Behçet Hastalığı Bırleşık Toplantısı'nın uçuncusu 4 Eylul 1995 gunu, Istanbul Unıversıtesı Doktora Salonu'nda Bu toplantıların ılkı 1991 yılında, Prof Dr Sungnack Lee ve Prof Dr Türkan Saylan'm gırışımlerı ıle Istanbul'da Tıp Fakultesı Hulusı Behçet kıtaplığında gerçekleştırılmıştı, ıkıncısı Seul'de yapılmış, bu toplantıya Turkı ye'den uç, Japonya'dan bır ve çok sayıda Korelı bılım adamı katılmıştı Toplantıyı bu yıl Istanbul Unıversıtesı Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Behçet Hastalığı Uygulama ve Araştırma Merkezı ve Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Dermatoloji Anabılım dalı duzenledı ve toplantıya Kore'den Ajou Unıversıtesı Rektor Yardımcısı Dermatolog Prof Sungnack Lee, Dermatolog Prof JaeBok Jun (Kyung pook Natıonal UnıversıtyKore), Prof Dongsik Bang (Yonseı UnıversıtyKore), Yardımcı Doçent EunSo Lee (Ajou UnıversıtyKore), Seonghyang Sohn (AJOU UnıversıtyKore) ve Japonya'dan Fukus hıma Medıcal College Dermatolojı Dırektoru Prof Dr Fumio Kaneko konuşmacı olarak katıldı Turkıye'den ıse Cerrahpaşa Tıp Fakultesfnden Prof Dr Hasan Yazıcı, Prof Dr Sebahattın Yurdakul, Prof Dr Cem Mat, Marmara Unıversıtesı'nden Doç Dr Haner Direskeneli ve Şükran Şahin araştırmalarını sundular Toplantıya konuyla ılgılenen ve bu konuda araştırmalar yapan bılım adamları ve genç meslektaşlarımızdan oluşan 80 kışı katılmış, 11 bıldırı sunuldu Behçet hastalığı Turkıye, Japonya ve Kore'de sık rastlanan bır hastalık olup bu ulkelerın temel saglık sorunlarından bırını oluşturuyor Bu uç ulkenın bılım adamları, etıyolojısı henuz tam anlaşılamayan bu hastalık konusunda yaptıkları yenı araştırmalarını ve deneyımlennı aktararak bılgı alış verışınde bulunmak amacıyla bır araya gelıyorlar Toplantıdakı ılk bıldırıyı Prof Sung nack Lee sundu ve Behçet hastalığının klınık belırtılere dayandırıldığına ışaret ettı Halen kullanılan Uluslararası Behçet Hastalığı Araştırma grubunun onerdığı krıterlere gore Behçet Hastalığı, 1) senede 3 kezden fazla tekrarlayan ağız yaraları, 2) cınsel organda ortaya çıkan yaralar veya erıtema nodozum, sıvılce ve akne benzerı belırtılerın mevcudıyetı veya tromboflebıt gıbı belırtıler, 3) goz hastalıkları uzmanınca tespıt edılmış gozde uveıt varlığı, 4) paterjı pozıtıflığı ıle tanınmaktadır Prof Lee, Behçet hastalığı tanısı ıçın Uluslararası Behçet Hastalığı Tanı Krıterlerıne gore aft mevcudıyetının şart olduğunu vurguladı, ancak Kore'de kendı serılerınde olguların %27'sınde hastalığın başlangıcında aft bulunmadığını ve kendı olgu grupları ıçın Japon tanı krıterlerının daha uygun olduğunu bıldırdı Prof. Kaneko Japonya'da 1983 yılın da Behçet hastalığı prevalansının 100 000 de 0 89 olduğunu, 1991 yılında ıse hastalık prevalansının 0 75'e ındığını bıldırdı Halen Japonya'da 3316 olgunun kayıtlı olduğunu, gerçek sayının ıse 16750 olduğunu tahmın edıldığını vurguladı Yıne Japon Behçetlı hastalarda, HLAB51 genının %58 sıklıkla hastalarda bulunduğu da Prof Kaneko tarafından bıldırıldı Prof Kaneko, ıkıncı konuşmasında Behçet hastalığının streptokok antıjenlerıne çok duyarlı olduğunu belırttı Ağız mukozasında bulunan ve hastalık yap ğını ve etıyolojısı bılınmeyen bır vaskulıt olduğu goruşunu ortaya attı Prof.Dr. Sebahattin Yurdakul ıse Turkıye'de Behçetlı olgularda ınflamatuar barsak hastalığının nadır olduğunu bıldırdı Prof.Dr. Cem Mat ıse Behçet hastalığında derıye ığne batırılması ıle derıde ıltıhabı değışıklıklerın ortaya çıktığını ve paterjı fenomonı olarak ısımlendırılen bu reaksıyonun, hastaların derılerınden alınan bıyopsı yaralarının lyıleşmesını etkıleyıp etkılemedığını araştırdıklarını ve Behçet hastalığında da yara lyıleşme suresının normal ınsanlardan farklı olmadığını, ancak yaranın çevresınde ıltıhabı değışıklıklerın Behçetlı olgularda daha şıddetlı olduğunu gozledıklerını bıldırdı. mayan bır baktorı olan Streptococcus salıvarıus ve S sanguıs antıjenlerının ağızda aft oluşumuna yol açtığını ve sıstemık belırtılerın ortaya çıkışını tetıkledığını gozledıklerını ve streptokok antıjenlerıne çevre kanındakı mononukleer hucrelerın yanıtını ınceledıklerınde, ınterferonların artmadığını buna karşın IL1, IL6, IL8 ve IL10'un arttığını soyledı Prof.Dr. Hasan Yazıcı Behçet hastalığı otoımmun bır hastalık mı? adını taşıyan teblığınde onemlı bır konuya açıklık getırdı Genelde otoımmun olarak bılınen hastalıkların kadınlarda sık olması, yaş ılerledıkçe hastalığın ılerlemesı, sıyan ırkta hastalık prevalansının yuksek oluşu, aılede bır veya bırkaç kışıde benzer hastalığın bulunması, bır organa yonelık antıkorların bulunması, Sjogren sendromu prevalansının yuksek oluşu, Reynaud fenomonı gıbl belırlı bır fenomenın prevalansındakı artış, kortızon tedavısıne lyı yanıt vermenın sıstemık lupuk erıtematozus, romatoıd artrıd gıbı hastalıkların ortak ozellığı olduğuna değındı ve Behçet hastalığı ıle bu hastalıklardakı ozellıklerın çoğunun bulunmadığını belırttı Behçet hastalığının ıse erkeklerde daha şıddetlı olması, 2025 yaşlarında başlaması, sıyah ırkta nadır olması, otoankıkorların bulunmam'ası, Reynaud fenomenı ve perıferık noropatı gıbı bulguların olmaması hastalığın otoımmun bır hastalık olmadı Prof. Bang ıse Behçet hastalarının se rumlarında damar cıdarını doşeyen endotel hucrelerınde hasara yolaçabılen bırtakım maddelerın bulunduğuna daır bulguların bulunduğunu, bunların vaskuler hasardan sorumlu olabıleceğını savundu Dr. EunSo Lee yaptığı araştırmalarda Behçet hastalığında barsak lezyonlarında Herpes sımpleks vırus DNA'sına sık rastlandığını, Dr. Sohn ıse Herpes sımpleks vırus ıle ICR farelerde Behçet hastalığına benzer hastalık oluşturduklarını anlattı. Yard.Doç.Dr. Haner Direskeneli Behçet hastalığında çevre kanında IgA ve IgG antıkorlarının 65 kDa ısı şoku proteınlerıne karşı IgA ve IgG antıkorlarını araştırdıklarını ve goz belırtılerının şıddetlenmesı ıle bu peptıdlere karşı antıkor tıtresının arttığını gozledıklerını belırttı Şükran Şahin ıse Behçetlı hastaların notrofıllerının HLADR, HLADP ve HLADQ molekullerını taşıdıklarını bulduklarını bıldırdı Toplantı sonunda en onemlı saptama ıse Behçet hastalığının etıyolojıne yonelık çalışmaların surdurulmesı gerektığı ve ozellıkle hayvan modelı oluşturulduğu takdırde bu nedenı bılınmeyen hastalık hakkındakı bılgılerımızın artacağı konusunda goruşbırlığıne varıldı VI toplantının ıkı yıl sonra Kore'de yapılmasına karar verıldı. 448 13